Kalp nakli, yeterli fonksiyon gösteremeyen hasta kalbin sağlıklı bir insan kalbi ile değiştirilmesi işlemidir. Organ bağışı yapmış sağlıklı bir insan öldüğünde (verici), böbrek, karaciğer, kalp, akciğer gibi organları hazırlanarak daha önceden organ nakli kararı alınmış hastalara (alıcı) nakledilir.
Kalp Nakli Nedir?
Kalbin normal fonksiyonlarını yerine getiremediği hastalara uygulanan kalp nakli, kadavradan alınan sağlıklı kalp ile yapılır. 1930'lu yıllarda yapılan ilk denemeler, bağışıklık sisteminin kalbi reddetmesiyle sonuçlanması üzerine bir süre rafa kaldırılan kalp nakli operasyonları, 1967 senesinde ilk kez başarıyla gerçekleştirilmiştir. O günden sonra, gelişen tıp bilimi ve teknolojisi sayesinde başarıyla uygulanmaya başlanan kalp nakli, pek çok kişi için yaşam umudu hâline gelmiştir. Bazı hastalara uygulanamayan kalp nakli için uygun vericinin bulunması, diğer bazı organ bağışlarında olduğu gibi kalbin canlı verici aracılığıyla elde edilmesi mümkün olmadığından, güç olsa da mümkündür.
Kalbin verici (donör) aracılığıyla elde edilmesi mümkün olmadığından nakil işlemi, kadavradan alınan sağlıklı kalp ile yapılır. Normal fonksiyonlarını yerine getirmekte güçlük çeken hasta kalbin, sağlıklı bir kalp ile değiştirilmesi olarak da tanımlanabilen kalp nakli için gerekli olan sağlıklı kalp, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden alınır. Bu işlem için beyin ölümü gerçekleşen kişinin daha önce organlarını bağışlamış olması gerekir.
İlaçla ya da cerrahi müdahale ile tedavisi mümkün olmayan ve var olan hastalık nedeniyle normal fonksiyonlarını yerine getiremeyecek düzeyde hasarlanan kalbin, cerrahi operasyonla hasta kişiye takılarak, kişinin tedavi edilmesi kalp nakli olarak tanımlanabilir.
Diğer organ nakillerinden ayrı olarak kalp naklinde, yalnızca beyin ölümü gerçekleşmiş kişinin kalbi kullanılır. Kalp nakli, tüm medikal tedavilerin uygulanmasına rağmen kalp yetmezliğinin son evresine gelen, ortalama yaşam ömrü 1 yıl ve daha az olarak öngörülen kişilere yapılır. 65 yaşın altındaki kalp hastalarına uygulanabilen kalp nakli, bu yaşın üzerindeki kişilere de belirli koşullar altında yapılabilir. Bu durum yaştan ziyade kişinin fiziki özelliklerine ve genel sağlık durumuna bağlıdır.
Kalp nakline, sıklıkla kalbin kendisini besleyen damarlar olarak tanımlanan koroner damarların tıkanmasıyla oluşan miyokard enfarktüsü ya da halk arasında yaygın olarak bilinen kalp krizi sonrasında ihtiyaç duyulur. Yaşanan kalp krizi sonrasında zamanında müdahale edilmeyen vakalarda kalp kası ciddi şekilde zarar görür.
Geri dönüşümsüz olarak hasarlanan kalp kası, kalbin normal fonksiyonlarını yerine getirememesine yol açabilir. Bunun yanı sıra doğumsal (konjenital) ya da edinsel yani farklı hastalıklara bağlı olarak gelişen kardiyomiyopati vakalarında da kalp nakline ihtiyaç duyulabilir. Kalp kası gücünün ileri derecede azalmasına yol açan kardiyomiyopati varlığında kalp, sağlıklı şekilde çalışamayabilir. Kalp nakli, canlı bağışçıdan alınan kalple yapılamadığı için kalp nakli bekleyen hasta sayısı bir hayli fazladır. Farklı bir deyişle kalp nakli bekleyen hastaların ancak %10'u ila %15'ine kalp nakli yapılabilmektedir.
Kalp Nakli Hangi Hastaneler Yapılır?
Türkiye’de 32 şehirde 130 sağlık kuruluşu T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından organ nakli yapmak için ruhsatlandırılmıştır. 2019 yılında 84 hastaya kalp nakli gerçekleştirilmiş, halen 162 hasta kalp nakli için sırada beklemektedir. Beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin organlarının kime nakil edileceğine Ulusal Doku ve Organ Nakil Koordinasyon Merkezi tarafından karar verilmektedir.
Kalp Naklinden Önce ve Sonra Yapılan Tetkikleri Nelerdir?
Kalp naklinden önce ve sonra yapılan tetkikler şöyle sıralanabilir. Gerekli görüldüğünde ek tetkikler de yapılmaktadır.
- Elektrokardiografi (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesinin (ritmini, frekansını) kaydedildiği cihazdır.
- Ekokardiografi (EKO): Kalbin pompa fonksiyonunu, kalp duvarının hareketlerini, kapakların çalışmasını ve kalp odacıklarının boyutlarını belirlemek için yapılır.
-
Laboratuvar testleri:
Kan grubu belirlenmesi
Doku tipi belirlenmesi
Hepatit, HIV gibi enfeksiyonların varlığının araştırılması
Böbrek, karaciğer hastalıkları, anemi, kanama sorunları ile ilgili testler. - Kalp kateterizasyonu ve anjiografi (anjio): Kasıktan atardamar yoluyla girilip kalbe opak madde verilerek yapılan bu tetkikte kalbi besleyen koroner damarlardaki tıkanıklıklar gösterilmekte, kalp odacıklarının basınçları ölçülebilmekte ve kalbin fonksiyonları tespit edilebilmektedir.
- Periferik arter doppler testi: Bu yöntem ile damarlardaki tıkanıklıklar, darlıklar tespit edilebilir.
- Karotid doppler testi: Şah damarının (karotis) ultrasonografi ile incelenmesidir.
- Batın (karın) ultrasonu: Karın içinde yer alan organlarda bir sorun olup olmadığı kontrol edilir.
- Akciğer filmi: Akciğerlerde sorun olup olmadığını kontrol için uygulanır.
- Akciğer fonksiyon testleri: Akciğerlerin fonksiyonunu ve havalanma kapasitesini ölçmektedir.
- Kalp biyopsisi: Kalp nakli sonrası doku reddinin araştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Kasıktan ya da boyundan geçen toplardamar içerisine gönderilen tel yardımıyla kalbe ulaşılır ve kalp dokusundan örnekler alınır. Alınan doku örnekleri patolojiye gönderilerek doku reddi olup olmadığı, varsa derecesi araştırılır. Kalp biyopsisi ilk kez nakil sonrası 15. günde yapılır. Nakil sonrası ilk yıl içinde ortalama 4-6 kez uygulanabilmektedir. Yıllar geçtikçe biyopsi sıklığı azaltılır.
Kalp Nakli Kimlere Yapılabilir?
Kalp nakli, koroner damarların tıkanması durumunda uygulanabilir. Bu hastalar için pek çok farklı tedavi seçeneği bulunsa da son seviyedeki koroner damar hastalarının tedavi edilebilmesi için kalp nakli yapılması gerekebilir. Koroner damarlarda meydana gelen daralma veya tıkanmalar, kalp kasının hasarlanmasına yol açar. Geri dönüşümsüz olarak hasarlanan kalp kasının normal fonksiyonlarını yerine getirememesine neden olan bu rahatsızlığın tedavisi için kalp nakli yapılması gerekebilir. Kalpte tümör varlığında tümörün hızla temizlenmesi gerekir. Ancak hastalığın ilerlemiş olması durumunda seçilmiş vakalarda kalp nakli yapılabilir.
Kişinin yaşam kalitesinin bir hayli düşmesine neden olan ritim bozukluğunun erken dönemde tanı ve tedavi edilmemesi durumunda hastalık ilerler. Bu tip vakalarda kalp nakline ihtiyaç duyulabilir.
Ayrıca konjenital kalp anomalileri ve önceki kalp naklinin başarısızlıkla sonuçlanması gibi durumlarda da kalp nakli yapılabilir. Kalp yetmezliği problemi olan hastalara bilinen tüm tedavi yöntemlerinin uygulanmış olmasına rağmen kalp, normal fonksiyonlarını yerine getiremiyorsa kalp nakli yapılması gündeme gelir. Kalbin yaşamsal fonksiyonlarını devam ettiremediği bu gibi vakalarda kişinin yaşama tutunması ancak kalp nakliyle sağlanabilir.
- Kalp yetmezliğine bağlı olarak kişide pulmoner hipertansiyon olarak tanımlanan akciğer tansiyonunun gelişmemiş olması gerekir.
- Kişide aktif olarak enfeksiyon bulunmamalıdır.
- Kanser tanısı alan kişilere kalp nakli yapılamaz.
- Damar hasarına yol açan diyabet hastalığı vakalarında kişiye kalp nakli yapılması mümkün değildir.
- Vücut kitle endeksine göre aşırı şişman ya da zayıf olan kişilere kalp nakli yapılamaz.
- Farklı organlarda oluşan fonksiyon bozuklukların ilaçlı tedaviye yanıt vermediği durumlarda kişiye kalp nakli yapılması uygun değildir.
- Osteoporoz ya da farklı bir deyişle kemik erimesi varlığında kalp nakli yapılamaz.
- Psikiyatrik bozukluğu olan kişiler için kalp nakli uygun değildir.
- Alkol ve / veya ilaç bağımlılığı olan kişilere kalp nakli yapılamaz.
- Kalp nakli için uygun bulunan kişi, kalp nakli için bekleme sırasına alınır.
Kalp Nakli Bekleme Listesi Nedir?
Kişinin kalp nakline ihtiyaç duyduğunun belirlenmesinin ardından hasta konseye alınır. Kişinin tüm tıbbi geçmişi, yapılan tedaviler ve aşamaları, son yapılan tetkikleri, fiziksel kapasitesi gibi pek çok konu, konsey tarafından ele alınır. Ön değerlendirme niteliğinde olan bu inceleme sonrasında hastanın genel durumu kurul tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilir. Multidisipliner yaklaşımla pek çok farklı branştan görüş alınır ve ek tetkikler yapılır. Hastanın kalp nakli için uygun olduğuna karar verilmesi durumunda kişi, kalp nakli programına alınır.
Sağlık Bakanlığı Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi (UKM) tarafından yürütülen programda kişiye uygun kalp bulunması durumunda koordinasyonu yapan kişi, tüm bilgileri kalp nakli operasyonunu yapacak olan hekime iletir. Hasta ve hasta yakınlarına haber verilir. Tüm tarafların kalp naklini onaylaması durumunda kişinin ameliyat öncesi hazırlıklarına başlanır.
Yapay Kalp Destek Sistemi Nedir?
Yapay kalp destek sistemleri acil durumlarda birkaç gün veya birkaç hafta süreyle kalbin yerine geçerek pompalama işlevini yerine getiren cihazlar ve yıllar boyu kan pompalama görevini üstlenecek ventrikül (kalp karıncığı) destek cihazları ve total yapay kalpler gibi sistemlerdir.
Gerek uzun yıllar boyunca destek sağlayabilmesi, gerek yapay kalbe göre daha kısa süren bir ameliyatla yerleştirilebilmesi nedeniyle “Ventrikül Destek Cihazları” dünyada en sık kullanılan yapay kalp destek sistemidir. Göğüs kafesinin içerisine, kalbin hemen yanına yerleştirilen bu cihazlar, kalp ile birlikte çalışarak vücuttaki kan dolaşımını artırırlar. Bu sayede vücuttaki bütün organların yeterli derecede beslenmesi sağlanır. Bu cihazlar, vücut dışına çıkarılan ince bir kablo ile sırtta veya omuzda taşınabilen bir çanta içerisine yerleştirilmiş pillere bağlanır, enerjisini buradan alırlar.
Gürültüsüz çalışan bu cihazlar, vücudun ihtiyacı olan kanı kalpten aorta pompalayarak hem kalp-akciğer basınçlarını düşürür, hem de dokulara giden kan akımını arttırır.
Yapay kalp destek cihazları ile ilgili detaylı bilgiye Yapay Kalp Cihazları Nedir? adresinden ulaşabilirsiniz.
Ne Zaman Kalp Nakli, Ne Zaman Yapay Kalp Destek Sistemi Kullanılır?
Dünyada her yıl yaklaşık 5000 kalp nakli yapılmaktadır. Ülkemizde de kalp nakli sayıları 1996’dan itibaren düzenli şekilde artarak yılda 100’e yaklaşmıştır. Ancak kalp bekleyen hasta sayısı, halen kalp nakli yapılabilen hasta sayısından çok daha fazladır.
Geçmiş dönemlerde nakil için kalp bekleyen hastaların büyük çoğunluğu, ne yazık ki bu bekleme esnasında kaybedilmiştir. Artık son evre kalp yetmezliği olan hastalarda ventrikül destek cihazlarıyla tedavi olanağı sunulabilmekte ve hastalar uzun süre ve daha iyi şekilde ve/veya kalp nakline kadar yaşama şansı elde etmektedirler.
Kalp Nakli Nasıl Yapılır?
Kalp nakli yapılacak kişinin gerekli tetkiklerinin yapılmasının ardından kişi, ameliyathaneye alınır. Nakil işlemi başlamadan önce hasta, kalp akciğer cihazına bağlanır. Böylece kişinin yaşamsal fonksiyonlarının devamlılığı sağlanır. Kalp nakli ameliyatı, eğer bir komplikasyon gelişmez ise, ortalama 5-6 saat sürer.
Ameliyatı biten hastalar, kalp cerrahisi yoğun bakımdaki özel nakil odasına alınırlar. Hastalar 8 ila 24 saat boyunca solunum cihazına bağlı kalır. Ameliyattan 1-3 gün sonra vücut sürekli yeni nakledilen kalbi reddetmeyi dener. Bu durum kendini elektrokardiyogramdaki (kalbin ritmini izleyen cihaz) hafif düzensizliklerle belli eder. Vücudun yeni nakledilen organı reddetmeye çalışması beklenen bir durumdur.
Organ reddinin önlenmesi için bağışıklık sistemini baskılayıcı (immünsüpressif) ilaçların kullanılır. Vücudun yeni nakledilen kalbe verdiği bu tepki ameliyattan sonraki ilk 3 ay en şiddetli şekilde devam eder. Daha sonra bağışıklık sistemi zamanla yeni organa alışmaya başlar. Kalp nakil ameliyatından hemen sonra kullanılmaya başlayan bu ilaçların dozu zaman geçtikçe yavaş yavaş azaltılabilmektedir. Ancak hastaların yaşamı boyunca bağışıklık baskılayıcı ilaçlardan belli dozlarda kullanması gerekmektedir.
Ameliyat sonra ilk 3-4 günü yoğun bakımda geçiren hastalar, ardından aileden bir yakını ile birlikte kalacakları, servisteki özel odalarına alınırlar. Klinik süreç yolunda gittiği takdirde hastalar ortalama 15-20 gün sonra hastaneden taburcu edilirler.
Kalp Nakli Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Kalp naklinin gerçekleştirilmesinin ardından hasta, yapması ve yapmaması gerekenler hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilir. Kişi taburcu olduktan sonra kendisine reçete edilen ilaçların düzenli ve belirtilen dozda kullanılması son derece önemlidir. İlk aylarda kişinin bol bol istirahat etmesi önerilir.
-
Beslenme: Kalp naklinden sonra hastaların sağlıklarına hızla kavuşmasında sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemi büyüktür.
Tuz vücuttaki su miktarını arttıracağı ve tansiyonu yükselteceği için alımına dikkat edilmeli, yiyecekler tuzsuz veya az tuzlu olmalıdır.
Vitamin ihtiyacı için her türlü sebze ve meyve düzenli olarak tüketilmelidir (meyve ve sebzelerin iyi yıkanması, kabuklarının soyulması önerilir). Çiğ ve az pişmiş et, yumurta ve deniz ürünlerinden tüketilmemelidir. Besinlerin iyi piştiğine emin olduktan sonra yenilmesi önerilir.
Pastörize edilmiş süt ve süt ürünleri tüketilmelidir.
Yağda kızarmış gıdalardan kaçınılmalıdır. Az yağlı ve az şekerli diyet ile kan şekeri ve kolesterol seviyesinin düşük olmasına dikkat edilmelidir.
Kilo alınmaması için unlu, şekerli ve yağlı gıdaların tüketimi kontrollü olmalıdır. Ancak kişinin kilo alması hâlinde bu durum mutlaka hekime bildirilmelidir.
Katkı maddeli hazır gıdalardan uzak durulmalı ve mümkün oldukça evde pişen yemekler tüketilmelidir. -
Enfeksiyondan Korunma: Bağışıklık sisteminin baskılanması vücudun mikroplara (bakteriler, virüsler, mantarlar, parazitler vb.) karşı savunma gücünün azalmasına yol açar. Bu nedenle, hastalar bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçları yoğun olarak kullandıkları dönemde enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olurlar. Hastalıklara karşı direnci arttırmak için bazı ilaçlarla destek yapmak sık tercih edilen bir yöntemdir.
Nakil olmuş hastalar aynı anda 2 kişiden fazla ziyaretçi kabul etmemeli ve bulaşıcı hastalığı olan kişilerden uzak durmalıdır. -
Egzersiz: Uzun yıllar süren kalp yetersizliğinin kollarda ve bacaklarda kas güçsüzlüğü oluşturduğu hastaların, fizik tedavi ile rehabilitasyonu gerekebilir. Kişi yemeklerden sonra yürümekten kaçınmalı, bunun yerine dinlenmelidir.
Genellikle kalp naklinden 1 yıl sonra hastalar normal yaşantılarına tam olarak dönebilirler. Kalp nakli ameliyatına genel durum olarak daha iyi giren hastalar, ameliyat sonrası dönemde daha hızlı toparlanmakta, daha az sorun yaşamaktadırlar.
Yeni bir kalp ile hayata bağlanan kişiler için yaşamın anlamı değişir. Ameliyattan önce 10 metre dahi yürümekte zorlanan hastalar ameliyattan sonra saatlerce yürüyebilmekte, önceden kendisini zorlayan pek çok günlük aktiviteyi rahatça gerçekleştirebilmektedir.
Uluslararası Kalp Akciğer Derneği verilerine göre, günümüzde kalp nakli olan her 100 hastanın yarısı 15 yıldan uzun yaşarlar. Kalp yetmezliğinin ciddiyeti ve seyri ile birlikte, kalp nakli olan her yaş grubundan hastanın da bu verilere dahil olduğu düşünüldüğünde, bu tedavinin başarısı ve yararı net olarak karşımızdadır.
Nakil Sonrası Dönemde Hekime Bilgi Verilmesi Geren Durumlar Nelerdir?
Hasta;
- düzenli diyete rağmen kilo aldıysa,
- inatçı ateş,
- hâlsizlik,
- nefes darlığı,
- yüksek seyirli tansiyon,
- ödem,
- bayılma,
- ishal veya kabızlık gibi yakınmaların varlığında da mutlaka hekime haber verilmelidir.