Genel olarak tiroid kanserleri papiller, foliküler, medüller ve anaplastik kanser olmak üzere 4 tiptir. Anaplastik kanser oldukça kötü huylu olup, tanı konulan olguların büyük çoğunluğu 6 aydan fazla yaşamaz.
Tiroid Kanserinin Bulguları Nedir?
Hastada servikal lenfadenopati, ses kısıklığı; ileri dönemlerde ağrı, yutma güçlüğü (disfaji) ve solunum sıkıntısı görülür. Ailevi yatkınlık, boyun bölgesine radyasyon uygulaması geçmişi ve ses kısıklığı olan hastalarda tiroidde tespit edilen nodülün kanser olma olasılığı oldukça yüksektir.
Tiroid kanserinin dört çeşidi bulunmaktadır.- Papiller tiroid kanseri: Papiller kanser en sık görülen ve prognozu en iyi olan tiroid kanseridir. 30 yıllık mortalite oranı % 6 dır. Tiroid kanserlerinin % 73-80’ni oluşturur. 20-40 yaş grubunda sık görülür. Kadınlarda erkeklere göre 3-4 kat daha fazla görülür.
-
Foliküler tiroid kanseri: Folikül tiroid kanseri ikinci sıklıkla görülür. Papiller kanserlerden daha kötü karakterde olup kanserlerin % 15-27’sini oluşturur. Sıklıkla kadınlarda, 50 yaşından sonra görülür.
Prognozu papiller kanserlerden kötüdür. Uzak organ metastazının olması, 50 yaş üzeri görülmesi, damar invazyonu varlığının sadece birini içeren foliküler kanser, düşük riskli kabul edilir. - Medüller tiroid kanseri: Parafoliküler C hücrelerinden kaynaklanan, tiroid kanserlerinin % 10’nu oluşturan; diğer kanserlerden daha agresif seyreden bir kanserdir.
- Anaplastik (indiferansiye) tiroid kanseri: Anaplastik tiroid kanserleri organizmada en kötü seyreden kanserlerdendir. Erkek/kadın oranı 1.5/1’dir. Özelikle ileri yaşlarda 6-7. dekadlarda görülür. 40 yaş altı nadir görülür. Olgularda genellikle hızlı büyüyen, sert, çevre dokulara yayılım yapan, büyük guatr mevcuttur. Erken evrede lenf nodu metastazları görülür. Akciğer ve kemik metastazları oldukça sıktır.
Tiroid Kanserinde Tanı Nasıl Konur?
Ultrasonografi, Tiroid Sintigrafisi, kanda tiroid hormonlarının tespiti, İnce İğne Aspirasyon Biopsisi yanında Boyun ve Akciğer Bilgisayarlı Tomografisi ya da MR aracılığıyla tanı konur.
Tiroid Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Foliküler kanserin asıl tedavisi cerrahidir. Seçilecek tedavi total tiroidektomi (tiroid bezinin alınması) olmalıdır. Lenf tutulumu varsa boyun lenf diseksiyonu ilave edilmelidir.
Tiroid cerrahisi ise oldukça titizlik ve hassasiyet gerektirmektedir. Bunun nedeni tiroid bezinin ses telleri ve paratiroidi bezlerine komşu olmasıdır.
Son yıllarda boyun önündeki uzun dikiş izine neden olacak büyük kesiler yerine boyuna yandan 2.5 cm'lik bir kesi ile uygulanan minimal kapalı yaklaşım yöntem gerek kozmetik gerek ameliyat sonrası erken boyun hareketlerinin mümkün olması ve ödem olmaması gibi faktörler yüzünden tercih edilmektedir.
Tiroid kanserinin tedavisi cerrahi ile başlar ve bu da tiroidin tamamının alınması demektir. Tiroidin %95'inden azı alınmışsa hastalığın ardından yapılacak olan radyoaktif iyot tedavisinin etkinliği azalır ve bu nedenle tedaviden önce ikinci bir ameliyat gerekli hale gelir.
Deneyimli cerrahlar tarafından tiroid kanserinin ameliyat sırasında fark edilmesi %90 oranında mümkündür. Ancak şüpheli durumlarda veya çok küçük odakların tespiti ameliyata çağrılan patoloğun ameliyat esnasında dokuyu dondurarak incelemesi ile mümkün olmaktadır. Tiroid kanser cerrahisinde hasta için en güvenli ve en iyi sonucu verecek cerrahi teknik kullanılıyor. Bunlar;
- Minimal invaziv tiroid cerrahisi. Bu, dokuya en az zarar verecek tiroid cerrahisi.
- Çıkarılan nodül ameliyathanede incelenip, bulgulara uygun ameliyat ediliyor.
- Ameliyattan sonra sesin korunması için ameliyat sırasında ses tellerine giden sinirler nöromonitoring denilen özel bir cihazla izlenerek korunuyor.
Tiroid Kanseri Nükleer Tıp Tedavisi Nedir?
Vücuda verilen radyoaktif maddelerin organlarda tutulma özellikleri sayesinde birçok onkolojik hastalığa Nükleer Tıp'da tanı konuyor.
Tiroid kanserleri 25-55 yaş arasında daha çok görülüyor. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden 4 kat daha fazla. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun verilerine göre, son yıllarda kadınlarda tiroid kanseri görülme sıklığı meme kanserinden sonra ikinci sırada. Tiroid kanserleri genellikle tiroid nodülü şeklinde ortaya çıkıyor.
Bazen de başka bir nedenle yapılan muayene ya da tetkik sırasında tesadüfen ortaya çıkıyor. Tiroid kanseri sık görülmesine rağmen genellikle uygun tedavi ve takiple tam olarak tedavi edilebiliyor; ölüm riski yok denecek kadar az.
Tiroid kanserlerinin tedavisinde ilk basamak cerrahi müdahale. Hasta için güvenli olan ve iyi sonucu verecek cerrahi teknikler, konusunda uzman cerrahlar tarafından uygulanıyor. Tedavide ikinci adım ise, halk arasında "Atom Tedavisi" olarak bilinen "Radyoaktif iyot Uygulaması". Tümörlerin özel radyoaktif maddeleri yoğun olarak tutma özelliği sayesinde, yüksek doz radyoaktif ilaçlarla hedefe yönelik tedavi uygulanıyor. Operasyondan sonra geriye kalan tiroid hücreleri hedefleniyor.
Tiroid bezinin radyoaktif iyodu yeterli düzeyde tutabilmesi için gerekli ön hazırlık ve tetkikler yapıldıktan sonra hastaya ağız yoluyla bir defada veriliyor.
Verilen radyoaktif iyot, tiroid hücrelerinde tutuluyor. içeriden ışınlayarak geride kalan tiroid hücrelerini tahrip ediyor.
Radyoaktif iyot tedavisi alan hastaların vücudundaki radyasyonun başka kişilere (özellikle hamile ve küçük çocuklara) zarar vermesini önlemek için, 2-3 gün süreyle kurşun kaplı özel bir odada kalmaları gerekiyor. Vücudundaki radyasyon dozu güvenilir düzeye düşen hastalar taburcu ediliyor.
Hastaların iyilik halinin devamı için tedaviden sonra ilk yıllar daha sık, sonraları daha seyrek kontrol ve tetkikleri yapılıyor. Çok az hastada görülebilecek yeniden oluşumlar, kontroller sayesinde erken dönemde fark edilerek tedavi edilebiliyor.