Latince "vitelius" kelimesinden gelen vitiligo, halk arasında alaca hastalığı ya da ala hastalığı olarak da biliniyor. Cilt de süt beyazı rengine sahip beyaz leke ve yamaların oluşmasına neden olan deri hastalığı, farklı yaşlarda ortaya çıkabiliyor. Her bireyde farklı boyutlarda görülürken vücudun her bölgesinde ortaya çıkabiliyor. Direkt olarak fiziksel görünümü etkilediği için de bireyin psikolojisini negatif etkileyebiliyor.
Vitiligo Nedir?
Cilde renk veren pigmentlerin üretilmesinden sorumlu olan hücrelere melanosit ismi veriliyor. Melanosit hücrelerinin hasar görmesi halinde ise pigment üretimi minimuma iniyor. Vücutta gerçekleşen bu değişim sonucunda ise sınırları belli olan irili ufaklı beyaz lekeler oluşuyor; buna vitiligo diyoruz.
Ciltte beyaz leke oluşumu olarak kendini gösteren hastalık, her hastada farklı boyutta seyrederken hastaların tedavi süreçleri de birbirinden farklı olabiliyor. Vitiligo segmental ve non-segmental olabilir. Segmental vitiligo daha çok çocukluk çağında ortaya çıkar, belli bir deri bölgesine (dermatom) sınırlıdır, ani ortaya çıkar, tek taraflıdır; vücuda yayılma riskinin az olması gibi avantajı olmakla birlikte ortaya çıktığı sınırlı deri alanının ise tedavisi zordur.
Segmental vitiligo erken tanısı konulması ve erken tedavi edilmesi gereken formdur, maalesef tedavinin gecikmesi durumunda yıllarca ortaya çıktığı yerde stabil kalabilir. Non-segmental vitiligo, belli bir deri alanına sınırlı olmayan, el-ayak-yüz yada vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilen tip vitiligodur.
Vitiligo Belirtileri Nelerdir?
Genellikle hastaların güneş ışığı ile temas etmeleriyle kendini gösteren belirtiler, çocuklarda genellikle 2-3 yaşlarında ortaya çıkıyor. Hastalık kadınlarda derinin yapısından dolayı daha erken fark edilebilirken özellikle el, ayak, kol, yüz ve dudaklarda yani cildin güneşe maruz kaldığı bölgelerde çok daha belirgin olarak ortaya çıkıyor.
Deride aniden bir noktanın beyazlamasıyla kendini gösteren beyaz leke hastalığı genital bölgede de görülebiliyor. Hastalık küçük ve beyaz bir nokta olarak başlayabileceği gibi daha büyük bir leke olarak da vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebiliyor. Koyu tenli kişilerde hastalık belirtileri daha kolay fark edilirken, açık tenli kişiler için bu durum daha fazla zorlaşıyor ve hastalar yaz aylarında bronzlaşma sonrası bu durumu fark edebiliyor.
Pigment eksikliği nedeniyle görülen vitiligo hastalığı, genetik faktörlere bağlı olarak deride meydana gelen bozulmalar yüzünden oluşsa da stres, ateşli hastalıklar, güneş yanıkları ve ağır travmalar sonrasında da deride pigment oluşumunu destekleyen dokular zarar görebiliyor.
Vitiligo Neden Olur?
Hastalığın oluşumu pek çok nedenin bir araya gelmesinden kaynaklanmakla birlikte en çok “otoimmun mekanizma” sonucu ortaya çıkıyor (otoimmun mekanizma kişinin bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine zarar vermesidir). Bu nedenle vitiligo; pernisyoz anemi (kansızlık), tip I diyabet (şeker hastalığı), Hashimato tiroidi (guatr hastalığı), sedef hastalığı gibi diğer otoimmun hastalıklarla birlikte görülebilir.
Vitiligoda, kişinin bağışıklık sistemi pigment hücrelerini üreten melanositleri hasara uğratıp yok ediyor. Melanositlerin hasara uğradığı deri bölgesi rengini kaybederek beyaz renkli leke haline dönüyor.
Vitiligo Hastalığında Genetik Faktörler Etkiler Mi?
Vücudun her yerinde çıkabilen bu beyaz lekeler hastalığın durumuna göre artış gösterebilirken bazı hastalarda ise çok az sayıda belirgin renk değişikliği meydana gelebiliyor. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak bilimin de ilerlemesi ile tıp dünyasında çok çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor ve tedavilerin büyük çoğunluğu hastalar için umut oluyor.
Dünya genelinde %0.5-2 oranında rastlanma ihtimali olan beyazlama hastalığı, ülkemizde %0.15-0.32 civarında görülebiliyor. Deride beyazlama ile başlayan vitiligo hastalığına kadın ve erkeklerin yakalanma sıklıkları eşit, bu bağlamda cinsiyet, hastalığa yakalanma riskini azaltan ya da artıran bir etken değil.
Vitiligo her yaş grubunda ortaya çıkabileceği gibi genellikle, hastalığın görülmesinde genetik faktörler de önemli ölçüde etken oluyor. Hastaların, %30'unun ailelerinde bu hastalığa sahip birilerinin var olduğu gözlenirken genellikle 20 ya da daha küçük yaşlarda ortaya çıkıyor. Siyah tene sahip kişilerde, Fas ve Yemen bölgelerinde yaşayanlarda daha fazla görülen vitiligo, nadir de olsa bebeklerde ve yaşlılarda ortaya çıkabiliyor.
Bebeklerde vitiligo hastalığının doğumsal olduğu tahmin edilse de doğumdan sonra da hastalığın ortaya çıktığı durumlar tıbbi literatürde yerini alıyor. Hastalığın erken teşhis edilmesi, tedaviden olumlu sonuçlar almayı ve vitiligonun ilerlemesini durdurarak derinin kendi rengine dönmesini önemli ölçüde etkiliyor.
Vitiligo Tanısı Nasıl Konulur?
Vitiligo tanısı, muayenede beyaz lekeler görüldükten sonra wood ışığı ile beyaz leke ve normal görünen deri alanlarının incelenmesi ile konulabilir. Vitiligoda, wood ışığı muayenesi ile beyaz lekelerin belirginliğinin artar, hatta normal görünen deride de wood ışığı ile beyaz lekeler ortaya çıkabilir. Çoğunlukla muayene ve wood ışığı incelemesi tanı koyulmasında yeterlidir. Bazen deri biyopsisi ile patolojik tanı koymak da gerekebilir. Diğer otoimmun hastalıkların varlığını araştırmak için kan testleri yapılabilir.
Vitiligo Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Vitiligo tedavisinde amaç deriyi eski rengine kavuşturmaktır. Deriye rengini veren melanositleri uyarmak için ışık tedavisi (fototerapi, excimer lazer), oksidan stresi azalmak için antioksidanlar, otoimmuniteyi azaltmak için.
Bulaşıcı bir hastalık olmayan vitiligo tedavisinde beyaz lekeleri tekrar eski rengine dönüştürecek yöntemler kullanılıyor. Kullanılan yöntemlerde, hastaların kişisel durumu ve tedaviye verdikleri öneme göre yüksek başarılar elde edilmesi mümkün olabiliyor. Vitiligo tedavisi için dermatolojik muayene Wood lambası incelemesi sonucunda tanı konuluyor. Hastaların tedaviye verdikleri yanıt bünyelerine göre farklılık gösterebiliyor.
Kullanılan vitiligo tedavi yöntemleri arasında şunlar bulunuyor;
- Vitiligo tedavisi ilaçları
- Lezyonlar çok yaygın ise fototerapi adı verilen ve halk arasında ultraviyole ışık tedavisi olarak bilinen uygulama
- Excimer lazer uygulamaları
- Vitiligo kremi ile derinin renk açılmasına neden olan pigment kaybının durdurulması
- Sistemik bir şekilde uygulanan kortizon tedavisi
- Bağışıklı baskılayıcı,
- Semptomların tedavisi, kontrol altına alınması ve önlenmesi için Khellin tedavisi,
- Hastalığın seyrine göre özel olarak programlanan kombine ve dönüşümlü tedaviler
- Dövme yöntemi ile cildin problemli bölgelerine renk verilmesi
-
Depigmentasyon adı verilen bir yöntemle vücudun koyu renkli kısımlarının da açılması
Vitiligonun Tedavi Süreci Nasıl İlerler?
Bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalık olan vitiligo, önceden tahmin edilerek önlem alınması güç hastalıklar arasında bulunuyor. Vitiligo vücudun işleyişine ciddi bir rahatsızlık vermeyen ve ölümcül olmayan bir hastalık olmasına rağmen psikolojik olarak hastaların duygusal çöküntü yaşamalarına neden olan hastalıklar arasında yer alıyor. Görünüşü ve fiziksel durumu önemli ölçüde değiştirerek bireyin psikolojik problem yaşanmasının önünü açıyor. Hastalığın çok yaygın olmaması bireylerin içinde bulundukları durumu anlamalarını da zorlaştırabiliyor.
Özellikle de vitiligo başlangıcı hasta için sancılı geçebiliyor. Hastalığa alışma evresinde rahatsızlık vererek, bireylerin duygu durum aralığını olumsuz etkilese de iyi bir tedavi sonrası bireyler eski hallerine dönme şansı elde edebiliyor.
Erken tanı konulduğunda hastalığın tedavisi için önemli ve kayda değer bir adım da atılmış olunuyor. Alanında uzman hekimler tarafından gerekli tedavi planı hazırlanarak hastalık kontrol altına alınabiliyor ve hastalarda gözle görülür iyileşmeler kaydediliyor.