Üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinden biri olan tüp bebek, doğal yollarla gebelik sağlayamayan kişilerin çocuk sahibi olması için uzun yıllardır başarıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Tüp Bebek Tedavisi Nedir?
Tüp bebek tedavi yöntemi, sebebi bilinmeyen infertilite, (kısırlık) ileri yaş, erkeklerde sperm sayısı veya kalitesinin düşük olması, kadınlarda enfeksiyon ve fallop tüplerindeki tıkanıklık gibi problemler yüzünden çocuk sahibi olamayan ailelere, sağlıklı bir doğumla çocuk sahibi olabilme imkanı sunar.
Kişinin çocuk sahibi olmakta gecikmesi ya da farklı bir deyişle yaş faktörü de gebeliğin oluşumuna engel olabilir. Ancak kişi 45 yaşına kadar tüp bebek tedavisinden faydalanabilir. Tüp bebek tedavi aşamalarına geçmeden önce tüp bebek tedavisinin ne olduğu iyi anlaşılmalıdır.
Doğal Yollardan Gebelik Nasıl Gerçekleşir?
Kişinin doğal yollardan gebe kalabilmesi için öncelikle beyinde yer alan hipotalamusun, hipofiz bezini uyarması gerekir. Böylece hipofiz bezi, LH (Luteinizan hormon) ve FSH (Folikül uyarıcı hormon) hormonlarını salgılar. Dolaşım sistemi aracılığıyla yumurtalıklara ulaşan hormonlar, yumurtalık rezervinde bulunan yumurta foliküllerini (kesecik) uyarır. Bu uyarılmanın ardından yumurtaların bir kısmı olgunlaşır ve en sağlıklı olanı çatlayarak rahim ile yumurtalıklar arasındaki bir tür kanal olan fallop tüplerine atılır.
Bu noktadan sonra yumurta folikülü, östrojen hormonu salgılayarak rahim duvarı olarak bilinen endometriumun kalınlaşmasını sağlar. Rahim duvarının kalınlaşması, olası gebelik sırasında embriyonun rahme tutunmasını ve gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesine olanak tanır.
Üreme hücreleri olan sperm ve yumurtanın, fallop tüplerinde bir araya gelmesiyle fertilizasyon (döllenme) sağlanır ve döllenmenin neticesinde embriyo oluşur. Yumurta, fallop tüplerinden rahme doğru ilerlerken kadın vücudunda 24 saat canlı kalabilir. Ancak erkek üreme hücresi sperm, kadın vücudunda 3-4 gün kadar canlı kalabilir. Farklı bir deyişle, yumurtanın fallop tüplerine atılmasından birkaç gün önce cinsel ilişkiye girilmesi durumunda da kişi gebe kalabilir.
Tüm bu süreç boyunca pek çok farklı rahatsızlıktan dolayı döllenme gerçekleşmeyebilir. Korunmasız ve düzenli olarak bir yıl boyunca cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebelik sağlanamaması durumunda çift, hekime başvurmalı ve infertilitenin nedenleri araştırılmalıdır. Gebelik oluşumuna engel olan durumun saptanmasının ardından tüp bebek tedavisine başlanabilir. Bu durumda kişinin mevcut durumuna göre farklı tekniklerle gebelik sağlanabilir.
Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tüp bebek tedavisi, infertilite tanısı almış çiftlerin çocuk sahibi olabilmesi için uygulanan, üremeye yardımcı bir tedavi yöntemidir. Tüp bebek tedavisinde anne adayından toplanan yumurtaların, baba adayının spermi ile laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllenmesi sağlanır. Döllenmenin neticesinde meydana gelen embriyolardan en sağlıklı olanı anne adayının rahmine transfer edilir. Tüm bu işlemlerin ardından 11 gün sonra anne adayına gebelik testi uygulanarak gebeliğin oluşup oluşmadığı gözlenir.
Yapay döllenme olarak da tanımlanabilen bu yöntemde çoğunlukla IUI, (İntrauterin inseminasyon, aşılama) IVF, (In vitro fertilizasyon) IMSI (Intracytoplasmic morphologically selected sperm injection) ve ICSI (Intra cytoplasmic sperm injection) yöntemleri kullanılır.
Lazerle Yuvalama Nedir?
Embriyoyu çevreleyen zarın (zona) kalın ve sert olması durumunda embriyo zarı yırtıp çıkamadığı için rahme tutunması zorlaşabilir. Böyle durumlarda dışarı çıkamayan embriyo rahme de tutunamadığı için gebelik meydana gelmez. Lazer yöntemi ile uygun büyüklükte ve dozda lazer atışı yapılarak zarda bir delik oluşturulur. Embriyonun kolaylıkla rahme çıkarak tutunması sağlanır.
Tüp Bebek Tedavisi Kimlere Uygulanabilir?
Tüp bebek tedavisi, 12 ay süreyle düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebelik sağlayamayan kişilere uygulanır. 35 yaşından sonra gebelik elde etme şansı daha düşük olduğundan bu süre 6 aydır. Aşağıda sıralanan nedenlerin varlığında tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
- Yumurta rezervinin azalması,
- Pelvik inflamatuar hastalık geçirmiş olmak,
- Batın bölgesine ait operasyon varlığı,
- Uzun süre ile spiral (RİA) kullanmış olmak,
- Cinsel yolla bulaşan hastalıkların varlığı,
- Endometriozis tanısı almış olmak,
- Dış gebelik öyküsü varlığı.
Erkeklerde ise testisleri etkileyen kabakulak, testis travması, cinsel yolla bulaşan hastalık, ailede infertilite öyküsü ve kanser tedavisi görmüş olmak gibi nedenlerin varlığında çiftler, üremeye yardımcı tüp bebek tedavi yöntemine başvurabilir.
Tüp Bebek Tedavisinin Aşamaları Nelerdir?
Hekim görüşmesiyle başlayan ve 7 aşamadan oluşan tüp bebek tedavisi gebelik testi ile son bulunur. Tüp bebek tedavisi aşamaları şu şekilde sıralanabilir:
1) Hekim ile Görüşme
Doğal yollardan gebelik sağlayamayan çiftlerin tüp bebek tedavisi için hastaneye başvurması durumunda öncelikle hekimle görüşmeleri gerekir. Bu muayeneye çiftlerin her ikisinin de gelmesi beklenir. Hekim öncelikle çiftin hikayesini dinler. Ayrıntılı jinekolojik muayenenin ardından hekim, ultrason ile anne adayının üreme sistemini kontrol eder. Gerekli görüldüğünde ek olarak radyolojik görüntüleme ve laboratuvar testleri yapılır. Bu aşamada öncelikli olarak çiftte var olan infertilitenin tanısının koyulması hedeflenir. Tanının netleştirilmesinin ardından bir sonraki aşamaya geçilir.
2) Tüp Bebek Tedavisinde Estrodiol (E2) Kaç Olmalıdır?
Estrodiol (E2) doğurganlık çağındaki kadında üreme işlevinin düzenli olup olmadığını belirlemek için kullanılır. Tüp bebek tedavisinde işlem öncesi yapılan laboratuvar testlerinden birisidir. Menapozdaki kadınlarda sıfır seviyesine ulaşır.
E2 seviyesi ölçüm yapılan laboratuvara göre değişir. Yaş dönemlerine veya özel durumlarda normal E2 seviyeleri:
- Doğurganlık çağındaki kadınlar için 30 – 400 pg/ml
- Gebelik 10-35 pg/ml
- Folliküler faz 30-119 pg/ml
- Pik 149-350 pg/ml
- Luteal faz 97-216 pg/ml
- Ovülasyon takibi 29-97 pg/ml
- Menopoz sonrası kadınlar için 0 – 30 pg/ml
- Erkekler için 10 – 50 pg/ml
- Çocuklar için < 10 pg/ml
3) Yumurta Uyarma
Tüp bebek tedavisinin başladığı bu aşamada anne adayı, âdet kanamasının ikinci veya üçüncü gününde hekim muayenesine çağrılır. Ultrason ile anne adayının yumurtalıkları değerlendirilir. Gerektiğinde kişinin hormon değerlerinin araştırılması için ek laboratuvar tetkiki istenir. Elde edilen sonuçlar ışığında anne adayına, yumurtaların uyarılmasını sağlamak için ilaç tedavisine başlanır. İlaçların düzenli ve belirlenen dozda kullanılması için kişi ayrıntılı olarak bilgilendirilir. FSH ve hMG iğneleri ile yumurtalıklar uyarılarak foliküllerin gelişimi sağlanır. Folikül gelişimi, tüp bebek başarı şansını direkt olarak etkilediğinden bu aşamada ilaç ve iğnelerin dozunun doğru belirlenmesi son derece önemlidir. Yaklaşık olarak 8 ila 10 gün süren iğne kullanımından sonra foliküller, 18 ila 20 mm. boyutuna gelir. Ardından anne adayına yumurta çatlatma iğnesi yapılarak folikülleri çatlaması sağlanır.
4) Yumurta Toplama (OPU)
Anne adayına yumurta çatlatma iğnesi yapıldıktan 34 ila 36 saat sonra yumurtaların toplanması işlemine geçilir. Genel anestezi altında yapılan bu işlem ağrısızdır. Vajinal yoldan toplanan olgunlaşmış yumurtalar, bir sonraki işlem için hazırlanmak üzere laboratuvar ortamına alınır.
5) Yapay Döllenme
Toplanan yumurtalar, laboratuvar ortamında mikroskop altında incelenir. En sağlıklı olanlar, baba adayından alınan spermlerle döllenir. Bu aşamada iki farklı yöntem kullanılır. Birinci yöntem klasik tüp bebek uygulamasıdır. Birinci yöntemde yumurtalar ve spermler aynı ortam içine bırakılarak spermlerin yumurtayı döllemesi beklenir.
İkinci yöntem ise mikroenjeksiyondur. Son derece hassas bir şekilde yapılması gereken bu işlemde sperm, yumurtanın içine mikrokanüler kullanılarak enjekte edilir. Tedavide hangi yöntemin kullanılacağı, yumurta ve spermin özelliklerine, önceden yapılan tedavi yöntemlerine göre farklılık gösterir. Yumurtaların döllenmesinin ardından elde edilen embriyolardan en sağlıklı olanları ayrıştırılır.
6)Embriyo Transferi
Tüp bebek tedavi yöntemindeki önemli aşamalardan bir diğeri de embriyo transferidir. Çoğunlukla acı ya da ağrıya neden olmayan bu işlem için ağrı eşiği düşük olanlara anestezi uygulanabilir. Yumurtaların toplanmasının ardından geçen 2 ila 6. günler arasında yapılan bu işlemde embriyolar, kateter yardımıyla anne adayının rahmine transfer edilir. Bu noktada elde edilen diğer embriyoların dondurulup dondurulmayacağı çiftin insiyatifindedir. Embriyo transferi sonrasında hafif lekelenme ya da kasık ağrısı gibi şikayetler olabilir. Şikayetlerin şiddetinin artması durumunda hekime haber verilmelidir.
7) Destek Tedavisi
Embriyoların rahme transfer edilmesinin ardından embriyonun rahme tutunmasını kolaylaştırmak için anne adayına ilaç tedavisi başlanır. Çoğunlukla tedavi süresince kullanılan iğne ve ilaçların tekrar kullanımı önerilir.
Tüp Bebek Transferinden Sonra Tutunma Belirtileri
Embriyo transferinden birkaç gün sonra bel ve kasık ağrıları görülebilir. Bu şikayetler yüzde yüz embriyonun tutunduğuna işaret etmese de bazı hastaların ortak bildirdiği belirtilerdir. Beta HCG’nin yükselmesinden başka tutunmanın başarılı olduğuna dair herhangi kesin bir bulgu yoktur.
Embriyo transferinden sonraki 11. gün, anne adayından kan alınarak Beta HCG testi yapılır. Gebelik varlığının kesin olarak belirlenmesini sağlayan bu test, bazı durumlarda iki gün sonra tekrarlanabilir. Gebeliğin oluşması durumunda tüp bebek tedavisi sona erer.