Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Progesteron Hormonu Nedir? Progesteron Değeri Kaç Olmalı?

image

Progesteron, kadın üreme sağlığı açısından son derece kritik öneme sahip hormonlardan biridir. Gerek aylık menstrual siklusun devamlılığı, gerekse gebeliğin başlatılması ve sürdürülmesi için progesteron hormonunun kanda yeterli düzeylere ulaşması şarttır. Kanda yeterli progesteron düzeyinin sağlanamaması durumunda sağlıklı menstrual döngü gerçekleşemez; gebelik başlatılamaz ve sürdürülemez. Dolayısıyla kadın üreme sağlığı için progesteron hormonunun önemi ve eksikliği durumunda ortaya çıkabilen problemler doğru bilinmelidir.

Progesteron Nedir?

Progesteron hormonu, menstrual döngü ve gebeliğin devamı ile ilişkili hormonlardan biridir. Kadında aylık regl döngüsünün yaklaşık 14. gününde yumurtlama olayı gerçekleşir. Bunun sonucunda sarı cisim olarak da adlandırılan korpus luteum adlı yapı oluşturulur. Gebeliğin başlangıcına kadar progesteron hormonunu salgılama görevini korpus luteum üstlenir. Ancak yumurta hücresinin rahim duvarına yerleşmesi ve gebeliğin başlaması ile birlikte progesteron salgısı, anne ile bebek arasındaki bağlantıyı sağlayan plasenta kanalı tarafından gerçekleştirilir. Steroid yapıda olan progesteron hormonunun, vücut tarafından depolanması mümkün değildir. Dolayısıyla vücutta bu hormonun salgılanmasını engelleyen herhangi bir durum varlığında progesteron eksikliği görülür. Bunun sonucunda hem gebelik hem de sağlıklı menstrual döngü risk altına girer. Kadın üreme sağlığı açısından son derece önemli görevlere sahip olan progesteron hormonunun eksikliğinde sağlıklı gebelik sürecinin başlatılması ve sürdürülmesi mümkün değildir.

Progesteron Ne İşe Yarar?

Progesteronun birincil görevi, rahim içini döllenen yumurta hücresinin kolayca yerleşebileceği şekilde hazırlamak ve bu hücrenin endometrium tabakasına tutunmasını sağlamaktır. Gebeliğin sorunsuz şekilde başlayabilmesi için yumurta hücresinin sperm hücresi tarafından döllenmesi ne derece önemli ise döllenmiş yumurta hücresinin rahim içerisine doğru şekilde yerleşmesi de o derece önemlidir. Döllenen yumurta, rahimde uygun ortam bulamaz ve burada tutunup gelişemez ise döllenme olayı kusursuz olarak tamamlansa olsa bile gebelik sürecinin başlaması mümkün değildir. Dolayısıyla gebeliğin doğru şekilde başlaması ve sorunsuz bir şekilde sürdürülmesi için rahim içerisindeki dokunun, progesteron hormonu aracılığıyla gebeliğe uygun hale getirilmesi gerekir. Korpus luteum adlı yapıdan salgılanan progesteron hormonu, öncelikle rahim içi sekresyon salgısının artmasını ve bu sayede mukozal dokunun yumuşamasını sağlar. Uterus mukozasının yumuşak olması, döllenmiş yumurta hücresinin bu dokuya tutunabilmesi için birinci şarttır. Daha sonra progesteron hormonu, rahim yüzeyinde kan akışını hızlandırarak burada bulunan dokuların şişmesini ve dolgunlaşmasını sağlar. Bu sayede döllenmiş olan yumurta hücresi, rahim iç duvarına güvenli bir şekilde tutunup burada gelişimini sürdürebilir.

Progesteron hormonu, aynı zamanda rahim içi kaslarının oksitosin adlı hormona karşı duyarlılığını azaltır. Oksitosin hormonunun başlıca görevlerinden biri, rahim kaslarının kasılmasını sağlamak ve bu sayede doğum eylemini başlatmaktır. Progesteron hormonu ise rahim kaslarının oksitosin hormonuna karşı duyarlılığını azaltarak bu kasların ani kasılmalar yaşamasını önler. Bu sayede düşük riskini kontrol altına alır. Bununla birlikte meme dokusunun gelişimini destekleyen ve bu dokuları doğumdan sonraki süreçte süt salgılamak üzere hazır hale getiren progesteron, doğumdan sonraki dönem için de son derece önemli hormonlardan biridir.

Progesteron Kaç Olmalı?

Sağlıklı menstrual döngü sırasında progesteron hormon düzeyi, doğal olarak değişiklik gösterir. Yumurtlama gerçekleşene kadar progesteron salgısı minimum düzeydedir. Foliküler faz olarak adlandırılan bu dönem, döngünün ilk 14 gününü oluşturur. Bu dönemde kandaki progesteron düzeyi, 0.2-1.4 ng/ml arasında değişir. Ancak yumurtlama ile birlikte korpus luteum adlı sarı cisimciğin oluşması ile progesteron salgısı hızlı şekilde artar ve menstrual döngünün 14-28. günleri arasında 4-25 ng/ml aralığında seyreder. Sağlıklı menstrual döngünün gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilmesi için bu progesteron düzeylerinin sağlanması son derece önemlidir. Ayrıca gebelik, menopoz gibi durumlarda ve bazı hastalıkların varlığında kandaki progesteron düzeyi büyük oranda değişir.

Gebeliğin ilk trimesteri olarak adlandırılan ilk üç aylık dönemde progesteron hormonu, 11,2-90 ng/ml düzeylerine ulaşır. İkinci trimester olarak adlandırılan 3-6 ay aralığında 25,6-89,4 ng/ml seviyelerine çıkan hormon düzeyi, son üç aylık dönemde ise en az 48-300 ng/ml olarak ölçülür. Menopoz döneminde ise 1 ng/ml’den daha düşük seviyelerde görülür.

Progesteron Kaç Olursa Hamile Kalınır?

Gebeliğin başlamasında ve sağlıklı gebeliğin sürdürülmesinde progesteron hormon düzeyi kritik önem taşır. Yumurtanın yumurtalıktan dışarı atılması sonucunda oluşan korpus luteum, vücudu gebelik durumuna hazırlamak için hızlı şekilde progesteron salgılar. Bu sayede rahim içerisini döllenmiş yumurta hücresinin tutunabileceği şekilde hazırlamaya başlar. Gebeliğin gerçekleşmesi için döllenmiş yumurtanın, rahim içine tutunması şarttır. Yumurtanın döllenme evresi doğru şekilde gerçekse bile döllenmiş olan bu yumurta hücresi, rahim içine uygun şekilde yerleşmezse sağlıklı gebelik sürecinin başlatılması mümkün değildir. Dolayısıyla sağlıklı bir gebelik sürecini başlatabilmek ve sürdürebilmek için progesteron hormonu son derece önemlidir.

Yumurtanın yumurtalıktan dışarı atılması ile birlikte oluşturulan korpus luteum adlı cisimcik, progesteron salgısını doğrudan artırır. Menstrual döngünün ilk 14 gününde 0.2-1.4 ng/ml arasında seyreden hormon düzeyi, korpus luteumdan progesteron salgılanmasının başlaması ile birlikte 4-25 ng/ml’e ulaşır. Yani gebelik durumunun oluşması için progesteron düzeyinin en az 4 ng/ml olması gerektiği söylenebilir. Gebeliğin başlangıcı ile birlikte progesteron salgılama rolünü anne ile bebek arasındaki plasenta adlı kanal üstlenir. Bu dönemde kanda progesteron düzeyi son derece hızlı bir artış gösterir.

Progesteron Düşüklüğü Gebeliğe Engel mi?

Progesteron, gebeliğin başlaması ve sürdürülmesi için elzemdir. Sağlıklı gebelik sürecinin başlayabilmesi için döllenmiş olan yumurta hücresinin uterusa doğru şekilde yerleşmesi ve tutunması gerekir. Bu süreçte rol oynayan en önemli hormonlardan biri ise korpus luteum adlı sarı cisimden salgılanan progesteron hormonudur. Bu hormon sayesinde rahim içi mukozal doku sekresyonu artar ve yumurtanın yerleşmesi için hazırlıklar başlatılır. Rahim duvarına kan akışı artırılır ve bu bölgenin dolgunlaşması, şişmesi ve yumurtanın kolayca yerleşeceği şekilde kabarık bir hal alması sağlanır. Progesteron hormonunun yetersiz salgılanması ve kanda yeterli düzeylere ulaşmaması durumunda rahim duvarında bu hazırlıklar gerçekleşmez. Yumurtanın döllenme evresi doğru şekilde tamamlanmış olsa dahi gebelik süreci başlatılamaz. Gebeliğin sağlıklı şekilde başlatılması için yeterli progesteron düzeyinin sağlanması ve döllenmiş olan yumurta hücresinin rahim duvarına doğru şekilde tutunması gerekir.

Progesteron Testi Nedir?

Özellikle tekrarlayan düşüklerin varlığında veya çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan riskli gebelik durumlarında progesteron testi ile hormon değerinin kontrol edilmesi gerekebilir. Kişiden, menstrual döngünün veya gebelik sürecinin belirli dönemlerinde kan alınır ve bu kanda bulunan progesteron miktarı ölçülür. Daha sonra bu değerler, o menstrual döngü gününün veya mevcut gebelik haftasının normal progesteron değerleri ile karşılaştırılır. Bu sayede kişide progesteron düşüklüğü veya yüksekliği gibi durumların varlığı tespit edilebilir. Progesteron testi, bazı üreme problemlerinin teşhisi için de yol gösterici olabilir. Özellikle yumurtlamaya bağlı olarak gelişen doğurganlık sorunlarının teşhisinde progesteron testi sıklıkla tercih edilir. Progesteron hormonu gebeliğin ilerleyen dönemlerinde plasentadan salgılanır. Dolayısıyla progesteron testi, plasentanın durumunu ve işleyişini değerlendirme konusunda da son derece güvenilir sonuçlar verir.

Progesteron Düşüklüğü Belirtileri

Döllenme için yeterli olgunluğa ulaşmış olan yumurta hücresinin, yumurtalıklardan fallop tüplerine geçişi yumurtlama olarak adlandırılır. Progesteron salgısının artışı, yumurtlama olayı ile birlikte başlatılır. Olgunlaşmış olan yumurta hücresinin tüplere geçemediği durumlarda yumurtlamaya bağlı doğurganlık problemleri görülür. Yumurta hücresinin yumurtalıklardan dışarı atılması ve döllenmek üzere tüplere geçişi ile birlikte korpus luteum adlı yapı oluşturulur. Korpus luteum, gebeliğin başlangıcı sırasında progesteron hormonunu salgılayan en önemli yapıdır. Yumurta hücresinin yumurtalıklardan tüplere geçemediği durumlarda korpus luteum yapısı oluşamaz. Dolayısıyla bu yapının yokluğunda progesteron düşüklüğü ve buna bağlı doğurganlık problemleri görülür. Düzensiz menstrual döngü de progesteron düşüklüğüne işaret eden bulgular arasındadır.

Progesteron Yüksekliği Belirtileri

Progesteron, hem sağlıklı menstrual döngünün gerçekleştirilmesi hem de sağlıklı gebelik sürecinin başlatılıp sürdürülmesi için kritik önem taşıyan hormonlardan biridir. Genellikle düzenli adet döngüsüne sahip kadınlarda test yapılmaksızın yeterli hormon düzeyinin sağlandığı düşünülür. Dolayısıyla progesteron düzeyini değerlendirirken göz önünde bulundurulması gereken ilk nokta, menstrual döngünün düzenliliğidir. Eğer adet döngüsü normal aralıklarla, düzenli olarak gerçekleşiyorsa progesteron hormonunun yeterli seviyelere ulaştığını söylemek mümkündür.

Bununla birlikte progesteron hormonu, meme dokusunun gelişmesi üzerinde de etki gösterir. Asıl etkisi, meme dokusunu doğumdan sonraki süreçte süt salgılamak üzere geliştirmek olsa da bazı durumlarda progesteron hormonunun yüksekliği ile meme dokusunda hassasiyet ve dolgunluk hissi ortaya çıkabilir.

Progesteron Nasıl Yükseltilir?

Bazı medikal tedavi yöntemleri ile kandaki progesteron miktarını artırmak ve bu sayede gebeliğin çok daha güvenli şekilde başlatılıp sürdürülmesini desteklemek mümkündür. Oral, vajinal veya kas içerisine enjeksiyon şeklinde alınabilen progesteron hormonu, özellikle düşük geçmişi olan anne adaylarında, pıhtılaşma bozukluğu gibi gebeliği riske atan çeşitli hastalıkların varlığında ve ileri gebelik yaşı gibi durumlarda tercih edilir. Hormon takviyesi sonrasında kandaki değerlerin yakından izlenmesi ve tedavi planının bu doğrultuda şekillendirilmesi gerekir. Dolayısıyla progesteron hormonunu yükseltmek için mutlaka hekim kontrollü tedavi seçenekleri uygulanmalı ve yan etkiler konusunda bilinçli olunmalıdır.

Progesteron Yan Etkileri

Progesteron hormonunun takviyesi ile birlikte vücutta bazı yan etkiler gözlenir. Bunlardan başlıcaları, uyku hali, baş dönmesi, adet süresinde kısalma ya da kesilme, kanaması görülmesi, akne, ciltte hassasiyet ve kızarıklık, ürtiker, ödem, kilo artışı, bulantı, kusma gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları, libido değişimi, meme dokusunda hassasiyet ve rahatsızlık, yüksek ateş, uykusuzluk, tüylenme artışı, alopesi areata (saçkıran), depresyon ve venöz tromboembolizm şeklinde sıralanabilir. Bunlarla birlikte progesteron takviyesi, özellikle meme dokusunda ve kalp damar sistemi üzerinde beklenmeyen etkilere yol açabilir. Dolayısıyla tedavinin mutlaka hekim kontrolünde yapılması ve kişinin tüm bu riskli durumlar açısından yakın izlenmesi gerekir. Progesteron hormonu hakkında merak ettikleriniz için en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilirsiniz.

Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
PROF.DR. HALUK SARGIN
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları
Kadıköy
Florence Nightingale Tıp Merkezi
Kadıköy Florence Nightingale Tıp Merkezi
PROF.DR. F. ELA KESKİN TEMEL
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. SİNAN ÇAĞLAYAN
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR HAKKI KAHRAMAN
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading