Dolaşım sisteminin bir parçası olan kan; yoğun kıvamlı, hafif alkali ve kırmızı renkli bir sıvıdır. pH düzeyi 7,35 ila 7,45 aralığında olan kan, toplam vücut ağırlığının %8’ini oluşturur. Kan, plazma ve hücresel elementlerden oluşur.
RBC
Kanın, RBC veya eritrosit olarak adlandırılan kısmı, kanın şekilli elemanlarının yaklaşık %99’unu oluşturur. Disk şeklinde görünüme sahip olan eritrositler, hemoglobin taşır ve vücutta oksijen ve karbondioksit alışverişinin yapılmasını sağlar. Hemoglobin, demir içeren proteinlerden oluşur ve bu da eritrositlerin toplam kuru ağırlığının %90’ını oluşturur. Demir içeren proteinler, hemoglobinin kırmızı renkte görülmesine neden olur. Hemoglobin doğal olarak kırmızı renge sahip olmasından dolayı bu hücre tipleri, kırmızı kan hücresi, (Red Blood Cell, RBC, alyuvar) olarak adlandırılır.
RBC, vücutta karbondioksit ve oksijen alışverişini, bu gazları taşıyarak gerçekleştirir. Farklı bir deyişle kişi nefes aldığında akciğerlere ulaşan oksijen, eritrositler tarafından bağlanır ve vücuttaki tüm doku ve organlara taşınır. Vücut hücrelerinin oksijeni kullanmasıyla açığa çıkan karbondioksit gazı da yine RBC tarafından bağlanarak akciğerlere taşınır. Kişi nefes verdiğinde RBC tarafından vücudun farklı bölgelerinden toplanan karbondioksit, vücut dışına atılır. Tüm bu işlemler kişinin her nefes alış verişinde gerçekleşir. Sıklıkla merak edilen RBC yüksekliği ve RBC düşüklüğü konusuna geçmeden önce “RBC nedir?” ve “ Kanda RBC nedir?” sorularını yanıtlamak gerekir.
Dolaşım sisteminde durmaksızın dolaşan kan, RBC ya da farklı bir deyişle eritrositler sayesinde kırmızı renkte görünür. Bunun temel sebebi alyuvarların demir içeren bir proteinden oluşmasıdır. Kemik iliğinde üretilen RBC, kanın %40’lık bölümünü oluşturan hücresel elementlerden oluşur. Şekilli elementlerin ise %99’u alyuvarlardan oluşur.
Kırmızı kan hücrelerinin temel görevi akciğerlere giren oksijenin vücut dokularına ve vücut dokularında oksijenin kullanılmasıyla açığa çıkan karbondioksitin de akciğerlere taşınmasıdır. Kırmızı kan hücrelerinin vücutta üretilmesi işlemine tıpta erythropoiesis denir. Endokrin bezlerinin eritropoietin hormonu salgılaması sonucunda kemik iliği uyarılır. Bu uyarılmaya bağlı olarak kemik iliği her saniyede 1,5 milyon eritrosit üretir.
Kemik iliğinde üretilen RBC, başlangıç aşamasında çekirdekli yapıda bir hücre olsa da olgunlaştığı bir haftalık süreçte çekirdeğini kaybeder. Çekirdeğin kaybolması alyuvar hücrelerinin ömrünü kısaltarak onların yaklaşık 130 gün içinde ölmelerine neden olur. Fakat aynı zamanda çekirdek yapısının olmaması RBC’ye esneklik katar. Böylece eritrositler, vücudun tüm bölgelerine rahatlıkla ulaşabilir. 130 günün ardından kırmızı kan hücreleri, dalak tarafından parçalanır. Eritrositlerin parçalanmasının sonucunda demir minerali açığa çıkar ve bu mineral de RBC üretimi için tekrar kemik iliği tarafından kullanılır.
Alyuvarların dalakta parçalanması sonucunda açığa çıkan diğer maddeler ise safra kesesine gönderilir. Kandaki eritrosit miktarı, kadınlarda 4,2 ila 5,4 milyon, erkeklerde ise 4,7 ila 6,1 milyon aralığındadır. Kişinin sağlık kontrolleri ve cerrahi operasyonlar öncesinde sıkça yapılan RBC testi ya da diğer adıyla hemogram RBC ile kandaki alyuvar miktarı belirlenir. Sıklıkla sorulan “Hemogram RBC nedir? ve “RBC testi nedir?” soruları da bu şekilde yanıtlanabilir.
RBC Normal Değeri Nedir?
Kanın şekilli elemanlarının yaklaşık %99’unu oluşturan RBC sayısının ölçümü için yapılan test, pek çok farklı durumda istenebilir. Pek çok hastalığa ait şikayetlerin varlığında yapılan rutin kan sayımı testinde bakılan değerlerden biri de RBC’dir. Kişinin mevcut sağlığı hakkında önemli bilgiler sunan bu teste ait sonuçların değerlendirilmesi de her yaş grubunda farklılık gösterir. Yenidoğanlarda, bebeklerde, erken çocukluk döneminde, geç çocukluk döneminde, ergenlikte ve erişkinlikte RBC referans değeri farklıdır. Hamilelik döneminde RBC değeri değişime uğrar. RBC referans değeri, cinsiyetler arasında da farklılık gösterir. RBC normal değeri, testin yapıldığı laboratuvarlar arasında ufak tefek farklılıklar gösterse de genel olarak şu şekildedir:
- Yenidoğanlarda RBC Normal Değeri: Kan düzeyinde 1 mikro litre başına RBC değeri 4,8 - 7,2 milyon aralığındadır.
- Çocuklarda RBC Normal Değeri: Kan düzeyinde 1 mikro litre başına RBC değeri 4,6 - 4,8 milyon aralığındadır.
- Gebelerde RBC Normal Değeri: Kan düzeyinde 1 mikro litre başına RBC değeri, birinci trimesterda 3,42 - 4,55 milyon, ikinci trimesterda 2,81-4,49 milyon ve üçüncü trimesterda 2,72 - 4,43 milyon aralığındadır.
- Kadınlarda RBC Normal Değeri: Kan düzeyinde 1 mikro litre başına RBC değeri 4,2 - 5,4 milyon aralığındadır.
- Erkeklerde RBC Normal Değeri: Kan düzeyinde 1 mikro litre başına RBC değeri 4,7 - 6,1 milyon aralığındadır.
İdrarda RBC Nedir?
İdrarda RBC yüksekliği, idrarda kan bulunması olarak tanımlanan hematüri anlamına gelir. İdrar yolu iltihabı başta olmak üzere, mesane ya da böbrek enfeksiyonları, böbrekte taş varlığı, prostat büyümesi, orak hücreli anemi, böbrek kanseri, mesane kanseri, prostat kanseri, idrar yollarında tümör, kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, bazı ağrı kesici türleri, aşırı egzersiz gibi pek çok farklı neden idrarda eritrosit görülmesine neden olabilir. Nadiren ciddi hastalıklara bağlı olarak gelişen bu durum, bazı vakalarda ciddi sağlık probleminin işaretçisi olabildiğinden idrarda RBC yüksekliğinin neden kaynaklandığı mutlaka araştırılmalıdır. Sıklıkla sorulan sorulardan biri de “RBC yüksekliği nedir?” şeklindedir.
RBC Yüksekliği Nedir?
Vücut sağlığının göstergelerinden biri olan RBC değeri, bazı durumlarda yükselebilir. RBC yüksekliği nedenleri arasında, kalp damar, böbrek ve kemik iliği hastalıklarının yanı sıra uyku apnesi, hemoglobinopati, pulmoner fibrozis, bağırsak tıkanıklığı, dehidrasyon, karbonmonoksit zehirlenmesi, protein artırıcı ürünler, doping, sigara kullanımı ve yüksek rakımlı yerlere çıkmak gibi etkenler sayılabilir. Doku ve organlara akciğerlerden oksijen ve tersi yönde karbondioksit taşıyan eritrositlerin kanda fazla bulunması, kemik iliğinin vücudun ihtiyacından fazla eritrosit üretmesinden kaynaklanır. Tansiyon yüksekliği, bulanık görme, göğüs ve eklem ağrısı, baş dönmesi, baş ağrısı, kulak çınlaması, karın ağrısı, kaşıntı, avuç içlerinde hassasiyet ve ciltte morluk oluşumu gibi pek çok belirtiye yol açan eritrosit yüksekliği, kişinin sağlığı için son derece önemli bir bulgudur.
RBC Düşüklüğü Nedir?
Eritrosit düşüklüğü, RBC düşüklüğü, anemi ya da halk arasında yaygın olarak kullanılan tanımıyla kansızlık, kan düzeyinde yeterince RBC veya hemoglobin bulunmadığının göstergesidir. Çoğunlukla demir, bakır, folik asit, B6 ve / veya B12 eksikliğinden kaynaklanan RBC düşüklüğü, yetersiz beslenme, gebelik, kanama, bazı böbrek rahatsızlıkları, tiroit bozuklukları, multipl miyelom, epilepsi, anemi türleri, lösemi, kemik iliği yetmezliği gibi pek çok farklı duruma bağlı olarak da görülebilir. Anormal şekilde RBC yıkımı, RBC üretiminin engellenmesi, kanama gibi nedenlere bağlı olarak gelişen eritrosit düşüklüğü varlığında, kalp ritim düzensizliği, uyku problemi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, bacaklarda kramp ve çabuk yorulma gibi pek çok farklı belirti ortaya çıkabilir. Sıkça sorulan “RBC düşüklüğü nedir?” sorusu da bu şekilde yanıtlanabilir.
Eritrositler hakkında merak ettikleriniz ile ilgili merak ettiğiniz konuları Grup Florence Nightingale Hastaneleri’nin uzman ekibine sorabilir, sorunuzla ilgili öneriler isteyebilirsiniz. Bize ulaşmak için web sitemizde yer alan iletişim formunu kullanabilirsiniz.