Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Sivrisinek Isırığına Ne İyi Gelir?

image

Sivrisinekler, iki kanatlılar takımındaki sinek ailesinin bir üyesidir. Çoğu insanın çıplak gözle görebileceği kadar büyük olan bu canlıların, erkeklerinde dişilerine göre daha tüylü bir anten bulunur. Erkek sivrisineklerin yaşam döngüsü yaklaşık bir hafta içerisinde tamamlanır. Dişi sivrisinekler ise birkaç ay boyunca yaşamını sürdürebilir.

Sivrisinek Isırığı Nedir?

Sivrisinek ısırığı, bu kanatlı canlıların ağız yapılarını kullanarak insan cildini delmeleri ve bu bölgedeki kan ile beslenmeleri sonrasında gelişen kaşıntılı ve kırmızı renkli kabarcıklardır. Oluşan küçük yumrular genellikle birkaç gün içerisinde kendiliğinden gerileme eğilimindedir. Bazı sivrisinek ısırıkları ise daha büyük bir yumrunun oluşmasına neden olarak ağrı ve kızarıklık gibi şikayetlerin gelişimi ile sonuçlanabilir. Bu tipte bir reaksiyon daha çok çocukluk yaş grubunda görülür ve skeeter sendromu olarak da isimlendirilir.

Sivrisinek ısırıkları ile ilgili dikkat edilmesi gereken bir diğer özellik de çeşitli hastalıkların taşınmasına neden olabilmesidir. Ciddi rahatsızlığa sebep olan parazit ve virüsleri taşıyan sivrisineklerin insanları ısırması sonrasında Batı Nil virüsü, sarı ateş, sıtma ve ensefalit (beyin dokusunun iltihabı) gibi rahatsızlıklar meydana gelebilir. 

İnsanlarda klinik açıdan önemli olan 3 farklı sivrisinek türü bulunur. Anofel, kuleks ve aedes türü sivrisinekler insanlarda meydana gelen sivrisinek ısırıklarından sorumlu türlerdir. Bu sivrisinek türleri genellikle yaşam döngülerini tamamlayabilmek adına su çevresindeki bölgelerde yaşarlar. Sivrisineklerin sadece dişileri kan emer ve bu sayede yumurta üretimini gerçekleştirebilirler. 

Sivrisinek Isırığı Belirtileri Nelerdir?

Sivrisinek ısırığının belirtileri ısırmanın gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Yuvarlak ve kırmızı renkli küçük şişlik gelişmesi ve bu sivrisinek ısırığı şişmesi dışında kaşıntı şikayetinin eşlik etmesi oluşan ilk belirtiler arasında yer alır. 

Şişlik ve kızarıklık dışında da bazı sivrisinek ısırığı belirtileri mevcuttur:

  • Isırığın çevresindeki ciltte kırmızı renk değişikliği

  • Sivrisinek ısırığı morarması

  • Küçük sert yumrular yerine içi su dolu sinek ısırığı şişliği gelişmesi

Çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde döküntü, lenf bezlerinde şişme ya da fazla yüksek olmayan ateş gibi diğer şikayetler de sivrisinek sokması belirtileri içerisinde yer alabilir. Genel olarak ise ısırık sayısına rağmen belirtiler oldukça nadir şekilde ciddi bir seyir izler. Bazı uzmanlar aşırı ender görülse de sivrisinek ısırığı ile hayatı tehdit edici bir durum olan anafilaksi halinin gelişebileceğini belirtmektedir. Anafilaksi gelişimi ile kişilerde boğazda dolgunluk, cilt döküntüsü, bilinç değişikliği ya da hırıltılı soluma gibi şikayetler oluşabileceği için dikkatli olunması önerilir. 

Skeeter Sendromu (Sivrisinek Alerjisi) Nedir?

Sivrisinek ısırığına karşı her bireyin vücudu kendi göre bir reaksiyon oluşturur. Ancak ciddi seyirli alerjik durumları olan kişilerde sivrisinek ısırığı ile birlikte oluşan belirtiler daha can sıkıcı bir hal alabilir. Sivrisinek ısırıkları genellikle gün doğumu veya güneş batarken meydana gelir. Erkek sivrisinekler genel olarak nektar ve su ile beslendikleri için zararsız olarak kabul edilir. Dişi sivrisinekler ise kan emerek yaşamlarını sürdürürler.

Dişi sivrisineklerin hedeflerini belirlemesinde kişinin solukla verdiği karbondioksit gazı veya terindeki çeşitli kimyasal maddeler yol gösterici olabilir. Daha sonra açık bir deri bölgesine iner ve küçük sivri boru şeklindeki çıkıntısını kurbanının derisinin içine batırarak kan emmeye başlar. Bu çıkıntılar sineğin baş kısmından çıkan esnek bir tüp şeklindedir ve sivri olmaları nedeniyle cildi kolaylıkla delebilir. Bazı sineklerin tükürüğünde yer alan proteinlere karşı vücudun aşırı reaksiyon vermesi skeeter sendromu (sivrisinek ısırığı alerjisi) olarak isimlendirilen zehirli sivrisinek ısırığı oluşmasına neden olabilir.

Özellikle bozuk paradan daha büyük sivrisinek ısırıkları ile oluşan bu sendromda kaşıntı hissi daha geniş bir bölgede olup, ısırığın çevresinde morarma, sivrisinek ısırığının çok şişmesi, lenf bezlerinde inflamasyon ya da anafilaksi gibi tehlikeli durumlar meydana gelebilir.

Sivrisinekler ile Bulaşabilecek Hastalıklar Nelerdir?

Sivrisinek ısırması ile bulaşabilecek birçok enfeksiyon hastalığı mevcuttur. Batı nil virüsü, sıtma, sarı humma ve dang humması gibi rahatsızlıklar sivrisinekler ile taşınabilecek hastalıklar arasında yer alır. Sivrisinekler bu virüsleri veya parazitleri hasta birey veya hayvanın kanı ile beslendikten sonra bünyelerine alır. Daha sonrasında sağlıklı bireyler ile bu sineklerin beslenmesi sırasında sineğin tükürük bezlerinde yer alan mikroplar sağlıklı kişilerin kanına geçerek hastalık oluşumuna neden olabilir. 

Batı Nil Virüsü

Batı Nil virüsünün bulaştığı kişilerin çoğunda herhangi bir belirti meydana gelmeyebilir. Yaklaşık olarak 5 kişiden 1’inde bu virüs nedeniyle ateş ve grip benzeri şikayetler oluşur. Meydana gelen bitkinliğin geçmesi ayları bulabilir. Nadir de olsa Batı Nil virüsü bazı kişilerde beyin ödemi veya beyin zarlarında iltihaplanma ile ağır bir seyir izleyebilir. 

Zika Virüsü

1940’lı yılların başlangıcında ilk olarak Afrika’da tespit edilen bu virüs daha sonrasında Güney ve Orta Amerika bölgesini de etkisi altına almıştır. Birçok kişi bu virüsü kaptığının bile farkında değildir. Oluşan belirtiler oldukça hafif düzeydedir ve bir haftadan daha kısa bir süre içerisinde ortadana kaybolabilirler. Bazı bireylerde ateş, kas ve eklem ağrısı, gözde kızarıklık ve deri döküntüsü gibi belirtiler oluşabilir. Bu virüsün insan sağlığı açısından asıl sorun teşkil ettiği noktalar Gullian Barre Sendromu ve mikrosefali gibi doğumsal anormallikler ile ilişkil olmasıdır. 

Gullian Barre sendromu bir sinir sistemi hastalığı olup bireylerde güçsüzlük ve felç gibi durumların gelişimine neden olabilir. Mikrosefali ise bebeğin kafatasının normalden küçük olması ve beyin gelişiminin tam olarak gerçekleşmemiş olduğunu ifade eden terimdir. 

Şu an için Zika virüsüne karşı olarak geliştirilmiş önleyici bir aşı mevcut değildir. Dolayısıyla Amerika Salgın Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), gebe kadınların Zika enfeksiyonu açısından riskli bölgelere seyahat etmemesini önerir. 

Chikungunya Virüsü

Karayip ve Güney Amerika bölgesinde bulunan bu virüs birkaç hafta boyunca devam eden eklem ağrısına neden olabilir. Baş ağrısı, cilt döküntüsü ve ateş chikungunya nedeniyle oluşabilecek diğer belirtiler arasındadır. Bu hastalığa yakalanan bireylerin istirahat ederek sıvı tüketimini artırmaları önerilir.

Dang Humması

Dang humması genellikle tropikal bölgelerde görülen bir hastalıktır. Bu rahatsızlığın seyri sırasında yüksek ateş, cilt döküntüsü, kas ve eklem ağrısı gibi şikayetler meydana gelebilir. Dang humması, ekstrem vakalarında ağır kanama ve şok gibi ölümcül bir seyir izleyebilir. Dang hemorajik ateşi olarak isimlendirilen bu durumda küçük kan damarlarında sıvı kaçışı olarak akciğer ve karın bölgesinde sıvı birimim meydana gelebilir.

Sarı Humma

Sarı humma, beyin ve omurilikte inflamasyon (iltihaplanma) ile seyreden bir rahatsızlıktır. 

Sıtma

Sıtma, parazitlerle meydana gelen ve kırmızı kan hücrelerinin hasarlanmasına neden olan ölümcül bir hastalıktır. Bu rahatsızlığın kontrol altına alınabilmesinde erken tanı oldukça önem arz eder.

Sivrisinek Isırığına ve Kaşıntısına Ne İyi Gelir?

Sivrisinek ısırığına bağlı şişlik ve kaşıntı oluşumu her ne kadar kendiliğinden geçebilen durumlar olsa da önerilerimizi uygulayarak bölgeyi rahatlatabiliriz.

  • Kaşıma arzusuna karşı direnerek enfeksiyonun yayılmasını engellemek
  • Kabarcıkları tahriş etmeden su ve sabun ile nazikçe yıkamak
  • Şişliği ve ağrıyı hafifletmek adına ısırık bölgesine soğuk uygulama yapmak

Bazı bireylerde sinek ısırığı ile oluşan şikayetlerin kontrol altına alınmasında anti inflamatuar ilaçlar, antihistaminikler veya cilt üzerine uygulanan kaşıntı önleyici kremlerin reçetelendirilmesine de başvurulabilir. 

Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
UZM.DR. YASEMİN BALBAY
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. FATMA NUR İRİS
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. FERİDE GÖKÇE DEMİR
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. ASLIHAN DEMİREL
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. FEHMİ TABAK
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading