Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Beyin Anevrizması Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

image


Anevrizma, genellikle damarların yoğunlaştığı yerlerde, kan damarı duvarlarının zayıflığından kaynaklanan damarlardaki şişliklerdir.

Anevrizma Nedir?

Anevrizma, genellikle damarların yoğunlaştığı yerlerde, kan damarı duvarlarının zayıflığından kaynaklanan damarlardaki şişliklerdir. Kan, zayıflamış kan damarlarında akışına devam ederken, mevcut kan basıncı küçük bir alanın balon gibi dışa doğru şişmesine neden olur. Hatta gereğinden fazla zayıflayan damarların yırtılması da söz konusu olabilir. Anevrizmalar genel olarak vücudun her yerinde görülebilir. 

Ancak kanı kalpten vücudun diğer noktalarına ileten arter yani karın aortu ile beyinde görülme olasılığı çok daha yüksektir. Yapılan araştırmalar, anevrizmanın daha yoğun olarak yetişkinlerde görüldüğünü kanıtlamıştır. Anevrizma, görülme olasılığı çok yüksek olmasına ve hayati risk taşımasına rağmen halk arasında çok önemsenmeyen bir hastalıktır. Özellikle beyin anevrizmasının oldukça ciddi sorunlara yol açtığı kanıtlanmıştır. Beyindeki damarlardan herhangi birinin zayıflamasından dolayı oluşacak beyin anevrizması, beyin kanamasına yol açma ihtimaline sahiptir. 

Beyin Anevrizması Nedir?

Beyin anevrizması, beyinde zayıflayan bir kan damarının şişkinleşmesi ve balonlaşmasıdır. Bu anevrizma türü serebral anevrizma olarak da adlandırılır. Beyin anevrizması çoğunlukla bir dal üzerindeki yuvarlak bir meyveyi andırır. Beyinde meydana gelene anevrizma, kan damarının yırtılarak beyin kanamasına neden olabilir. Bu kanama bazı durumlarda felce de yol açar.

Beyin anevrizmasının patlaması subaraknoid kanama olarak adlandırılır. Kanamanın şiddetine bağlı olarak beyin hasarı gerçekleşebilir veya bu kanama ölümle sonuçlanabilir. Hangi anevrizmanın patlayacağının önceden teşhis edilmesi mümkün değildir. Beyin anevrizmalarının en yaygın gerçekleştiği bölge, beyin tabanındaki Willis çemberi adı verilen kan damarı ağındadır.

Anevrizmaların boyutu genel olarak çok küçüktür. 0,3 cm ila 2,54 cm arasında anevrizmanın boyutu değişiklik gösterir. 2,54 cm'den daha büyük anevrizmalar, dev anevrizma olarak adlandırılır. Bu tür dev anevrizmalar yüksek risk taşır ve tedavi edilmeleri oldukça zordur. Bu nedenle anevrizmaların erken evrelerde teşhis edilerek tedavi edilmesi hayati önem taşır. Yapılan araştırmalar serebral anevrizmanın her yıl yüzde 0,2-3 arasında arttığını göstermiştir.

Beyin Anevrizması Belirtileri Nelerdir?

Çoğu beyin anevrizması yalnızca patladığı zaman belirgin semptomlara neden olur. Bu durum hastalar için endişe vericidir. 

 Çünkü anevrizmanın patlaması ciddi risklere yol açar. Bu şekilde patlayan anevrizmalar "rüptüre anevrizma" olarak adlandırılır ve başlıca belirtileri;
  • Ani şekilde ortaya çıkan ve çok şiddetli baş ağrısı,
  • Mide bulantısı ve bunu takip eden kusma,
  • Boyun tutulması,
  • Bulanık veya çift görme,
  • Güneş ışığına veya diğer ışıklara duyarlılık,
  • Göz kapaklarının sarkması,
  • Bilinç kaybıdır.

Anevrizma henüz patlamamış ve kan sızdırıyorsa yine ani ve şiddetli baş ağrısına neden olur. Henüz patlamamış bir anevrizmanın ise belirtileri çok net değildir. Çoğu durumda herhangi bir belirti göstermez. Ancak bazı durumlarda anevrizma beyin dokularına ve sinirlerine baskı yapabilir. Böyle durumlarda gözün üstünden başlayarak arkasına doğru uzanan ağrı, genişlemiş bir göz bebeği, görmede güçlük veya çift görme, yüzün bir tarafının uyuşması gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle ani ve şiddetli şekilde başlayan baş ağrısı olduğunda, erken tanı ve tedavi için hastaneye başvurmak çok önemlidir.

Beyin Anevrizması Nedenleri Nelerdir?

Serebral anevrizmanın belli başları nedenleri olmamakla birlikte ortaya çıkmasına neden olabilecek bir dizi faktör vardır. Bunlardan en önemlilerinden birisi yüksek tansiyondur. Yüksek tansiyon anevrizmaya neden olabileceği gibi daha önceden oluşmuş olan anevrizmaların kanamasına ve patlamasına neden olabilir. Beyin anevrizmaları, damarların yapısının gittikçe zayıflamasından dolayı yaşlı insanlarda daha çok görülür.

 Ayrıca aynı yaş grubundaki insanlarda yapılan deneyler, beyin anevrizmasının kadınlarda erkeklerden daha çok rastlandığını göstermiştir. Çok sigara içmek ve yoğun sigara dumanına maruz kalmak, özellikle kokain olmak üzere uyuşturucu bağımlılığı, ağır ve yoğun derecede alkol tüketimi beyin anevrizması riskini arttırır. Bazı anevrizmalar, kafa travması veya belirli kan enfeksiyonlarından sonra ortaya çıkabilir. Ayrıca kan damarlarını zayıflatan, kalıtsal bir bağ dokusu bozukluğu olan Ehlers-Danlos sendromu serebral anevrizmanın tetikleyicisi olabilir.

Polikistik böbrek hastalığı, böbreklerin sıvı ile dolarak kan basıncını arttırmasına neden olan kalıtsal bir hastalıktır. Kan basıncının bir şekilde artması anevrizmaya neden olabilir. Bazı insanların genetik olarak aortları dar olabilir. Bu duruma aort koarktasyonu denir ve anevrizma riskini arttırdığı görülmüştür. Serebral arteriyovenöz malformasyon adı verilen, beyindeki damarlar ve arterler arasında anormal bir bağ oluşmasına neden olan, bu nedenle kan akışını kesintiye uğratan bir hastalık, beyin anevrizması riskini arttırır. Ayrıca ailesinde beyin anevrizması görülen hastaların, bu hastalığı geçirme olasılığı daha yüksektir.
 

Beyin Anevrizması Tanısı Nasıl Konulur?

Ani ve şiddetli bir baş ağrısı nedeniyle hastaneye başvurulması durumunda, hastanın öyküsüne göre beyin anevrizması riski gözetilerek bir takım testler uygulanır. Bu testlerin amacı rüptüre bir anevrizmanın olup olmadığını anlamaktır. Başlıca tanı testleri arasında bilgisayarlı tomografi (BT), beyin omurilik sıvısı testi, manyetik rezonans görüntüleme (MRI), serebral anjiyogram vardır. Bilgisayarlı tomografi çok gelişmiş tıbbi bir görüntüleme teknolojisidir. Çoğunlukla beyin kanaması varsa belirlemek amacıyla kullanılan ilk testlerden biridir. Test beynin tüm yapısının üç boyutlu olarak görüntülenmesini sağlar.

BT'ye başlamadan önce hastaya kan akışını gözlemlemeyi kolaylaştıran ve anevrizmanın varlığını gösterebilen bir sıvı enjekte edilir. Eğer beyin anevrizması patlamış veya kan sızdırıyor ise muhtemelen beyin omurilik sıvısında kırmızı kan hücreleri olacaktır. BT sonucunda eğer herhangi bir rüptüre anevrizmaya rastlanmamışsa bu test uygulanır. Beyin omurilik sıvısı bir iğne yardımı ile sırttan çekilerek laboratuvar ortamında incelenir. Bu prosedür lomper ponksiyon olarak adlandırılır. MRI, beynin loplarını manyetik alan ve radyo dalgaları kullanılarak 3 boyutlu şekilde görüntülemek için kullanılan tıbbi bir görüntüleme yöntemidir.

Beyindeki damarları ve arterleri ayrıntılı olarak görüntüleyerek herhangi bir anevrizmanın gelişip gelişmediği tespit edilebilir. Serebral anjiyogram veya serebral erteriyogram olarak adlandırılan yöntemde ise büyük bir artere (genellikle kasıklardan) ince, esnek bir tüp yerleştirilir. Bu tüp kalpten geçirilerek beyindeki arterlere ulaştırılır. Kateter içine enjekte edilen özel bir boyanın beyin damarlarına ulaşması sağlanır. Daha sonra bir dizi röntgen görüntüsü ile eğer varsa beyin anevrizması tespit edilmeye çalışılır. Serebral anevrizmasının en yaygın teşhis yöntemleri bunlardır.

Beyin Anevrizması Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Patlamış olan beyin anevrizması tedavisi için uygulanan iki farklı cerrahi yöntem vardır. Bunlardan birisi cerrahi kırpma olarak adlandırılır ve anevrizmanın kapatılmasına dayanan bir yöntemdir. Bu yöntemde beyin cerrahı anevrizmayı tespit eder ve kafatasının bir kısmını açarak anevrizmayı besleyen damarı bulur. Daha sonra anevrizmanın bulunduğu yere kan akışını durdurmak için küçük bir metal yerleştirilir. Diğer tedavi yöntemi ise enfovasküler sargıdır. Bu yöntemde yine kasıkta bulunan artere keteter yerleştirilerek beyindeki anevrizmaya ulaşılır. Daha sonra yumuşak bir platin tel kateterden diğer bir tel ile itilerek anevrizma damarın iç kısmından sarılır.

Böylece anevrizma arterden kapatılmış olur. Her iki tedavi yöntemi de belirli riskler taşımaktadır. Beyindeki kan akışının bir süreliğine durma ihtimali olduğundan farklı durumların gözlenmesi olasıdır. Ancak tedavi edilmediği takdirde anevrizma daha ciddi durumlara neden olabilir. Henüz patlamamış beyin anevrizmalarının tedavisi için ise cerrahi klips veya endovasküler sargı ve akış saptırıcı ilaçlar kullanılır. Ancak uygulanacak bu tedavi yöntemleri bazen sağlayacağı faydadan daha ciddi sorunlara neden olabilir. Çünkü beyin vücuttaki en hassas organlardan birisidir ve beyinde gerçekleştirilecek tedavilerin her birinin beyne zarar verme olasılığı vardır. Bu nedenle hastanın tedaviye uygun olup olmadığı bir nörolog, beyin cerrahı ve nöroradyolog gibi uzmanların ortak çalışması ile belirlenir.

Hastanın tedaviye uygun olduğu ve tedavinin risk taşımadığı durumlarda gerekli prosedürler uygulanarak tedaviye başlanır. Beyin anevrizmasının erken safhalarda tespit edilmesi durumunda, tedavisi yalnızca kan basıncını dengeleyen ilaçlar ile yapılabilir. Bu nedenle herhangi bir belirti görülmesi halinde vakit kaybetmeden muayene olmak önemlidir.

Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Yukarı Kaydır
loading