Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Andropoz Nedir? Erkeklerde Andropoz Belirtileri

image

Halk arasında kadınlarda menopoz ile birlikte üreme yeteneğinin kaybolmasına karşın erkeklerde ömür boyu sperm üretiminin ve dolayısıyla üreme yeteneğinin devam ettiği bilinir.

Andropoz Nedir?

Halk arasında kadınlarda menopoz ile birlikte üreme yeteneğinin kaybolmasına karşın erkeklerde ömür boyu sperm üretiminin ve dolayısıyla üreme yeteneğinin devam ettiği bilinir. Bu kısmen doğru olmakla birlikte yaşlanma ile beraber erkeklerde de kadınlardaki menopoza benzeyen bir sürece girilir. Andropoz olarak adlandırılan bu dönemde erkek üreme hormonu olan testosteronun seviyesindeki önemli azalma ve buna bağlı olarak östrojen hormonunun etkisinin artması sonucunda vücutta çeşitli değişiklikler meydana gelir.

Cinsel istek ve gücün azalması, ereksiyon problemi gibi cinsel sorunların yanı sıra kemik erimesi, yorgunluk, depresyon, cilt problemleri ve ateş basması gibi menopoza benzer belirtiler gözlenir. Doğal ve yaşamın bir parçası olan bu süreç yaşlanan adam sendromu olarak da adlandırılır. Özellikle kişide günlük yaşamı etkileyecek düzeyde zorluklara neden olması halinde sağlık kuruluşlarına danışmayı gerektirir.

Erkeklerde testosteron hormonu seviyesi 40'lı yaşlarda başlayan ve 50 yaştan sonra daha fazla belirginleşen bir düşüşe geçer. Erkeklik hormonu olarak da bilinen bu hormonun seviyelerindeki azalma, andropoz adlı sendromun başlangıcına neden olur. Testosteron seviyesinin düşmesi her erkekte andropozun başladığı anlamına gelmez. Cinsel performansın azalması, konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk ve sinirlilik hali, ruhsal sorunlar ve depresyon, vücutta yağlanmanın artması gibi belirtilerin görülmesi, andropozun başladığı anlamına gelir.

Andropoz süreci her erkekte ortaya çıkmak zorunda değildir. Birçok sağlıklı birey bu süreci herhangi bir belirti ve rahatsızlık yaşamadan atlatabilir. Fakat özellikle diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları olan erkeklerde, fazla kilolularda, alkol veya sigara kullanımı olanlar ile sosyal ilişkilerinde yeterince başarılı olmayan kişilerde ve stresli bir yaşam sürenlerde andropoz belirtilerine çok daha sık olarak rastlanır. Dolayısıyla andropozun fizyolojik olduğu kadar sosyal ve psikolojik bir durum olduğu da söylenebilir.

Andropoz Belirtileri Nelerdir?

Yukarıda da belirtildiği gibi andropoz belirtileri her erkekte görülmek zorunda değildir. Özellikle de sağlığı yerinde olan sosyal, psikolojik ve fizyolojik yönden herhangi bir sorun yaşamayan kişilerde bu süreç oldukça yumuşak bir geçiş şeklinde gerçekleşebilir veya hafif belirtilerle atlatılabilir. Bazı kişilerde ise andropoz çok belirgindir.

En yaygın görülen andropoz belirtileri şunlardır:
  • Cinsel isteksizlik
  • Ereksiyon (sertleşme) problemleri
  • Erken boşalma
  • Ani gelen ateş basması
  • Kaygılarda artış
  • Depresyon
  • Yorgunluk ve sinirlilik hali
  • Motivasyon güçlüğü
  • Unutkanlık
  • Uyku düzenine ilişkin bozukluklar ve uyku gereksiniminde artış
  • Kas ve eklemlerde ağrılar
  • Vücuttaki tüylerde azalma
  • Kilo artışı
  • Ciltte kuruluk ve kırışıklıklarda artış
  • Kemik erimesi ve anemi

Andropoz Nedenleri Nelerdir?

Andropoz, tıpkı kadınlardaki menopoz gibi doğal ve olağan bir süreçtir. En büyük nedeni ise testosteron hormonundaki önemli azalmadır. Bu azalma her bireyde farklı şekilde gelişir. Kadınlardaki menopozdan farklı olarak erkeklerde 40 yaşından sonra azalmaya başlayan cinsiyet hormonundaki düşüş her erkekte aynı şekilde ani bir düşüş şeklinde gerçekleşmez. Bu yavaş ilerleyen ve kişiye özgü olan bir süreci ifade eder. Erkeklerde testosteron hormonundaki azalmaya karşın seks hormonu bağlayıcı globulinlerin (SHBG) düzeyinde artış görülür. Andropoza neden olan bir diğer faktör olan SHBG'lerin artışına bağlı olarak kandaki testosteronun dokularda kullanılabilirliği de azalır.

Tüm bu nedenlere bağlı olarak andropoz belirtileri ortaya çıkmaya başlar ve birey andropoz sürecine girmiş olur. Bazı bireylerde belirtiler çok şiddetli olarak gözlenir. Bu durumda tıbbi destekleme tedavilerinin yapılması gerekli olabilir. Bir kısım bireyde ise oldukça yumuşak bir şekilde ilerleyen andropoz, kişi için hissedilemez boyutta hafif ve rahatsız edici olmayan belirtilerle atlatılabilir.

Andropoz Teşhisi Nasıl Konulur?

Andropoz belirtilerinin bazılarını kendinde hisseden bireyler sağlık kuruluşlarının üroloji polikliniklerine başvurarak muayeneden geçmelidir. Muayene esnasında hekim tarafından hastanın tıbbi öyküsü detaylı bir şekilde dinlenir; eşlik eden akut veya kronik hastalıklar, alınan tedaviler ve kullanılan ilaçlar öğrenilir. Hasta yaşadığı sorunları olabildiğince net bir şekilde hekime aktarmalıdır. Aynı zamanda özellikle cinsel konular hakkında hastaların hekimlerine detaylı bilgi vermekten kaçınmaması, teşhis ve tedavi başarısı açısından büyük bir öneme sahiptir.

Hekim tarafından hastalığın fiziksel belirtilerin olup olmadığının araştırılması açısından fiziksel muayene de yapılabilir. Hastanın yaşı ve yaşanılan belirtiler göz önünde bulundurularak andropozun teşhis edilmesi için bu veriler dahi yeterli olabilir. Fakat hekimler tarafından farklı hastalık olasılıklarının ekarte edilmesi ve tanının netleştirilebilmesi için birtakım laboratuvar tetkikleri istenebilir. Bunlar genellikle kan testlerinden oluşur. Andropozun en büyük nedeni olan hormonal değişimler, kan testleri ile kolaylıkla tespit edilebilir.

Total testosteron, serbest testosteron, FSH, LH ve prolaktin gibi bazı hormonların kandaki seviyelerinin incelenmesi andropozun teşhisinde sıklıkla kullanılan hormon testleridir. Bu testler genellikle hormon seviyelerinin en yüksek düzeyde olduğu sabah saatlerinde yapılır. Hekimin farklı hastalıklardan şüphe duyması halinde ürolojik hastalıkların tespiti için farklı kan testleri, tıbbi görüntüleme tetkikleri ve idrar testi gibi araştırmalar da yapılabilir. Tüm bu incelemelerin sonucunda andropoz teşhisi konulan hastalarda tedavi planı yapılır. Depresyon gibi psikolojik sorunlar veya farklı tıbbi birimlerin uzmanlık alanına giren tedavilere ihtiyaç duyabilecek olan hastalar üroloji polikliniğindeki işlemlerin ardından ilgili tıbbi birimlere yönlendirilebilir.

Andropoz Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Andropoz sürecinde tedavi; sendromun üroloji, psikiyatri, nöroloji, cildiye ve daha birçok farklı tıbbi birimin uzmanlığına giren sorunları barındırması nedeniyle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Tedavide temel yaklaşım andopoza bağlı olarak hastanın yaşadığı olumsuzlukların hafifletilmesi veya ortadan kaldırılmasıdır. Bazı hastalarda özellikle de belirtilerin şiddetli olması halinde azalan testosteron hormonunun ilaç yoluyla yerine konulması şeklinde bir tedavi uygulanabilir. Ruhsal sorunlar yaşayan, depresyon, sinirlilik, motivasyon düşüklüğü gibi şikayetleri olan hastalarda psikiyatrik tedavi de önemli bir yere sahiptir.

Hastanın kan bulguları da gözden geçirildiğinde kalsiyum ve D vitamini seviyelerinin düşük bulunması halinde kemik erimesinin önlenmesi açısından vitamin ve mineral takviyeleri önerilebilir. Düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme de bu süreçte dikkat edilmesi gereken konular arasında yer alır. Bunlara ek olarak andropoz döneminde şiddetli ve günlük yaşamı zorlaştıracak, kişiyi sosyal ve psikolojik yönden yıpratacak belirtilerin görülmemesi halinde herhangi bir medikal tedaviye ihtiyaç olmayabilir. Yaşamın içerisinde doğal bir süreç olan andropozun bu şekilde ciddi sorunlara yol açmaması durumunda bunun mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sorun olmadığı söylenebilir.

Andropoz dönemindeki erkeklerde görülen yanlış davranışlardan bir tanesi de hekime gitmekten çekinmek ve özellikle de cinsel gücü arttırmaya yönelik olarak faydaları bilimsel olarak kanıtlanmış olmayan, sağlığa zararlı olabilecek bitkisel kürlere başlamaktır. Bu tarz kürlerin hekime danışılmadan kullanılması ölüme kadar gidebilen ciddi olumsuzluklara ve yan etkilere neden olabileceğinden kaçınılması gereken davranışlar arasındadır. Andropoz teşhisi almış olan hastaların medikal tedavi önerilerine ek olarak düzenli uyumaya, egzersiz yapmaya, hobilerine vakit ayırmaya, sevdikleriyle yaptıkları sosyal aktivitelere ağırlık vermeye gayret etmesi, sürecin çok daha sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesine yardımcı olacaktır.

Eğer siz de andropoz belirtileri yaşıyorsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurarak muayeneden geçmenizde fayda vardır. Muayene ve tetkiklerinizin yapılmasının ardından hekiminizin önerilerine kulak vererek bu süreci sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde atlatabilir, kemik erimesi gibi kalıcı olabilecek sorunlara karşı erken evrede önleminizi alabilirsiniz.

Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Yukarı Kaydır
loading