Yenidoğan dönemindeki bir bebeğin sağlıklı gelişimini sürdürebilmesi için kilosuna göre değişen sürelerde olmak üzere zamanında doğmuş normal kilodaki bebekler için en geç 3 saatte bir emerek anne sütü alması ve bunun dışında kalan tüm süreyi uykuda geçirmesi gerekir. Bu evrede ortaya çıkabilecek çeşitli uyku sorunları, yetersiz emme gibi beslenme bozukluğu durumları ve anne ile bebek arasındaki etkileşim eksikliği, bebeğin sağlıklı gelişim sürecinde aksaklıklara neden olabilir ve yaşamın ilerleyen süreçlerinde çok daha ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir. Dolayısıyla özellikle dış dünyaya uyum süreci olarak tanımlanan yenidoğan döneminde beslenme ile ilgili problemleri erken dönemde fark etmek, bebeklerde emmeme nedenleri hakkında doğru bilgi sahibi olmak, uyku ile beslenme arasındaki dengeyi doğru şekilde sağlamak son derece önemlidir.
Yenidoğan Bebekte Görülen Emme Problemleri Neden Olur?
Doğumdan sonraki ilk 1 aylık süreç, yenidoğan dönemi olarak adlandırılır ve bebek bu süreçte anne rahmindeki gelişimini dış dünyada devam ettirir. Fiziksel ve zihinsel sağlık, her yaş grubundan insan için beslenme ile doğrudan ilişki içerisindedir. Ancak yetişkinlik dönemindeki sağlık bütünlüğünün temeli, doğumdan sonraki ilk aylarda oluşturulan sağlıklı beslenme alışkanlıkları doğrultusunda şekillenir. Büyüme ve gelişmenin sağlanabilmesi ile beraber fiziksel ve zihinsel sağlık bütünlüğünün korunması, yenidoğan dönemi ve sonrasındaki 2 yıllık süreçte yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının kazanılması ile mümkündür. Özellikle yaşamın ilk 6 aylık döneminde bebeğin tek besin kaynağı anne sütü olmalı ve ek gıda döneminde dahi tüm beslenme programı anne sütü etrafında şekillendirilmelidir.
Yenidoğan bebek çok uyuyor, emmiyor ve gün içerisinde alması gereken kalori ihtiyacını anne sütü aracılığı ile karşılayamıyorsa bebekte çeşitli sağlık problemleri ile birlikte uzun vadede gelişim geriliği ortaya çıkabilir. Dış dünyaya alışma sürecinde uyku-uyanıklık dengesini doğru şekilde oluşturmak, bebeğin sağlıklı ve yeterli düzeyde uyuduğundan emin olmak ve uyanıklık dönemlerini yalnızca beslenme ve boşaltım gibi temel ihtiyaçlarla ilişkilendirmesini sağlamak önemlidir. Bu nedenle yenidoğan bebek emmiyor ise mutlaka çocuk doktoru tarafından değerlendirilmeli herhangi bir sağlık problemi mi emme tekniğinin doğru olmamasına bağlı bir uyumsuzluk mu yada uyku hijyeni ile ilgili olası problemlerin gözden geçirilmesi, ve bebeğinizin desteklenmesi gerekir. Özellikle yenidoğan döneminde sağlıklı ve kaliteli bir uyku düzenine sahip olmayan bebek, yeterli anne sütü alarak günlük kalori ihtiyacını eksiksiz şekilde karşıladığında dahi zihinsel ve fiziksel açıdan gerekli gelişimi gösteremez. Bu nedenle bebekte halsizlik, uykuya eğilim, emme isteğinde azalma gibi çeşitli sorunlar ortaya çıkar.
Emmeyen Bebeğe Ne Yapılmalıdır?
Emmek yalnızca bebeğin fiziksel gelişimi üzerinde etkili olan bir beslenme biçimi değil aynı zamanda zihinsel gelişimini doğrudan etkileyen, anne ile bebek arasındaki bağlılığı güçlendiren son derece önemli bir etkileşim aracıdır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) gibi önemli sağlık kuruluşları bebeklerin özellikle doğumdan sonraki ilk 6 aylık süreçte yalnızca anne sütü ile beslenmesini ve etkin emzirme uygulamaları ile sağlık bütünlüğünün her yönden desteklenmesini vurgular. Dolayısıyla bebeğin memeyi almaması durumunda doğrudan biberon ile besleme yöntemine başvurmamak, doğru girişimlerle bebeği memeye alıştırmak önerilir.
Normal şartlarda sağlıklı zamanında doğan her bebek, yeterli emme isteğine ve gelişmiş emme-yutma koordinasyonuna sahiptir. Ancak emzirmenin erken dönemde başlatılmasını engelleyen ve etkin emme alışkanlığının kazanılmasını zorlaştıran bazı önemli faktörler bulunur. Annenin emzirme konusunda deneyimsiz olması, bebeğin sağlıklı uyku örüntüsünü sağlayamaması, sezaryen doğum eylemi, anne sütü salgısında yetersizliğe yol açan çeşitli sağlık problemleri, meme başında çatlakları, doğumdan sonraki ilk saatlerde anne ile bebek arasında ten tene temasın sağlanamaması, , emme ve emzirme davranışlarını doğrudan etkileyen son derece önemli faktörlerdir. Bu nedenle anne sütü emmeyen bebek öncelikle tüm bu faktörler açısından detaylı şekilde muayene edilmeli, daha sonra uygulanacak girişimler emmeye engel olan mevcut faktörler doğrultusunda planlanmalıdır.
Yenidoğan Bebek Memeyi Almıyorsa Ne Yapılır?
Sağlıklı yenidoğanda emme refleksi yaklaşık 32. gebelik haftası itibariyle gelişir. Dolayısıyla zamanında doğmuş tüm bebeklerin güçlü bir emme isteğine sahip olması beklenir. Ancak bazı durumlarda doğumsal refleksler altta yatan çeşitli sağlık problemlerden dolayı gelişemez veya zayıf gelişir. Doğumdan sonraki ilk muayene sırasında bebeğin emme, yutma, yakalama, kavrama, tonik boyun, moro, babinski gibi çeşitli fiziksel ve nörolojik refleks değerlendirmeleri yapılır ve emmeyi engelleyecek herhangi bir nörolojik hastalık varsa çoğunlukla bu evrede fark edilir.
Emmek, bebek için reflex bir durum olsa da nörolojik ve fiziksel hastalıkların yanı sıra daha pek çok faktörden büyük oranda etkilenen oldukça kompleks gelişim basamaklarından biridir. Yenidoğan bebeklerin büyük çoğunluğu doğal emme sürecine uyum sağlamakta zorlanır ve özellikle yaşamın ilk günlerinde memeyi reddetme eğiliminde olabilir. Ebeveynin bu dönemde bebeği doğrudan biberon ile beslemeye yönelmemesi, hem anne-bebek bağlılığını güçlendirmek hem de bebeğin zihinsel gelişimini desteklemek adına doğru emzirme tekniklerini uygulamaya özen göstermesi gerekir.
Tensel teması artırın
Kanguru bakımı olarak da bilinen ten tene temas uygulaması anne ile bebek arasındaki bağlılığı oldukça güçlendiren, bebeğin doğumdan sonraki yeni süreçlere uyum sağlamasını kolaylaştıran son derece faydalı uygulamalardan biridir. Başarılı emzirme sürecinin başlatılabilmesi için kritik bir bileşen olarak kabul eden ten tene temas, aynı zamanda ağrı ve huzursuzluk yönetimi için de güvenle tercih edilebilir.
Meme başını doğru şekilde kavratın
Bebeğin etkin şekilde emmesi için meme başının areola olarak adlandırılan kahverengi kısmını tamamen ağzına alması ve mutlaka dilinin üzerinde tutması gerekir. Memeyi tutturmadan önce meme başını dudak kenarlarına doğru değdirerek bebeğin arama refleksini uyarabilir, ağzını açmasını ve dilini dışarı doğru uzatarak memeyi çok daha kolay kavramasını sağlayabilirsiniz.
Emzirme sırasında mutlaka gaz çıkarma molaları verin
Özellikle yenidoğan döneminde bebek, meme başını güçlü şekilde kavrayamadığı için emme sırasında fazlasıyla hava yutar ve bu durum midenin gazla dolmasına neden olur. Midede bulunan çok küçük bir hava kabarcığı dahi bebeğin doluluk hissi yaşamasına ve hem emme hem de yutma sırasında zorlanmasına yol açar. Bu nedenle emzirme sırasında mutlaka gaz çıkarma molaları vermek ve doğru gaz çıkarma teknikleri ile özellikle midede bulunan havanın ağızdan “geğirme” şeklinde çıktığından emin olmak gerekir.
Tüm bunlar yenidoğan bebeklerde emme güçlüğü problemini çözmeye yönelik faydalı girişimlerdir ancak bazı durumlarda profesyonel emzirme danışmanlığı ihtiyacı doğabilir. Emme ile ilgili herhangi bir problemin bebekte gelişimsel sağlık sorunlarına yol açmaması için tüm bu teknikleri doğru şekilde uygulamaya özen göstermeniz; ileri evrelerde ise sağlık kuruluşlarının ilgili birimlerinde yer alan hastanelerimizin çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümlerinde bulunan emzirme danışmanlığından hizmet alabilirsiniz.