Çocuk Ürolojisi bölümümüzde sünnet, inmemiş testis, apandisit, safra kesesi, kanlı ishal, böbrek, mesane taşı, testis tümörleri gibi hastalıkların tanı ve tedavi yöntemleri başarıyla uygulanır.
Çocuklarda Varikosel
Testisler (yumurtalıklar) skrotum adı verilen testis torbalarının içinde bulunur. Skrotumdaki toplar damarların genişlemesi ile ortaya çıkan rahatsızlığa varikosel adı verilmektedir. Varikosel kısırlığa ve ağrıya neden olabilmektedir. Nadir olsa da 10 yaşın altındaki çocuklarda da gözlenebilmektedir. Büyümenin hızlandığı ergenlik döneminde ise daha sık rastlanılmakta olan varikoselin nedeni net olarak bilinmemektedir. Çocukluk döneminde ortaya çıkan varikoselde belirtiler, anne babalar tarafından fark edilebilir. Bu belirtiler; testis kıvamında yumuşama, testis gelişiminde gerileme, hacim kaybı ve görünümünde bozulma olarak sıralanabilir.
Çocuklarda testis tümörleri
Testis tümörleri oldukça nadir oranda çocuklarda ortaya çıkabilmektedir. Görülme sıklığı neredeyse 100 binde birdir. Çocuklarda gözlenen testis tümörlerinin en sık karşılaşılan tipi ise; yol kesesi tümörüdür. Tedavisinde cerrahinin rolü büyüktür.
Çocuklarda böbrek taşı
Ülkemizde böbrek ve idrar yolları taşları, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda sık gözlenen bir durumdur. Özellikle genetik yatkınlık, az sıvı tüketilmesi, hareket azlığı, fazla tuz tüketimi, obezite gibi faktörler böbreklerde taş oluşumuna neden olabilmektedir. Böbrek taşı, böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir. Bu nedenle mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Büyüklüğü 5 mm ve altında olan taşlar genellikle kendiliğinden düşebilmektedir. Ancak daha büyük olan böbrek taşları, çocuk cerrahları tarafından ameliyat ile alınabilmektedir. Bebeklerde kum dökme yine sık rastlanan durumlardan biridir. Ancak bebekler büyüyüp, böbrekleri geliştikçe kendiliğinden düzelebilmektedir.
Wilms tümörü
Wilms tümörü çocukluk çağında böbrekte en sık görülen tümörlerden biridir. Wilms tümörü 15 yaşın altındaki her bir milyon çocuğun 7 ila 10’unda gözlenebilmektedir. Genellikle 5 yaşın altında ortaya çıkmaktadır.
Nörojenik mesane disfonksiyonları
Nörojenik mesane disfonksiyonu, mesaneyi çalıştıran sinirlere ait bir probleme bağlı olarak, mesanenin idrarı yeteri kadar depolayamaması ve/veya boşaltamaması anlamına gelmektedir. Genellikle spinabifidalı çocuklarda ortaya çıkabilmektedir.
Posteriorüretralvalv
Posteriorüretralvalv; erkek çocuklarda gözlenen ve doku katlanması nedeniyle mesane (idrar torbası) çıkışının tıkanması durumudur. Bu durumda mesaneden (idrar torbasından) idrar dışarıya tam olarak çıkamadığı için; mesane duvarının kalınlaşması ve böbreklere basınç oluşması sonucu vezikoüreteral reflünün (idrarın böbreklere geri kaçması) gözlenmesi söz konusu olabilir.
Antenatalhidronefroz
Antenatalhidronefroz; anne karnında başlayan böbrek, üreter, mesane ve üretrada meydana gelen genişlemeyi ifade eder. Antenatalhidronefroz tanısı; bebek anne karnındayken ultrason ile konulabilmektedir.
Vezikoüreteral reflü
Sağlıklı çocuklarda idrar, üreterler aracılığı ile tek yönlü olarak böbreklerden idrar torbasına (mesane) gelir. İdrarın, mesaneden (idrar torbasından) böbreklere geri kaçması durumuna ise vezikoüreteral reflü denilmektedir. Vezikoüreteral reflü böbrek enfeksiyonlarına ve böbrek hasarlarına neden olabilmektedir. Bu nedenle tedavi edilmesi gereken önemli bir durumdur.