Portal hipertansiyon, ileri evredeki bir karaciğer hastalığının ciddi komplikasyonları arasında yer alır. Hasar görerek işlevini yitirmiş olan karaciğer hücrelerinin oluşturduğu skar dokusu, karaciğer sirozu tablosunun gelişimine yol açar. Bu doku, içerisinde yer alan kan damarlarını sıkıştırarak kan akışının azalmasına neden olur. Bölgede oluşan bu sorun, vücuttaki diğer organ ve dokuları da etkileyerek ilerleyen safhalarda ciddi iç kanamalara ve diğer bazı sorunlara yol açabilir. Bu nedenle karaciğerde gelişen her türlü hastalığın türü ile etkilerini çok iyi anlamak ve vakit kaybetmeden tedavi sürecine başlamak sağlığınız için önemlidir.
Portal Hipertansiyon Nedir?
Portal ven adı verilen toplardamardaki kan basıncının normalden yüksek olması, portal hipertansiyon olarak adlandırılır. Hepatik portal ven şeklinde de tabir edilen bu toplardamar ince bağırsak, mide, kalın bağırsak, pankreas, safra kesesi ve dalaktan gelen oksijen içeriği azalmış kanı, karaciğere taşımakla görevlidir. Bu nedenle gastrointestinal sistem (sindirim sistemi) içerisinde kilit bir role sahiptir. Karaciğer; kanı filtreler, zararlı bileşenlerden arındırır ve daha sonra kalbe ve vücuttaki genel dolaşıma tekrar gönderir.Herhangi bir durum, portal vendeki kan akışını engellediğinde veya yavaşlattığında portal sistemindeki basınç doğrudan artar. İnsan vücudu bu durumu yönetmek adına kan akışını diğer damarlara yönlendirir ve böylelikle damar içi basıncı dengelemeye çalışır. Ancak normalden fazla olan damar içi basınç ve kanın akış hızı, bu diğer damarların genişlemesine neden olur. Sonuç olarak damar çeperleri gerilerek zayıflar, incelerek hasar gören çeper bölgelerinde karına sıvı sızıntısı gelişebilir. Hatta damarlarda yırtılma ve kanamalar dahi söz konusu olabilir. Damarlar üzerindeki bu ciddi etki nedeniyle portal hipertansiyon, yaşamı tehdit edebilen ciddi bir hastalıktır. Ancak zamanında teşhis edilmesi durumunda portal venöz sistem kan basıncı kontrol altına alındığında portal hipertansiyonun başarılı bir şekilde tedavi edilmesi de mümkündür. Hastalığa tanı koymak her zaman kolay değildir. Genellikle belirtiler ortaya çıktıktan sonra teşhis edilebildiği için erken tedavi olanağı kaçırılabilir. Bu nedenle özellikle de karaciğer hastalıkları bulunan kişilerde sağlık taramalarının düzenli yapılması önem taşır.
Portal Hipertansiyon Belirtileri
Portal hipertansiyon komplikasyonları gelişene kadar herhangi bir semptom ortaya çıkmayabilir. Yapılan araştırmalar; siroz hastalarının yüzde doksan kadarının, henüz belirtiler ortaya çıkmadan önce portal hipertansiyona yakalandığını ortaya çıkarmıştır. Hastaların yaklaşık yüzde kırkında ise büyük varisler (genişlemiş damarlar) görülmüştür (4). Portal hipertansiyonun ilk ve en belirgin belirtileri, genellikle genişlemiş, kanayan ve sızdıran damarlarla ilgilidir.
Bu süreçte aşağıdaki belirtiler görülebilir:- Kan kusmak ya da kusmukta kan görülmesi,
- Dışkıda kan bulunması (siyah renkli dışkı),
- Karına sızan sıvıdan dolayı oluşan assit ve bu assite bağlı hızlı kilo alımı ve karında şişlik,
- Ayaklarda veya bacaklarda ödem kaynaklı şişlikler,
- Zihinsel karışıklık ve karar verme güçlüğü, bilinç ve duygu durum değişiklikleri, ellerde titreme.
Hastanın kilo alması fazla yemek yemekle alakalı değildir. Karna sızan sıvı ödeme neden olur. Bu da hastanın iştahının kapanmasına yol açar. Ağır vakalarda ödem göğüs boşluğuna kadar uzanır ve hastanın nefes almasını zorlaştırır. Ayrıca karın duvarını kaplayan periton zarı ile iç organları kaplayan periton zarı arasında kalan boşluk olan peritoneal boşlukta biriken bu sıvı, enfeksiyonları da beraberinde getirebilir. Dalaktaki kan akışının azalması, dalağın yoğun kanla şişmesine ve shunt adı verilen yeni damarlar oluşturmasına neden olabilir. Boyutu büyüyen dalak, olması gerekenden daha fazla çalışır ve dolaşımdan çok fazla kan hücresini bünyesinde tutar. Bu da görevli hücre sayısının dolaşımda azalmasına bağlı olarak kanın pıhtılaşmasına ilişkin bozukluklara ve bağışıklığın zayıflamasına yol açabilir. Yine dalaktaki kan damarlarının genişlemesine bir tepki olarak vücudun diğer kısımlarındaki damarlarda daralma görülebilir. Böbreklerdeki damarların daralması, böbrek yetmezliğini tetikler. Görülen en yaygın belirtiler arasında bunlar yer alır; ancak hastanın durumu ve etkilenen damarlardaki değişikliklerden dolayı farklı semptomların görülmesi de mümkündür.
Portal Hipertansiyon Nedenleri
Portal hipertansiyon sebepleri, birden fazla olmakla birlikte en yaygın neden karaciğer sirozudur. Siroz, kronik karaciğer hastalığının son aşamasıdır ve sıklıkla viral hepatit C, alkole bağlı hepatit ve alkolsüz yağlı karaciğer hastalığının sonucu olarak ortaya çıkar. Karaciğer kendini onarabilen bir organdır; ancak hasar gördüğünde kendini iyileştirmek için olması gerekenden daha fazla çalışmaya başlar. Bu da zamanla karaciğerde skar (yara dokusu) oluşumuna yol açar. Oluşan bu dokuların miktarı çoğaldıkça karaciğerin işlevi de zamanla azalmaya başlar. Ayrıca, sirozdan kaynaklı olarak portal venin normalde pürüzsüz olan iç duvarları düzensiz hale gelir ve damar iç yüzeyinde kan akışına karşı bir direnç ortaya çıkar. Sonuç olarak portal vendeki kan basıncı artar. Hatta bu pürüzlü iç yüzey nedeniyle portal vende kan pıhtıları da meydana gelebilir. Pıhtı oluşumu da basıncın artmasında rol oynayabilir. Siroz için risk taşıyan her birey, potansiyel olarak portal hipertansiyon hastası adayı olarak kabul edilmelidir.
Portal hipertansiyon için risk faktörleri arasında yer alan bazı durumlar şunlardır:- Uzun süreli alkol kullanımı,
- Damardan enjeksiyon yoluyla uyuşturucu madde kullanımı,
- Sağlıksız koşullarda dövme veya piercingler yaptırılması
- Enfekte iğnelerle veya enfekte olmuş kanla temas,
- Birden fazla partnerle korunmasız olarak cinsel ilişki,
- Ailede hepatit geçmişi,
- Ailesel-herediter pıhtı oluşumuna yatkınlık.
Bebeklerde portal hipertansiyon veya çocuklarda portal hipertansiyon daha çok yenidoğan ünitelerinde, göbekten uygulanan kateter veya ilaçların damarı zedelemesinden kaynakanır. Bunun yanında genetik birtakım faktörler ve pıhtılaşmayı engelleyen durumlar da portal hipertansiyonu tetikleyebilir.
Portal Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konur?
Portal hipertansiyon, belirtilerin yeterince belirgin olmaması halinde teşhisi zor olan bir hastalıktır. Doppler ultrason gibi taramalar hastalık hakkında fikir vericidir. Doppler, portal venin durumu ve kanın damar içerisindeki ilerleyiş şekli gibi konularda bilgi verebilir. Bu görüntüleme yönteminin yeterli olmadığı durumlarda BT (bilgisayarlı tomografi) taraması yapılması faydalı olabilir. Son dönemde yaygın olarak kullanılmaya başlanan başka bir yöntem ise karaciğer ve çevresindeki dokunun elastikiyetinin ölçülmesidir. Elastografi adı verilen bu teknik, dokunun itilmesi veya hareket ettirilmesi sırasında uyarana nasıl bir tepki verdiğini ölçer. Zayıf elastikiyet, hastalığın varlığı hakkında fikir verici olabilir.Hastada portal hipertansiyona ikincil olarak da belirli komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlardan bir tanesi sindirim sisteminde kanama olmasıdır. Gastrointestinal kanama olarak adlandırılan bu durum genellikle endoskopi uygulamasını gerektirir. Bu inceleme uzmanın iç organları görmesini sağlayan bir uygulama olup bir ucunda kamera bulunan ince, esnek bir cihaz kullanılarak gerçekleştirilir. Portal ven kan basıncı, kan basıncı monitörü takılı bir kateterin karaciğerdeki bir damara yerleştirilmesi ve ölçüm yapılması ile belirlenebilir. Ancak bu yöntem genellikle en son çare olarak kullanılır. Çoğu durumda kan testleri ve diğer testlerin belirtilerle birlikte değerlendirilmesiyle hastalığın tanısı mümkün olabilir. Portal hipertansiyonda yaygın belirtilerden çoğunun görülmesi, hastalığın tanısının koyulabilmesi için yeterli olacaktır.
Tanıda kilit rol oynayan bu yaygın belirtiler şu şekilde sıralanabilir:- Genişleyen kan damarlarının neden olduğu varisler,
- Dalakta büyüme,
- Gastrointestinal kanama,
- Karındaki sıvı birikimi,
- Bilişsel bozukluk,
- Kan hücrelerinin sayısında azalma,
- Kolay morarma ve kanama.
Portal hipertansiyon çok nadir durumlarda karaciğerden kaynaklı olmayan bir şekilde gelişebilir. Bu nedenle hastalık temelde siroz kaynaklı (sirotik) veya sirozdan kaynaklanmayan (non-sirotik) portal hipertansiyon olarak iki farklı şekilde gruplandırılır. Ancak karaciğer kaynaklı olmayan non-sirotik portal hipertansiyona nadir olarak rastlanır. Tanı sırasında doktor, eldeki diğer bulguları da göz önünde bulundurarak hastada hangi portal hipertansiyon türünün mevcut olduğunu kolaylıkla teşhis edebilir.
Portal Hipertansiyon Tedavisi
Portal hipertansiyon, ilerleyerek şiddetlenmesi halinde tedavisi zor olan bir hastalıktır. Bu nedenle hastada görülen komplikasyonlara karşı zamanında önlem alınması ve tedavilerin geciktirilmeden uygulanması, tedavi başarısı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Tedavideki başlıca amaç, portal toplardamardaki basıncın bir an önce azaltılmasıdır. Portal hipertansiyonun ana komplikasyonu ise varislerdeki kanamalardır. Dolayısıyla tedavilerin amacı kanamayı yönetmekten geçer. İlaç tedavisi, endoskopik tedavi, şant prosedürleri ve karaciğer nakli gibi uygulamalar tedavi yöntemleri arasında yer alabilir.
Tedavi uygulamalarının içeriğinde yer alabilecek bazı prosedürler ise şu şekilde sıralanabilir:- Hastalık nedeniyle yemek borusunda veya midede genişlemiş damarlar varsa, bu damarlardaki basıncı düşürmek ve kanamaları önlemek için çeşitli farmakolojik ajanlardan yararlanılabilir.
- Hastada siroz var; ancak varis oluşumu yok ise beta bloker gurubu ilaçlar uygulanarak tedavi yoluna gidilebilir. Ancak varislerin gelişmesini önlemek için beta blokerler önerilmez; çünkü bu hasta grubu için ilacın yan etkilerinin olası faydalarından daha fazla olduğu bilinmektedir.
- Gastrointestinal kanamanın tedavi edilmesi için endoskopik yöntemlerden yararlanılabilir. Özellikle sindirim sistemindeki varislerin kanamasını yönetmek amacıyla endoskopik bantlama tedavisi adı verilen yaklaşım kullanılabilir. Endoskopi sırasında damar üzerinde küçük elastik halkalar yerleştirilir. Halkalar, her varise giden kan akışını bloke eder. Böylece varislerin büyümesinin önüne geçilebilir.
- Damarları sıkıştıran ciddi varis kanamasını kontrol etmek amacıyla balon tamponadı uygulanır. Kanayan damarlara baskı uygulamak için midede ya da yemek borusunda küçük bir balon şişirilir, bu da kanamayı sıkıştırır ve durdurur.
- Bir diğer yöntem ise şant prosedürüdür. Tıbbi veya endoskopik tedaviye rağmen tekrarlayan kanamaları önlemek için şant yöntemi kullanılabilir.
- Son yöntem ise karaciğer naklidir. Siroz ve portal hipertansiyonun en etkili tedavisidir. Karaciğer nakli olan hastanın tamamen iyileşmesi söz konusu olabilir.
Eğer siz de portal hipertansiyon hastalığından şüpheleniyorsanız hemen muayene olmalısınız. Bu sayede önleyici tedavi yöntemleri ile sağlığınıza kavuşabilir ve kaliteli bir yaşam sürebilirsiniz.