Penis Kanseri Nedir? Penis Kanseri Belirtileri ve Tedavisi

Penis kanseri, nadir görülen ve erkek genital sistemini etkileyen bir kanser çeşididir. Penis kanseri, peniste bulunan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına bağlı olarak gelişir. Genellikle cilt hücreleri ile başlar ve içeri doğru ilerler. Bazı durumlarda kan damarları, penis bölgesinde bulunan yağ dokusu veya kaslarda da gelişim gösterebilir. Penis kanseri, kanser hücrelerinin gelişmeye başladığı bölgeye bağlı olarak farklı çeşitlere ayrılır. Penis ağrısı veya peniste renk değişimi oluşması gibi semptomlar ile açığa çıkabilir. Yetişkinlik döneminden itibaren görülebildiği gibi 50 yaş üzerinde görülme sıklığı daha fazladır. Penis kanseri şüphesi uyandıran bir durum ile karşılaşılması halinde doktora danışılması erken tanı için önem taşır.

Penis Kanseri Çeşitleri

Penis kanseri dört farklı türe sahiptir ve bu türlerinin gelişim sebepleri birbirinden farklıdır. Penis kanseri teşhisi ardından hastada hangi çeşit kanserin gelişmiş olduğunun da tespit edilmesi gerekir. Bu sayede doğru tedavi planlaması yapılabilir. 

• Skuamöz Hücreli veya Epidermoid Karsinom: Skuamöz hücreli karsinom, cilt hücrelerinde gelişen kanser türlerindendir. Bu kanser türü, penis kanseri vakalarının büyük çoğunluğunu oluşturur. Sünnet derisi üzerinde veya altında başlayan bir kanserdir. Nadir durumlarda penisin diğer kısımlarında da bu tür kanser oluşumu görülebilir. 
• Sarkom: Bağ dokusunda gelişen kanser türleri sarkom olarak adlandırılır. Kan damarları, kas ve yağ gibi dokularda gelişen bir kanser türü olup penis kanserine de sebebiyet verebilir.
• Melanom: Cilde renk veren hücrelerde gelişen kanser türüdür. Penis cildinde başlayabilir. 
• Bazal Hücreli Karsinom: Cildin alt tabakasında başlayan bir kanser türüdür. Yavaş büyüyen bir kanser çeşidi olup vücudun diğer bölgelerine yayılması (metastaz yapma) ihtimali yoktur. 

Penis renginde bir değişim, akıntı veya kanama gibi semptomların oluşması halinde mutlaka doktora danışılmalıdır. HPV penis kanseri riskini artırabilen bir hastalık olduğundan, HPV (insan papilloma virüsü) taşıyan kişilerin penis kanseri riskine karşı rutin muayeneye girmesi önerilir. Tüm kanser vakalarında olduğu gibi penis kanserinde de erken teşhis önemlidir. 

Penis Kanseri Belirtileri

Penis kanseri belirtileri genellikle penisi kaplayan cildi (sünnet derisi) veya penisin başını veya ucunu (glans)  etkiler. Açığa çıkan belirtiler bu dokular üzerinde gözlemlenir.

• Penis ağrısı
• Peniste sivilce
• Yara oluşumu ve oluşan yaranın 4 hafta içerisinde iyileşmeden büyümesi
• Kızarıklık
• Peniste morarma veya sünnet derisi renginde değişiklik
• Penis şişmesi
• Kokulu akıntı
• Peniste veya sünnet derisi altında kanama
• Sünnet derisinin kalınlaşması (fimozis)
• İstemsiz kilo kaybı
• Kasıkta yumru oluşumu
• Yorgunluk hissi
• Karın ağrısı

Penis Kanseri Risk Faktörleri

Penis kanserinin ana gelişim nedenleri günümüzde hala belli değildir . Ancak bazı durumların risk faktörü oluşturduğuna ve penis kanserine sebebiyet verebileceğine yönelik çalışmalar mevcuttur.

• İnsan papilloma virüsüne (HPV) sahip olmak
• 60 yaşın üzerinde olmak
• Sigara içmek
• HIV veya AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklara sahip olmak
• Sünnet olmamak
• Sünnet derisinin altında smegma olarak adlandırılan sıvı birikmesi
• Sünnet derisinde kalınlaşma (fimozis) olması halinde derinin temizliğinin zorlaşması veya fimozise bağlı sünnet derisi altında sıvı birikmesi
• Sedef hastalığı tedavisi için psoralen ilacı veya ultraviyole ışık (UV) tedavisi görmek

Penis Kanseri Teşhisi

Erkek cinsel organda kitle veya erkek cinsel organda şişlik beze gibi belirtiler gözlemleyen kişilerin doktora danışması büyük önem taşır. Erken teşhis ile başarılı bir tedavi uygulanabilir ve kanser gelişiminin önüne geçilebilir. Penisten kan gelmesi de şüpheli bir durum olup kişiler gerekli tetkiklere tabi tutulur. Doktorunuzun gerekli görmesi halinde penis kanseri teşhisi için çeşitli tanı yöntemlerine başvurulur. Tanı yöntemlerinden elde edilen verilere göre kanser gelişimi olup olmadığı saptanabilir. Penis kanseri teşhisi konulması halinde ise kanserin evresine göre tedavi planlaması yapılır. 

• Fiziksel Muayene: Doktorunuz ilk olarak fiziksel bir muayene gerçekleştirir. Penisin durumu ve yapısı incelenir. Gözlemlenen semptomlara yönelik sorular sorarak hastanın anamnezi alınır. Doktorunuz, kanserden şüphelenmesi halinde daha kapsamlı tetkiklere başvurur.
• Biyopsi: Kanser gelişiminden etkilenen dokudan örnek alınması ve bu örneğin laboratuvar koşullarında incelenmesi işlemidir. Mikroskobik incelemeler ile dokuda kanser hücresi olup olmadığı incelenir. Kanser teşhislerinde kesin teşhis için kullanılan tanı yöntemidir. Penis kanseri için biyopsi planlanması halinde penisteki deri lezyonundan örnek alınarak biyopsi gerçekleştirilir.
• Röntgen, BT Taramaları, Ultrasonlar ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) Gibi Görüntüleme Teknikleri: Kanser hücrelerinin yayılma durumunu ve tümör boyutunu tespit etmek üzere kullanılırlar.

Penis Kanseri Evreleri

Penis kanserinin teşhis edilmesi halinde, kanserin yayılıp yayılmadığını anlamak üzere çeşitli tetkikler uygulanır. Açığa çıkan sonuçlar ile kanserin evresi ve yayılma durumu saptanabilir. Çeşitli rakamlar ve harfler penis kanserinin evresi ve yayılma durumunu simgelemek için kullanılır.

• T: Kanserin penisteki büyüklüğünü ve diğer dokulara yayılıp yayılmadığını temsil eder.
• N: Çevrede bulunan lenf düğümlerine sıçrama olup olmadığını simgeler. Kasık veya pelvik bölgede kanserli hücre durumunu gösterir.
• M: Vücutta uzak bölgelere kanser yayılma durumunu (metastaz olup olmadığını) gösterir. 

• 0: Kanser hücresinin sadece derinin üst tabakasında olduğunu gösterir. Kanser sadece başladığı yerdedir.
• 1: Tümörün derinin üst tabakası ile derinin bir alt tabakasına da yayıldığını gösterir. Yakınlardaki lenflere veya damarlara yayılmamıştır, fakat kanserin boyutu küçüktür.
• 2: Kanser büyümüştür; ancak yayılmamıştır.
• 3: Kanser büyüktür ve çevredeki dokulara yayılmış olabilir. 
• 4: Kanser başladığı yerden en az bir diğer başka organa da yayılmıştır. Bu evredeki kanserler metastatik olarak adlandırılır.

Penis Kanseri Tedavisi

Penis kanseri tedavisi, kanserin hangi evrede olduğuna göre değişkenlik gösterebilir. Erken teşhis ile erken evrede müdahale ile kanserin ilerlemesi durdurulabilir. İleri vakalarda ise daha kapsamlı tedaviler uygulanması gerekebilir. Bazı durumlarda hastalıkla beraber gelişen semptomların giderilmesi için de ek tedavilere başvurulur. 

• Kriyoterapi: Kanserli dokuyu dondurmak ve yok etmek üzere işlem uygulanır. Özel soğuk bir sıvı veya cihaz ile işlem gerçekleştirilerek kanserli hücrelerin donması sağlanır. 
• Sünnet: Sadece sünnet derisinde kanserli hücre oluşması halinde sünnet işlemi ile sünnet derisi alınır.
• Kemoterapi: Kanserli hücrelerin yok edilmesi için uygulanan bir tedavi prosedürüdür. Damardan veya oral yolla alınan ilaçlar ile kanser hücrelerinin yok edilmesi hedeflenir. Güçlü bir tedavi yöntemi olduğundan bulantı ve kusma veya saç dökülmesi gibi semptomlara sebep olabilir.
• Radyoterapi (Radyasyon Tedavisi): Genellikle kemoterapi ile birlikte uygulanan bir tedavi yöntemidir. Yüksek enerjili radyasyon dalgaları ile kanser hücreleri yok edilir. Güçlü ve etkili bir tedavi yöntemi olup bazı durumlarda kanser oluşumu gerçekleşen bölgenin çevresindeki sağlıklı dokularda tahribata sebep olabilir.
• Penektomi: Penisin belirli bir kısmının veya tamamının alınması işlemidir.
• Mohs Ameliyatı: Kanserden etkilenen cilt dokusunun katmanlar halinde alınması işlemidir. Birkaç cerrahi müdahale altında gerçekleşebilir.

Penis kanseri tedavisinde kullanılan yöntemlerin bazıları cinsel kabiliyeti olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak erken teşhis ile erken evrede müdahale şansı yakalanan durumlarda cinsel sağlık olumsuz yönde etkilenmeyebilir. Tedavilerin yan etkileri tedavi uygulanma sayısı ve tedavi sırasında kullanılan dozaja göre değişkenlik gösterebilir. Olası yan etkiler hakkında detaylı bilgi için doktorunuza danışabilirsiniz.
Penis kanserine yönelik şüpheli bir durum yaşanması halinde mutlaka doktora danışılmalıdır. Kanser teşhis edilmesi halinde ise ertelemeden tedaviye başlanarak kanserin ilerlemesinin önlenebileceği ve yok edilebileceği unutulmamalıdır.