Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Gebelik Zehirlenmesi (Preeklampsi) Nedir? Belirtileri ve Nedenleri

image

Gebelik zehirlenmesi (preeklampsi), gebelikte ortaya çıkan hem anne hem de bebek sağlığını tehlikeye atan ciddi bir durumdur. Peki preeklampsi ne demek? Gebelik zehirlenmesi nedenleri neler? Gebelik zehirlenmesi tedavisi nasıldır? Tüm bu soruların yanıtını yazının devamında bulabilirsiniz.

Gebelik Zehirlenmesi (Preeklampsi) Nedir?

Gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklampsi, genellikle hamileliğin 20. haftasından sonra başlayan yüksek kan basıncıyla yani yüksek tansiyonla karakterize bir hastalıktır. Preeklampside kan basıncındaki bu artış başta karaciğer ve böbrek olmak üzere çeşitli organlarda hasar gelişmesine neden olur. Preeklampsi, anne ve bebeğin hayatını tehlikeye atacak kadar ciddi sonuçlar doğurabilir.Preeklampsi, anneden nöbet gelişimine neden olduğunda eklampsi adını alır. Eklampsi nadir görülmekle birlikte tıpkı preeklampsi gibi anne ve bebeğin yaşamını tehdit edebilecek bir tablodur

Gebelik Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Preeklampsi bazen herhangi bir belirtiye neden olmadan gelişebilir. Preeklampside kan basıncı, zaman içerisinde yavaşça yükselebileceği gibi aniden de artabilir. Preeklampsinin ilk bulgusu, genellikle yüksek kan basıncı oluğundan gebelerin doğum öncesi kontrollerinde düzenli olarak tansiyonuna bakılması gerekir. Hamilelikle kan basıncının 140/90 mmHg’nin üzerinde olması, (en az iki kere, minimum 4 saat arayla ölçüldüğü durumda) tansiyonun yüksek olması anlamına gelir

Gebelik zehirlenmesinde görülen belirti ve bulguların bir kısmı şu şekildedir:
  • İdrarda protein olması (proteinüri) ve böbrek hasarına bağlı oluşabilen diğer durumlar,
  • Şiddetli baş ağrısı,
  • Bulanık görme, ışığa karşı hassasiyet, geçici görme kaybı gibi görme problemleri,
  • Karnın sağ üst bölgesinde hissedilen ağrı,
  • Mide bulantısı, kusma,
  • İdrar çıkışında azalma,
  • Platelet (kan pulcuğu) sayısında azalma (trombositopeni),
  • Karaciğer fonksiyonlarında bozulma,
  • Akciğerlerde sıvı birikmesine bağlı olarak gelişen nefes darlığı.

Kilo artışı, el ve yüzde şişme de preeklampside ortaya çıkabilen belirtiler arasındadır. Ancak bu belirtiler, normal gebelikte de görülebileceğinden preeklampsiyi düşündüren semptomlar arasında değerlendirilmez.

Gebelik Zehirlenmesi Neden Olur?

Preeklampsinin neden geliştiği henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Ancak preeklampsi gelişiminin, gebelikte fetüsün beslenmesini sağlayan plasenta ile ilişkili olabileceği düşünülür.Gebeliğin erken döneminde annede plasentaya yeterli miktarda kan gönderebilmek için yeni kan damarları oluşur. Preeklampsisi olan kadınlarda kan damarı oluşumu, düzgün bir şekilde gerçekleşmez ya da işlevini tam olarak yerine getiremez. Preeklampsi olan kadınlarda yeni oluşan damarlar, olması gerekenden daha dardır ve hormonal değişikliklere tam olarak cevap veremez. Sonuç olarak tüm bunlar, yeni oluşan damarlardan plasentaya doğru olan kan akışını azaltır.Preeklampsi olan kadınlarda damar gelişimindeki ve fonksiyonundaki sorunlar aşağıda sıralanan etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Bunların bir kısmı şu şekildedir:
  • Rahme olan kan akışının yetersiz olması,
  • Kan damarlarının hasar görmesi,
  • Bağışıklık sistemi ile ilgili problemler,
  • Çeşitli genler.

Gebelik zehirlenmesi, hamilelikte bir komplikasyon olarak ortaya çıkar. Preeklampsisi olan kadınlar, gebe kalmadan önce tamamen sağlıklı olabilir. 

Gebelikte preeklampsi gelişme riskini artıran faktörlerin bazıları ise şu şekilde sıralanabilir:
  • Preeklampsi Öyküsü: Daha önceki hamileliklerinde gebelik zehirlenmesi yaşayan kişilerin sonraki gebeliklerinde aynı sorunu yaşama ihtimali yüksektir.
  • Kronik Hipertansiyon: Gebe kalmadan önce yüksek tansiyon hastası olan kadınlar, hamilelikte preeklampsi gelişimi açısından risk altındadır.
  • İlk Gebelik: Bir kadının preeklampsi sorunu yaşama ihtimali, ilk hamileliğinde en yüksek seviyededir.
  • Yeni Baba: Her yeni partnerde preeklampsi riski artış gösterir. Aynı kişiden hamile kalınan ikinci veya üçüncü gebeliklere kıyasla yeni bir partnerden gebe kalınan ikinci, üçüncü gebeliklerde preeklampsi riski daha fazladır.
  • Yaş: Gebelik zehirlenmesi riski hem çok genç yaştaki anne adaylarında hem de 35 yaşından büyük anne adaylarında daha yüksektir.
  • Obezite: Obez kadınlarda gebelik zehirlenmesi ihtimali daha fazladır.
  • Çoğul Gebelik: İkiz, üçüz veya daha fazla bebeğin olduğu çoğul gebelikler, preeklampsi açısından risk oluşturur.
  • Gebelikler Arasındaki Süre: İki hamileliğin arasında 2 yıldan az ya da 10 yıldan fazla zaman geçmesi, preeklampsi ihtimalini yükseltir.
  • Bazı Hastalıklar: Gebelikten önce tip 1 ya da tip 2 diyabet, hipertansiyon, migren, kan pıhtılaşma bozukluğu, lupus gibi hastalıklara sahip olan kadınlarda preeklampsi görülme ihtimali daha fazladır.
  • In Vitro Fertilizasyon (IVF): IVF ya da halk arasındaki adıyla tüp bebek yoluyla hamile kalınan gebeliklerde de preeklampsi riski artabilir.

Gebelik  Zehirlenmesi Nasıl Anlaşılır?

Preeklampsi tanısı koymak için öncelikle hastadaki belirtiler sorgulanır ve sonrasında muayene yapılır.

Eğer gebe kadında yüksek tansiyona ek olarak aşağıda sıralanan belirtilerinden bir ya da daha fazlasının olması durumunda preeklampsi tanısı koyulabilir:
  • İdrarda protein kaçağı (proteinüri),
  • Kanda düşük platelet sayısı,
  • Karaciğer fonksiyonlarında bozulma,
  • Proteinüri dışında böbrek hasarını gösteren bulguların varlığı,
  • Akciğerde sıvı birikimi (pulmoner ödem),
  • Yeni başlayan baş ağrısı veya görme bozuklukları.

Gebelik zehirlenmesinin daha ileri düzeyde araştırılması için kan tahlili, idrar analizi, fetal ultrason, Non-Stres Test (NST) gibi ek tetkiklere de ihtiyaç duyulabilir. Bu tetkikler anne ve bebeğin preeklampsiden ne derecede etkilendiğini anlamaya yardımcı olur.Preeklampsi tanısı alan kadınların, gebelik boyunca normale göre daha sık doktor kontrolüne gitmesi gerekir. Bu kontrollerde anne ve bebek sağlığı, çeşitli tetkikler ile değerlendirilebilir.

Preeklampsi Tedavisi Nasıldır?

Gebelik zehirlenmesinin en etkili tedavisi doğumdur. Preeklampsideki yüksek tansiyon durumu devam ettikçe nöbet, inme, plasentanın erken ayrılması, şiddetli kanama gibi komplikasyonların görülme ihtimali artar.Preeklampsi tedavisinde doğumun bir tedavi seçeneği olarak tercih edilmediği durumlarda medikal tedaviye başlanabilir. 

Gebelik zehirlenmesi tedavisinde kullanılan ilaçların bir kısmı şu şekildedir:
  • Kan Basıncını Düşüren İlaçlar: Antihipertansifler olarak da bilinen bu ilaçlar tansiyonun ciddi derecede yüksek olduğu durumlarda kullanılır. Kan basıncını düşürmeye yarayan farklı türde pek çok ilaç olmakla birlikte bu ilaçların tamamı, gebelikte kullanıma uygun değildir. Bu nedenle hamilelikte herhangi bir antihipertansif ilaca başlanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır.
  • Kortikosteroidler: Şiddetli preeklampsisi olan kadınlarda bu ilaçlar, karaciğer ve platelet fonksiyonlarını iyileştirerek gebeliğin bir süre daha devam etmesini sağlayabilir. Ayrıca kortikosteroidler, bebeğin akciğer gelişimini hızlandırarak olası bir prematüre doğuma karşı bebeği hazırlar.
  • Antikonvülzanlar: Şiddetli preeklampsisi olan kadınlarda nöbet gelişimini engellemek için magnezyum sülfat gibi antikonvülzan ilaçlar kullanılabilir.

Gebelik Zehirlenmesi Kaçıncı Haftada Olur?

Preeklampsi büyük çoğunlukla gebeliğin 20. haftasından sonra görülür. 20. haftadan önce gebelik zehirlenmesi tablosuyla nadiren karşılaşılır. Bazı durumlarda doğumdan sonraki ilk 4 haftada da preeklampsi gelişebilir ancak bu durum da nadirdir.

Gebelik Zehirlenmesi Bebeğe Zarar Verir mi?

Preeklampsi hem anne hem de bebek üzerinde farklı şiddetlerde problemlere yol açabilir.

Preeklampsinin bebekler üzerindeki etkilerinden en sık görülenleri şu şekildedir:
  • Fetal Gelişme Kısıtlılığı: Gebelik zehirlenmesinde anneden plasentaya olan kan akımının az olması, bebeğin daha az oksijen ve daha az besin almasına neden olur. Daha az beslenen bebekte gelişme geriliği, düşük doğum ağırlığı gibi sorunlar oluşabilir.
  • Erken Doğum: Preeklampside hem anne hem de bebek sağlığını korumak için erken doğum kararı alınabilir. Erken yani prematüre doğan bebekte solunum sıkıntısı başta olmak üzere çeşitli problemler görülebilir.
  • Plasental Abrupsiyon: Preeklampsi, plasentanın rahim duvarından doğumdan önce ayrıldığı plasental abrupsiyon riskini artırır. Plasental abrupsiyon, aşırı kanamaya sebep olarak hem anne hem de bebeğin hayatını riske atabilir.

Gebelikte zehirlenme oldukça ciddi bir durumdur. Bu nedenle hamilelikte zehirlenme belirtileri gösterenler ya da önceki gebeliklerde preeklampsi yaşamış kişilerin mutlaka doktora başvurması ve düzenli olarak kan basıncı takibi yaptırması gerekir. Hamilelik zehirlenmesi tanısı alan kadınlar, doktorlarının tavsiyelerine uymalı ve belirtilen aralıklarla kontrole gitmelidir. Sağlıklı günler dileriz.

Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
PROF.DR. BANU BİNGÖL GÜNENÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. ÖZGÜR DÜNDAR
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadıköy
Florence Nightingale Tıp Merkezi
Kadıköy Florence Nightingale Tıp Merkezi
PROF.DR. SİNAN BERKMAN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. EBRU DİKENSOY
Kadın Hastalıkları ve Doğum
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. A. CEM İYİBOZKURT
Kadın Hastalıkları ve Doğum
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. TALAT UMUT KUTLU DİLEK
Kadın Hastalıkları ve Doğum
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
DOÇ.DR. M. ZİYA GÜNENÇ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
DOÇ.DR. GÜLFEM BAŞOL
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
OP.DR. MELEK YASEMİN YAKUT
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
OP.DR. EMRAH KOL
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
OP.DR. ALİ KIZILATEŞ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
OP.DR. TÜLAY TOP
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadıköy
Florence Nightingale Hastanesi
Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading