Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği ve Düşüklüğü

image

Potasyum periyodik cetvelde 1. grup 4. periyotta bulunan atom numarası 19, sembolü K olan bir alkali metaldir. Yumuşak ve katı bir elementtir. Suda aktif olup doğada pasif halde bulunur. Dolayısıyla hava ile temasta özelliğini yitirir. Vücut tarafından üretilmeyip dışarıdan hazır olarak gıdalarla birlikte alınır. Potasyum mineralinin yaklaşık olarak %98-99’u hücrenin içinde bulunur. Bunun %80’i kas hücrelerindedir. Bazı dokularda, örneğin karaciğer, kemik, iskelet kaslarında oranı daha fazladır.
 

Potasyum Nedir?

Potasyum; enzimlerin işlevlerinde, hücre bölünmesi ve büyümesinde, DNA sentezinde, kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının dengelenmesinde, reflekslerin düzenlemesinde, kalbin düzgün çalışmasında, ödem oluşumunun önlenmesinde, asit ve baz dengesinde ve sıvı-elektrolit dengesinde görev alır. Potasyumun vücuttaki en önemli görevi Na (sodyum) metali ile birlikte korele şekilde çalışıp vücudun sıvı elektrolit dengesini sağlamasıdır. Potasyum elementinin emilimi ince bağırsaktan, vücuttan atılımı ise böbrekler ile olur.Tıp dilinde potasyum yüksekliği hiperkalemi, düşüklüğü hipokalemi olarak adlandırılır. Beslenme veya kromozomal bozukluk sonucu potasyum yüksekliği ya da düşüklüğü insan sağlığı için risk oluşturabilir. Hatta kalıcı sorunlara yol açabilir.
 

Potasyum Yüksekliği Nedir?

Potasyum yüksekliği, hücrenin dışına potasyumun kayması, aşırı miktarda potasyum alımı ya da vücuttan potasyum atılımının az olması, böbreklerin işlevlerini tam olarak yapmadığı durumda olur. Uzun süre egzersiz yapmak, yanıklar ve yaralanmalar sonucu kanda potasyum seviyesi yükselebilir. Potasyum açısından zengin gıdalar tüketmek ve potasyum ilacı almak da potasyum yüksekliğini artırabilir.Kandaki potasyum düzeyini yükselten ilaçlar ve hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:

  • Antibiyotikler
  • NSAIDS grubu ilaçlar (Non -steroidal anti -inflammatory drugs)
  • Kortizon
  • Heparin
  • Beta - bloker
  • Digoksin
  • Süksinilkolin
  • İnsülin
  • Böbrek yetmezliği
  • Diyabet
  • Enfeksiyonlar
  • Addison hastalığı (Adrenal yetmezlik)

Potasyum Hangi Besinlerde Var?

Düzenli ve dengeli beslenme programı uygulayan bireylerde potasyum ihtiyacı genellikle oluşmaz. Siyah üzüm, patates, kuru erik, kuru kayısı, incir, böğürtlen, bezelye, enginar, kabak, muz, ıspanak, somon, mercimek, fasulye, avokado, domates, greyfurt, incir, kivi, böğürtlen, havuç ve pancar gibi yiyecekler potasyum bakımından zengin besinlerdir. Araştırmalara göre ise potasyum bakımdan zengin yiyecekler tüketmek hipertansiyon riskinin önüne geçer. Potasyum oranı yüksek olan gıdaların hiperkalemi durumunda potasyum seviyesini düşürmek için önce sebze veya meyveleri dilimleyip 2 saat suda beklettikten sonra tüketilmesi tavsiye edilir. Eğer daha uzun süre saklanması isteniyorsa bu su 4 saatte bir değiştirilir.
 

Potasyum Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Vücutta potasyum yüksekliği belirtileri genellikle geç ortaya çıkar. Vücut, potasyum yüksekliğini belli bir süre dengeleyebilir fakat kandaki değeri 6.5 mmol ve üzeri olduğunda nefes almada zorluk, düzensiz kalp atımı, kaslarda kramp ya da felç gözlenebilir. Potasyum yüksekliği belirtilerinin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir:

  • Yorgunluk
  • Halsizlik
  • Kusma
  • Aritmi
  • Ellerin ve ayakların uyuşması
  • El, kol ve bacak kas zayıflığı
  • Bilinç kaybı
  • Kalp çarpıntısı
  • Mide bulantısı
  • İshal
  • Böbrek taşı
  • Böbrek yetmezliği

Potasyum Yüksekliğinde Yenmemesi Gerekenler

Potasyum yüksekliğinin tedavisinde öncelikle potasyum açısından zengin gıdaların tüketilmemesi önerilir. Uzak durulması gereken gıdalar ise patates, kakao, kahve, sakatat ürünleri, kuru baklagiller ve sebzelerdir. Bunların sonucunda potasyum seviyesinde anlamlı ölçüde değişme gözlenmezse kişi, hekim tarafından diyaliz işlemine yönlendirme yapılabilir. Diyaliz sayesinde kan temizlenir. Potasyum miktarının yüksek olması durumunda solunum yetmezliği, solunum yollarında gözüken düzensizlik, kalpte ritim bozuklukları ve kalpte yüksek miktarda toksik madde oluşması gibi hayati fonksiyonları ciddi derecede etkileyebilecek sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir.
 

Potasyum Düşüklüğü Nedir?

Hipokalemi olarak adlandırılan potasyum eksikliği kandaki potasyum seviyesinin 3.5 mmol değerinin altına düşmesi anlamına gelir. Bu değerin 2.5 mmol’ün altına düşmesi ise kritiktir. Potasyumun düşüklüğünün nedeni, hücrenin içine potasyum kayması, potasyumdan zengin beslenmeme, böbreklerden potasyumun fazla atılması ve/veya bağırsaklardan fazla atılması olabilir. Potasyumun düşüklüğüne sebep olabilen durumların bazıları şöyledir:

  • Alkolün aşırı kullanımı
  • Kabızlık ilacının fazla kullanılması
  • Magnezyum eksikliği
  • Aldosteron hormonunun fazla salgılanması
  • Böbrek hastalıkları
  • Fazla kahve tüketimi
  • Diüretiklerin fazla alınması
  • Fazla yemek yeme
  • Kusma

Potasyum Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir?

Potasyum, hücre, doku ve organların fonksiyonlarını düzenler. Kandaki değeri 3 mmol’ün altına düşmediği sürece genellikle bireylerde semptom görülmez. Potasyum alımının tuz alımından daha düşük olduğu beslenme tiplerinde ise kronik hastalıklar gelişebilir. Potasyum düşüklüğüne bağlı olarak gelişebilen belirtilerin bazıları şunlardır:

  • Kalp atışının düzensizliği
  • Kas güçsüzlüğü
  • Solunum güçlüğü
  • Sık sık idrara çıkma
  • Susuzluk
  • Hipertansiyon
  • Sindirim sistemi bozuklukları
  • Kusma
  • Bulantı
  • Yorgunluk
  • Bacak ve kol kaslarında görülen kramplar
  • Halsizlik
  • Miyalji

Bu belirtiler aynı zamanda diyabet belirtilerine benzediği için de tanının konulabilmesi oldukça güçtür. Bunun ayrımının yapılabilmesi için potasyum seviyesinin ölçülmesi gereklidir.Potasyum açısından zayıf gıdalar, elma, kızılcık, armut, karpuz, kuşkonmaz, brokoli, lahana, patlıcan, biber, çay, kestane, soğan, marul, kara lahana olarak sıralanabilir.Potasyum düşüklüğü tedavisinde bireye oral yolla (ağızdan) ya da IV (İntravenöz) yolla potasyum verilebilir. Potasyum eksikliğinde kişiye genellikle oral yolla potasyum glukonat ve IV yolla potasyum klorür uygulanır. Bu ilaçların en sık görülen yan etkileri; hipotansiyon, kol ve bacaklarda uyuşma, ten renginde solma, kalp ritmine bozulma olarak görülebilir. Yan etkileri göz önüne alındığında bu ilaçların kullanımı hekim kontrolünde olmalıdır. Bunun yanında potasyumdan zengin gıdalar tüketilebilir. Hastanın potasyum eksikliğine yol açabilecek bir ilaç kullanımı varsa duruma göre kesilebilir. İshal ya da kusmadan kaynaklı görülen potasyum eksikliğinde bu durumların önüne geçilmesi gerekir. Potasyum eksikliğinin tedavi edilmemesi durumunda ciddi komplikasyonlar görülebilir.
 

Potasyum Değeri Kaç Olmalıdır?

Potasyum, vücut için çok önemli bir mineral olup yetişkin bir bireyin potasyum değeri genellikle 3500 - 4000 mmol arasında değişir. Plazma potasyum değeri 3.5-5 mmol arasında normal kabul edilir. Potasyum kan ya da idrar testi ile ölçülür. Erişkin bir bireyin günlük en az alması gereken potasyum miktarı 2 gramdır. Vücut için erişkinlerde yeterli olan miktar ise 4.7 gramdır. 0-6 aylık bebeklerde 400 mg, 7-12 aylık bebeklerde 700 mg, 1-3 yaş arasında 3000 mg, 4-8 yaş arasında 3800 mg, 9-13 yaş arasında 4500 mg olarak bilinir.

Hamile kadınlar için günlük alınması gereken potasyum miktarı yetişkinlerle aynıdır ancak emziren kadınlarda potasyum ihtiyacı artar ve bu değer 5.1 gramdır. Potasyum değerinin hamilelik sürecinde takip edilmesi hem annenin hem bebeğin sağlığı için önemlidir.

Potasyum yüksekliği ya da düşüklüğü hayati önem taşımaktadır. Erken tanı ile tedavisi daha kolaydır. Yukarıdaki semptomlardan biri veya birkaçı görüldüğünde ya da rutin yapılan kan testinde görülen anormal potasyum değerinde donanımlı ve uzman hekimlerin görev aldığı bir hastanenin acil servisine başvurulması gerekir. Potasyum ilaçlarının bilinçsiz olarak kullanılması büyük risk oluşturur ve sağlığınıza ciddi zarar verebilir. Bu zararlar böbrek yetmezliği, böbrek taşı, kalp krizi, felç, sinir ve solunum sistemi rahatsızlıkları olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle ilaçların hekim kontrolünde düzenli olarak alınması tavsiye edilir. Sağlıklı günler dileriz.
 

Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
SEVGİ NEYLAN BAKIM
Beslenme ve Diyetetik
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
GÜZİN ÇALTI YENER
Beslenme ve Diyetetik
Kadıköy
Florence Nightingale Hastanesi
Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi
GİZEM GÖRMÜŞ
Beslenme ve Diyetetik
Kadıköy
Florence Nightingale Tıp Merkezi
Kadıköy Florence Nightingale Tıp Merkezi
TUBA KAYAN TAPAN
Beslenme ve Diyetetik
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
DÜRDANE KESKİNER
Beslenme ve Diyetetik
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
BÜŞRA DENİZ GEÇKİL
Beslenme ve Diyetetik
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading