Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Kateter Yolu İle Aort Kapak Yerleştirilmesi (TAVI)

image



Teknolojinin gelişmesine paralel olarak kullanılan kapak ve yerleştirme sisteminin uygulaması her yıl daha kolaylaşmaktadır. Günümüzde tüm dünyada yılda 10.000 den fazla hastaya uygulanır olmuştur.

Kateter Yolu İle Aort Kapak Yerleştirilmesi Nedir?

Yıpranmaya bağlı ileri yaştaki aort darlığı hastalarında, eşlik eden diğer hastalıklar nedeni ile riskli gruba giren ve açık kalp ameliyatı yüksek riskli bulunan hastalarda yeni bir tedavi yöntemi olarak geliştirilen TAVI (Kateter Yöntemi ile Aort Kapak Yerleştirilmesi) 2005 yılından sonra tüm dünyada kullanılmaya başlamıştır.

Kateter yolu ile dünyada en çok kullanılan iki kapak vardır ve bu kapakların yapısı cerrahi olarak yerleştirilen biyoprotez kapaklara benzemektedir.

“TAVI” kateter yöntemi ile aort kapak yerleştirilmesi nasıl yapılır?

TAVI uygulaması kateter laboratuvarında; girişimsel kardiyoloji, kalp-damar cerrahisi, ekokardiyografi ve anesteziyoloji ekiplerinin birlikte çalışması ile yapılmaktadır. Ekiplerin birlikte çalışması en önemli prensiptir

Hasta anestezi altında iken çoklukla kasık bölgesinden giriş yapılmaktadır. Aorta (şahdamarı) aracılığı ile kalbe ulaşılmakta ve kireçlenmiş aort kapak balon ile genişletildikten sonra biyolojik doku protez kapak yerleştirilmektedir. Tüm işlem boyunca yemek borusundan ekokardiyografi ile izlenmektedir. Bu şekilde ölçümlerin hassas bir şekilde yapılması mümkün olmaktadır.

Aort kapak’da transapikal uygulama nedir?

Kasık damarları ve aortada damar sertliği ve kireçlenme nedeni ile Kateter Yöntemi ile Aort Kapak Yerleştirilmesi (TAVI) uygulamasının mümkün olmaması durumunda meme altından küçük bir kesi yapılarak kalbin apeks (tepe) bölgesinden biyoprotez doku kapağın yerleştirilmesidir. Kalbin apeks (tepe) bölgesinden biyoprotez doku kapağın yerleştirilmesi.

(TAVI) Kateter yöntemi ile aort kapak yerleştirilmesi işleminin başarı ve riskleri nelerdir?

TAVI işlemi; ileri yaşta, cerrahi kapak değişimi ameliyatı riski yüksek olduğu zaman uygulanmaktadır.

İleri derece aort kapak darlığı bulunan, ileri yaştaki ve yüksek risk grubundaki hastalarda yaşam süresi kısalmaktadır. Bu hastalarda kendi haline bırakılması durumunda 1 yılda %50’nin üzerinde hayati riski olduğu bilinmektedir. Cerrahi kapak değişimi ile bu risk açısından yeterli düşme sağlanamamış olmasına karşın PARTNER US ve PARTNER EU çalışmalarında TAVI işlemi ile Edwards kapak için bu riskin % 30 civarına indiği görülmüştür.

CoreValve sonrasında önemli Avrupa çalışmalarında 1 yıllık yaşam oranı % 72 - % 82 arasında görülmüştür.

Bu hasta grubunda cerrahi ve diğer girişimlerde olduğu gibi TAVI sonrasında da yaşanabilecek riskler vardır.

Önemli bilimsel çalışmalarda bildirilen komplikasyonlar içinde; inme % 4.5, damar giriş yeri ile ilgili ciddi sorunlar % 17, ciddi kanama % 22 gibi oranlarda görülmüştür.

Akut böbrek hasarı, infarktüs, kalple ilgili tekrar girişim, ritim düzensizliği gibi komplikasyonların oranı ise % 1-2 civarındadır.

İşlem sonrasında kalıcı pil takılma olasılığı kapaklar arasında farklı olup farklı serilerde % 4 ile % 40 arasında bildirilmektedir.

Cihaz ve kapak sistemlerinde sağlanan yenileştirme ve gelişmeler sayesinde bu komplikasyonların önümüzdeki yıllarda daha az olması beklenmektedir.

Kateter yöntemi ile aort kapak yerleştirilmesi (TAVI) işlemine nasıl karar verilir?

Hastanın bu işlem için hazırlığında başlangıç noktası klinik değerlendirmedir. Yakınmaları, muayene bulguları ve laboratuvar testlerinin TAVI işlemi için uygunluk gösterip göstermediği değerlendirilir. Uluslararası risk belirleme skorları olan EuroScore ve STS (Society of Thoracic Surgeons) skorları ile hastanın risk grubu belirlenir. EuroScore için 20’nin üzeri ve ve STS skoru için ise %10’un üzerinde risk tespit edilmesi durumunda fayda-zarar ibresi TAVI işleminin daha yararlı olacağı yönünde değerlendirilir.

Kateter yöntemi ile aort kapak yerleştirilmesi (TAVI) işlemine hazırlık için yapılacaklar:

TAVI girişiminden önce ekokardiyografi, aort kapağın incelenmesinde altın standart olarak kabul edilmektedir. Kapağın çapı, kireçlenme şiddeti, aorta başlangıcında yapılan ölçümler ve kalbin kasılma gücünün değerlendirilmesi en önemli basamaktır.

Ölçümlerin en sağlıklı şekilde yapılması için imkan varsa TAVI öncesinde Transesofageal Ekokardiyografi yapılması mutlaka önerilir. Bu işlem kalp kapak ve boşluklarının yemek borusuna gastroskopiye benzer yöntemle alıcının (probe) yerleştirilmesi ile yapılır. Bu şekilde kalbe en yakın noktadan değerlendirme yapılmaktadır. TAVI işlemi sırasında da transesofageal ekokardiyografi ile kapağın sürekli izlenmesi tercih edilmektedir.

TAVI girişiminden önce koroner damarların anjiyografi ile mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Aynı zamanda kateterizasyon yapılarak aort kapağa yönelik ölçümler yapılmalıdır. Koroner arterlerde darlık var ise önceden tedavi edilmelidir. Stent uygulanma olasılığı varsa TAVI işleminden bir süre önce stent uygulanması, daha sonra ikinci seansda kapak yerleştirilmesi önerilmektedir.

TAVI girişiminden önce aort ve bacak damarları için BT Anjiyografi yapılması önerilmektedir. Aort ve bacak damarlarının çapı, kireçlenme oranı, çoklukla bilgisayarlı tomografi ile yapılan anjiyografide incelenmesi ve kapak ve yerleştirme sisteminin geçebilirliği açısından damar çaplarının ölçümünün büyük yarar vardır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kateter Yolu ile Aort Kapak Yerleştirilmesi (TAVI) Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Medikal alanda krater, doku kaybı sonucu oluşan yuvarlak, çukur şeklindeki lezyonları ifade eder. Bu oluşumlar, cilt veya mukozal yüzeylerde enfeksiyon, travma veya inflamasyon sonrası gözlemlenebilir. Krater yolu ise, bu lezyonların meydana gelme mekanizması ve doku değişikliklerinin izlenme biçimini anlatan terim olarak kullanılabilir. Klinik muayene, biyopsi ve görüntüleme yöntemleriyle değerlendirilen krater lezyonları, tanı sürecinde önemli veriler sunar. Tedavi planı, hastanın klinik bulguları ve lezyon özelliklerine göre multidisipliner ekiplerce belirlenir. Bu yaklaşımla, lezyonların izlenmesi ve yönetimi titizlikle gerçekleştirilir.
TAVI operasyonu, transkateter aort kapak implantasyonu olarak bilinir. İşlem, hastanın genel sağlık durumu ve anatomik özelliklerine göre planlanır. Genellikle, operasyon süresi 1 ila 3 saat arasında değişmekte olup, detaylı değerlendirme ve hazırlık aşamaları da göz önünde bulundurulur. Prosedürde, minimal invaziv teknikler kullanılarak kapak yerleştirilir. İşlem sırasında görüntüleme yöntemleri ve özel cihazlar aracılığıyla ilerleme takip edilir. TAVI süresi, hastanın klinik durumu, ameliyat ekibi ve kullanılan tekniklere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Tedavi planı, multidisipliner ekip tarafından titizlikle oluşturulmaktadır. Ek olarak, prosedür öncesi ve sonrası yapılan kontroller, hastanın durumunun yakından izlenmesini sağlayarak operasyon süresinin verimli geçmesine katkıda bulunur.
TAVI operasyonu sonrası iyileşme süresi, hastanın sağlık durumu ve yaşadığı komplikasyonlara bağlı olarak değişmektedir. Genellikle, hastalar işlem sonrası birkaç gün içerisinde hastaneden taburcu edilmekte ve kısa süreli bir dinlenme süreci geçirmektedir. İyileşme sürecinde, düzenli kontroller ve rehabilitasyon programları uygulanır. Hastaların yaşam kalitesi, izlenen tedavi protokolleri doğrultusunda artış gösterir. Uygulanan yöntemler ve hasta özellikleri, iyileşme hızını belirlemede önemli rol oynar. Sağlık ekipleri, hastaların durumunu yakından izleyerek gerekli müdahaleleri zamanında gerçekleştirir. Ek olarak, hastaların yaşam standartları, fiziksel aktivite düzeyi ve uygulanan ilaç tedavileri iyileşme sürecini etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Düzenli takip ve önerilen egzersiz programları, iyileşme sürecinin sağlıklı ilerlemesini destekler sürekli.
TAVI, aort kapak hastalığı bulunan ve açık kalp ameliyatı için risk taşıyan hastalar için tercih edilen minimal invaziv bir yöntemdir. Tedavi sürecinde, cerrahi müdahale gerektirmeden kapak yerleştirilir. Uygulama, ileri yaş grubundaki bireyler ve kronik hastalıkları bulunan kişilerde tercih sebebi oluşturur. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, hastanın genel sağlık durumu, kalp fonksiyonları ve anatomik yapısı göz önüne alınır. Multidisipliner ekip tarafından yürütülen TAVI, hastaların yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak planlanmaktadır. Prosedür, özel cihazlar ve görüntüleme teknikleriyle desteklenerek güvenli bir şekilde uygulanır. Ek değerlendirmeler sonucunda, hasta profili ve risk faktörleri titizlikle analiz edilmekte, prosedür için en uygun adaylar belirlenmektedir.
TAVI operasyonu, minimal invaziv yöntemlerden biri olarak kabul edilmekte, belirli risk faktörleri içermekle birlikte, hasta profiline göre değerlendirilir. İşlem öncesi yapılan detaylı inceleme ve risk analizleri, olası komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur. Hastanın genel sağlık durumu, yaş, eşlik eden hastalıklar ve anatomik özellikler, operasyon sırasında göz önünde bulundurulur. Tıbbi ekip, güncel teknolojik cihazlar kullanarak süreci güvenli hale getirmeye özen gösterir. Risk faktörlerinin doğru yönetimi, komplikasyonların azaltılmasına katkı sağlar. Uygulanan prosedür, multidisipliner değerlendirme sonucu belirlenen standartlar doğrultusunda gerçekleştirilir. Ek olarak, hasta takibi ve periyodik kontroller, olası risklerin erken tespiti ve müdahale imkanı sağlayarak işlem güvenliğini artırmaya yardımcı olmaktadır. 
İkinci kez TAVI operasyonu, hastanın klinik durumu ve mevcut kapak fonksiyonları göz önüne alınarak değerlendirilir. İlk uygulamanın sonuçları ve hasta profilindeki değişiklikler, ikinci müdahale gerekliliğini belirlemede etkili rol oynar. Durum değerlendirmesi, multidisipliner ekip tarafından titizlikle yapılmakta, alternatif tedavi seçenekleri de incelenmektedir. İkinci TAVI, özellikle tekrarlayan kapak problemleri veya implant sonrası komplikasyonlar durumunda uygulanabilir. Prosedür, öncesinde detaylı analizler ve risk değerlendirmeleri ile planlanır. Uygulamada, teknik gelişmeler ve deneyimli ekiplerin katkısıyla hasta güvenliği sağlanmaya özen gösterilir. Ek olarak, ikinci müdahale kararı, hastanın sağlık değerlendirmesi ve mevcut tedavi seçeneklerinin analizine bağlı olarak verilir. Bu süreçte, hasta takibi ve görüntüleme yöntemleri kritik rol oynar.
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading