Göz kusurları, günlük yaşamı zorlaştıran ve bireyleri rahatsız eden sağlık sorunları arasındadır. Sağlıklı bir görüş için gözlük veya kontakt lens kullanımını zorunlu hale getiren bu kusurlar, kişilerin konforunu olumsuz etkilemekle birlikte gözlük kullanımı birçok kişi için görsel açıdan istenmeyen bir durumdur.
Göz Problemlerinde Lazer Tedavisi
Günümüzde gelişen tıp teknolojisi ile birlikte uygun profildeki hastalar için lazer uygulamaları yardımıyla göz kusurlarının tedavi edilmesi ve gözlük kullanma zorunluluğunun ortadan kaldırılması mümkün hale gelmiştir. Çeşitli derecelerde uzağı ve yakını görememe veya astigmat gibi görme bozuklukları Excimer lazer uygulamaları ile tedavi edilirken gözün saydam tabakasına ilişkin bazı problemler de aynı teknik kullanılarak tedavi edilebilir. Basit ve cerrahi girişimlere ihtiyaç duyulmayan lazer tekniği yardımıyla göz kusurlarının tedavi edilmesi, yaşam boyu devam eden kalıcı bir iyileşme sağlayarak hastaları hem fizyolojik hem de psikolojik anlamda rahatlatır.
Lazerle Tedavi Hangi Göz Kusurları İçin Uygulanır?
Henüz tıp teknolojisinin ve lazerin kullanım alanlarının günümüzdeki kadar gelişmemiş olduğu eski dönemlerde göz bozuklukları, ömür boyu gözlük kullanımı gerektiren kalıcı bir sağlık sorunuydu. Özellikle gözdeki bozukluğun derecesi arttıkça hastalar gözlükleri olmadan günlük basit işlerini dahi yerine getirmekte zorlanacak duruma gelebilir. Tüm bunların yanı sıra gözlük, estetik açıdan da istenmeyen bir görüntüye neden olarak göz kusurları olan bireyleri psikolojik anlamda rahatsız edebilir.
Kontakt lenslerin üretimi ve kullanımının yaygınlaşması ile birlikte gözlük kullanmak istemeyen bireylerin birçoğu numaralı kontakt lens kullanımına yönelse de sürekli takılıp çıkarılması ile neden olduğu zorluk, gözde verdiği rahatsızlık hissi, her göz yapısına uyum sağlamaması ve gözü enfeksiyonlara yatkın hale getirmesi gibi nedenlerden dolayı gözlük kullanımına oranla bazı dezavantajlara sahiptir. Son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte göz kusurlarında kullanılmaya başlayan lazer teknikleri ile göz bozuklukları bu tekniğin kullanımına uygun hastalarda tamamen giderilebilir.
Excimer lazer tedavisi miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının tedavisinde güvenle kullanılan bir yöntemdir. Buna ek olarak gözün en dış katmanı olan saydam tabakanın (kornea) lekeler ve izler gibi sorunları da lazer tedavisi yardımıyla ortadan kaldırılabilir. Gözlük kullanımıyla iyileşebilen bazı şaşılık türlerinde de lazer tedavisi ile şaşılığın tedavi edilmesi veya hafifletilmesi mümkün olabilir.
Göz Kusurlarında Lazerle Uygulanan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Excimer lazer tedavi yöntemleri arasında en fazla bilinenleri PRK-LASEK, LASIK, Intralase LASIK’tir.
- PRK-LASEK korneada yüzeyel tedavi sağlar. PRK tekniği ile (spatüla veya alkol yardımıyla) kornea epiteli kaldırılır ve alttaki stromaya LASEK tekniği ile lazer uygulanır.
- LASIK yönteminde bıçak aracılığıyla kornea dokusundan bir kapakçık kaldırılıp, kapakçığın altındaki dokuya excimer lazer ışınları uygulanır. Ülkemizde ve tüm dünyada miyop ve hipermetrop ameliyatları için altın standart olarak kabul edilir ve güvenle kullanılır.
- Intralase LASIK (iLASIK) lazer Femto-lasik olarak da adlandırılır. Günümüzde kırma kusurlarının lazerle tedavisinde en gelişmiş yöntemidir ve diğer tedavi yöntemlerine göre daha güvenlidir. Bilgisayar kontrollü sistemlerin yönetiminde LASIK için gerekli olan kesi lazer ile yapılır. Bu yöntemle kişinin kornea haritası çıkarılarak kişiye özel tedavi yapılabilir. Hasta gözlük kullanmaktan kurtulabilir.
Lazerle tedavi yöntemlerinden hangisinin tercih edileceğine hastadaki göz kusurları, bu kusurların derecesi, hastanın sağlık durumu, yaşı, göz yapısı gibi pek çok faktör bir arada değerlendirilerek detaylı bir muayenenin ardından hekim tarafından karar verilir. Lazerle tedavi yapılabilmesi için hastanın işlem için uygun hastalık profiline sahip olması gerekir.
Lazerle Tedavi Nasıl Gerçekleştirilir?
Lazerle tedavi için uygun olduğu belirlenen hastalarda işlemin hangi teknikle yapılacağına da karar verildikten sonra randevu günü verilir. Kontakt lens kullanan hastalar işlemden 1 hafta önce lens kullanımını bırakmalıdır. İşlem günü hastalar makyaj yapmamalı, lazer aynalarını etkilemesi nedeniyle parfüm kullanmamalıdır.
Randevu günü geldiğinde işleme başlanmadan önce anestezi işlemi uygulanır. Lazerle göz tedavisi uygulamalarında kullanılan anestezi yöntemi damla anestezisidir. Bu anestezi tekniği ile gözün en dış tabakası olan kornea uyuşturulur. Bölgenin hissizleştirilmesi için yalnızca birkaç damla anestezik maddenin göze damlatılması yeterli olur. Sonrasında hasta işlem boyunca herhangi bir acı veya ağrı hissetmez. Basit ve kısa süreli olan işlem, her bir göz için iki veya üç dakika gibi kısa bir süre içerisinde tamamlanır.
İşlemin ardından hastaların genellikle hastanede kalması gerekmez. Belirli bir süre gözetim altında tutulan hastalar hekim tarafından detaylı olarak muayene edildikten sonra gözleri kapatılmadan konforlu bir şekilde evlerine uğurlanır. Tedavinin tamamlamasından sonra yaklaşık 5-6 saat boyunca hastalarda bulanık görme, gözlerde hafif ağrı ve batma, göz sulanması ve yanma gibi hislerin oluşması normal olarak değerlendirilir. Bu konuda gerekli bilgiler operasyonun ardından hekim tarafından hastaya verilir. Lazerle tedavi yapılan hastalar işlem sonrasında gözlerini dışarıdan gelebilecek darbelere karşı korumalı, ovuşturmaktan kaçınmalı ve hekimlerinin önerdiği süre boyunca gözlerine su değdirmemeye dikkat etmelidir.
Lazerle Göz Kusurlarının Tedavi Edilmesinin Riskleri Var Mıdır?
Göz kusurları için lazerle tedavi seçeneklerini araştıran pek çok bireyin kafasında işlemlerin riskli olup olmadığı, göz kusurlarının yeniden ortaya çıkma ihtimalinin bulunup bulunmadığı gibi soru işaretleri yer alır. Bu konu hakkında sıklıkla sorulan sorulardan bir tanesi gözlük numarasının geri dönme riskinin söz konusu olup olmadığıdır. Tıpkı sağlıklı gözlerde sonradan bozulma olabileceği gibi lazerle tedavi edilen gözlerde de sonradan bozukluk ortaya çıkması mümkündür. Fakat 20 yaşın üzerindeki göz numarasının ilerlemesi durmuş olan kişilerde uygulandığında bu risk oldukça düşüktür.
Lazerle tedavi edilen hipermetrop (yakını görememe) kusurlarında, miyop kusurlarına (uzağı görememe) oranla tekrarlama olasılığı çok daha düşüktür. Yine aynı şekilde 18 yaşın altındaki bireylerde lazerle göz tedavisinin önerilmemesinin en büyük nedeni de tekrarlama olasılığının yetişkinlere oranla çok daha yüksek oluşudur. Dünya üzerinde 20 yıldan fazla süredir güvenle uygulanan lazerle tedavi teknikleri ile tedavi edilen hastalarda gözle ilgili diğer cerrahi operasyonların yapılabilmesine engel bir durum söz konusu değildir. Bu hastalar tüm bireyler gibi diğer göz ameliyatlarının gerekmesi halinde bu operasyonları yaptırabilirler.
Lazerle Tedavi İçin Kimler Uygun Değildir?
20 yaşın altındaki bireyler ve göz numarasının ilerlemesi devam eden kişiler haricinde lazerle tedavi için uygun olmayan bazı hasta grupları da mevcuttur.
Bunlar şu şekilde sıralanabilir:- Göz kuruluğu olanlar,
- Kornea şekil bozukluğu bulunanlar,
- Aktif olarak göz enfeksiyonu yaşayanlar,
- İnce korneaya sahip olanlar,
- Hamileler,
- Romatizmal hastalıklar, şeker hastalığı gibi bağışıklık sistemini etkileyen veya gözde iyileşmeye engel olabilecek hastalıkları bulunanlar lazerle tedavi için uygun değildir.
Lazerle göz tedavisi yaptırmak isteyen hastaların merak ettiği bir diğer konu ise gözlerde kaç dereceye kadar lazer tedavisi yapılabildiğidir. Bu konuda bilinmesi gereken nokta lazer tedavisi için gözün derecesinden ziyade yapısının uygun olması gerektiğidir. Korneanın kalınlığı ve gözün yapısal durumu müsait olduğu takdirde çoğu durumda lazer tedavisi için engel bir durum bulunmaz.
Göz yapısı uygun olan hastalarda miyop söz konusu ise 10 dereceye, hipermetrop söz konusu ise artı 5 dereceye, astigmatlarda ise 5 dereceye kadar lazerle tedavi uygulanabilir. Fakat kornea kalınlığı yeterli olmayan hastalarda bu derecelere çıkmak mümkün olmayabilir. Göz yapısı uygun olan hastalarda lazer birden fazla kez uygulanabilir.