Akciğerlerde yer alan doku ve hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması durumu ise akciğer kanseri olarak adlandırılır.
Akciğer Kanseri Nedir?
Yaşamsal faaliyetlerin devam edebilmesi için solunum yoluyla vücuda oksijen alınması ve ortaya çıkan karbondioksitin de dışarı atılması gerekir. Akciğerde yer alan doku ve hücrelerin yaptığı bu işlev sayesinde vücut, gereksinim duyduğu oksijeni düzenli olarak alırken atık olarak nitelendirilebilen karbondioksiti vücut dışına gönderir. Göğüs boşluğunun büyük çoğunluğunu dolduran, koni şeklinde, süngerimsi yapıya sahip olan bu organlar; bronş, (hava tüpleri) alveol, (hava kesecikleri) akkan (lenf sıvısı) ve kan damarlarından oluşur. Kanser, genellikle ilk çıktığı dokuya göre adlandırılır.
Akciğerlerde yer alan doku ve hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması durumu ise akciğer kanseri olarak adlandırılır. Tümör hücresi olarak da tanımlanabilen bu hücreler, hızla çoğalır ve zamanla kitlesel bir yapı oluşturur. Kanserin ilerlemesiyle birlikte kanser hücreleri, çevre doku ve organlara yayılır. Bazı vakalarda kanser hücrelerinin dolaşım sistemine karışmasıyla kanser, uzak organlara da sıçrayabilir.
Metastaz olarak da tanımlanan bu durumda hastalığın tedavisi çok daha zor olur. Tüm kanser vakalarının %12 ila %16’sını oluşturan akciğer kanseri vakaları, hem kadınlarda hem de erkeklerde kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alır. Farklı bir deyişle kansere bağlı ölümlerin %17 ila %28’inin nedeni akciğer kanseridir. Akciğer kanserinin başlıca sebebi sigara kullanımıdır. Sigara içmeyenlerde akciğer kanseri gelişme riski %3 iken, günde bir paket sigara içenlerde bu oran %61 seviyesine yükselir.
Kanser oluşumu, vücuttaki tüm dokuların yapı taşını oluşturan hücrelerde başlar. Akciğerler de diğer tüm organlar gibi hücrelerden oluşur. Bu hücreler, akciğerin sağlıklı bir şekilde görevini yapabilmesi için gerek duyulduğunda bölünerek çoğalır. Yapısal anlamda normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı olarak çoğalması durumunda ise akciğer kanseri meydana gelir.
Hücre çoğalmasına bağlı olarak akciğer içinde tümör (genellikle solid nodül şeklinde görülür) oluşur. Kanser hücrelerinin oluşturduğu kitle öncelikle akciğerde büyür, tedavi edilmediğinde karaciğer, beyin, kemik gibi pek çok doku ve organa yayılarak o bölgelerde de kitle oluşumuna (metastaz) ve hasara yol açar. Metastaz gelişmesi halinde tedavi zorlaşır.
Solid Nodül Nedir?
Nodül; etrafı havalı akciğer dokusu ile çevrili, sayıca tek, çapı 3 cm’den küçük, sınırları belirgin, genelde yuvarlak, beraberce lenf bezi büyümesi ve ya sıvı gibi durumların eşlik etmediği, akciğer içinde yerleşmiş lezyondur. Akciğerde görülen nodülün iyi veya kötü huylu olduğunun ayırt edilmesinde kullanılan özellikler nodül boyutu, kenarı, kalsifikasyon varlığı, dansite özellikleri ve büyümesidir. Akciğer kanserine bağlı gelişen nodüllerin çapı genellikle 3 cm’den büyüktür. Daha önceki tomografik değerlendirmesine kıyasla boyutunda %25’den fazla artış olan nodüller de genellikle kanser riski açısından değerlendirilir.
Nodülün cidarının düzensiz olması kanser riskini yaklaşık 5 kat arttırırken, nodül içinde kalsifikasyon (kireç birikimi) iyi huylu olma olasılığını arttırır. Solid nodüller, yani içi kistik veya sıvı ile dolu olmayan nodüller, kanser açısından yüksek risklidir. Akciğerde kitle dendiğinde genellikle solid nodülden bahsedilir.
Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Dünya genelinde en çok ölüme yol açan kanser türü olan akciğer kanseri, genellikle belirgin bir şekilde belirti vermeden sessizce ilerler. Bu yüzden erken evrede fark edilmesi çoğunlukla güçtür. Ancak akciğer kanserinin erken dönem belirtilerini tanımak son derece önemlidir. Özellikle sigara kullanan orta yaş ve üzeri bireylerin mutlaka düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptırması gerekir. Akciğer kanserine erken evrede tanı koyulması, tedavi şansını bir hayli arttırır.
Akciğer kanseri belirtileri oldukça geniş bir yelpazede yer alır. Hastalığın erken dönem belirtileri arasında yüzün şişmesi, ses kısıklığı, lenf bezlerinin şişmesi, güçsüzlük, yüksek ateş, nedeni anlaşılamayan kilo kaybı, parmaklarda şekil bozukluğu, baş dönmesi ve yutkunma zorluğu gibi belirtiler bulunur.
Bu belirtiler, kanserin nereye yerleştiğine ve tümörün boyutuna göre farklılık gösterebilir. Bazen akciğer kanseri belirtilerinin ortaya çıkması yıllar alabilir. Hatta hastaların %25'inde kanser hiçbir belirtiye yol açmadan son evreye kadar ilerleyebilir. Bu yüzden risk grubunda bulunan kişilerin düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptırmaları önerilir.
- Gitgide kötüleşen inatçı öksürük,
- Öksürüğe bağlı sırt ağrısı,
- Balgam renginde değişim,
- Kanlı balgam,
- Hırıltılı nefes alma,
- Sesin boğuklaşması,
- Solunum güçlüğü,
- Boğazda takılma hissi,
- Yutkunma güçlüğü,
- Sıklıkla zatürre ve bronşit olmak,
- Boyun ve yüz bölgelerinde şişlik,
- El ve ayak parmak uçlarının şişmesi, (çomaklaşma)
- Kemik ağrısı,
- Anemi,
- Göz bebeğinin küçülmesi,
- Göz kapağında düşme,
- Baş ağrısı,
- İştah kaybı,
- Kilo kaybı,
- Halsizlik,
- Yorgunluk.
Akciğer kanseri, çoğunlukla belirti vermediğinden kişi, hastalığı farklı bir hastalığın tanısı için röntgen çektirdiğinde öğrenir.
Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi (BT) gibi radyolojik görüntüleme teknikleri sayesinde akciğer tanısı erken evrede tespit edilebilir. Bu yüzden risk grubundaki kişilerin düzenli olarak doktor kontrolünü yaptırması önerilir.
Akciğer Kanseri Türleri Nelerdir?
Kanser oluşumunun akciğerlerde başlaması, birincil (primer) akciğer kanseri olarak tanımlanırken, vücudun farklı bir yerinde oluşan fakat akciğerlere metastaz yapan akciğer kanseri türüne ise ikincil (sekonder) akciğer kanseri denir. Primer akciğer kanseri ise küçük hücreli (yulaf hücreli) akciğer kanseri ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri olmak üzere iki ana grupta incelenir. Primer akciğer vakalarının yaklaşık %88’i küçük hücreli olmayan grupta yer alır. Küçük hücreli akciğer ise çoğunlukla sigara kullanımına bağlı olarak gelişir ve erken dönemde lenfatik sistem ve dolaşım sistemi aracılığıyla vücuda daha hızlı yayılır.
Akciğer Kanseri Nedenleri Nelerdir?
Akciğer kanserine yol açan etkenlerin başında sigara kullanımı gelir. Asbest, solunum yollarında uzun süreli tahrişe neden olduğundan kanser gelişiminde rol oynayabilir. Evlerde bulunan kokusuz radyoaktif gaz olan radonun yanı sıra arsenik, berilyum, kadmiyum, vinil klorür gibi kimyasalların solunması ve tüberküloz, (verem) akciğer kanseri görülme riskini arttırır.
Genetik yatkınlık, hava kirliliği ve önceden radyoterapi alan kişilerde de akciğer kanseri görülebilir. Tüm bunların yanı sıra akciğer kanseri geçirmiş olmak da tekrar akciğer kanserine yakalanma ihtimalini arttıran etkenler arasında sayılabilir.
Akciğer kanseri için riskli mesleklerden bazıları madencilik, tersane işçiliği, boyacılık, döküm işçiliği, baca temizleyiciliği, petrokimya işlerinde çalışmak, cam seramik işi yapmak ve batarya işçileri şeklinde sıralanabilir.
Akciğer Kanserinin Evreleri Nelerdir?
Akciğer kanseri 4 ayrı evreye ayrılır:
- Evre 1: Kanser akciğer içindedir. Farklı bir deyişle lenf düğümlerine yayılmamıştır ve kitle boyutu 5 cm’den küçüktür.
- Evre 2: Kanser lenf bezlerine yayılmasa da göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran diyaframa ya da göğüs kafesine yakındır. Kitle boyutu 5 ila 7 cm. aralığındadır. Tümörün 7 cm’den küçük olduğu fakat kanserin lenf düğümlerinin ya da bronşların yakınına yayılmış olması da evre iki akciğer kanseri olarak değerlendirilir.
- Evre 3/A: Kanser hücreleri, akciğerlerin arasındaki lenf düğümlerine yayılmış ya da soluk borusuna yakındır. Ayrıca lenf düğümlerine yayılmamış fakat kalp ve soluk borusu gibi organlara yayılmış vakalar da evre 3/A kapsamında değerlendirilir.
- Evre 3/B: Kanser, göğsün orta hattında bulunan lenf düğümlerine, kalbe ya da soluk borusunun ikiye ayrıldığı bölgeye yakındır.
- Evre 4: Kanser her iki akciğerde de bulunur. Akciğerleri ve kalbi saran sıvıda ya da beyin, kemik gibi vücudun diğer bölgelerine sıçramıştır.
Akciğer Kanseri Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Akciğer kanserinde tanı çalışmalarına detaylı tıbbi öykü ve fizik muayene ile başlanır. Tanının kesinleştirilmesi ve ayırıcı tanıdaki hastalıkların dışlanması için ek laboratuvar testleri ve radyolojik incelemeler istenir. Bu radyolojik incelemeler akciğer grafisi ve/veya BT gibi radyolojik görüntüleme işlemleri yapılır.
Akciğer kanserinin kesin tanısı için akciğer dokusundan ve içindeki kitleden biyopsi alınır. Patolojik inceleme kanserin geliştiği hücre tipini, kanser hücrelerinin farklı patolojik yöntemlerle ayırt edici özelliklerinin tespitini sağlar. Bu şekilde hasta için en uygun tedavi yöntemi ve planı seçilir.
Akciğer kanserinin tedavisi ise akciğer kanserinin türü, evresi ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak farklılık gösterir. Hastalığın tedavisi, immünoterapi, radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi yöntemlerin tek başına ya da birlikte uygulanması şeklinde düzenlenir.