Genel bir terim olan “kolit” kalın bağırsağın içini döşeyen mukozada iltihabı (inflamasyonu) ve ödem, şişlik gibi iltihap bulgularını ifade eder.
Kolit Nedir? Kolit Belirtileri Nelerdir?
Kolit hastalarının tipik yakınmaları karın ağrısı, karın bölgesinde kramplar, ishal ve karında şişkinlik hissidir. Bazı hastalarda kanlı ishal de görülebilir. Diğer belirtileri arasında ateş, titreme, halsizlik, bitkinlik ve vücudun susuz kalması (dehidrasyon) sayılabilir.
Hastalarda ek olarak:- Batında hassasiyet,
- Hızlı kilo kaybı,
- Depresyon,
- Eklemlerde ağrı,
- Dışkıda mukus ve/veya kan ve rektal kanama da görülebilir.
Bilinen Kolit Türleri Nelerdir?
En yaygın kolit türü Ülseratif Kolit (ÜK) olmakla birlikte diğer kolit türler:
- Chron hastalığında görülen kolit,
- Diversiyon koliti (kolostomi veya ileostomi sonrasında işlevsiz bağırsak bölgesinde görülen kolit),
- İskemik kolit (bağırsağın kanlanma bozukluğuna bağlı olarak gelişen kolit),
- Enfeksiyöz kolit (Campylobacter, Salmonella, Shigella, Clostridium difficile, Escherichia coli, Yersinia, Chlamydia, Neisseria, Tüberküloz),
- Fulminan kolit (akut şiddetli kolit olguları için kullanılır),
- Kimyasal kolit (lavman veya başka işlemlerde kalın bağırsağa verilmiş kimyasalların yol açtığı kolit durumudur),
- Kollajen kolit (Mikroskopik kolitin bir alttipidir. Kalın bağırsak dokusunun içinde kalın bir kollajen dabakası gelişmiştir),
- Mikroskopik kolit (endoskopide kalın bağırsak mukozası normal olmasına rağmen mikroskop altında tanı konur. Hasta klinik olarak ağrı, kramp, şişkinlik, sulu kansız ishal vardır),
- Lenfositik kolit (Mikroskopik kolitin bir alttipidir. Kalın bağırsak dokusunun içinde beyaz kan küreleri (lenfositler) sayıca artmıştır),
- Atipik kolit (Kolitin patolojik tanı kriterlerine uymayan ama klinik tablosu kolit düşündüren olgularda).
Ülseratif kolit ile Chron hastalığı birlikte “İnflamatuar Bağırsak Hastalıkları (İBH)” olarak adlandırılır.
Kolit Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kolit tedavisi kolit türüne göre planlanır.
- Enfeksiyon varlığında etken mikroorganizma bakteri ise uygun antibiyotik sistemik olarak kullanılır. Viral etkenler yeterli sıvı desteği ve istirahatle bir süre sonra kendini sınırlar ve düzelir.
- İnflamatuar Bağırsak Hastalıklarına (İBH) bağlı kolitte anti-inflamatuar ilaçlarla bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi kullanılabilir. Çok ciddi durumlarda kalın bağırsak ve/veya ince bağırsağın bir kısmının çıkartılması gerekebilir.
- İskemik kolitte bağırsakların dinlendirilmesi ve sıvının yerine konulması esastır. Eğer kaybedilen kan bu şekilde yerine konamıyorsa, o zaman cerrahi ile bağırsağın kan kaybeden kısmı çıkartılmalıdır.
- İshal ve karın ağrısı varlığında evde ilk 24 saatte yapılacaklar sıvı alımını arttırmak, istirahat ve parasetamol alınmasıdır. Belirtiler 24 saat sonra düzelmediyse hekime başvurulmalıdır.
Ülseratif Kolit Nedir?
Ülseratif kolit (ÜK), inflamatuar bağırsak hastalıkları arasında dünya üzerinde en sık görülen hastalıktır. Batı toplumlarında her bin kişiden biri bu hastalıktan etkilenir. Ülseratif kolit, nedeni tam olarak bilinmeyen iltihabi bir hadisenin, kalın bağırsak duvarında meydana gelmesiyle bağırsak yüzeyinde yaraların oluştuğu ve genellikle kanamaların eşlik ettiği bir hastalıktır. Kanama, elektrolit kaybı, yara oluşması ve ödem gibi belirtilerin ortaya çıkmasının nedeni tamamen bağırsak mukozasında meydana gelen inflamasyondur.
ÜK, genellikle kolon ve rektum tutulumu ile sınırlıdır. ÜK’den farklı olarak Crohn hastalığında ağız bölgesinden başlayarak tüm sindirim kanalı boyunca tutulum görülebilir.
İnflamatuar (iltihabi) bağırsak hastalıkları, en sık olarak 15-25 yaşları arasında görülür. Ancak bir diğer sık görüldüğü yaş grubu da 50 ve 70 yaşları arasındadır. Hem Crohn hem de ülseratif kolit hastalığının ortaya çıkışında genetik yatkınlığın katkısı vardır ve bu iki hastalığın da seyri esnasında kolorektal kanser görülme riskinde artış meydana gelir.
20 yaşından önce apandisit ameliyatı (apendektomi) olan bir kişide, ülseratif kolit gelişme riskinde neredeyse %70’lik bir azalma meydana gelebilir. Crohn hastalığının gelişme riski ile apendektomi arasındaki ilişki ise tam tersidir.
Sigara kullanımı ile inflamatuar bağırsak hastalıklarından Crohn hastalığında risk artarken ülseratif kolit riskinde sigara kullanımı ile göreceli olarak bir azalma meydana gelebilir.
Ülseratif Kolit Nasıl Gelişir?
Bağırsakların savunmasından sorumlu o bölgedeki bağışıklık sistemi bu hastalıkların meydana gelmesinde kilit rol oynar. Sağlıklı kişilerde, bağırsakların iç duvarında yer alan epitel hücre tabakası, bakterilerin ve inflamasyona neden olabilecek antijenlerin, hücreler arasındaki boşluğa geçmesini önleyici etki yapar. İnflamatuar (iltihabi) bağırsak hastalıklarında, bariyer fonksiyonu ile ilgili bir problem gelişir ve rahatsızlığın seyri esnasında bağırsaklarda bulunan mikroorganizmaların da hastalık tablosuna dahil olması sonucunda inflamasyon daha da ağır seyreder.
Epiteliyal bariyerde meydana gelen bir defekti takiben oluşan bağışıklık yanıtı, o bölgede savunma hücrelerinin toplanması ve normalde insanlarla birlikte canlılığını sürdüren bağırsak bakterilerinin etkisi sonucu iltihaplanma oluşur. Ülseratif kolit hastalığında, inflamasyon genellikle kalın bağırsağın son kısımlarından (rektum) başlayarak başlangıca doğru ilerleme eğilimindedir ve kesintisiz olarak tutulum meydana gelir. Duyarlı kişilerde steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçların kullanımı ile hastalığın belirtileri şiddetlenebilir.
Ülseratif Kolitin Belirtileri Nelerdir?
Ülseratif kolit hastalarında ana belirti, kanlı ishaldir. Ana belirtiye ek olarak acil tuvalet ihtiyacı, sürekli ıkınma hissi (tenesmus), karın ağrısı, kilo kaybı ve ateş gibi belirtiler hastalığın seyri esnasında hastalık tablosuna eklenebilir.
Ülseratif kolit, bağırsak dışındaki bölgelerde de bazı şikayetlere neden olabilir. Bu hastalarda en sık olarak karşılaşılan bağırsak dışı belirti eklem iltihabıdır (artrit). Artrit, göz tutulumu ve eritema nodozum adı verilen kızarık, kabarık, ağrılı deri lezyonları genellikle bir arada bulunur ve hastalığın seyriyle ilişkili bir aktivasyon gösterir.
Ankilozan spondilit adı verilen romatizmal hastalık ve kuyruk sokumu kemiği sakrumun etkilenmesi hastalığın seyri esnasında görülebilir ancak bu rahatsızlıklar, inflamatuar bağırsak hastalıklarının seyri ile ilişki göstermez. İnflamatuar bağırsak hastalıklarının seyri esnasında karaciğer ve safra ile ilişkili problemler de kendini gösterebilir. Özellikle ülseratif kolit ile sklerozan kolanjit adı verilen safra kesesi-karaciğer hastalığı arasında kuvvetli bir ilişki mevcuttur.
Eğer bu iki hastalık birlikteyse kolorektal kanserin ortaya çıkma riskinde bir artış söz konusudur. İnflamatuar bağırsak hastalıklarında gözlenen göz bulgularını ise üveit (gözün ortadaki yuvarlak kısmının iltihaplanması) ve episklerit (gözün sklera denilen beyaz kısmının iltihaplanması) oluşturur.
Ülseratif Kolit Hastalığında Kanserleşme Riski Var Mıdır?
10 yıldan daha uzun süre hastalığı olan ülseratif kolit hastalarında kolorektal kanseri görülme riskinin arttığı tespit edilmiştir. Kalın bağırsağın tamamının etkilendiği kişilerde bu risk daha belirgindir. Sağlıklı kişilerde kolorektal kanser genellikle 60’lı yaşlardan itibaren görülmeye başlar, ancak ülseratif kolit hastalarında bu yaş sınırı 50’li yaşlara kadar düşebilir.
Ülseratif Kolit Tanısı Nasıl Konur?
Ülseratif kolit hastalığının tanısı, klinik belirtileri destekleyici görüntüleme yöntemlerine ait bulgular varlığında konulur. Aynı zamanda altta yatan nedenin bir enfeksiyon olma ihtimalinin dışlanması adına kişide gaita incelemesi yapılabilir. Kolonoskopi esnasında bağırsaklardaki hastalığa bağlı değişikliklerin görülmesi tanıda önemlidir. Aynı zamanda hastalığın tek bir bölgede mi, yoksa tüm kalın bağırsak boyunca devam mı ettiğinin aydınlatılmasını sağlar.
Ülseratif kolitin laboratuvar bulguları arasında vücutta inflamasyon varlığını gösteren eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) ve C-reaktif protein (CRP) seviyesinin tespit edilmesinin özellikle hastalık atak dönemlerinde tanısal değeri vardır.
Ülseratif Kolit Diyeti Nedir? Ülseratif Kolit Hastaları Ne Yemelidir?
Ülseratif kolit beslenmesinde dikkat edilecek noktalardan biri yağlı yiyeceklerin belirtileri alevlendirebilmesi nedeniyle düşük yağ içerikli beslenmeye dikkat etmeleridir.
Kilo kaybettikleri için ÜK hastalarına yüksek karbonhidratlı diyetler daha uygundur.
Bu hastalarda laktoz intoleransı görülebilir. O nedenle laktoz içeriği düşük veya laktozsuz besinleri tercih etmeleri önerilir.
Bağırsak hareketlerinin hızlanmaması için düşük lif içerikli besinler bu hastalar için daha uygundur.
ÜK hastaları genellikle tedavilerinde kortikosteroid kullanırlar. Bu nedenle beslenmelerinde tuzu kısıtlamaları gereklidir.
FODMAP (fermente olabilen oligo- ve disakkaridler ve poliyoller) (bunlar bazı karbonhidratlar, şekerler ve alkol içinde bulunur) intoleransı olan hastalar düşük FODMAP içerikli beslenmeyi tercih etmelidir.
ÜK hastalarının aynı zamanda gluten hassasiyeti olabileceği için glutensiz beslenmeye dikkat etmeleri önerilir.
ÜK hastaları ishali tetikleyebileceği ve/veya kan kaybı aracılığıyla elektrolit dengesizliği ve vücudun susuz kalmasına neden olabileceği için beslenmelerine çok dikkat etmek zorundadır. Bu hastalar ishal ile besin öğelerini de kaybettikleri için belirtiler (hastalık aktivitesi) ortaya çıktığında dengeli beslenemeyeceklerinden besin takviyeleri almaları gereklidir.
ÜK hastaları büyük hacimli öğünlerden ziyade az miktarda ve sık yemeği tercih eder. Bu sayede hem bağırsak hareketleri hızlanmaz hem de aldıkları besinleri yeterince sindirebilirler.
- Alkol genellikle ishali tetikleyici bir içecektir.
- Çikolata, kahve ve enerji içeceklerinin içinde bulunan kafein bağırsak hareketlerini hızlandırdığı için bu hastalarda önerilmez.
- Karbonatlı içeceklerin içindeki gaz sindirim sistemini rahatsız eder. Bu içeceklerin birçoğunun içinde şeker, kafein ve yapay tatlandırıcılar vardır ve ÜK belirtilerini tetikleyebilirler.
- Bütün ÜK hastalarında laktoz intoleransı görülmez. Fakat laktoz intoleransı olan ÜK hastalarının mutlaka süt ve süt ürünlerinden sakınması gereklidir.
- Yüksek lif içerikli besinler (örneğin kuru bezelye, kuru meyveler) bağırsak hareketlerini uyaracakları için ÜK hastalarına uygun değildir.
- Sülfür ve sülfat içerikli besinler (örneğin bira, yumurta, peynir, kurutulmuş elma, kayısı ve badem, karnabahar) sindirim sırasında gaz yaratacakları ve bağırsaklarda rahatsızlık hissi yaratacağı için ÜK hastalarına uygun değildir.
- Baharat bağırsak hareketlerini hızlandıracağı için baharat ve/veya baharatlı yiyecekler ÜK hastaları için uygun değildir.
Ülseratif Kolit Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ülseratif kolitte tıbbi tedavinin amacı kısa sürede belirtilerin kontrollünü (remisyonu) sağlamak, yaşam kalitesini iyileştirmek, uzun süreli steroid kullanım ihtiyacını azaltmak, hastalığın ve tedavide kullanılan ilaçların komplikasyonlarını önlemektir. Ülseratif kolit tedavi planlamasında hastalığın süresi ve şiddeti göz önünde bulundurularak tedavi seçimine karar verilir.
Tedavide basitten komplekse doğru giderek artan tedavi yaklaşımı benimsenmiştir. Tedavide kullanılan ilaçlardan 5-aminosalisilik asit (5-ASA) temel tedavi ajanı olarak kabul edilirken, steroidler ve immunomodulatörler tedaviyi yoğunlaştırıcı olarak ve infliksimab, kalsinörin inhibitörleri [siklosporin A (CsA) ve takrolimus] veya cerrahi, kurtarıcı tedavi olarak kabul edilir.
Ülseratif Kolit Atak Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ülseratif kolit tedavi ile yeni atak gelişimi önlemek ana hedeflerden biridir. Fakat atak sıklığı kişiden kişiye değişir. Bir süredir belirtileri kontrol altında olan hastalarda ishal, karın ağrısı ve ateş yükselmesi görülmesi halinde yeni bir atak başlangıcından şüphelenilir.
Klinik ve laboratuvar testleri (akut faz reaktanlarında yükselme) ile inflamasyonun alevlendiği kanıtlandıktan sonra kortikosteroidler ve 5-ASA ilaçları ile inflamasyon hızla kontrol altına alınmaya çalışılır. Yeterli olmadığı durumlarda bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar tedaviye eklenebilir.
Ülseratif Kolit Ameliyatı Nedir? Ne Zaman Yapılır?
ÜK hastalarının belirtileri kontrol altına alınamıyorsa,
Kalın bağırsak dışı tutulumu varsa (kolite bağlı artrit ve deri tutulumları gibi),
Kolon kanseri profilaksisi amacıyla,
Masif kanama, perforasyon riski taşıyan genişlemiş kalın bağırsak lopları (toksik megakolon), steroid tedavisine yanıtsız fulminant ÜK vb. varsa,
Kalın bağırsağın kısmen veya tamamen (rektum ile birlikte) çıkartılması gündeme gelebilir.
Tam rezeksiyonda ince bağırsağın son bölümü (ileum) aşağıda makata (anal kanala) kadar çekilerek birleştirilir. Böylelikle hasta, kolestomi denilen karına açılan bir torba kullanmak zorunda kalmaz ve hastalığın tuttuğu kalın bağırsak çıkartılmış olur.
Eğer ileum ile anal kanal arasında poş denilen birleştirmeye yardımcı yapı oluşturulamıyorsa o zaman hastanın karnına delik açılıp (ileal stoma) dışkının bu bölgeye yapıştırılacak torbaya yapılması sağlanır.
Ülseratif Kolitte Akupunktur Yardımcı Olabilir Mi?
Akupunktur vücudun bağışıklık sistemini dengeler, mide bağırak sisteminin kanlanmasını, dolayısıyla beslenmesini arttırır. Bu sayede hastalarda alevlenmeler daha az görülür.
Beyinde endorfin ve serotonin gibi maddelerin salgılanmasını uyarır. Böylece stres, depresyon gibi durumların ortaya çıkmasını önler. Dolayısıyla daha az alevlenme görülür. Vücudun kendi steroid salgılanmasını uyarır. Steroidler iltihap azaltıcı etkiye sahiptir.
Akupunkturun analjezik yani ağrı kesici etkisi karın ağrısı ve kramplara fayda sağlar. Bağırsak boşaltım görevini daha sağlıklı yerine getirir. Sindirim sistemini düzenli çalışır hale gelir.
Crohn Hastalığı Nedir?
Crohn hastalığı, sindirim kanalı boyunca simetrik olmayan bölgesel tutulumlar ile seyreden bir inflamatuar bağırsak hastalığıdır. Sindirim kanalında terminal ileum ve çekum olarak adlandırılan bağırsak bölgeleri, bu hastalığa bağlı en sık etkilenen bölgeleri oluşturur.
Hastalığın tanısının konması genellikle adölesan (ergenlik) dönemde gerçekleşir. Crohn hastalığının bağırsaklarda meydana getirdiği inflamasyon o bölgenin bütün katmanlarında (transmural) ortaya çıkar. Tüm katmanların tutulması sonucu bağırsaklarda daralma ve bağırsakların başka bölgelere küçük kanallarla açılması gibi durumlar oluşabilir.
Chron Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Crohn hastalığına sahip kişilerde en sık karşılaşılan şikayetler;
- Sağ alt bölgede hissedilen karın ağrısı ve şişkinlik,
- Mukuslu ve kanlı ishal,
- Ateş,
- Kilo kaybı
- Kansızlık (anemi) örnek olarak verilebilir.
Ciddi seyirli hastalıkta bağırsağın dışarı açıldığı anüs yapısının etrafında apse lezyonları görülebilir. Hastalığın seyri esnasında ağız içinde yaralar ile dudak ve yanaklarda şişlikler ortaya çıkabilir.
Ülseratif kolit hastalığında olduğu gibi Crohn hastalığının seyri esnasında da bağırsak dışı tutulumlara (göz, karaciğer, safra kesesi, eklemler, deri) ait bulgular ortaya çıkabilir.
Crohn hastalığı seyri esnasında ortaya çıkarak yaşamı tehdit edici boyutlara varabilen tromboembolik hastalıklar konusunda dikkatli olunması gerekir. Akciğerlere ya da beyne pıhtı atması gibi durumlar tromboembolik hadiseler içerisinde değerlendirilir.
Chron Hastalığında Tanı Nasıl Konur?
Crohn hastalığının tanısında kullanılabilecek spesifik bir laboratuvar belirteci yoktur. Kansızlık veya karaciğer hastalığı gibi eşlik eden rahatsızlıklar biyokimya analizleri ile araştırılabilir.
CRP ve ESH değerleri, bağırsaklarda meydana gelen inflamasyonun derecesi hakkında fikir verebilir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan apse ve fistüllerin görüntülenmesine olanak sağlar.
Bir ilaç gibi yutularak sindirim kanalının görüntüsünün alınmasını sağlayan video kapsül endoskopi, kolonoskopi ve endoskopik girişimlerle incelenememiş bağırsak bölümlerinin görüntülenmesini sağlayabilir.
Crohn Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Crohn hastalığının tedavisi hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. Hafif ve orta seyirli vakalarda steroidler ya da bağışıklık düzenleyici ilaçlar kullanılabilir. Daha ağır seyirli hastalıkta ise bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlara ek olarak çeşitli biyolojik ajanlar da kullanılabilir.
Crohn hastalarında, bağırsak tıkanıklığı, bağırsak apsesi, fistülü ya da karın boşluğuna açılması durumlarında cerrahi müdahale gerekebilir.