Son günlerde giderek artan ishal riskine karşı uzmanlar uyarmaya başladı. İshal birçok sebebe bağlı olabildiği gibi tedavi edilmezse kişilerde tansiyon düşüklüğü ya da böbrek rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Bu nedenle geçmeyen ishale özellikle mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler de eşlik ediyorsa kısa süre içerisinde sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Özellikle artış gözlenen kanlı ishal vakalarında antibiyotik ve sıvı tedavisi gerekebileceği için hekim kontrolü öneriliyor.
Mide Bulantısı ve İshal
Yeni başlangıçlı ishal olan hastalarda mide bulantısı ve kusma şikayetlerinin olması genellikle viral (virüse bağlı) bir bağırsak iltihabına bağlı oluşmaktadır. Viral bağırsak iltihabında ateş görülebilse de atipik yani mide bulantısı ve kusma şikayetlerinin olmadığı durumlarda daha ciddi hastalıklardan şüphe edilmektedir. Atipik ishalin nedeni enfeksiyon (sepsis yani hayatı tehdit edecek derecede ciddi enfeksiyon durumu, apandisit, inflamatuvar bağırsak hastalığı, enfeksiyöz ince bağırsak ya da kalın bağırsak iltihabı) veya Hirschsprung hastalığı ilişkili enterokolit (genellikle yenidoğanlarda ve bebeklerde görülen genetik hastalığa bağlı bağırsak iltihabı) gibi ciddi durumlardır. Kolera hastalığında 24 saatten kısa süren mide bulantısı ve kusma ile birlikte bol miktarda sulu ishal görülmektedir. Bu nedenle ishalin derecesinin ve ne kadar sürede ortaya çıktığının bilinmesi önemlidir. Kolera hastalığında genellikle ishal pirinç suyu renginde olup hastalarda ağır sıvı kaybına neden olduğu için ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Bu durumda hastaların sağlık kuruluşuna başvurmaları ve hekimin düzenlediği tedaviye uymaları önemlidir. Kolerada kullanılan antibiyotik tedavisi hastalığın iyileşme sürecine katkıda bulunurken hastaların sıvı alımını arttırmaları tedaviyi hızlandıracaktır.
İshal Olmak Kilo Verdirir mi?
Son günlerde görülen ishal salgını birçok kişiyi etkilemektedir. Özellikle vücuttan hızlı bir şekilde sıvı çıkışının olması kilo kaybına yol açabilmektedir. Ayrıca enfeksiyon gelişmesi durumunda ishale eşlik eden durumlar da kilo kaybına neden olabilmektedir. Kaybedilen sıvının içinde bulunan sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi elektrolitlerin dengesinin bozulması sıvı açığının daha da artmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle bu açığı dengelemek için yeterli sıvı alımı olmayan hastalarda hızlı kilo kayıpları görülebilmektedir ve bu açığın artması ciddi sorunlara neden olmaktadır. Sıvı kaybı nedeniyle görülen halsizlik genellikle iştahta azalmaya neden olduğu için bu hastalarda kilo kaybının önlenmesi zorlaşmaktadır. İshalin uzun sürmesi durumunda sıvı ve elektrolit dengesi daha da bozulacağı için hızlı kilo verme görülebilmektedir. Oral yolla yani beslenme ile gıda ve sıvı tüketimi olmayan hastaların sağlık kuruluşuna başvurmaları ve vücut sıvı dengesinin sağlanması için gerekli tedavinin uygulanması önem arz etmektedir. Yenidoğanlarda ve bebeklerde görülen ishal çocukların gelişim sürecinde kilo alım hızlarının yavaşlamasına sebep olduğu gibi kilo kaybına da yol açabilmektedir. Özellikle bebeklerde bu durumun oluşması istenmeyen sonuçlara neden olabileceği için hekim gözetimine alınmaları gerekebilmektedir.
İshal Bulaşıcı mı?
İshal genellikle enfeksiyon hastalıklarına bağlı oluştuğu için bulaşıcıdır. Bu yüzden aynı ev içerisinde bulunan hastanın ve diğer bireylerin hijyen kurallarına özen göstermeleri gereklidir. Eğer ev içinde birden fazla tuvalet ve lavabo varsa ishal olan hastaların diğer kişilerden farklı tuvaleti kullanmaları ishalin bulaşma riskini azaltmaktadır. Ev içinde tuvalet ve lavabo ayrılması mümkün değilse ishalin bulaşıcılığını önlemek için ortak alanların kullanım sonrası çamaşır suyu ile temizlenmesi fayda sağlamaktadır. Havlu ve kıyafetlerin diğer ev halkından ayrı tutulması ishalin bulaşma riskini azaltma amaçlı uygulanabilir. Bebekleri ishal olan annelerin bebek bezi değiştirdikten sonra ellerini iyice yıkamaları ishal bulaşmasını önlemektedir. İshal salgını çeşme suyundan da bulaşabilmektedir. Bu yüzden çeşme sularının arıtıcı ile arıtıldıktan sonra içilmesi ve filtrelerin kullanılması ishal riskini azaltmaktadır. Ayrıca yiyeceklerden bulaşan ishali önlemek için özellikle dışarıda yenilen pilav, tavuk, kokoreç gibi yemeklere dikkat edilmesi ve temizliğinden emin olmadan tüketilmemesi gereklidir.
İshal Corona Belirtisi mi?
Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen COVID-19 hastalığı, koronavirüs adı verilen virüs sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ateş, öksürük, halsizlik, tat ya da koku kaybı gibi sık görülen semptomların yanında corona geçiren hastalarda ishal de görülebilmektedir. Ancak son zamanlarda gerçekleşen kanlı ishal salgının sebebi koronavirüs kaynaklı değildir.
Peki kanlı ishal neden olur?
Kanlı ishal virüs kökenli olmayıp bakteriyel kökenli enfeksiyonlara bağlı oluşmaktadır. Bu yüzden koronavirüse bağlı oluşmadığı uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Birçok hasta kanlı ishalin korona aşısı ile alakalı olduğunu düşünmekte ve bu nedenle hastaneye başvurmaktadır. Buna karşın yapılan çalışmalarda aşıların kanlı ishale neden olduğu bilgisi bulunmamaktadır. Kanlı ishal koronavirüs belirtisi olmayıp nedeninin salgına bağlı dışarıdan yeme içme faaliyetlerinin artması sonucu olduğu düşünülmektedir. Ayrıca son dönemlerdeki hava değişiminin vücut direncini ve bağışıklığı etkilemesi ve bakteri üremesi için uygun ortamı sağlaması nedeniyle kanlı ishal salgınına neden olabileceği uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Bütün bunlara rağmen kan görülmediği durumlarda ishalin koronavirüs hastalığına bağlı olabileceği de unutulmamalıdır.
Çocuklarda İshale Ne İyi Gelir?
Çocuklarda ishal oluşması durumunda hızla tedavi edilmesi oldukça önemlidir. Özellikle sıvı ve elektrolit dengesinin bozulması böbrek hasarına yol açabileceği için ishal olunan dönemde sıvı alımına dikkat edilmeli ve gerektiği durumlarda hekimin önerdiği ishal tedavisi uygulanmalıdır. Hekimler çocuklarda sıvı kaybının yerine konması için tuz, şeker ve su içeren oral rehidrasyon solüsyonu tedavisini önerebilirler. Bu solüsyonun tüketilmesi ile vücutta kaybedilen tuz ve su yerine konulmakta ve çocuklarda ishalin etkileri en aza indirilmektedir. Oral yolla yani beslenme ile sıvı alımının olmadığı durumlarda ise sıvı açığını azaltmak için serum tedavisi uygulanabilmektedir. Beslenme bozukluğu olan çocuklarda ishal ve malnütrisyon (yetersiz beslenme) dehidrasyona (sıvı kaybı), hipoglisemiye (kan şekerinin düşmesi) ve ek enfeksiyon durumlarına neden olabilmektedir. Bu hastalarda sıvı açığının düzeltilmesi için serum tedavisi uygulanması veya oral sıvı alımının desteklenmesi gereklidir. Sıvı alımı düzenlendikten sonra katı besinlerin tüketilmesi ishalin iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. İshal devam ettiği sürece halsizlik ve yorgunluk şikayetlerinin oluşmaması için sık aralıkla beslenme (günde en az altı öğün) önerilmektedir. İshal sona erdikten sonra ise en az iki hafta boyunca her gün ek bir öğün tüketilmesi fayda sağlamaktadır. İshalin nedenine bağlı olarak hekim tarafından reçete edilen antibiyotik ve vitamin destek tedavisinin düzenli uygulanması tedavi sürecinin başarıyla sonuçlanmasına katkıda bulunmaktadır.
İshal ve Kusmaya Ne İyi Gelir?
Yaz ishalinden farklı olarak kanlı ishal olan hastalarda hızlı sıvı kaybı oluştuğu için ishal ve kusma görülen durumlarda bireylerin sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerilmektedir. İshal sürecinde patates haşlaması, yulaf, pirinç, elma püresi, muz gibi gıdaların tüketilmesi bağırsak hareketlerini düzenleyeceği için ishal ve kusmanın geçmesine katkıda bulunmaktadır. Ancak bu besinleri tüketirken aşırıya kaçılmaması ve özellikle sıvı alımına dikkat edilmesi gereklidir. İshal olunan süreçte dinlenilmesi ve stresten uzak durulması da tedaviye katkıda bulunmaktadır. Süt ürünlerinden, kafeinden, yağ ve şeker oranı yüksek veya baharatlı gıdalardan uzak durulması ishalin daha kötüleşmesinin önüne geçecektir. Bu süreçte el ve vücut hijyenine dikkat edilmesi ishalin bulaşıcılığını önlediği gibi iyileşme sürecini de olumlu etkilemektedir.