Akciğer apsesi mikroorganizmalar nedeniyle meydana gelen, akciğerin irin ve ölü hücrelerle dolu bir keseden oluşan enfeksiyonudur. Hava ve havayolu doğal olarak steril olmayan ortamlardır. Abseler, ağız yoluyla vücuda giren bakterilerin solunum yoluna aspirasyonu sonucu oluşur. Akciğer apsesinin belirtileri ve tedavisi ilk kez Hipokrat tarafından tanımlanmıştır. Antibiyotik tedavisi bulunmadan önce akciğer apseli hastaların üçte biri ölür, üçte biri iyileşir ve kalan üçte birinde ampiyem ve bronşektazi gibi hastalıklar gelişirdi. İlk zamanlar cerrahi tedavi ilk plandaydı, bugün ise antibiyotiklerle başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyorlar. Yüz yıl önce akciğer apsesi olan hastaların büyük bir kısmı ölüyordu. Günümüzde antibiyotikler ölüm oranını belirgin bir biçimde azalttı. Ağız hijyenini iyileştirme konusunda yapılan çalışmalar hastalığın görülme oranını azaltmıştır.
Akciğer Apsesi Nedir?
Akciğer apsesi ne demek? Akciğer dokusu içinde irin ve nekrotik hücreler (ölü hücreler) ile dolu, hava sıvı seviyesi olan kaviter şekilde enfeksiyon odağı “akciğer apsesi” olarak adlandırılır. Genelde ağız ve boğazdaki mikroorganizmaların akciğerlere solunması yoluyla ortaya çıkar. Bazen başka bir yerdeki enfeksiyonun kan yoluyla yayılması sonucu da ortaya çıkabilir. Akciğer apsesi, 6 haftadan kısa sürüyorsa akut; 6 haftadan uzun sürüyorsa kronik olarak adlandırılır. Nedenine göre birincil ve ikincil olarak sınıflandırılır. Nedeni ağız ve boğazdaki bakterilerin aspirasyonu, nekrotizan akciğer enfeksiyonu ve bağışıklık sisteminin zayıflaması ise; buna birincil akciğer apsesi denir. Nedeni bronş tıkanıklıkları, kan yoluyla başka yerden yayılma, göğüs boşluğundaki enfeksiyonlardan yayılma ve eşlik eden akciğer hastalıkları ise; bu durumda ikincil hastalıktan bahsedilir.
Akciğer Apsesi Nedenleri Nelerdir?
Başlıca akciğer apsesi nedenleri şunlardır:
Ağız ve boğazdaki sekresyonların aspirasyonuna neden olan durumlar:- Diş ve diş eti enfeksiyonları
- Nazal sinüzit
- Bilinci kapalı hastalar
- Gastroözefagial reflü hastalığı
- Sık sık kusma
- Entübe hastalar
- Trakeostomisi olan hastalar
- Felçli hastalar
- Alkolizm
- Karın içi enfeksiyonlar
- Kalp zarı enfeksiyonu (İnfektif endokardit)
- Kötü koşullarda damar içi ilaç uygulanması
- Damar içine konulan kanül ve kataterlerin enfekte olması
- Septik pıhtı atması
- Bronşektazi
- Kistik Fibrozis
- Büllöz amfizem
- Bir tümör, yabancı cisim yada büyümüş lenf bezleri nedeniyle bronş tıkanıklığı
- Doğuştan akciğer anomalileri
- Enfekte akciğer enfarktüsleri
- Akciğerin darbe alarak yaralanması
-
Bronşlarla yemek borusu arasında fistül olması
Akciğer apsesi içinde genellikle birden fazla bakteri bulunur.
Akciğer Apsesi Belirtileri Nelerdir?
Akciğer apsesinin başlangıç bulguları zatürreye çok benzer.
Bu belirtiler:
- Titreme ile yükselen ateş
- Göğüs ağrısı
- Öksürük (balgamlı ve bazen kanlı)
- Gece terlemeleri
- Halsizlik, bitkinlik
- İştahsızlık
- Kilo kaybı
- Nefes darlığı
- Kansızlığa bağlı solukluk
- Ağız kokusu
- Apse kronik hale gelirse çomak parmak
Akciğer apsesinin belirtileri yavaş yavaş, haftalar içinde, ortaya çıkabilir. Başlangıçta öksürük olmayabilir. Öksürük zamanla artar ve balgamlı hale gelir. Ayırıcı tanıda tüberküloz, Kist hidatik ve akciğer kanserini düşünmek gerekir.
Akciğer Apsesi Nasıl Teşhis Edilir?
Akciğer apsesi teşhisi için hekim önce sağlık özgeçmişini öğrenir ve muayene yapar. Daha sonra akciğer röntgeni ve gerekirse akciğer tomografisi ister. Radyoloji büyük oranda yol göstericidir. Hekim gerekirse balgam analizi ve kültürü isteyebilir. Akciğerlerde yabancı cisim düşünülüyor ise bronkoskopi yapılabilir.
Akciğer Apsesi Nasıl Tedavi Edilir?
‘’Akciğer apsesi nasıl geçer?’’ sorusu sıklıkla akla gelir. Akciğer apsesi tedavisi için birkaç yöntem kullanılır. Bunlar:
Antibiyotikler: Tedavide genellikle birden fazla antibiyotik kombinasyonu kullanılır. Antibiyotik tedavisi 3-8 hafta arasında damar yoluyla devam eder. Bundan sonra ağızdan antibiyotiklere geçilir. Antibiyotik tedavisinin süresi hastanın verdiği klinik yanıt ve röntgen bulgularında iyileşmenin görülmesine bağlıdır.
Apsenin drenajı: Akciğer apsesinde drenaj tedavisi, vücudun diğer bölgelerindeki apselerin aksine, güncel yaklaşımda kullanılmamaktadır.
Ameliyat: Antibiyoterapiye yanıtsız hastalarda, hastanın şikayeti olmasa bile özellikle apse duvarında doku kalınlaşması devam ediyorsa, anatomik akciğer rezeksiyonu ile cerrahi tedavi yapılması gerekir.
Akciğer Apsesi Ameliyatı
Akciğer apsesi ameliyatı hastaların yaklaşık %10 unda tercih edilir. Akut ve kronik hastalarda uygulama farklıdır.
Akut ameliyat gerektiren durumlar şunlardır:- Hastanın kanlı balgamının olması
- Uzun süren sepsis (kana mikrop bulaşması) ve ateş
- Bronşlardan akciğer zarına doğru fistül oluşması
- Apsenin akciğer zarının arasına boşalması
- Apsenin yırtılıp göğüs boşluğuna irin ve hava dolması
- 6 haftalık tedaviye rağmen yanıt alınamaması
- Kanser şüphesi olması
- 6 cm’den büyük apse varlığı
- Uygun antibiyotik tedavisine rağmen kan lökositlerinin hala yüksek olması
Akciğer apsesi ameliyatlarından lobektomi akciğerin apse olan lobunun çıkarılmasıdır.Akciğer apsesi ameliyatının başarısı hastanın durumuna ve bağışıklık sisteminin güçlü olup olmamasına göre değişir. Yaşlı hastalarda, alkolizm durumunda ve beslenmesi bozuk hastalarda ameliyat başarısız olabilir. Ameliyattan sonra ölüm oranı yaklaşık %11-28’dir.
Akciğer Apsesinin Komplikasyonları
Nadiren akciğer apsesi yırtılabilir ve patlayabilir. Bu durumda irin akciğere ve göğüs boşluğuna yayılabilir. Akciğer apsesi ameliyatının komplikasyonları da olabilir. Apse yırtılırsa veya cerrahi olarak bir sorun çıkarsa oluşabilecek komplikasyonlar şunlardır:
- Ampiyem: Akciğerde apsenin etrafında iltihaplı sıvı çoğalabilir. Bu duruma ampiyem denir. Ciddi ve hayatı tehdit edici olabilir. Sıvının acilen boşaltılması gerekebilir.
- Bronkoplevral fistül: Büyük bronşla akciğer zarı arasında bir bağlantı oluşur. Bu durumda irin plevra boşluğuna dolmasın diye cerrahi veya bronkoskopik yöntemle fistül kapatılır.
- Akciğerden veya göğüs duvarından kanama: Bu durumda acil ameliyat gerekebilir.
- Enfeksiyonun vücudun başka bölgelerine yayılması: Bu durumda beyin apsesi gibi ciddi durumlar oluşabilir.
Akciğer Apsesi Bulaşıcı mıdır?
Akciğer apsesi genellikle ağızdaki ve boğazdaki bakterilerin aspirasyonu ile bulaşır. Kötü ağız hijyenine sahip olmak hastalığın en önemli nedenidir. Hastalığın oluşma nedenleri arasında insandan insana bulaşma bulunmamaktadır.
Akciğer Apsesi İçin Kimler Risk Altındadır?
Alkolizm sorunu olan veya yakın zamanda ciddi zatürre geçirmiş hastalar akciğer apsesi yönünden risk taşırlar. Organ nakli yapılan hastalarda organ naklini önlemek için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılır. Bağışıklık sistemi zayıflayan bu hastalar akciğer apsesi için risk taşırlar. HIV bağışıklık sistemini bozarak pek çok hastalığın gelişmesine zemin hazırlayan bir hastalıktır. Bu hastalar da akciğer apsesi için risk taşırlar. Otoimmün hastalıklar vücudun kendi hücre ve dokularına savaş açtığı bir dizi hastalık grubudur. Bu hastaların da akciğer apsesi riski artmıştır. Yakın zamanda anestezi almış hastalar, bilinci kapalı ve felçli hastalar da riskli gruptadır. Solunum yollarına büyük yabancı cisim kaçması ve zamanında çıkarılmaması akciğer apsesi riskini artırır.
Akciğer Apseli Hastalar İyileşir mi?
Genellikle akciğer apseli hastaların %90’ı antibiyotiklerle iyileşir. İyileşme oranı birincil akciğer apsesinde daha yüksektir. Başka bir nedenden dolayı akciğer apsesi gelişmişse iyileşme şansı daha düşüktür. Yukarıda ikincil akciğer apsesi gelişme nedenlerinden bahsetmiştik. Erken teşhis ve tedavi iyileşme şansını artırır. Yaşlı hastalarda, bağışıklık sistemi zayıf düşmüş hastalarda ve alkolizm sorunu olanlarda iyileşme şansı azdır. Siz ve yakınlarınızda yukarıda saydığımıza benzer belirtiler varsa bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.