Hamilelikte hormonal değişikliklere bağlı olarak bir takım yakınmaların olması normaldir. Bu yakınmaların en sık karşılaşılanı gebeliğin 1. ve 2.aylık döneminde görülen yorgunluktur. Yorgunluğun nedeni kalbin iş yükünün ve annenin enerji ihtiyacının artmasıdır.
Hamilelikte Sık Görülen Rahatsızlıklar Nelerdir?
Hamilelik bulantı ve kusmaları: %70-80 gebe bulantı ve kusmalardan şikayet eder. %2-5 gebede ise bu bulgular şiddetli seyredebilir.
Kimler Risk Grubundadır?
Çoğul hamilelik yaşayanlar, ailede hamilelikte bu tür şikayet yaşayan yakınları olanlar, daha önceki hamileliklerinde şiddetli kusmaları olanlar risk altındadır. Gün içinde yaşanan bulantı süre ve şiddetine, kusma sayısına göre (5 defa ve üstü kusmalar ileri tetkik gerektirir) gebeler doktor tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilir.
Nasıl Tedavi Edilir?
Gebe kalmadan önce multivitamin tedavi alan anne adaylarında hamilelikte bulantı ve tedavi gerektiren şiddette kusma daha nadir gözlenmektedir. Yine sık fakat az yemek, yağlı, baharatlı yiyeceklerden kaçınmak, protein ağırlıklı gıdalar tüketmek şikayetlerin azalmasını sağlar.
İlaç tedavisi olarak;- B6 vitamini, metoklopramid (metpamid), trimetobenzamid (emedur) gibi ilaçlar kullanılabilir.
- Ağır vakaların sıvı ve elektrolit kaybı açısından hastaneye yatırarak tedavi edilmesi gerekebilir.
Hamilelikte Ağıza Acı Su Gelmesi (Reflü)
Göğüste yanma ve ağza acı ekşi su gelmesi ile karakterize olan reflü hastalığı; gebelerde hormonal değişikliklere ve büyüyen karnın oluşturduğu basınca bağlı olarak oluşabilmektedir.
Yemek borusunun alt kısmında gevşeme ve midede asit salınımında artış mevcuttur.
Hamilelikte Reflüyü Önleyici Tedbirler Nelerdir?
- Yastık sayısını artırmak ya da yatak başını dikleştirmek,
- Baharatlı yiyeceklerden, kahve ve çikolatadan kaçınmak,
- Karın içi basıncını daha da artıracağı için aşırı kilo alımından kaçınmak,
- Yemeklerden hemen sonra, dolu mide ile yatmamak
- Sık aralarla küçük öğünlerle beslenmek şikayetlerde azalma sağlayabilmektedir.
Önleyici tedbirlerle reflü şikayetlerinde gerileme olmayan anne adaylarında anti-asit ilaçlar kullanılabilmektedir.
- Anti-asitlerin güvenli ürünlerdir fakat uzun süreli ve yüksek doz kullanımında içerdikleri metal tuzlarının vücutta birikimi söz konusu olduğundan doktor kontrolünde kullanımları gerekir.
- Anti-asitlerin yetersiz kaldığı durumlarda H2 reseptör antagonistleri denilen ilaçlar da kullanılabilmektedir. Bu grup ilaçlar plasentadan geçtikleri için doktor kontrolünde kullanımları gerekir.
Hamilelikte Kabızlık
Hamilelikte kabızlık özellikle ilk 3 ay ve son 3 ayda daha fazla olmak üzere sık karşılaşılan bir durumdur. Nedeni progesteron hormonunun ince ve kalın barsak hareketlerini yavaşlatmasıdır.
- Bol sıvı almak,
- Fiziksel aktiviteyi artırmak,
- Llifli gıdalarla beslenmek kabızlığa karşı alınacak önlemler arasındadır.
Hamilelikte Depresyon
Gebelerin %10-20’sinde depresyon gözlenebilmektedir. Destek gruplarına katılım, psikoterapi ve doktor gözetiminde ilaç kullanımı tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır.
Hamilelikte Gribal Enfeksiyonlar ve Sinüzit
Grip ve sinüzit hamilelikte sık görülür. Özellikle grip salgınında anne adayının damlacık yoluyla havadan bulaşı önlemek adına kapalı yerlerde uzun süre kalmaması önemlidir.
Hamilelik sırasında bağışıklık sistemi de etkilendiğinden bu tür hastalıklar daha uzun ve daha şiddetli seyredebilmektedir.
Tedavi olarak;- Bol sıvı almak,
- Taze sıkılmış meyve suları tüketmek anne adayının hem sıvı ihtiyacını karşılar hem de iştahının azalmasıyla oluşan besin açığının bir kısmını telafi eder.
Hamilelikte Vajinal Akıntı ve Mantar Enfeksiyonları
Hamilelikte vajinal akıntılar, mantar enfeksiyonları yaz aylarında daha fazla olmak üzere sık görülür.
- Anne adaylarında idrarda koku, yanma, kötü kokulu akıntı, kaşıntı gibi şikayetlere neden olabilir.
- Aşırı terleme ve vücudun kapalı yerlerinin hava almaması bu enfeksiyonlara yatkınlığın artmasına neden olabilir.
Önleyici Tedbirler
- Bu bölgeleri kuru ve temiz tutmak, her gün ılık duş almak, terlemeyi ve cildin nemli kalmasını önleyecek pamuklu ve rahat kıyafetler giymek.
- Özellikle mantar enfeksiyonları için havuzların önemli bir yayılım kaynağı olduğu da unutulmamalıdır.
Hamilelikte Yüzde ve Ciltte Lekelenme
Hamilelikte melanin denen pigment hormonu yüksek seviyelerde olduğundan güneş ışınlarının yüzde ve ciltte leke oluşturma riski daha fazladır.
Koruyucu olarak;- Yüksek koruma faktörlü güneş kremleri tercih edilmelidir.
- Kaliteli güneş gözlükleri ve geniş korumalı şapkalar, açık renk kıyafetler güneş ışığını yansıttığından tercih edilmelidir.
Hamilelikte Ayak Şişmesi
Gebelerde bacak, bilek ve ayak şişmesi sık görülür.
- Ayakları sık sık yüksekte tutmak şişmeyi önleyerek dolaşımı düzeltebilir.
- Vücutta su tutulmasını ve bu nedenle şişkinliği engellemek için aşırı tuz alımından kaçınmak gerekir.
- Gebelerin yemekten sonra veya günün sonunda yarım saat ya da 1 saat yatarak dinlenmeleri iyi bir alternatiftir. Ayrıca ayakların altına yastık koyup ayakları hafif yukarıda tutarak uyumak da fayda sağlar.
- Gebeler rahat ve normal ayak ölçülerinden yarım beden daha büyük ayakkabı giymeli, elde ödem varsa alyanslarını ve yüzüklerini çıkarmalıdır.
Gebelikte (Hamilelikte) Görülen Hastalıklar Nelerdir?
Çölyak Hastalığı
Çölyak hastası kadınların hamile kalmasında bir sakınca yoktur, ama hamilelikte dikkat edilmesi gereken önemli bazı noktalar vardır.
- Hamilelikte kansızlık sık görülür. Çölyak hastalığı olan kadınlarda sindirim sisteminde geçişte besinlerin emilim oranının düşük olacağı hesaba katılarak gerekli demir ve vitamin desteği düzenli olarak verilmelidir.
- Hamileler glutensiz diyet beslenme programlarını sıkı bir şekilde takip etmelidir. Gluten içeren besinler alındığında kusma, ishal, iştahsızlık, sinirlilik, aşırı zayıflık, karın şişliği, çocuklarda büyümede gerilik, kol ve bacak inceliği geliştiği bilinmelidir.
- Çölyak hastalığı olan anne adayları günde 400-800 mikrogram folik asit kullanmalıdır. Mümkünse Çölyak hastalığı olan kadınların anneliği planlamaları ve gebelik başlamadan önce folik asit almaya başlamaları önerilmektedir.
Guatr (Tiroid) Hastalığı
Doğurganlık çağındaki kadınlarda ikinci en sık endokrin bozukluk olan guatr (tiroid) hastalığı hamilelik sırasında tedavi edilmezse
Anne adayındaki hipotiroidizm (tiroid hormonlarındaki düşüklük) tedavi edilebilir kısırlık (infertilite) nedenlerinden biridir. Eğer gebe kalınmışsa, düşük riski yüksektir. Anne adayındaki tiroid hormonlarının düşüklüğü bebekte beyin fonksiyonlarında gelişme problemlerine yol açacağı için hızla tedavi edilmelidir. Anne adayında görülen hipertiroidizm (tiroid hormonlarının yüksek olması) bebeğin tiroid bezinin de fazla çalışmasına yol açar. Anne adayı tedavi edilmezse yenidoğandaki etkileri; prematüre doğum, düşük doğum ağırlığı ve yenidoğan hipertiroidizmidir.
Albümün Hastalığı
Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi gebeliğin 20. haftasından sonra anne adayının tansiyonunun 140/90 mmHg’den yüksek olması ve idrarda protein görülmesi ile karakterizedir.
Rahim yatağını döşeyen damarların aşırı daralması sonucu fetüsün eşine (plasenta) yeterli kan gitmez ve bebeğin anne karnındaki gelişimi olumsuz etkilenir.
Bu tabloya annede sara nöbetleri (konvülzyon) eklenirse durum hem anne hem de bebek için hayati bir hal alır; gebeliğin erken sonlandırılması ve yenidoğanın küvözde büyütülmesi gerekebilir.
Şeker Hastalığı (Gebelik Diyabeti veya Gestasyonel Diyabet)
Gebelik öncesi şeker hastalığı olmayan bazı kadınlarda gebeliğin ilerlemesi ile birlikte rutin kontrollerde kan şekeri yüksekliği görülebilir. Bu durum genellikle doğumla birlikte kendiliğinden düzelir; herhangi bir tedavi gerektirmez.
PUPP hastalığı
Gebeliğin pruritik ürtikeryal papül ve plakları (PUPP) hastalığı, gebelikte sık görülen ama kendini sınırlayan döküntülü bir cilt hastalığıdır. Neden geliştiği bilinmemekle birlikte çoğul gebeliklerde ve son trimesterde gelişmesi karın ön duvarının aşırı gerilmesi ile kollajen antijenlerinin dolaşıma girdiği ve kaşıntılı döküntüyü tetiklediği düşünülmektedir. Kaşıntıyı azaltmak için bölgesel steroidli pomadlar ve cildin nemini korumak için nemlendiriciler kullanılır.