Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

image

Lenf kanseri, lenf sisteminde yer alan yapılarda oluşan kanser türüdür. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün açıkladığı son verilere göre ülkemizde her yıl yaklaşık 8.000 kişiye lenf kanseri tanısı konmaktadır. Lenfoma olarak da adlandırılan bu hastalık, erken dönemde yakalanıldığında başarıyla tedavi edilebilmektedir.

Lenfoma Hastalığı Nedir?

Lenf kanseri ya da diğer adıyla lenfoma, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasını sağlayan lenf sisteminin kanseridir.

Lenf sistemi; lenf bezleri, lenf sıvısı ve bu sıvının dolaştığı lenf damarlarından oluşur. Dalak, kemik iliği ve timus da lenf sistemine bağlı organlardır. Lenf sistemi, vücuda giren mikroorganizmaların lenf bezlerince filtrelenmesini sağlar ve böylece bu organizmaların vücuda yayılmasının önüne geçer. Bu mikroorganizmaların tanınmasında ve yok edilmesinde ise lenfosit adı verilen beyaz kan hücreleri grubu yer alır. Çeşitli nedenlerden dolayı bu lenfositlerin aşırı çoğalması ve lenf sistemi organlarında kitle oluşturmasına lenf kanseri ya da lenfoma denir. 

Lenf kanseri; lenf nodu adı verilen lenf bezlerinin yanı sıra bademcik, dalak, kemik iliği, timus organlarını da etkileyebilir. 

Lenf kanseri genel olarak; Hodgkin Lenfoma ve Non-Hodgkin Lenfoma (NHL) olmak üzere iki alt grupta incelenir. Hodgkin lenfoma ve Non- Hodgkin Lenfoma birbirine benzemekle birlikte, iki grup arasında bazı farklılıklar vardır. Hodgkin lenfomada Reed- Sternberg (RS) adı verilen kanseröz hücreler bulunurken Non-Hodgkin’de bu hücreler yoktur. 
 

Hodgkin lenfomanın sık karşılaşılan türleri:
  • Lenfositten fakir Hodgkin lenfoma,
  • Lenfositten zengin Hodgkin lenfoma,
  • Karışık hücreli Hodgkin lenfoma,
  • Nodüler lenfosit baskın Hodgkin lenfoma,
  • Nodüler Sklerozan Hodgkin lenfoma olarak sıralanabilir.
Non-Hodgkin Lenfomanın sık görülen türleri:
  • B hücreli lenfoma,
  • T hücreli lenfoma,
  • Burkitt lenfoma,
  • Foliküler lenfoma,
  • Mantle hücreli lenfoma,
  • Küçük lenfositik lenfoma,
  • Primer mediastinal B hücreli lenfoma olarak sayılabilir.

Hodgkin ve Non-Hodgkin Lenfoma (NHL) Farkı Nedir?

Hodgkin lenfoma köken aldığı lenf düğümlerinden diğerlerine düzenli bir şekilde yayılırken, Non-Hodgkin lenfoma (NHL) diğer lenf düğümlerine daha çokkan yoluyla düzensiz olarak yayılır. Hodgkin lenfoma yavaş seyirlidir, kombine kemoterapi ile %80-90 tam iyileşme söz konusudur. NHL’de ise agresif (saldırgan) seyreden tipleri tehlikelidir, yoğun kemoterapiye rağmen tekrarlama olasılığı yüksektir. İndolent (iyi seyirli) formları ise sıklıkla tedavi gerektirmez, sık aralıklarla takip edilir.

Lenf Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Lenf bezi belirtileri erken dönemde fark edilmeyebilir. Lenfomada lenf nodlarında (bezlerinde) büyüme, şişkinlik görülebilir. Şişkin lenf nodları; boyun, göğsün üst kısmı, kol altı ve kasıkta yer alabilir. 

Lenf kanserinin erken dönem belirtileri genellikle spesifik değildir. Hastada görülen belirtiler, başka rahatsızlıklarda görülen semptomlarla benzerlik gösterebilir. 

Lenfoma belirtisi olabilecek durumlar:
  • Ateş
  • Yorgunluk
  • Gece terlemeleri
  • Kemik ağrısı
  • Kaşıntılı döküntü, cilde kaşıntı olması
  • Cilt katlantılarında kızarıklık
  • Karın ağrısı
  • İstemsiz kilo kaybı
  • Nefes darlığı
  • Dalakta şişme 
  • Öksürük olarak sıralanabilir.

Sayılan belirtiler pek çok hastalıkta ortak olarak görülebileceğinden hastanın dikkatli değerlendirilmesi gerekir. Bu belirtilerden bir ya da birkaçını taşıyan hastalara gerekli tüm tetkikler yapılması ve eğer varsa lenfoma erken dönemde tespit edilmeye çalışılmalıdır. Hastaların erken tanı alması ve uygun tedaviye başlaması, yüz güldürücü sonuçlar alabilmek adına oldukça büyük önem taşır.

Lenf Kanseri Neden Olur?

Lenf kanserinin neden geliştiği ile ilgili çalışmalar hala devam etmektedir. Lenfomanın sebepleri tam olarak aydınlatılamamış olsa da lenfosit adı verilen hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması hastalığın temelini oluşturur. Lenfositlerin genetik yapısında yani DNA’sında meydana gelen mutasyonlar hücrenin daha hızlı çoğalmasına neden olur. Yine mutasyonlar nedeniyle yaşam süresinin sonuna gelen ve ölmesi gereken lenfositler yaşamaya devam eder. Tüm bunların sonucunda da lenfosit hücre sayısında anormal bir artış olur ve artan hücreler lenf sisteminde kitle oluşturur.

Lenf kanseri açısından risk oluşturan bazı faktörler tanımlanmıştır. Bu faktörler Hodgkin ve Non-Hodgkin Lenfoma tiplerinde farklılık gösterebilir. 

Hodgkin lenfoma açısından riski artıran faktörler:
  • Yaş: Hodgkin lenfoma tanısı alan hastalar, çoğunlukla 20-30 yaşları arasındadır veya 55 yaşından büyüktür.
  • Cinsiyet: Erkekler bu tip lenfoma açısından daha büyük risk altındadır.
  • Aile hikayesi: Yakın akrabalarında Hodgkin lenfoma bulunan kişilerde bu hastalığın görülme ihtimali artmıştır.
  • İmmün Yetmezlik: HIV adı verilen virüsle enfekte kişilerde lenfoma gelişme riski fazladır
Non-Hodgkin Lenfoma için risk faktörleri:
  • İmmün Yetmezlik: HIV enfeksiyonu ya da uzun süreli bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanımı sonucunda gelişen immün yetmezlik NHL için risk faktörüdür.
  • Otoimmün Hastalıklar: Çölyak hastalığı, romatoid artrit gibi bazı otoimmün hastalıklara sahip kişilerde NHL görülme ihtimali artmıştır.
  • Cinsiyet: NHL’nin bazı tipleri erkeklerde daha sık görülürken, bazı tipleri de kadınlarda daha yaygın olarak görülür. 
  • Enfeksiyon: Epstein Barr Virüs (EBV), Hepatit C, Helicobacter pylori, HTLV-1 gibi mikroorganizmalara bağlı gerçekleşen enfeksiyon NHL riskini artırır.
  • Kimyasal Madde veya Radyasyon Maruziyeti: Böcek ya da bitki ilaçları gibi kimyasallara veya nükleer radyasyona maruz kalmak da NHL açısından riski artıran durumlardır. 
  • Obezite: Obezitenin de NHL riskini artırdığı düşünülmekle birlikte bu konu için araştırmalar devam etmektedir.

Tedavi Sonrası Yaşam Nasıl Olur?

Tedaviyle hastalıktan kurtulan kişilerde bir süre kemik ya da eklem ağrısı, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu gibi sıkıntılar yaşansa da bunlar bir süre sonra ortadan kalkacaktır. Önemli olan hekim ve hasta arasında sürekli bir iletişimin olmasıdır.

Ayrıca hastanın yaşam kalitesini yükseltmek için sağlıklı beslenmesi, egzersiz yapması ve mümkün olduğunca stresten uzak kalması gerekir. Kesinlikle sigara ve alkol kullanmamak gerekir. Lenfoma geçirmiş olmak kişide diğer kanserler açısından riski artıran bir unsur olduğundan diğer kanserleri taramaya yönelik düzenli olarak mamografi ve kolonoskopi yaptırmasında yarar var.

Lenfoma Tanısı ve Tedavisi Nasıldır?

Lenf kanserinin tanısında fizik muayene büyük önem taşır. Hastada büyüyen lenf bezleri muayene edilerek bezin boyutu, sertliği, hareketliliği gibi parametreleri incelenir. Lenfoma tanısı için kan tahlili yapılarak lenfositler başta olmak üzere kan hücrelerinin sayısına bakılabilir. Lenf nodu biyopsisi de lenf kanseri tanısı koymada ve lenf kanserinin türünü belirlemede sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. X-ray, MRI, BT gibi görüntüleme yöntemleri de lenf kanserinin yerleşimini belirlemek için kullanılabilir. 

Lenfoma tanısı koyduktan sonra tedavi yaklaşımını belirlemede en önemli etkenlerden biri de kanserin evrelemesidir.Lenfomada evreleme şu şekildedir:

Evre 1: Kanser, tek bir lenf bezinde ya da organın sınırlı bir kısmında yer alır. 
Evre 2: Kanser, birbirine yakın iki lenf bezinde ya da bir organ ve ilgili organın yakınındaki lenf bezlerindedir.
Evre 3: Bu evrede kanser, pek çok lenf bezine yayılmıştır veya vücudun her iki tarafında da kanserli doku vardır.
Evre 4: Kanser bu evrede; organ ve lenf bezlerindeki kanserli doku vücuda yayılır ve akciğer, karaciğer gibi organlara metastaz yapar.

Lenf kanseri tedavisi planlanırken kanserin türü, evresi, hastanın genel sağlık durumu ve tedavi için tercih ettiği yöntem gibi pek çok faktör göz önüne alınır. 

Tüm bu faktörlere bağlı olarak lenfoma tedavisinde:
  • Aktif Gözlem: Yavaş büyüyen lenfoma türlerinde, lenf kanseri hastanın günlük aktivitelerini çok fazla etkilemiyorsa, hasta aktif gözlem ile takip edilebilir. Aktif gözlem; hastanın genel durumunda bir bozulma olması, hastadaki belirti ve bulguların şiddetlenmesi gibi durumlar gözlenene dek devam edebilir. İlerleyen dönemlerde hastanın durumuna göre tedaviye başlanabilir.
  • Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek için hastaya damardan ya da ağız yoluyla kemoterapötik ajanlar verilebilir.
  • Radyoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili parçacıklardan yararlanılabilir.
  • Kemik İliği Nakli: Hastanın kanserli hücrelerin yer aldığı kemik iliği, kemoterapi ve radyoterapi ile baskılanır. Baskılanan kemik iliği yerine sağlıklı bir kişiden alınan kemik iliği nakledilerek, hastanın sağlıklı kan hücreleri üretebilmesi sağlanır.
  • Diğer Yöntemler: Kanserli hücrelerde görülen spesifik bozukluklukları hedef alan yeni tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yöntemler ile verilen ilaçlar sadece kanserli hücreler üzerinde etki gösterir ve daha az yan etkiye neden olur.

Lenfoma, tedavi edilebilir bir kanser türüdür. Hastalığın erken evrede tanı alması ve uygun tedavinin uygulanması ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. Lenfoma şüphesi taşıyan kişilerin vakit kaybetmeden donanımlı bir sağlık merkezine başvurması faydalı olacaktır. Sağlıklı günler dileriz.

Lenfoma ve PET MR İlişkisi Nasıldır?

PET MR, lenfoma değerlendirmelerinin tüm yönlerinde önemli bir rol oynar, çünkü:
  • Tekrarlı PET/BT taramalarından alınan BT radyasyonunu elimine ederek yaşam boyu radyasyona maruz kalmayı azaltır.
  • MR'da difüzyon ağırlıklı görüntülemenin eklenmesiyle tespit doğruluğunu arttırır.
  • Erken evreli/düşük gradeli veya daha az FDG tutulumu gösteren lenfomaların tespitini iyileştirir.
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Yukarı Kaydır
loading