Düşük dozda çekilen bir meme röntgen filmidir. Memede, muayene ile saptanamayacak kadar küçük anormalliklerin tespit edilmesi amacı ile çekilir. Hastalık muayene ile tespit edilecek safhadan önce saptanır.40 aşını aşmış kadınlar her yıl veya iki yılda bir mamografi çektirmeli ve uzman bir hekime meme muayenesi olmalıdır.
Mamografi nasıl ve ne zaman çektirilir?
Mamografi çekilirken meme, iki tabaka arasında birkaç saniye hafifçe sıkıştırılır. Bu nedenle memelerin en az hassas olduğu zamanda inceleme yapılması, özellikle memeleri hassas kadınlara önerilmektedir. Adet bitimini takip eden hafta, memelerin hassasiyet dönemlerinin en az olduğu zamandır. Ayrıca adet bitimini takip eden hafta, hormonal nedenlerle memelerin şişliği en alt düzeydedir ve bu sırada daha iyi sonuçlar alınmaktadır.
Bu sebeplerden dolayı herhangi özel bir durum olmadıkça, mamografi çekiminin, adet bitimini takip eden haftada yapılması önerilmektedir.
Mamografi çektirilirken nelere dikkat etmeli?
Mamografi çekilirken belden yukarısı çıplaktır. Bu nedenle çekime gelirken iki parça elbise giyilmesi önerilir. Bu sayede çekim sırasında belden üstü kolaylıkla çıkartılabilir. Filmi etkileyebileceğinden, koltuk altlarına deodorant, talk pudrası, losyon gibi şeyler sürülmemelidir.
Mamografide bir kitle saptanınca ne olur?
Memede bir kitle tespit edilince bunun kanser mi, yoksa başka bir hastalık mı olduğu araştırılmalıdır. Memede saptanan her kitle kanser değildir. Bu nedenle, memede şüpheli bir kitle saptanınca, hemen korkup telaşlanmaya ve paniğe kapılmaya gerek yoktur. Memede bir kitle saptandığında, bir hekime başvurarak daha ileri tetkiklerin yapılması gereklidir.
Dijital Mamografi Nedir?
Mamografi memenin X-ışını ile görüntülenmesidir. Bu görüntülemede düşük dozda iyonizan radyasyon sayesinde meme dokusunun iki boyutlu görüntüleri çekilir.
Dijital mamografide, röntgen filmi yerine özel dijital plakalar kullanılmakta ve bu plaka üzerinde elde edilen görüntüler dijital ortama aktarılıp özel dijital algoritmalarla işlenerek, mamografi değerlendirmek için geliştirilmiş yüksek çözünürlüklü özel monitörlerde, radyolog tarafından değerlendirilmektedir.
Bu cihazların hastaya uyguladığı radyasyon dozu eski sistemlere daha düşük ve görüntü kalitesi daha yüksektir.
Çekim süresi daha kısa olup radyasyon dozu klasik sisteme göre yüzde 30 ila 40 oranında daha azdır. Çekimler daha konforludur.
Elde edilen filmler arşivlenebilir ve filmler kaybolsa da görüntüler arşivlenmiş olduğundan eski incelemelerle mukayesesi yapılabilir.
Aynı zamanda bulunan bilgisayar destekli tanı (CAD Computer Aided Diagnosis) sistemi sayesinde mamografik flimler bilgisayarlar aracılığıyla gözden geçirilmekte ve yalancı negatif sonuçların önlenmesi sağlanmaktadır.
Gerektiğinde hastanemizde bulunan özel sistem aracılığıyla memeden vakumlu kor biyopsi yapılabilmekte ve meme kanserinin erken bulgusu olan mikro kalsifikasyonların kesin tanısı çok daha kolay şekilde yapılabilmektedir.
Dijital Meme Tomosentez
Mevcut teknolojik gelişmeler, meme görüntülemede devrim sayılacak yeni bir opsiyonu karşımıza çıkarmıştır.
Normal mamografi tetkikinde, görüntüler iki boyutlu elde edilmektedir. Bu özellikle yoğun memelerde, menopoz öncesi dönemdeki genç kadınlarda, fibrokistik özelliği belirgin memelerde, inceleme kalitesini düşürmekte, yoğun dokular arasına gizlenmiş küçük lezyonların, anormalliklerin tespitini güçleştirmektedir.
Tomosentez mamografi incelemesinde, memenin 1 mm kalınlığında, çok sayıda 3 boyutlu görüntüsü elde edilmektedir. Bu da, dokuların birbiri üzerine binmesi sonucu ortaya çıkan yanıltıcı görüntüleri ya da bu karmaşa içinde dokular arasına saklanmış küçük anormallikleri ve lezyonları tespit etmeye olanak sağlamaktadır.
Bu incelemede de dijital mamografide olduğu gibi radyasyon dozları düşüktür. Standart tetkikte, özellikle yoğun memelerde sıklıkla alınması gerekliliği doğan ek çekimler tomosentez opsiyonuyla ortadan kalkmaktadır.
Şüphede kalınan incelemelerde, sonuca hızla ulaşılmakta ve gereksiz biyopsiler önlenebilmektedir.
Kadınlar için rahatsızlık verici olsa da meme kanserinin erken teşhis edilmesinde büyük önem taşır. Yapılan araştırmalarda mamografi kontrollerini düzenli olarak yapan kadın popülasyonunda meme kanserine bağlı ölümlerde %60-70 oranında azalma görülmüştür. Mamografinin meme kanserine neden olmadığı bilimsel olarak bilinmektedir. Meme ultrasonu mamografinin yerini tutmaz. Çünkü ultrason meme dokusunda zaten oluşmuş olan kitlelerin içeriği hakkında bilgi veren bir tetkiktir. İdeali iki tetkikin aynı anda yapılmasıdır. Düzenli olarak yapılan mamografi ve meme USG sayesinde günümüz teknolojisinde meme kanseri artık 4-5 mm boyutlarında, tam olarak kansere dönüşmeden teşhis edilebilmektedir. Bu kadar erken yakalanabilecek lezyon tetkikler yapılmadığında doğası gereği büyüyerek zamanla elle hissedilebilecek bir kitle haline gelir. Elle hissedilebilir hale gelmesi için geçen süre minimum beş senedir.
Erken teşhis, tedavi şekli, tedavi sonrası, yaşam kalitesi ve yaşam beklentisi hakkında yüz güldürücü farklılıklar yaratır. Her kadın 35-40 yaş arası bir kez 40 yaş sonrası her senede bir kez mamografi yaptırmalıdır. Risk faktörlerine bağlı olarak yıllık mamografi yaşı 40 yaş altına çekilebilir. 65 yaş sonrası mamografik takipler iki senede bir yapılabilir.
Digital mamografi iki plaka arasında sıkıştırılan memenin X-ışını kullanılarak elde edilen iki boyutlu görüntüleridir. Klasik mamografiden farkı görüntünün film üzerinde değil digital ortamda yüksek çözünürlükte elde edilmesidir.
Eskiden kullanılan klasik fotoğraf filmi ile digital fotoğraf makinesi arasındaki fark benzetilebilir. Görüntüler digital ortamda elde edildiğinden film okuma işlemi yoktur. Tetkik süresi çok daha kısadır. Ayrıca, digital ortamda görüntüler saklanabilir, kopya görüntüler alınabilir veya digital ortamda ilgili kişiler ile paylaşılabilir. Takip tetkiklerinde digital ortamda ilgili kişiler ile paylaşılabilir. Takip tetkiklerinde digital ortamda bulunan arşiv görüntülerinin karşılaştırılabilmesi tanı açısından son derece önemlidir.
Digital mamografinin diğer büyük avantajı klasik yöntemlere göre alınan radyasyon miktarını çok düşük dozlara indirmesidir. Kabul edilen en yüksek doz her bir meme ve poz için 2 rad (radiation absorbed dose) sınırıdır ve bu doz akciğer grafisine göre alınan dozun çok altında ve yaklaşık bir diş filmi dozudur. Bu sayede hayat boyu alınan doz miktarı düşürülmüş olur.
Meme dokusu süt bezleri ile bunların arasını dolduran yağlı doku alanlarının karışımıdır. Meme dokusu genel olarak menopoz sonrasında ve ileri yaşlarda daha çok yağlı doku içerdiğinden mamografi ile değerlendirilmesi daha kolaydır. Dolayısı ile ileri yaşlarda mamografinin tanısal değeri daha yüksektir. Mamografinin meme kanseri erken tanısında duyarlılığı; süt bezleri miktarının fazla olduğu özellikle menopoz öncesi ve genç kişiler ile yapısal olarak süt bezlerinden zengin yoğun meme yapısı bulunan kişilerde daha düşüktür.
Digital mamografinin öne çıkan en büyük avantajı özellikle elli yaş altı kadınlarda ve yoğun meme yapısı bulunan kadınlarda erken meme kanseri saptanmasında tanısal yönden üstünlük sağlanmasıdır.
Mamografinin erken meme kanseri saptanmasında duyarlılığı genel olarak % 80’lere kadar düşebilmektedir. Bu durumda mamografi ile birlikte yılda bir kez düzenli olarak meme check-up paketinden faydalanarak, meme muayenesi ve ultrasonografi tetkiki yapılması 40-70 yaş arası kadınlarda meme kanserinden ölüm oranlarını azalttığı bilinmektedir.
Digital mamografi sırasında alınan radyasyon miktarı gelişen teknoloji ile çok düşük dozlarda olup tetkikten beklenen fayda düşünüldüğünde göz ardı edilebilir. Karşılaştırmak gerekirse her iki meme digital mamografi tetkiki sırasında alınan doz yaklaşık 7-8 saatlik bir uçak yolculuğu sırasında alınan çevresel radyasyon dozu ile eşdeğerdir.
Dijital Meme Tomosentez (Digital breast tomosynthesis) Tetkiki
Digital Meme Tomosentez veya diğer bir tanımla 3D mamografi digital mamografinin günümüzde ulaştığı en son teknolojik seviyedir. Rutin mamografi tetkiki sırasında statik 2 boyutlu görüntüler ile tüm meme kalınlığı tek düzlemde değerlendirildi. Üst üste binen dokular memenin yoğunluğuna bağlı olarak zaman zaman lezyonları kapatmakta ve doku detaylarının değerlendirilmesini imkansız kılmaktadır.
3D mamografi veya Digital Meme Tomosentez ile hareketli tüp ve dedektör teknolojisi ile rutin mamografi tetkikine ek olarak 1 mm kesit kalınlığında görüntüler elde edilerek dokular birbirinden ayrıştırılabilmekte ve detaylar daha net değerlendirilmektedir. Bu sayede hem daha çok lezyon tanımlanmakta hem de lezyonların mammografik kriterleri daha net değerlendirilmektedir. Mamografinin tanı değerini düşüren en büyük etkenin üs üste binen yoğun meme yapısı olduğu düşünülürse kesitsel görüntüleme Digital Meme Tomosentezi bu alanda teknolojinin sağladığı en büyük avantajdır.
Digital Meme Tomosentezi rutin iki planda alınan mamografi tetkikine ek olarak tek planda alınan ilave bir incelemedir ve tetkik süresine yalnız 4-5 sn kadar uzatmaktadır. Alınan doz miktarı tek poz mamografi ile eşdeğer olup tüm verilerden geriye dönük olarak 1 mm kalınlığında planlar elde edilir.
Meme kanserinde erken tanının hayat kurtardığı ve bilinen en iyi savunma yöntemi olduğu bilinmektedir. Mamografinin tanı değerini ve güvenirliğini artıran bu teknoloji hem hasta hem de hekim güvenliği açısından konvansiyonel mamografiye yeni bir boyut katmaktadır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.