Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Kızamık Belirtileri Nedir? Tedavisi Nasıl Yapılır?

image


Tüm dünyada görülen ve son derece bulaşıcı bir hastalık olan kızamık, virüsten kaynaklanır. Kızamık virüsünün neden olduğu hastalık, akut gelişir ve ciltte döküntülere yol açar. Havadaki damlacıklar aracılığıyla kişiden kişiye bulaşan kızamığın kuluçka dönemi 10 ila 14 gün arasındadır. Kızamık, genellikle çocukluk çağında görülür. Kış mevsimi sonunda ve ilkbahar aylarının başlarında yaygınlaşır. Küçük çocuklar arasında yaygın olan hastalık bir kez geçirildiğinde kişi, kızamık virüsüne karşı bağışıklık kazanır ve bir daha aynı hastalığa yakalanmaz. Hastalığı geçirmemiş ve aşılanmamış yetişkinlerde de görülebilen kızamık, başlangıçta basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer belirtilere yol açar. Kızamık kişinin ense ve yüz bölgesinden başlayarak vücuda yayılan kırmızı renkli döküntüler ile karakterizedir.

Kızamık Nedir?

Aşıyla önlenebilir bir hastalık olan kızamık, pek çok farklı sağlık sorununa yol açabilir. Aşılamanın ilk dozu, bebek henüz 9 aylıkken yapılır. Ancak tek doz bağışıklığın kazanılması için yeterli değildir. Farklı bir deyişle bağışıklık kazanılması için en az 2 doz aşı yapılması gerekir. Tüm çocukların aşılanamadığı gelişmemiş ülkelerde 5 yaş altındaki çocukların en yaygın ölüm nedeni olan kızamık hastalığının nasıl bulaştığını açıklamadan önce sıklıkla sorulan "Kızamık nedir?" sorusunu yanıtlamak gerekir.

Kızamık, çocukluk çağında yaygın fakat her yaş grubunda görülebilen hastalıklardan biridir. Kızamık virüsünün neden olduğu kızamık hastalığında bilinen tek kaynak insandır. Farklı bir deyişle hastalığın bulaşma şekli, insandan insanadır. Tıp dilinde rubeola ya da morbilli olarak da bilinen hastalık, solunum sisteminin viral bir enfeksiyonu olarak da tanımlanabilir. Tüm dünyada yaygın olarak görülen hastalık, son derece bulaşıcıdır ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Aşılama ile aktif bağışıklamanın yapılmadığı bölgelerde salgın şeklinde görülür. Buna bağlı olarak dünya genelinde her yıl yaklaşık 1 milyon çocuk, kızamığa bağlı olarak yaşamını yitirir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO, DSÖ) verilerine göre ölümle sonuçlanan yıllık vaka sayısı 2.6 milyondur. Bu vakaların tümü aşılanmamış kişilerden oluşur.

Kızamık virüsü olarak tanımlanan virüs, paramyxoviridae ailesine ait rubeola virüstür. Bir tür RNA virüsü olan kızamık virüsünün konağı insandır. 20 derecenin altındaki, 37 derecenin üzerindeki sıcaklıklara, ultraviyole ışınlara ve pH değişimine karşı dayanıksızdır. Havada 1 saat kadar asılı kalabilen kızamık virüsü, bu havanın solunmasına bağlı olarak kişiye bulaşabilir.

Enfekte bir kişinin öksürmesi, hapşırması gibi etkenlere maruz kalmak ya da enfekte kişiyle fiziksel temasta bulunmak, hastalığın bulaşmasına yol açabilir. Kızamığın bulaşma şekillerine geçmeden önce sıkça sorulan "Kızamık belirtileri nelerdir?" sorusunu yanıtlamak gerekir.

Kızamık Belirtileri Nelerdir?

Kızamık virüsü kişiye bulaştıktan yaklaşık 8 ila 12 gün sonra hastalığın ilk belirtileri ortaya çıkar. Bu belirtiler çoğunlukla basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer. Burun akıntısı, öksürük, hapşırık, hâlsizlik, yorgunluk, yüksek ateş, boğaz ağrısı, ağız içinde, diş etlerinin etrafında, yanak içlerinde, küçük gri rengi andıran lekeler (Koplik lekeleri), gözlerin ışığa duyarlı olması gibi belirtiler hastalığın 1. ila 3. günleri arasında görülür. Hastalığın 4. ila 8. günlerinde ateş, 39 ila 41 derece arasında seyreder.

Kulak ve ense arkasında döküntü başlar. Bu döküntüler öncelikle yüze, gövdeye ve ardından kol ve bacaklara yayılır. Kızamık hastalığında döküntü, kırmızı ve kahverengi renklerinde yassı formda ve cilt yüzeyinde hafif kabartı şeklindedir. Döküntüler kol ve bacaklarda ayrı ayrı lezyonlar hâlindeyken gövdede birleşme eğilimindedir. Tüm vücuda yayılan döküntüler yaklaşık olarak 4 gün kadar sürer.

Ardından hafif bir soyulma eşliğinde baş bölgesinden aşağıya doğru solgunlaşarak kaybolur. Döküntülerin ortadan kalkmasıyla birlikte kişinin ateşi de düşer. Ancak hastalığın neden olduğu öksürük yaklaşık 10 gün kadar sürer.

Yüksek ateşin 5 günden fazla sürmesi, kızamığa bağlı olarak zatürre ya da orta kulak iltihabı gibi farklı komplikasyonların geliştiğini gösterebilir. Kızamık vakalarının yaklaşık %30'unda bir veya birden fazla komplikasyon gelişir. Özellikle 1 yaş altındaki çocuklarda ve aşılanmamış yetişkinlerde komplikasyon riski çok daha yüksektir. Kızamık; ishal, körlük ve beyin iltihaplanması gibi hastalıklara da yol açabilir.

Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) olarak tanımlanan hastalık, kızamık virüsünün beyne yerleşmesiyle oluşur. Beyinde sinir harabiyetine yol açan, ilerleyici ve kronik niteliğe sahip olan hastalık, kişinin kızamık geçirmesinden 5 ila 6 yıl sonra ortaya çıkar.

Nadir görülen komplikasyonlardan biri olan subakut sklerozan panensefalite bağlı ilk belirtilerin görülmesinin ardından geçen 6 ila 24 ay içinde yaşam kaybı yaşanabilir. Enfekte olan kişi, döküntüler başlamadan önceki 4 gün ve döküntülerin başlamasıyla birlikte geçen 4 gün boyunca bulaştırıcı olarak kabul edilir.

Kızamık Nasıl Bulaşır?

Morbillivirus virüs türüne ait paramyxoviridae ailesinin bir üyesi olan rubeola virüs, kızamık hastalığının nedenidir. Kızamık virüsü olarak da tanımlanan rubeola virüs, bir RNA virüsüdür ve çok bulaşıcıdır. Hastalığın tek bulaşma kaynağı insandır.

Enfekte bir kişiden konuşma, öksürme ya da hapşırma sırasında ortaya çıkan tükürük damlacıklarının sağlıklı bir kişi tarafından solunması, kızamığın bulaşması için yeterlidir. Kişinin hapşırmasıyla havaya karışan virüs, bir saat boyunca havada asılı kalır. Dolayısıyla solunum teması, hastalığın bulaşma şeklinde önemli bir etkendir.

Enfekte kişinin kullandığı havlu, çamaşır, tabak, çatal ya da oyuncak gibi nesnelere, sağlıklı kişinin dokunması büyük risk oluşturur. Kişinin bu nesnelere dokunduktan sonra ellerini sabunlamadan elini, ağzına, burnuna ya da gözüne götürmesi durumunda sağlıklı kişi de enfekte olur. Kızamık virüsü, sağlıklı kişiye ulaştığında kişinin boğazı ile burun birleştiği bölümden (Nazofarenks epiteli) girerek, bölgedeki lenf bezlerine ulaşır.

Buradan dolaşım sistemi aracılığıyla tüm vücuda yayılır. Çeşitli organlardaki hücre sistemlerine girerek çoğalmayı sürdürür. Hastalığın 15 ila 17. günlerinde hümoral ve immün sistemin yanıtı ile virüsün çoğalması durdurulur ve hastalık kontrol altına alınır.

Kızamık Önlenebilir mi?

Kızamık hastalığını önlemenin en güvenli ve etkili yolu aşılanmaktır. Kızamık aşısının ilk dozundan sonra koruyuculuk oranı %93'e, ikinci dozundan sonra ise %97'ye çıkar. Kızamık hastalığının yayılmasını önlemek için enfekte kişinin sosyal izolasyon uygulayarak sağlıklı bireylerden uzak durması önerilir. Kızamık hastalığının en büyük risk faktörü, aşısız olmaktır. Kızamığın yaygın olarak görüldüğü ülkelere seyahat edilmesi önerilmez.

Kızamık Aşısı Ne Zaman Yaptırılmalı?

Kızamığın önlenmesinde en etkili yol olan aşılama, rutin olarak çocukluk döneminde yapılır. 2 doz hâlinde yapılan kızamık aşısı, çocuk 9. ayını doldurduğunda yapılır. İkinci doz ise 4 ila 6 yaşları arasında uygulanır. Bu zamandan önce aşının 2. dozunun yapılması önerilmese de çocuğun bu yaş aralığından önce kızamık açısından riskli bölgelere seyahat etmesi gerekiyorsa 2. doz aşı daha erken yapılabilir. Daha önce aşılanmamış, bağışıklık kazanmamış ya da aşılandığından emin olmayan kişiler de kızamık aşısını 2 doz şeklinde yaptırabilir.

Kızamık Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kızamık tanısı için çoğunlukla hekim muayenesi yeterlidir. Hekimin muayene sırasında kızamıkta yaygın olarak görülen deri döküntüsü ve ağız içi lezyonları görmesi durumda tanı koyulur. Hekim gerekli gördüğünde diğer hastalıkları ekarte etmek ve mevcut tanıyı netleştirmek için ek olarak laboratuvar testleri yapılmasını isteyebilir.

Elde edilen bulgular ışığında tanı koyulur. Kızamığın önleyici tedavisi bulunsa da hastalığın iyileştirilmesi için kesin bir tedavi yöntemi bulunmaz. Fakat hekim, hastalığa bağlı olarak görülen ateşi kontrol altına almak için bazı ilaçlar reçete edebilir. Ayrıca kulak enfeksiyonu ya da zatürre gibi komplikasyonların varlığında hekim, kişiye antibiyotik verebilir.

A vitamini takviyesi de hastalığa bağlı olarak görülen belirtilerin şiddetinin azaltılmasında etkilidir. Dolayısıyla hekim, hastanın mevcut durumuna göre farklı ilaçların kullanılmasını önerebilir.

Eğer siz ya da çocuğunuz henüz kızamık aşısı yaptırmadıysa en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak, aşılanabilir ve kızamıktan korunabilirsiniz.

Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
UZM.DR. YASEMİN BALBAY
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. FATMA NUR İRİS
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. FERİDE GÖKÇE DEMİR
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
DOC.DR. ASLIHAN DEMİREL
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Kadıköy
Florence Nightingale Hastanesi
Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. FEHMİ TABAK
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading