Ventriküler Septal Defekt kalbin iki karıncığı arasındaki duvarda bir açıklık (delik) olmasıdır. Bu açıklık vasıtasıyla kalbin sol tarafındaki temiz kanın bir kısmı sağ tarafa geçer. Hastanın şikayetlerinin ciddiyeti ve tedavi şekli (ilaç veya ameliyat) büyük ölçüde açıklığın büyüklüğüne, yani buradan geçen kanın miktarına bağlıdır.
Ventriküler septal defekt (VSD) tanısı nasıl konur?
Küçük Ventriküler Septal Defekt tanı genellikle ateş, öksürük gibi herhangi bir nedenle doktora gidildiğinde, muayene sırasında üfürümün duyulması ile tesadüfen konulur.
Kesin tanı ise, çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konulur. Orta büyüklükteki ya da geniş VSD’lerde defektten geçen kan miktarı daha fazla olacağından bir taraftan akciğer atardamarlarında basınç yükselmesine ve sık akciğer hastalığına sebep olur, diğer taraftan artan kan akımı kalbin daha fazla çalışmasına dolayısı ile daha fazla yorulmasına ve büyümesine yol açar.
Orta genişlikteki VSD’lerde genellikle süt çocukluğu döneminde ya da geniş defektlerde doğumdan birkaç hafta sonra hızlı nefes alıp verme, özellikle emerken aşırı terleme ve yorulma, yeterli kilo alamama gibi bulgular olabilir.
Tanı, muayene sırasında üfürüm duyulması ve kalp yetersizliği bulgularının belirlenmesi ile konur.
Bu hastalarda zatürre, bronşit gibi akciğer hastalıkları da sık görülür. Ülkemizde genellikle çocuklar doktora sadece hasta olduğunda götürüldüklerinden dolayı, ağır hasta ve ağlayan bir bebekte diğer bulgular ve üfürüm zor farkedilir. Akciğer hastalıklarının bulguları kalbe ait bulguları gölgeleyebilir.
Bu hastaların bir kısmı akciğer enfeksiyonu tedavileri ile kısmen düzelmekle birlikte tekrar tekrar hasta olmakta ve kesin tanı konulması bu nedenle gecikebilmektedir.
Erken tanı için ülkemizde sağlıklı çocukların da doktor kontrolüne götürülmesi alışkanlığının kazanılması şarttır. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konulur.
Ventriküler septal defekt (VSD) tedavisi nasıl yapılır?
Küçük defektlerde genellikle tedavi gerekmez. Ancak sünnet, diş çekimi, diş dolgusu, ameliyat gibi bazı girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler.
Orta büyüklükteki ve geniş VSD’lerde artmış akciğer kan akımına ve kalp yetersizliğine ait bulguların etkilerinin azaltılabilmesi ve kalbin çalışmasını düzenlemeye yönelik destekleyici ilaç tedavisi ile çocuk büyüdükçe açıklığın küçülüp küçülmediğine bakılır. Düzelme saptanmayan hastalarda bu açıklığın cerrahi olarak kapatılması gerekir.
Kendiliğinden kapanmayan veya küçülmeyen VSD’lerde cerrahi tedavi için uygun zaman genellikle 1-2 yaş civarıdır.
Açıklık bir yama ile kapatılıp, kan geçmesi engellenir. Son yıllarda orta büyüklükteki VSD’lerin uygun pozisyon ve çapta olanlarının tıpkı ASD’lerde olduğu gibi kateter yöntemi ile ameliyatsız olarak kapatılması gündeme gelmiştir. ASD kadar yaygın olmamakla birlikte bu tür defektlerin bir kısmının bu yöntemle kapatılabilmesi seçeneği vardır.
Ventriküler Septal Defekt (VSD) Hastaları Neler Yapmalı?
Açıklığın kendiliğinden kapanma olasılığı defektin yeri, büyüklüğü ve tabiatına göre değişse de %70-80 gibi yüksek orandadır. Bununla birlikte bazı açıklıklar kapanırken başka problemlere (kapaklarda anatomik ve fonksiyonel bozukluk gibi) yol açabilmektedir. Bu nedenle hasta, belli aralıklarla kontrol altında olmalıdır.
Küçük ya da zamanla küçülmüş ama tam kapanmamış ve cerrahi tedavi gerekliliği olmayan hastalarda ameliyat, sünnet, diş çekimi, diş dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler. Bu ameliyat olmuş hastalar için de ameliyattan sonraki ilk 6 ay için geçerlidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.