Bir tütün ürünü olan sigara tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucu pek çok sağlık sorununa ve ölüme sebebiyet verdiği gösterilmiştir. Sigaranın zararları saymakla bitmez. Sigaranın en fazla kardiyovasküler hastalıklar, kanser, solunum sorunları ve kronik hastalıklarla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Sigara kullanmak, damarları daraltır, damarların tıkanmasına neden olur; buna bağlı olarak hipertansiyon, kalp krizi ve felç riski artabilir. Ayrıca ağız, yemek borusu, pankreas, mesane ve böbrek kanseri riskini artırır. Solunum sistemi üzerinde de olumsuz etkileri vardır ve bronşit, amfizem ve KOAH gibi hastalıklara yol açabilir.
Sigara Bağımlılığı Nedir?
Sigara nikotin adı verilen kimyasal bir madde içerir. Nikotinin bağımlılık yapıcı özelliği vardır. Nikotin beyinde ödül sistemini devreye sokarak, insanları tekrar sigara içmeye teşvik eder. Sigara içildiğinde nikotin hızla beyne ulaşarak, burada dopamin adı verilen bir nörotransmitterin artışına neden olur. Dopamin kısa süreli rahatlama ve mutluluk hissi yaratır. Ancak bu etki kısa sürelidir ve sigara bağımlıları bu hissi tekrar yaşamak için sürekli sigara içme isteği duyarlar.
Sigaranın Zararları Nelerdir?
Bilimsel araştırmalar, sigaranın neden olduğu hastalıklar konusunda sağlam kanıtlar sunmaktadır. Sigaranın insan sağlığına zararları şunlardır:
-
Sigara ve Kanser
Sigara ve kanser arasındaki ilişki uzun yıllardır araştırılmış ve bilimsel olarak ispat edilmiştir. Sigara içmek pek çok kanser türüne yol açabilir. Sigaranın içinde bulunan kimyasal maddeler vücuda girdiğinde genetik mutasyonlara yol açabilir. Özellikle akciğer kanseri ile sigara arasındaki ilişki iyi bilinmektedir. Sigara dumanında bulunan zararlı maddeler, akciğer hücrelerinin DNA’sına zarar verebilir ve kanser oluşumunu başlatabilir. Sigara aynı zamanda ağız, yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek ve diğer pek çok organda kanser gelişme riskini artırır. Sigaranın kansorejen etkisi bunlarla sınırlı değildir. Bunların yanında dudak, dil, gırtlak, burun ve ağız kanseri riskini artırabilir. Ayrıca sigara ile mide, karaciğer, rahim ağzı, rahim, rahim içi ve over kanseri arasındaki ilişki gösterilmiştir. Sigara içmek kanser riskini artırmanın yanı sıra kanser tedavisini olumsuz etkiler. Sigara içen hastaların kanser tedavisine yanıt verme oranları düşüktür ve tedavi sonuçları genellikle daha kötüdür. Sigara ve kanser arasındaki bu derin bağlantı, sayısız bilimsel çalışma ile desteklenmektedir. Sigara içmenin kanser riskini artırdığını gösteren pek çok epidemiyolojik ve deneysel çalışma mevcuttur. Bu nedenle, sigara içenlerin kanser risklerini azaltmak ve sağlıklarını korumak için sigarayı bırakmaları veya hiç başlamamaları önemlidir.
-
Sigara ve Kalp Damar Hastalıkları
Sigara içme ile kalp damar hastalıkları arasındaki ilişki bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Sigaranın içinde bulunan nikotin ve diğer kimyasal maddeler vücuda girdiğinde bir dizi olumsuz etki yapar. Nikotin kan damarlarında daralma ve damar sertliğine neden olabilir. Kalp hızını artırabilir ve tansiyon yükselmesine neden olabilir. Buna bağlı olarak kan damarları daralır ve tıkanır. Sonuçta koroner arter hastalığı riski açığa çıkar. Sigara içenlerde damar iç yüzeyindeki hasar yanında kanın pıhtılaşma eğilimi artar ve bu durum kalp krizi riskini önemli ölçüde artırır. Sigara içmenin kalp damar sağlığı üzerindeki etkileri sadece kalp krizi riskiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda inme (felç), periferik arter hastalığı ve anevrizma gibi diğer ciddi damar hastalıklarının riskini de artırır. Sigara içenlerin kalp damar hastalıklarına yakalanma olasılığı, içmeyenlere göre önemli ölçüde daha yüksektir. Bilimsel araştırmalar sonunda görülmüştür ki, sigara içmek kalp damar hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biridir. Bu nedenle sigara içenlerin, kalp sağlığını korumak ve damar hastalıkları riskini azaltmak için acilen sigarayı bırakmaları tavsiye edilir. Sigara bırakmanın hemen ardından kalp krizi riski düşmeye başlar ve zamanla sağlık açısından olumlu etkileri artarak devam eder.
-
Sigara ve Solunum Sistemi Hastalıkları
Sigara akciğerler üzerinde olumsuz etkiler yapar ve buna bağlı olarak bir dizi solunum sistemi hastalığı riski artar. Sigaranın içindeki kimyasal maddeler ve toksinler akciğerlerdeki hava yollarını tahriş eder. Buna bağlı olarak öksürük, balgam ve solunum zorluğu ortaya çıkar. Zamanla kronik bronşit gelişebilir. Kronik bronşit sürekli öksürük ve balgam üretimi ile karakterize bir hastalıktır. Sigara içen kişilerde amfizem hastalığı riski artar. Amfizem akciğerlerdeki hava keseleri olan alveollerin zarar görmesi sonucu nefes alışverişinin zorlaştığı ve oksijen alışverişinin azaldığı bir hastalıktır. Sigara içenlerde akciğer dokusu yıkıma uğrar ve amfizem gelişme riski artar. Bununla birlikte sigara içmek akciğer kanseri oluşma riskini dramatik şekilde artırır. Akciğer kanseri genellikle ileri evrelerde yakalanır ve bu durumda tedavi şansı azdır.
-
Sigara ve Cinsel Performans
Yapılan bilimsel çalışmalar sigaranın cinsel fonksiyonları bozduğunu göstermektedir. Öncelikle, sigara içmek kan damarlarının daralmasına ve tıkanmasına neden olur. Bu, vücudun her bölgesine kan akışını sınırlar, bu da cinsel organlara yeterli kan akışının sağlanmasını zorlaştırır. Erkekler için, bu durum ereksiyon sorunlarına yol açabilir. Sigara içen erkeklerde erektil disfonksiyon riski, içmeyenlere göre daha yüksektir ve bu da cinsel performansı olumsuz etkileyebilir. Sigara içen kadınlar için de benzer olumsuz etkiler söz konusudur. Nikotin, cinsel uyarılma süreçlerini etkileyebilir ve orgazmı zorlaştırabilir. Ayrıca, sigara içen kadınlar arasında düşük cinsel istek ve cinsel tatminsizlik oranları daha yüksektir. Ayrıca, sigara içmek hormon dengesizliklerine yol açabilir. Erkeklerde testosteron seviyelerini düşürebilirken, kadınlarda östrojen seviyelerini etkileyebilir. Bu da cinsel isteksizliği artırabilir.
-
Sigara ve Böbrek Hastalıkları
Sigarada bulunan nikotin ve karbonmonoksit böbrekler üzerine toksik etki yapar. Bu kimyasallar böbrek dokusuna zarar verir ve böbreklerin normal fonksiyonlarını bozar. Aynı zamanda kan damarlarını daraltarak böbreklere giden kan akışını azaltır, bu da böbreklerin oksijen ve besin maddelerine olan gereksinimini engeller. Sigara içmek böbrek fonksiyonlarını azaltır. Sigara içenlerde böbrek fonksiyonlarının yavaş yavaş azalması, kronik böbrek hastalığı riskini artırır. Kronik böbrek hastalığı, böbreklerin uzun süreli hasarı sonucu meydana gelir ve ilerleyici böbrek fonksiyon kaybına neden olur. Bu hastalık ilerlediğinde, böbrek yetmezliği riski artar, bu da böbrek nakli veya sürekli diyalize ihtiyaç duyulabileceği anlamına gelir. Sigara içmek böbrek kanseri riskini de artırır. Tedavi edilmediğinde ölümcül olan bu kanser türüne yakalanma riski sigara içenlerde içmeyenlere oranla daha fazladır.
-
Sigara ve Depresyon
Depresyon enerji düzeyi ve yaşam kalitesini düşüren bir ruhsal bozukluktur. Sigara içenlerde depresyon ve anksiyete bozukluklarına yakalanma riski, içmeyenlere göre daha yüksektir. Depresyon ile sigara içme alışkanlığı arasındaki ilişki, nörobiyolojik ve psikososyal faktörlere dayalıdır. Nikotin, beyindeki belirli reseptörlere etki eder ve bir tür rahatlama hissi yaratır. Bu nedenle bazı insanlar, depresyon semptomlarıyla başa çıkmak veya stresi azaltmak amacıyla sigaraya başvurabilirler. Ancak bu rahatlama hissi kısa vadeli olup uzun vadede depresyon semptomlarını artırabilir. Ayrıca, sigara içme alışkanlığı, depresyon tedavisi sırasında ilaçların etkinliğini azaltabilir. Depresyona yol açmasının yanı sıra, sigara içmek, depresyon semptomlarını şiddetlendirebilir. Nikotin yoksunluğunda, sinirlilik, huzursuzluk ve depresyon gibi belirtiler görülebilir. Aynı zamanda sigara içenlerin daha fazla stresle başa çıkma eğiliminde oldukları ve bu durumun depresyonun şiddetini artırabileceği düşünülmektedir.
-
Sigara ve Tip 2 Diyabet
Sigara içmek, vücudun insülin direncini artırarak ve metabolizmayı olumsuz etkileyerek Tip 2 Diyabet riskini artırır. İnsülin direnci, vücudun kan şekeri seviyelerini düzenlemekte sorun yaşamasına neden olur böylece Tip 2 Diyabet riski artar. Sigara içmek obeziteye yol açabilir veya obezitenin şiddetini artırabilir. Obezitenin, Tip 2 Diyabet gelişme riskini önemli ölçüde artırdığı bilinmektedir. Sigara içen ve aşırı kilosu olanlarda tip 2 diyabet gelişme riski daha fazladır. Buna ek olarak, sigara içenlerde Tip 2 Diyabetin kötüleştiği ve yönetiminin zorlaştığı gözlemlenmiştir. Sigaranın neden olduğu hastalıklar bilimsel olarak araştırılmaya devam etmektedir.
Sigarayı Bırakmanın Sağlık Açısından Faydaları
Sigarayı bırakmanın sağlık açısından sayısız faydası vardır ve bu faydalar bilimsel araştırmalarla desteklenmektedir.
- Kalp sağlığı: Sigara içmek kan damarlarını daraltır ve kan basıncını artırır. Sigarayı bıraktıktan sonra bu olumsuz etkiler hızla azalır ve kalp krizi riski düşer.
-
Solunum sistemi sağlığı: Sigarayı bıraktıktan sonra en belirgin düzelme solunum sisteminde olur. Sigarayı bırakanlarda öksürük ve balgam hızla azalır. Daha rahat nefes alırlar.
Kanser riski azalır: Sigarayı bırakmak akciğer kanseri başta olmak üzere pek çok kanser türünün oluşması ve ilerlemesi riskini azaltır. - Diyabet kontrolü: Sigarayı bırakmak insülin direncini azaltır ve tip 2 diyabet kontrolünün daha iyi yapılmasını sağlar.
- Cilt sağlığı: Sigara cildin yaşlanmasına neden olur. Sigara içenlerde cilt erken kırışır ve lekelenme olur. Sigarayı bırakmak ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltır.
- Fiziksel aktivite ve dayanıklılık: Sigarayı bırakanlarda fiziksel aktiviteler katılma isteği ve dayanıklılığı artar. Akciğer fonksiyonlarındaki iyileşme, fiziksel aktiviteye daha iyi adapte olmayı sağlar.
-
Uzun Ömür: Sigarayı bırakmak, yaşam süresini uzatır. Sigara içenler, içmeyenlere göre daha yüksek ölüm riskine sahiptir. Sigarayı bırakanlar, bu riski azaltır ve sağlıklı bir yaşam sürebilirler.