Konjonktivit, göz küresini saran şeffaf tabakanın iltihaplanması sonucu oluşur. Hastalık, gözde kızarıklığa sebep olduğundan ‘kırmızı göz’ olarak da bilinir. Bakteri, virüs, alerji gibi çeşitli sebeplere bağlı olarak oluşabilecek bu durum, bazı durumlarda bulaşıcı olabilir. Bulaşıcı ise kişinin hijyen kurallarına uyması ve mümkünse kendini izole etmesi, hastalığın yayılmaması açısından önemlidir. Konjonktivit tedavisi, hastalığa sebep olan faktöre göre yapılır.
Konjonktivit Nedir?
Konjonktivit, gözün beyaz kısmını ve göz kapağını kaplayan konjunktiva adı verilen tabakanın inflamasyona (iltihaplanmaya) uğramasıyla meydana gelir. Oluşan bu inflamasyonun nedeni; bakteriyel veya viral enfeksiyon, alerjik reaksiyon, özellikle bebeklerde göz yaşının tam olarak açılmaması olabilir. Mantar, parazit, çeşitli kimyasal maddeler, göze temas eden yabancı cisimler de konjonktivite neden olabilir.
Virüsler, konjonktivitin en sık görülen sebepleri arasındadır. Viral konjonktivit oldukça bulaşıcı bir hastalıktır ve toplumda salgınlara neden olabilir. Konjontivit gelişimine yol açan virüsler; adenovirüs, herpes simplex virüsü, varisella zooster virüsü olarak sayılabilir.
Bakteriyel konjonktivit, gözü kaplayan konjonktiva tabakasının çeşitli bakteri türleri ile enfekte olması sonucu oluşur. Staphylococcus aureus, Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae daha yaygın olmak üzere Neisseria gonorrhoeae, Chlamydia trachomatis isimli bakteri türleri konjonktivayı enfekte edebilir. Bakteriyel konjonktivit, yetişkinlere nazaran çocuklarda daha sık görülür. Viral konjonktivitler gibi bulaşıcıdır ve Ekim- Nisan aylarında salgınlar halinde görülebilir.
Polen, çim, toz gibi alerjen maddelere karşı vücudun verdiği tepki alerjik konjonktivit oluşumuna neden olur. Alerjen maddeye hassasiyeti olan bir kişi, bu madde ile karşılaştığında vücudu immunoglobulin E adı verilen antikorlar üretir. İmmunoglobulin E, göz ve solunum yolundaki tabakalarda bulunan mast hücrelerini uyarır ve bu hücrelerden histamin gibi çeşitli inflamatuar (iltihaplanmaya yol açan) maddelerin salgılanmasına neden olur. Vücutta, salgılanan histamine cevap olarak gözlerde kızarıklık, akıntı gibi alerjik belirtiler ortaya çıkar. Akut atopik konjonktivit, alerjik nedenlerle ortaya çıkan tipte bir konjunktiva inflamasyonudur.
Gözde tahrişe bağlı olarak da konjonktivit gelişebilir. Göze kimyasal madde sıçraması, yabancı madde teması konjonktiva tabakasında hasara neden olabilir. Göze kimyasal sıçraması ya da yabancı cisim batması gibi durumlarda gözün bol su ile yıkanması da nadiren de olsa konjonktivite yol açabilir. Tahrişe bağlı olarak gelişen konjonktivit, genellikle birkaç gün içerisinde iyileşir. Göze tahriş edici madde gelmesi sonrası su ile yıkamanın işe yaramaması, konjonktivit belirtileri birkaç günden uzun sürerse en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak faydalı olacaktır. Çünkü özellikle kimyasal maruziyeti sonucu oluşan konjonktivit, gözde kalıcı hasara neden olabilir.
Konjonktivit belirtileri, konjonktivite neden olan etkene ve vücudun inflamasyona olan yanıtına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
- Tek ya da her iki gözde kızarıklık
- Tek ya da her iki gözde kaşıntı
- Gözde akıntı, sulu göz
Gözdeki akıntı gece boyu devam ederek göz kapağı ve kirpiklerin birbirine yapışmasına neden olan çapak oluşumuna yol açabilir. Kişi sabah uyandığında gözlerini açamaz. Bu durumda gözün açılmasını engelleyen bu kabuğun nemlendirilerek nazikçe temizlenmesi gerekir.
Gözdeki akıntının karakteri, konjonktivite neden olan etkenin belirlenmesi açısından faydalı olabilir. Seröz akıntı olarak adlandırılan tipte, akıntı su gibi ve şeffaftır. Viral ve alerjik konjonktivitlerde sıklıkla görülür. Örneğin adenoviral konjonktivit geçiren bir hastanın gözünden ağlar gibi çok miktarda seröz akıntı gelebilir. Mukoid tip ise, akıntının ipliksi tarzda çektikçe uzayan beyaz renkte olduğu durumdur. Göz yüzeyinde kronik bir tahrişe neden olan, örneğin yıl boyu süren alerjiler, mukoid akıntıya yol açabilir. Gözdeki akıntının irinli olduğu pürülan akıntı da genellikle bakteriyel konjonktivitlerde gözlenir. Akıntının sarı yeşil renkte olduğu durum, Neisseria gonorrhoeae adlı bakterinin yol açtığı gonokoksik konjonktivit durumunda sıklıkla görülür.
Risk Grupları Kimlerdir?
Konjonktivit hastalığı açısından risk altında bulunanlar:
- Alerjisi olan kişiler
- Virüs ya da bakterilerin kolaylıkla yayılabileceği kreş, okul, ofis gibi kalabalık yerlerde bulunanlar
- Uzun aralıklarla değiştirilen tipte lens kullananlar olarak sayılabilir.
Riskli grupta yer almakla birlikte bu kişilerin gerekli önlemleri alarak hastalıktan korunması mümkündür.
Konjonktivit Tanısı ve Tedavisi Nasıldır?
Tanıda, hastanın belirti ve bulguları genellikle yeterli olur. Hastanın belirtilerinin ne zaman başladığı, belirtilerin hangi durumlarda şiddetlendiği, yakınlarında konjonktivit geçiren başkalarının olup olmadığı, alerjisinin olup olmadığı gibi soruların cevabı tanı koymada doktora yardımcı olabilecek bilgileri içerir. Gözdeki akıntıdan örnek alınarak kültür testi yapılması da nadiren kullanılmakla birlikte tanı koymaya yardımcı olabilecek yöntemler arasındadır.
Konjonktivit tedavisi, belirtilerini hafifletmeye yönelik olarak yapılır. Yapay gözyaşı damlası, göz kapaklarının nemli bir bezle temizlenmesi, gözlere ılık veya soğuk uygulamasının yapılması tedavide kullanılan rahatlatıcı yöntemlerdir. Konjonktivit hastalarının, kullanıyorlarsa, hastalık süresince lens kullanmaması önerilir. Göz makyajı yapmak da konjonktivit sırasında uzak durulması gereken davranışlardandır.
Viral konjonktivit tedavisinde antibiyotikli damla kullanmanın hiçbir yararı yoktur. Genellikle tek gözde başlayan ve birkaç gün içerisinde diğer gözde de görülen belirtiler, kendiliğinden kaybolma eğilimindedir. Bu süreçte göz rahatlatıcı yöntemlerin uygulanması ve gözün dinlendirilmesi tavsiye edilir. Herpes simpleks virüsünün neden olduğu konjonktivitin tedavisinde antiviral ajanlar kullanılabilir.
Bakteriyel konjonktivit tedavisinde antibiyotikler en sık kullanılan ilaçlardır. Antibiyotikler; enfeksiyon süresinin kısalmasını, hastalığa bağlı komplikasyonların azaltılmasını ve hastalığın yayılmasını engeller. Antibiyotikli göz damlaları genellikle yetişkinlerde kullanılırken merhem şeklindeki ilaçlar çocuklarda kullanım kolaylığı sağlar. Hafif seyirli bakteriyel konjonktivitler, antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulmaksızın iyileşebilir. Ancak komplikasyon gelişen ya da bağışıklık sistemi zayıf hastalarda, belirtilerin şiddetine bakılmaksızın antibiyotik tedavisi başlanır. Hangi antibiyotik ilacın kullanılacağı ise hastalık sebebi olabilecek olası bakterilerin türüne göre belirlenir.
Alerjik konjonktivit durumunda alerjik reaksiyonları yatıştıran göz damlaları etkili bir tedavi yöntemidir. Anti alerjik ilaçlar histamin salınımını engellerken antiinflamatuar ilaçlar da iltihaplanmayı azaltıcı etki gösterir. Bu iki ilaç grubunun çeşitli kombinasyonlarda kullanılması, alerjik konjonktivitin iyileşmesini sağlar.
Konjonktivit Nasıl Önlenir?
Viral ve bakteriyel konjonktivitler oldukça bulaşıcı hastalıklardır ve insandan insana kolaylıkla bulaşabilir. Hastalığın yayılmasını ve salgın haline gelmesinin önlenmesi için özellikle enfekte kişinin uygulayacağı basit adımlar vardır.
Bunlar:- Ellerin en az 20 saniye boyunca sabun ve su ile yıkanması, el yıkamanın mümkün olmadığı durumlarda en az %60 oranında alkol içeren bir dezenfektan ile ellerin temizlenmesi
- Tek gözdeki enfeksiyonun sağlıklı göze sıçramasını önlemek için eller ile gözlere dokunulmaması
- Gözden gelen akıntının temiz bir bez ile silinmesi
- Yastık kılıfı ve çarşafların sık sık değiştirilmesi
- Lens kullanımının doktorun önerdiği sürece bırakılması
- Gözlüklerin temizlenmesi
- Havuz, hamam gibi yerlerin kullanılmaması
- Enfekte ve sağlıklı göz için farklı göz damlası şişelerinin kullanılması
- Havlu, peçete gibi kişisel bakım ürünlerinin başkalarıyla paylaşılmaması
- Maskara, far, eyeliner gibi özellikle göz makyajında kullanılan ürünlerin tek kişi tarafından kullanılması şeklinde sayılabilir.
Konjonktivit geçiren biri ile yakın temasta olan kişilerin el hijenine dikkat etmesi, elleri ile gözlerine dokunmaması, enfekte kişi ile temas eden eşyaları kullanmaması ve eğer kullanmak zorunda ise kullanım sonrası el hijyenini sağlaması hastalığı kapmaması açısından yararlı olacaktır.
Gözde kızarıklığa sebep olan rahatsızlıklardan biri konjonktivit olmakla birlikte diğer pek çok hastalık da bu duruma yol açabilir. Dolayısıyla gözde uzun süre geçmeyen kızarıklık, ciddi bir hastalığın habercisi olabilir. Bu gibi durumlarda en yakın sağlık merkezine başvurmak faydalı olacaktır.
Konjonktivit ile ilgili merak ettiğiniz konuları Grup Florence Nightingale Hastaneleri’nin uzman ekibine sorabilir, sorunuzla ilgili öneriler isteyebilirsiniz. Bize ulaşmak için web sitemizde yer alan iletişim formunu kullanabilirsiniz.