Yaklaşık olarak 1,5 kg ağırlığında olan ve vücudun en büyük organı olma özelliği taşıyan karaciğerin yeri, karnın sağ üst köşesinde, göğüs kafesinin hemen altında bulunur. Karaciğer, vücutta birçok hayati fonksiyona sahiptir ve kendini yenileyebilen tek organ olma özelliği taşır. Karaciğerin görevi, vücuttaki toksik (zehirli) maddelerin uzaklaştırılması, metabolizma ve sindirim sisteminde rol alması, kanın pıhtılaşması, birçok besin maddesini depolanması, sentezlenmesi ve bağışıklık fonksiyonlarının yerine getirilmesidir. Sağlıklı ve çalışan bir karaciğer olmadan bir kişi hayatını sürdüremez. Bu sebeple karaciğer sağlığına dikkat edilmeli ve gerekli tıbbi kontroller ihmal edilmemelidir. ‘‘Karaciğerin özellikleri’’, ‘‘karaciğer görevi’’ gibi organ hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız yazının devamını takip edebilirsiniz.
Karaciğer Ne İşe Yarar?
Karaciğer, vücudun sağ tarafında safra kesesiyle yakın bir yerde konumlanmıştır. Safra, karaciğerde sentezlenir ve buradan da yine karaciğer tarafından, ince bağırsağa transfer edilir (Burada mideden gelen besinlerin hazm edilmesini sağlar). Organın kendini yenileyebilen yapısı, çeşitli karaciğer rahatsızlıklarında ve özellikle siroz hastalığında hayati önem taşır. Örneğin, bir kişiye karaciğer transplantasyonu yapıldığında nakledilen küçük bir karaciğer dokusu dahi zamanla büyüyerek normal boyutuna ulaşabilir. Karaciğerin yaptığı işlerin başında vücuttan zehirli maddelerin atılması gelebilir. Toksik maddeler olarak da bilinen bu zararlı maddeler, karaciğerin detoksifikasyon (vücuttaki istenmeyen maddelerin terleme, idrar yapma, safra oluşturma vb. metabolik süreçlerle atılması) işlemi ile vücuttan uzaklaştırılır.
Karaciğerin yaptığı işlerden bazıları ise aşağıdaki maddelerdeki gibidir:- Yiyeceklerin sindirilmesi, saklanması
- Kan basıncındaki artış sonucu ortalama 200-400 ml kanı depolaması
- Karbonhidrat ve proteinleri yağa dönüştürerek enerji oluşmasını, kolesterol yapımını sağlaması
- Amonyaktan üre elde ederek kanın temizlenmesi
- Kan plazma proteinlerinin yapımında rol alması
- Eski ve hasarlı kan hücrelerini parçalayarak vücuttan atılmasında görev alması
Karaciğerin Görevleri
İkili kan akımı, yani iki damar girişi barındıran tek organ olan karaciğerin, önemli görevleri bulunur. Karaciğerin görevi başlıca olarak; vücutta metabolik süreçlerde yer alması, birçok vitamin, mineral, protein ya da diğer besin maddelerinin depolanması ve sentezlenerek dağıtılmasını sağlaması şeklinde sıralanabilir.
Genel olarak karaciğerin görevleri ise yazının devamında detaylandırılmıştır.-
Metabolizma
Karaciğer, metabolizma ile ilişkili süreçlerde bazı maddelerin yapımı (anabolizma) ve bazı maddelerin yıkımını (katabolizma) üstlenir. Besinlerle alınan fruktoz ve galaktoz gibi basit şekerler, karaciğerde glikoza dönüştürülerek enerji metabolizmasını dengeler. Elde edilen glikoz ise daha sonra kullanılmak üzere saklanır. Karaciğer bunların dışında, kandaki toksik maddelerin uzaklaştırılmasından da sorumludur. -
Sindirim
Karaciğerin sindirimdeki görevi besin maddelerinin bağırsaktan geçmesine yardımcı olan safra salgısını yapmaktır. Karaciğerde günlük yaklaşık olarak 800 ila 1000 ml safra salgılanır. Safra, özellikle besinlerdeki A, D, K, E gibi yağda çözünen vitaminler ve yağların emiliminde görev alır. -
Kanın Pıhtılaşması
Karaciğer, kanın pıhtılaşması için gerekli proteinleri oluşturur. Karaciğer bozukluğu durumunda kanın yeterli oranda pıhtılaşamaması ve kanamaların görülmesi bu durumun bir sonucudur. -
Depolama ve Saklama
Karaciğer, yağda çözünen vitaminlerin ve demir, bakır gibi minerallerin depolama ve saklanmasında görev alır. Ayrıca kişilerin beslenmeyle aldıkları yağları parçalayarak enerjiye dönüştürür veya daha sonra kullanılmak üzere metabolik sürece dahi eder. Karaciğer, vücutta enerji oluşumunun en önemli moleküllerinden olan glikozu saklar. -
Bağışıklık Fonksiyonu
Karaciğer, vücutta doğal olarak bulunan veya sonradan kazanılan bağışıklık sisteminde önemli görevlerde bulunur. Bağışıklık sisteminde yer alan hücrelerin normal işlevlerinin yürütülmesinden sorumludur. Ayrıca vücuttaki zararlı maddeleri uzaklaştırdığı için bağışıklık direncinin düşmesine de engel olur.
Karaciğer Hastalıkları Nelerdir?
Karaciğerde olan rahatsızlara çoğunlukla genetik faktörler, alkol kullanımı, bazi ilaçlar, toksinler, obezite ve çeşitli virüsler sebep olabilir. Karaciğerin hasarlanmasına sebep olan bu etkenler zamanla ilerleyerek yaşamı tehdit eden boyuta gelip, karaciğer yetmezliğine kadar gidebilir. Bu nedenle kişilerde görülen bazı belirtiler iyi takip edilmeli ve gerekli durumlarda bir sağlık uzmanının görüşüne başvurulmalıdır.
Karaciğeri etkileyen hastalıkların neden olduğu bazı belirtiler ise şunlardır:- Cilt ve gözlerin sarıya yakın bir renkte görünmesi
- Karın ağrısı ve şişkinliği (ayaklarda ödem)
- Cildin kaşınması
- İdrar renginin koyu olması
- Dışkının donuk bir renkte olması
- Mide bulantısı ve kusma
- İştah azalması
- Vücudun en ufak bir darbede bile hemen morarması
- Yorgunluk ve halsizlik hal
- Karaciğer Yağlanması: Karaciğer yağlanması, genellikle aşırı kiloya bağlı, karaciğerde normalden fazla yağ birikmesidir. Karaciğer, biriken bu yağı, metabolize edemez ve biriken yağ zaman içinde karaciğer dokusunda hasara yol açar. Karaciğer yağlanması, kan şekeri yüksekliği, kolesterol-trigliserit seviyelerinde artış ve gebelik sonucu da meydana gelebilir.
- Siroz: Siroz, sağlıklı karaciğer dokusunun yerini skar dokunun aldığı bir durumdur. Nadir görülen bir hastalık olan siroz, karaciğer dokusunun işlevini kaybetmesine neden olur. Bu skarlaşmaya en çok sebep olan faktörlerden bazıları aşırı alkol tüketimi, kronik hepatitler (B ve C) ve wilson hastalığıdır.
- Otoimmün Hepatit: Bu hastalık bağışıklık sistemindeki hücrelerin karaciğer dokusuna saldırdığı durumu temsil eder ve nadir görülür. Daha çok kadın hastalarda görülen otoimmün hepatit, zamanla siroza yol açabilir.
- Hepatit A: Etken organizma aynı isimdeki virüs olan Hepatit A enfeksiyonu, bulaşıcı bir hastalıktır ve en çok hijyen eksikliğinden kaynaklanır. Özellikle hijyenik olmayan tuvaletler, temiz olmayan sular ve iyice yıkanmayan besinlerden geçebilir.
- Hepatit B: Tüm dünya genelinde sıklıkla görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalığa hepatit b virüsü sebep olur. Virüs karaciğerde iltihaplanmaya yol açar. Hepatit B, genellikle kan yoluyla ya da enfekte kişilerin vücut sıvılarıyla bulaşır. En çok korunmasız cinsel ilişki ve enjeksiyonla uyuşturucu kullanımı ile geçebilen bir hastalıktır. (Hepatit C, kan transfüzyonu ve damardan uyuşturucu yönü ile geçer. Hepatit C'nin %95'i ilaçla tedavi edilebilinir.)
- Karaciğer Kanseri: Karaciğerde çeşitli sebeplerle oluşan kötü huylu tümörlerdir. Karaciğer kanseri, geç belirti veren ve yavaş ilerleyen bir kanser türüdür. En belirgin semptomları arasında iştahsızlık, kilo kaybı, çabuk yorulma ve sarılık bulunur. Karaciğer kanserine sebep olan faktörlerin başında, altta yatan veya geçirilmiş bir karaciğer hastalığı bulunur. Erken teşhisin hayati önem taşıdığı bu kanser türünde, öncelikli tedavi, karaciğerdeki tümörün alınmasıdır.
Karaciğer Sağlığı İçin Ne Yapılmalıdır?
Karaciğer vücudun adeta fabrikası gibi çalışan bir organıdır. Bu sebeple, birçok hayati fonksiyonu bulunan karaciğerin, iyi bir şekilde korunması ve ona zarar verebilecek faktörlerden kaçınılması gerekir.
Sağlıklı bir karaciğer için yapılabileceklerden bazıları ise şöyle sıralanabilir:- Karaciğeri yoran yiyecekleri tercih etmemek: Aşırı yağlı et ürünleri, tavuk derisi, salam-sucuk-sosis gibi ısıl işlem görmüş gıdalar, yağda kızartılmış yiyecekler ve kakaolu ürünler.
- Alkol tüketiminden uzak durmak: Aşırı veya düzenli alkol tüketimi, karaciğerin hasarlanmasına sebep olan önemli etkenlerin başında gelebilir. Alkol kullanımı karaciğer dokusunu bozarak, başlangıçta siroz olmak üzere ilerleyen aşamada karaciğer yetmezliğine sebep olabilir. Bu nedenle alkol kullanmamak veya tüketimini azaltmak karaciğer sağlığı için önem taşır.
- Kilo kontrolü sağlamak: Aşırı kilo, karaciğerde yağ birikmesini, akabinde de karaciğer yağlanmasına sebep olabilir. Bunun önüne geçmek için de sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek ve düzenli egzersiz yapmak önemlidir.
- İlaç kullanımı: Gereksiz yere ve sık sık ilaç kullanmak karaciğeri yoran bir faktör olabilir. Bu nedenle özellikle ağrı kesiciler, antibiyotikler ve epilepsi ilaçlarını yalnızca doktor önerisi ile ve uygun dozda kullanmaya dikkat etmek gerekir.
- Düzenli tahlil yaptırmak: Özellikle karaciğer hastalıklarına genetik yatkınlığı olanların, fazla kilolu ve mevcut karaciğer rahatsızlığı bulunan kişilerin düzenli kan tahlilleri yaptırmaları önerilir. Yapılacak tahlillerle karaciğer enzimleri ve karaciğer fonksiyonları tespit edilebilir.
Siz de karaciğer fonksiyonlarınızı kontrol ettirmek istiyorsanız ya da karaciğer hastalıklarıyla ilgili şüphelendiğiniz belirtilere sahipseniz bir sağlık kuruluşuna başvurabilirsiniz.