Trigliseridler vücutta en sık olarak bulunan yağ yapıda madde formudur. Öğünler arasında enerji ihtiyacının sağlanması için depolanan yağ yapıdaki maddeler eğer kan dolaşımında yüksek seviyelere ulaşırsa çeşitli sağlık problemlerine yatkınlık oluşabileceği için bu konuda dikkatli olunmalıdır. Vücutta enerji üretiminde direkt olarak kullanılmayan tüm gıda maddeleri ve ekstra kaloriler, trigliseridlere çevrilerek yağ hücrelerinde depolanır. Enerjiye ihtiyaç duyulmaması halinde ise çeşitli hormonların aktivasyonu ile trigliseridlerin serbestleştirilmesi gerçekleştirilir. Bu nedenle yüksek karbonhidrat içerikli beslenmeye sahip kişilerde yüksek trigliserid seviyeleri de bulunabilir. Trigliserid nedir, trigliserid yüksekliği nedenleri nelerdir, trigliserid belirtileri ve trigliserid nasıl düşer gibi merak ettiğiniz diğer konular için yazının devamını takip edebilirsiniz.
Trigliserid Nedir?
Trigliseridler yağ (lipid) yapıda maddeler olup beslenme yolu ile alınan yağların en yüksek miktarını oluşturur. Bu yağ yapıdaki maddeler vücudun günlük ihtiyaçları için gerekli enerji miktarının karşılanması açısından son derece önemlidir. Enerji tüketiminin ötesinde üretilen trigliseridler ise genellikle yağ olarak vücutta depolanır.Yağ yapıda maddeler olan trigliseridler, karaciğer tarafından üretilebileceği gibi yağ içeriğine sahip gıdaların tüketimi sonrası ince bağırsaklardan emilerek de vücuda alınabilir. Ancak bu maddelerin kan dolaşımında serbestçe dolaşmasına izin verilmez. Trigliseridler, lipoprotein olarak sınıflandırılan ve çok düşük dansiteli yoğunluklu lipoprotein (VLDL) ya da şilomikron olarak isimlendirilen taşıyıcı proteinlere yapışık şekildedir. Taşıyıcı protein yoğunluğunun düşük olması bu yapıdaki maddelerin artışı ve çeşitli kalp damar hastalıklarına karşı yatkınlık artışı ile ilişkilidir.
Trigliserid Testi Nedir
Trigliserid testi, kan dolaşımında bu maddenin düzeyinin tespit edilmesini sağlayan bir tetkik türüdür. Bu test sonucunda elde edilen değerler kişinin kalp ve damar hastalıklarına yatkınlığının tespit edilmesinde yol göstericidir. Trigliserid testi yapılabilmesi için hastadan bir miktar kan alınır ve analiz edilmesi amacıyla laboratuvara gönderilir. Çeşitli biyokimyasal analiz yöntemleri ile bir cihaz tarafından gerçekleştirilen ölçüm sonucunda hastanın trigliserid düzeyi tespit edilebilir.
Trigliserid Kaç Olmalı?
Trigliserid seviyesi için belirlenen değer aralıkları şu şekilde özetlenebilir:
- Açlık sırasında yapılan değerlendirmede trigliserid için normal değer aralığı, desilitre başına 150 miligram ve altıdır.
- 150-199 mg/dL değer aralığında sınırda yükseklik ifadesi kullanılabilir.
- 200 ve 499 mg/dL arasındaki değerler yüksek kabul edilirken bu değerin 500’ün üzerine çıkması ise çok yüksek trigliserid değeri olarak değerlendirilir.
Kan dolaşımındaki trigliserid düzeyinin normalin çok üzerine çıkması hipertrigliseridemi olarak tanımlanır. Açlık sırasında tespit edilen düzeyler günden güne değişkenlik gösterebilir. Aynı zamanda test öncesi aç olunmasına da özen gösterilmeli; tokluk sırasında yapılan ölçümlerde açlık değerlerine göre 5-10 kat yüksek değerler tespit edilebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Trigliserid Yüksekliği Nedir?
Hipertrigliseridemi olarak isimlendirilen trigliserid yüksekliği, kan dolaşımında bu maddenin düzeyinde artış meydana gelmesini ifade eder.
Trigliserid Neden Yükselir?
Beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları trigliserid seviyesi ile yakından ilişkili kavramlardır. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme programına sahip bireylerin düzenli egzersiz gibi doğru yaşam tarzı alışkanlıkları geliştirmesi halinde genellikle trigliserid düzeyleri normal sınırlarda seyreder.Yüksek glisemik indeksli beslenme, trigliserid seviyesinde artışa neden olabilir. Karbonhidratların yaptığı bu etkiye rağmen aslında kendisi de bir yağ yapıda madde olan trigliserid miktarının yağ tüketimi ile nasıl bir değişikliğe uğradığı şu an için tam olarak aydınlatılabilmiş bir konu değildir. Bu konuda bilinen gerçek, doymuş ya da trans yağ içeriği yüksek gıdalar ile beslenmenin trigliserid düzeylerinde olmasa da diğer zararlı kolesterol düzeylerinde yükselme görülebileceği şeklindedir.Tütün kullanımı, trigliserid düzeyi üzerinde karmaşık bir etki gösterir. Bu zararlı alışkanlığa sahip bireylerde tütün kullanımının sonlandırılması hem bu maddenin seviyesinin kontrol altına alınmasını kolaylaştırıcı etki gösterir hem de başta kalp ve akciğer hastalıkları olmak üzere çeşitli rahatsızlıkların gelişmesine karşı riskin azalmasına katkıda bulunur.Fiziksel aktivite yapılması, trigliserid değerlerinin düşürülmesinde etkili olabilir. Ancak hareketsiz bir yaşam tarzını benimsemiş kişiler fiziksel aktivitenin bu yararından faydalanamazlar ve yanlış yaşam tarzı alışkanlıkları ile birlikte bu bireylerde trigliserid düzeyleri genellikle yüksek tespit edilir.Trigliserid düzeyinde meydana gelen dalgalanmalar birçok faktörden dolayı meydana gelebilir. Genellikle geçici bir süreliğine meydana gelen bu değişiklikler, yanlış yaşam tarzı alışkanlıklarına uzun süre devam edilmesi halinde kronik bir seyir de izleyebilir. Yaşam tarzı faktörlerine ek olarak trigliserid seviyesinin normalden yüksek tespit edilebildiği çeşitli durumlar da mevcuttur. Bunlardan bazıları şu şekilde listelenebilir:
- Obezite
- Gebelik
- Metabolik sendrom
- Şeker hastalığı
- Hipotiroidizm
- Böbrek rahatsızlıkları
-
Romatoid artrit gibi iltihaplanma (inflamasyon) ile seyreden rahatsızlıklar
Trigliserid Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?
Trigliserid yüksekliği kendine has belirtiler oluşturan bir durum değildir. Meydana gelen şikayetler genellikle yağ yapıdaki maddelerin seviyesinin uzun süreli yüksek seyretmesini takiben organ hasarı geliştikten sonra oluşur.
Trigliserid Nasıl Düşer?
Vücudun ihtiyacından daha fazla kalori alınması halinde bu ekstra enerjiler trigliserid formunda yağ hücrelerinde depolanır. Dolayısıyla özellikle fazla kilolu kişilerde hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde kalori tüketiminin sınırlandırılması, trigliserid düzeylerinin kontrol altına alınmasında fayda sağlayabilecek bir yaklaşım olabilir. Yapılan çeşitli araştırmalar, vücut ağırlığında %5-10’luk bir kaybın trigliserid düzeylerinde oldukça anlamlı bir düşüş sağlayabileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle trigliserid düzeyinin kontrol altında tutulması adına kilo kontrolünün sağlanması önemlidir.
Şeker ilaveli ürünlerin tüketimi birçok bireyin günlük yaşantısında sık olarak tekrarladığı bir alışkanlıktır. Özellikle meyve suları, abur cubur ve gazlı içecekler içerisinde yüksek miktarda bulunan ilave şeker vücuda alındığında trigliseridlere dönüştürülerek depolanır. Yapılan çeşitli araştırmalar şeker ilaveli ürünlerin aşırı miktarda tüketimi ile küçük çocuklarda bile trigliserid yüksekliği meydana gelebileceğini göstermiştir. Bu nedenle bu tarz rafine şeker ilaveli ürünlerden uzak durulması önerilir.İlave şeker içeren ürünlerde olduğu gibi vücudun ihtiyacından fazla olarak tüketilen karbonhidratlar da vücutta trigliseridler şeklinde depolanır. Dolayısıyla hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde kişilerin bu uygulamayı yapmasını engelleyecek herhangi bir sağlık gerekliliği olmadığı sürece, karbonhidrat açısından düşük ağırlıklı beslenme trigliserid değerlerinin azalmasına katkı sağlayabilir.Beslenmeye ek olarak yapılan araştırmalar kilo kaybının gerçekleşmesini sağlayan aerobik egzersizlerin trigliserid düzeylerinde de bir azalma sağlayabileceğini göstermiştir. Genel olarak kalp ve damar sağlığı açısından önerilen minimum egzersiz düzeyi haftanın en az 5 günü 30-45 dakika şeklindedir.Yapay olarak üretilen trans yağlar, çeşitli gıdaların işlenmesi ile raf ömrünün uzatılmasını amaçlayarak üretilen yağ formundaki maddelerdir. Genellikle kızartılmış gıdalar ve hazır hamur işi ürünlerde bulunan trans yağ, bazı hayvansal kaynaklı gıdalarda da az miktarda bulunabilir. İltihaplanmaya karşı yatkınlığı artırdığı bilinen trans yağın aşırı miktarda tüketimi trigliserid seviyelerinde yükselme ile sonuçlanabilir iken yapılan çeşitli araştırmalar doyurulmuş trans yağlar yerine çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin yağların tüketilmesinin trigliserid düzeylerinde azalma sağlayabileceğine işaret etmektedir.
Çeşitli uluslararası sağlık kuruluşları günlük kalori tüketiminin en fazla %6’sının doymuş yağlardan karşılanabileceğini söylemektedir. Trigliserid yüksekliği kendine has spesifik semptomlar oluşturmasa da tehlikeli bir seyir izleyebilir. Eğer kendinizde trigliserid yüksekliğine dair risk faktörlerinin mevcut olduğunu düşünüyorsanız sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek almanız önerilir.