Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Abdominal AORT Anevrizması Hastalığı Dikkat Çekiyor!

image

Abdominal aort anevrizması, hızlı tanınmaz ve müdahale edilmezse hayatı tehdit eden bir durumdur. Karına, pelvise, bacaklara ve vücudun diğer tüm kısımlarına kan sağlayan ana arter (atardamar) olan aortun alt yani abdominal kısmının genişleyip balonlaşma yapması ile meydana gelir. Aort, vücutta yer alan en büyük damar olduğundan yırtılmış (rüptür) ya da patlamış bir aort anevrizması, ciddi boyutta kanamalara yol açarak ölümcül komplikasyonlar oluşturabilir. Anevrizmalar, hassas ve zayıf bir yapıda olduğundan yırtılma riski fazladır. Bu nedenle anevrizmalar erken tanınmalı ve tedavisiz bırakılmamalıdır. Anevrizmanın boyutuna, yerleşimine ve büyüme hızına bağlı olarak gözlem altında olmaktan acil operasyona alınmaya kadar değişen bir dizi tedavi protokolü bulunur. Abdominal aort anevrizması, halk arasında mide anevrizması ya da karın anevrizması olarak da bilinir.

Abdominal Aort Anevrizması Nedir?

Anevrizmalar, atardamar duvarındaki zayıflık sonucu bölgesel genişleme oluşması anlamına gelir. Atardamarların içindeki yüksek basınç ve yüksek kan miktarı kan damarlarının çapında genişlemeye ve ileri dönemde yırtılmaya neden olabilir. Abdominal aort anevrizması yani karında aort anevrizması, vücutta bulunan en büyük arter olan aortun karında yerleşim gösteren kısmındaki genişleme ve balonlaşmayı tanımlar. Aort Anevrizmaları, aort seyri boyunca herhangi bir yerde yerleşim gösterebilir. Büyük bir kısmı, aortun karın bölgesinde bulunun abdominal kısmında yer alır. Abdominal aort anevrizması gelişiminde rol oynayan başlıca etkenler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Ateroskleroz (arterlerde sertleşme): Ateroskleroz, kan damarlarının iç kısmında yağ, kolesterol ve zararlı bir takım maddelerin birikimi ve plaklar meydana getirmesi ile damar çapında daralmaya, darlık bölgesinin gerisinde anevrizmalara, damar tıkanıklığına ve kalp krizi gibi durumlara yol açabilir.
  • Yüksek kan basıncı düzeyi: Yüksek tansiyonun uzun dönemde en tehlikeli komplikasyonlarından biri aort duvarında zayıflama ve hasara neden olarak anevrizma gelişimine zemin hazırlamasıdır.
  • Damarsal hastalıklar: Damarsal hastalıkların başlıca etkisi, damar duvarlarında iltihaplanma ve buna bağlı fonksiyon kayıplarına yol açmasıdır. Kan damarlarında iltihaplanma vaskülit olarak da bilinir.
  • Aortta yerleşim gösteren enfeksiyonlar: Nadir görülen bir durum olmakla birlikte bazı bakteri ya da mantar enfeksiyonları aortta yerleşim gösterebilir ve damar duvar yapısını bozarak anevrizmaya yol açabilir.
  • Travmalar: Özellikle yüksek enerjili travmalar, araç içi ve dışı trafik kazaları gibi durumlarda abdominal aort anevrizması görülme oranı yüksektir.
  • Tütün kullanımı: Sigara kullanımı, tüm anevrizmalarla birlikte aort anevrizmaları için de bilinen güçlü bir risk faktörüdür. Tütün kullanımı, arterlerin duvar yapısında yer alan yapısal proteinlerde hasar ve kayba yol açarak damar duvarını zayıflatır ve anevrizma ve rüptür riskini artırır. Sigara kullanım süresi ve miktarı ile aort anevrizması gelişme riski doğru orantılıdır. Aktif sigara içicilerinde ya da 65-75 yaş arasındaki daha önce sigara öyküsü bulunan erkek hastalarda abdominal ultrason ile tarama önerilir.
  • Yaş: Abdominal aort anevrizmaları için zemin hazırlayıcı faktörler arasında yaş bulunur ve 65 yaş sonrası risk yükselir. Yaş değiştirilemeyen bir faktör olmakla birlikte yaşlanma şekli değiştirilebilir ve sağlıklı bir yaşlanma mümkündür.
  • Cinsiyet: Erkeklerde abdominal aort anevrizması görülme olasılığı kadınlara oranla daha yüksektir.
  • Aile öyküsü: Özellikle birinci derece akrabalarda abdominal aort anevrizması öyküsü olması, kişide abdominal aort anevrizması görülme riskini artırır. Abdominal aort anevrizmasının genetik geçişi olabileceği gösterilmiştir. Marfan Sendromu ya da Ehlers Danlos gibi bağ dokuyu tutan bazı genetik geçişli hastalıklar, kan damarlarında zayıflamaya ve anevrizmaya yol açma eğilimindedir. Etkilenen damar, sıklıkla abdominal aorttur.
  • Geçirilmiş anevrizma hastalığı ya da başka bir bölgede anevrizma varlığı: Dizin arkasında yer alan arterde ya da aortun göğüste yer alan kısmı olan torasik aortta anevrizma varlığı abdominal aort anevrizması riskini artırır.
  • Obezite ve yüksek kolesterol: Yüksek yağ dokusu miktarı ve yüksek kolesterol ile birlikte yüksek trigliserit düzeyleri damar yapısında bozulma ve anevrizmalara yol açabilir.

Aort anevrizması risk faktörlerine sahip bireylerde kan basıncı düşürülmesi ve arterlerdeki hasarın şiddetinin ve ilerlemesinin azaltılması gibi önlemler alınması önemlidir.

Abdominal Aort Anevrizması Belirtileri

Abdominal aort anevrizmaları, rüptüre olana dek genellikle herhangi bir semptom göstermez. Karında aort anevrizması belirtileri çok şiddetli olmayabildiğinden tanıda geç kalınmasına yol açabilir. Görülebilen başlıca semptomlar ise:

  • Şiddeti azalmayan sırt, bacak veya karın ağrısı
  • Karın bölgesinde hissedilen kalp atışı gibi nabız
  • Soğuk, soluk ve nemli bir cilt
  • Baş dönmesi
  • Bayılma ve bilinç bulanıklığı
  • Yüksek nabız
  • Mide ağrısı
  • Bulantı ve kusma
  • Nefes darlığı
  • Karın bölgesinde, bele ya da bacaklara vurabilan şiddetli, yırtılır tarzda ani ağrılar olabilir.

Aniden başlayan ve çok şiddetli tariflenen ağrı varlığında mutlaka acil olarak sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Abdominal aort anevrizmasına bağlı başlıca komplikasyonlar; aort duvarının tam kat ya da tek tabaka olarak yırtılması (aort diseksiyonu) ve anevrizma rüptürüdür. Anevrizma ne kadar büyükse ve büyüme hızı ne kadar yüksekse yırtılma ve şiddetli kanama riski o kadar fazladır. Yırtılma hissi gibi tariflenen ani, sürekli ve yoğun karın ve sırt ağrısı, düşük tansiyon ve hızlı nabız aort anevrizmasının yırtıldığına işaret edebilir.

Abdominal Aort Anevrizması Tanısı Nasıl Konur?

Abdominal aort anevrizması, sıklıkla semptoma neden olmadığından tanısı genellikle tesadüfen konur. Farklı nedenlerle muayene ve testler esnasında henüz yırtılmamış abdominal aort anevrizmalarının teşhisi mümkündür. Karın damar hastalıkları ve abdominal aort anevrizması tanısı için tercih edilen görüntüleme yöntemleri başlıca aşağıdaki gibidir.

  • Abdominal ultrason: Ultrason ses dalgalarını kullanarak hızlı ve ağrısız bir şekilde vücut içi görüntülemeyi sağlayan bir tekniktir. Abdominal ultrason ile aort anevrizması ve rüptürü sıklıkla tanınabilir.
  • 3 boyutlu bilgisayarlı tomografi anjiyografi (CTA): Abdominal ultrason ile anevrizma görülür ya da şüphe duyulursa bilgisayarlı tomografi anjiyografi için hasta yönlendirilebilir. Bilgisayarlı tomografi anjiografi, kontrast madde ile uygulanan bir prosedür olduğundan böbrek yetmezliği gibi durumlarda dikkatli olunması önerilir. Bilgisayarlı tomografi anjiyografi, anevrizmanın tam olarak yerini, boyutunu ve şiddetini göstermede yardımcı etkili bir yöntemdir.

Abdominal Aort Anevrizması Tedavisi

Abdominal aort anevrizmalarında tedavi, anevrizmanın yerine ve boyutuna göre değişkenlik gösterir. 5 santimetreden düşük çaplı anevrizmalarda rüptür gelişme riski yüksek değildir ve acil tedavi gerekmeyebilir. Abdominal aort anevrizması tanısı almış; fakat risk faktörlerine ve uzman değerlendirmesine göre izlem planlanmış vakalarda dahi dikkatli olmak gerekir. Dikkatli olunması gereken durumlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Anevrizmanın boyutlarını takip etmek ve büyüme hızını belirlemek için belirli aralıklarla ultrason yaptırmak.
  • Kan basıncının düşük ve düzenli olmasını sağlamak, reçetelendiği takdirde düzenli olarak ilaç kullanmak.
  • Sigaradan ve sigara içilen ortamlardan mutlaka kaçınmak.
  • Hareketli bir yaşam tarzı benimsemek ve kilo kontrolü sağlamak.
  • Sağlıklı ve düzenli beslenmek, ateroskleroz riskini en aza indirmek için kolesterol düzeylerini düşük tutmak.
  • Alkolden uzak durmak.
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading