Dermatomiyozit Nedir? Dermatomiyozit Belirtileri ve Tedavisi

Dermatomiyozit nadir görülen bir inflamatuar hastalıktır. Bu rahatsızlığın gelişmesi ile birlikte ciltte döküntü, kas güçsüzlüğü ve inflamatuar miyopati olarak bilinen kas iltihaplanması şikayetleri ortaya çıkar. Dermatomiyozit her yaştan bireyi etkileyebilen bir durumdur. Bu hastalık için henüz bir kesin tedavi yöntemi geliştirilmemiş olsa da hastalığın seyri sırasında oluşan şikayetler, çeşitli tedavi girişimleri ile kontrol altına alınabilir. Dermatomiyozit hakkında merak ettiğiniz diğer konular için yazının devamını takip edebilirsiniz.

Dermatomiyozit Nedir?

Dermatomiyozit, başta cilt ve kas olmak üzere birçok farklı vücut bölümünü etkileyebilen nadir bir inflamatuar hastalıktır. Yapılan araştırmalar bu rahatsızlığın bağışıklık sisteminin kendi doku ve organlarına saldırması sonucu meydana gelen bir otoimmün hastalık olduğuna işaret etmektedir. Hastalığın seyrinde oluşan ciltte döküntü ve kas güçsüzlüğü şikayetleri genellikle aynı zaman diliminde başlama eğilimindedir. Dermatomiyozit rahatsızlığı hem genç hem de yetişkin bireyleri etkileyebilir. Hastalığın yaşa göre dağılımı incelendiğinde tipik olarak 40’lı yaşların sonu ve 60’lı yaşların başındaki bireylerde bir yoğunlaşma olduğu ve özellikle bu hastalığın kadın bireylerde daha sık görüldüğü tespit edilmiştir. Çocuklardaki dermatomiyozit formu olan jüvenil dermatomiyozit ise 5-15 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Bu rahatsızlık için bilinen herhangi bir kesin tedavi yöntemi olmamasına rağmen hastalığın neden olduğu belirtilerin çeşitli tedavi girişimleri ile kontrol altına alınabiliyor olduğunun unutulmaması önemlidir.

Tanısı nasıl konur?
Kas enzimleri ve romatizmal tetkikler ile deri ve kas biyopsileri yardımcı olabilir.

Dermatomiyozit Neden Olur?

Dermatomiyozit hastalığının neden oluştuğu henüz tam olarak aydınlatılabilmiş bir konu değildir. Ancak hastalığın meydana gelme mekanizmasının çeşitli otoimmün hastalıklarına benzer bir paterne sahip olduğu düşünülür. Otoimmün hastalıklar normalde başta enfeksiyon etkenleri olmak üzere her türlü iç ve dış zararlı faktörü karşı mücadele eden bağışıklık sisteminin çeşitli antikorlar üreterek sağlıklı hücrelere saldırması sonucu oluşan rahatsızlıklardır. Bu tarz bir gelişim mekanizmasına sahip olduğu düşünülen dermatomiyozit, herhangi bir bireyde meydana gelebilse de özellikle hastalığın daha fazla bireyi etkilediği yaş gruplarındaki kişilerin bu hastalığa dair oluşabilecek belirtiler konusunda bilinçli olması önerilir.

Dermatomiyozit Belirtileri Nelerdir?

Dermatomiyozit belirtileri haftalar ve aylar içerisinde sinsi bir gelişim izleyebileceği gibi ani başlangıçlı şekilde de ortaya çıkabilir. Oluşabilecek bu şikayetler ve dermatomiyozit tanı kriterleri içerisinde değerlendirilen belirtiler, genel olarak şu şekilde özetlenebilir:

• Kırmızı mor renkli heliotropik döküntü adı verilen gözlerin çevresinde simetrik deri lezyonlarının oluşması
• Gottron papülleri adı verilen koyu kırmızı renkli parmak eklemi lezyonları
• Diz ve dirsek gibi eklemleri tutan sert, düzensiz şekilli kalsinozis (Bu durum özellikle çocuk yaştaki bireyleri etkiler. Yetişkin hasta grubunda yaklaşık olarak her 5 hastadan 1’inde görülür)
• Boyun, kalça, uyluk, sırt ve omuz bölgesinde belirgin olan ve genellikle vücudu iki taraflı olarak etkileyen kas güçsüzlüğü
• Dermatomiyozit özogafus tutulumu nedeniyle yutkunma ile ilgili problem yaşanması (Disfaji)
• Merdiven çıkma, doğrulma veya kolların kaldırılması gibi eylemler sırasında anormal bir yorgunluk oluşması
• Saçlı deride cilt döküntüsü veya genel saç kaybı meydana gelmesi
• Özellikle yetişkin bireylerde kilo kaybı, çok yüksek olmayan ateş, akciğerlerde iltihaplanma ve ışığa karşı hassasiyet oluşması

Dermatomiyozit nedeniyle meydana gelen kas güçsüzlüğü ve döküntü, ciltte yara gelişimi, mide ülseri veya besin eksikliği gibi durumlara da yol açabileceği için dikkatli olunmalıdır. Her ne kadar sık görülmese de bazı dermatomiyozit hastalarında eklem iltihabı olarak bilinen artrit şikayetleri meydana gelebilir. Benzer hastalıklar içerisinde yer alan polimiyozit ve dermatomiyozit farkı için döküntüler başta olmak üzere çeşitli dermatomiyozit cilt bulguları varlığı söylenebilir. 60 yaşından ileri yaştaki bireylerde dermatomiyozit geliştiğinin tespit edilmesi; çeşitli kötü huylu hastalıklara yakalanma ihtimalini arttırdığı için dikkatli olunması önerilir. Bu durumlar dışında dermatomiyozit hastalarında, kalp kası iltihabı (miyokardit), Raynaud fenomeni, akciğer doku hastalıkları ve çeşitli bağ doku rahatsızlıkları da hastalık tablosuna eklenebileceğinin unutulmaması gerekir.

Dermatomiyozit Tedavisi Nasıldır?

Şu an için dermatomiyozit hastalığını tamamen ortadan kaldırabilecek bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Dermatomiyozit hastalığına tedavi yaklaşımının temel prensibi, oluşan şikayetlerin kontrol altına alınması ve böylelikle hastaların yaşam standartlarının iyileştirilmesidir. Bu kapsamda hekimler, başta kortikosteroidler olmak üzere hastaların vücutlarındaki iltihaplanmayı azaltacak çeşitli ilaçların reçetelendirilmesine başvurabilir. Bu ilaçlar sayesinde bağışıklık sisteminin kendi doku ve organlarına karşı ürettiği dermatomiyozit antikor düzeyinde bir azalma sağlanması beklenir.

Tedavi başlangıcında genellikle yüksek dozda uygulanmaya başlanan kortikosteroidler, zaman içerisinde dozu giderek azaltılacak şekilde tedavi planlanmasına dahil edilir. Ancak kortikosteroidlerle tedavinin masum bir tedavi yaklaşımı olmadığı unutulmamalıdır. Uzun süreli kortikosteroid kullanımı, başta şeker hastalığı ve osteoporoz olarak bilinen kemik erimesi olmak üzere kilo alımı ve katarakt gelişimi gibi birçok durum ile sonuçlanabilir.

Çeşitli nedenlerle kortikosteroid tedavisinin uygulanamadığı bireylerde metotreksat etken maddeli ilaçlar, immünoglobulinler veya ileri evre olgularda çeşitli biyolojik ajanların kullanımına başvurulabilir. Metotreksat tedavisi genellikle steroid tedavisi ile birlikte uygulanır. Hastalık düzenleyici ilaç kategorisinde değerlendirilen metotreksat, vücudun bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan aşırı yanıtın düzeyinin azaltılmasında etkilidir. İmmunoglobulin tedavisi, damar yolundan uygulanan immunoglobulin proteinlerinin vücutta hali hazırda üretilmiş olan ve şikayetlerin gelişmesine neden olan antikorların etkisiz hale getirilmesinde etkili bir yöntemdir.Ağır ve ileri dermatomiyozit olgularında ise siklosporin, azatioprin, takrolimus ve rituximab gibi biyolojik ajanların kullanımına başvurulabilir. Bu ilaçların kullanımı ile oluşabilecek yan etkilerin oldukça şiddetli olabileceği konusunda bilinçli olunmalıdır.Medikal tedavi girişimlerine ek olarak dermatomiyozit iyileşme süreci için beslenme, fizik tedavi ve konuşma terapisi gibi tamamlayıcı tedavi girişimlerine de başvurulması önerilir.

Beslenme programının oluşturulması, hastalığın seyri sırasında meydana gelebilecek besin eksikliklerine karşı mücadelede oldukça önemli bir yaklaşımdır. Fizik tedavi uygulamaları kişilerde oluşan kas güçsüzlüğünün ilerlemesine karşı etkili olabilirken konuşma terapileri sayesinde yutkunma güçlüğü ve gıdaların solunum sistemine kaçması gibi problemlere karşı bu bölgelerdeki kasların desteklenmesi hedeflenir.Dermatomiyozit nadir görülen ancak bilinçli olunması gereken bir rahatsızlıktır. Bu hastalığa dair belirti ve bulguları kendinizde gözlemlemeniz halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak uzman hekimlerden destek almanız önerilir.