
Prolaktin, hipofiz bezinin ön lobundan salgılanan bir hormondur ve tıptaki kısaltması “PRL” şeklindedir. Latince adı “Luteotropin” veya “Laktotropik Hormon” (LTH) olarak da bilinir. Özellikle kadınlarda süt üretiminden sorumlu olmasıyla ön plana çıksa da hem kadınlarda hem de erkeklerde üreme sağlığının düzenlenmesinde rol oynar. Prolaktin seviyelerinde yaşanan yükseklik veya düşüklük, vücutta bazı dengesizliklere ve çeşitli belirtilere neden olabilir. Bu nedenle kanda Prolaktin düzeyine bakmak, üreme sağlığı sorunlarının teşhis ve tedavisinde sıkça başvurulan bir yöntemdir.
Prolaktin Hormonu Nedir?
Gebelik sırasında prolaktin hormonu sentezleyen hücrelerin düzeyinde bir artış meydana gelir ve bu artış sonrasında anne adayının meme dokusundaki süt bezleri gelişmeye ve salgısını üretmeye başlar. Meme dokusu üzerindeki fizyolojik etkileri dışındaki zamanlarda prolaktin hormon düzeylerinin yükselmesi bazı sağlık problemi ve şikayetlerin gelişimi ile sonuçlanabilir. Örnek olarak kadınlarda yüksek prolaktin seviyeleri amenore (menstruasyon olmaması) gibi şikayetler ile kendisini gösterirken erkeklerde ise baş ağrısı veya libido kaybı (cinsel isteksizlik) gibi belirtilere neden olabilir.
Prolaktin hormonu nedir sorusuna yanıt olarak “polipeptit yapı taşlarından meydana gelen, süt üretimi, meme dokusu gelişimi ve diğer birçok vücut fonksiyonu için oldukça önemli bir hormondur” yanıtı verilebilir. Prolaktin hormonu düzeyinin artışı (süt hormonu yüksekliği) meme dokusundaki hücreleri uyararak laktoz (süt şekeri), kazein (süt proteini) ve çeşitli yağ yapıdaki maddelerin sentezini uyarır. Gebelik sırasında yüksek progesteron hormonu seviyeleri bu hormonun etkilerini baskılayıcı özellik gösterir.
Doğumun gerçekleşmesi ile birlikte progesteron düzeyindeki düşüş prolaktinin daha belirgin hale geçmesini sağlar. Doğumdan sonra bile prolaktin seviyeleri sürekli olarak yüksek seyretmez. Meme başının uyarılması ile düzeyinde anlık olarak pikler meydana gelen bu hormon, bebek emmesini sürdürdüğü sürece yüksek seviyede kalır.
Emzirme döneminin dışındaki kadınlarda ve erkeklerde prolaktin düşüklüğü insan fizyolojisi açısından normal bir durumdur. Prolaktin referans aralığı cinsiyete göre değişkenlik gösteren bir parametredir. Prolaktin kaç olmalı sorusunun cevabı kadınlarda 25 ng/ml’den düşükken erkeklerde ise prolaktin normal değeri 17ng/ml’nin altı olarak ifade edilir. Prolaktin testi oldukça basit bir tetkik olup kan dolaşımındaki hormon miktarının ölçülmesini sağlar.
Bazı doğum kontrol ilaçları, hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar ve antidepresanlar, prolaktin testi sonucunu etkileyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Uyku problemleri, yüksek stres düzeyi veya tetkik öncesinde zorlayıcı egzersiz yapmış olmak test sonucunu etkileyebilecek diğer faktörler arasında yer alır.
Prolaktin Ne İşe Yarar?
- Süt Üretimi: Özellikle hamilelik sonrasında meme bezlerinin süt üretmeye başlaması ve sürdürülmesinde temel hormondur.
- Üreme Sağlığı: Kadınlarda over (yumurtalık) fonksiyonlarını, erkeklerde ise testis fonksiyonlarını etkiler. Yüksek Prolaktin seviyeleri yumurtlama ve sperm üretimini olumsuz yönde etkileyebilir.
- Bağışıklık Sistemi: Prolaktinin, bazı bağışıklık hücrelerinin işlevleri üzerinde düzenleyici rol oynadığı düşünülmektedir.
- Davranışsal Etkiler: Stres, uyku düzeni ve duygusal durum üzerinde de etkili olduğu yönünde çalışmalar bulunmaktadır.
Prolaktin Testi Nasıl Yapılır?
Prolaktin testi, kan örneği alınarak yapılan basit bir laboratuvar testidir. Genellikle kol toplardamarından alınan kan örneği laboratuvara gönderilir ve serumda Prolaktin düzeyi ölçülür.
Testin Zamanlaması:
Sabah erken saatler, ideal kan örneği alma zamanıdır (genellikle 8-10 arası).
Test öncesi yoğun egzersiz, stres ve cinsel aktiviteden kaçınılması önerilir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Rutin kan alma prosedüründen farklı özel bir hazırlık gerektirmez, fakat doktorunuz farklı koşullar söyleyebilir.
Bazı ilaçlar (örneğin, antidepresanlar, bazı ağrı kesiciler) Prolaktin düzeyini etkileyebilir, bu nedenle kullandığınız ilaçları doktorunuza belirtmelisiniz.
Prolaktin Testi Hangi Hastalıkların Tanısı İçin Yapılır?
Hipofiz Bezi Rahatsızlıkları (Özellikle Prolaktinom): Prolaktin salgılayan hipofiz tümörlerini tespit etmek ve takip etmek amacıyla istenir.
Kısırlık (İnfertilite) İncelemeleri: Hem kadınlarda hem de erkeklerde üreme ile ilgili problemler araştırılırken Prolaktin seviyeleri kontrol edilir.
Adet Düzensizlikleri: Kadınlarda düzensiz adet görme veya hiç görmeme (amenore) durumunda Prolaktin seviyesi önemli bir göstergedir.
Erkeklerde Libido Kaybı ve İktidarsızlık: Düşük testosteronla ilişkili olabilir, bu durumda Prolaktin düzeyine de bakılır.
Göğüslerden Süt Gelmesi (Galaktore): Hamilelik veya emzirme dönemi dışındaki dönemde memeden süt benzeri akıntı gelmesi şikâyetlerinde Prolaktin seviyesi ölçülür.
Prolaktine Ne Zaman Bakılır?
Adet Düzensizliği: Ani başlayan adet döngüsü bozuklukları
Kısırlık: Hamile kalma konusunda zorluk yaşayan çiftlerde temel kan testleri arasında yer alır
Memeden Süt Gelmesi (Galaktore): Emzirme dönemi haricinde meme ucundan süt veya süt benzeri sıvı gelmesi
Cinsel İsteksizlik ve İktidarsızlık: Erkeklerde düşük cinsel dürtü veya ereksiyon problemleri
Stres ve Uykusuzluk: Kronik stres, uyku düzensizlikleri Prolaktin seviyesini etkileyebilir, doktor gerekli gördüğünde test ister
Prolaktin Normal Değerleri Nelerdir?
Prolaktin değerleri laboratuvarlar arasında küçük farklılıklar gösterebilir. Ortalama referans değerler şu şekilde kabul edilir:
Kadınlar: 5-25 ng/mL
Erkekler: 5-20 ng/mL
Hamilelik ve emzirme döneminde Prolaktin düzeyi doğal olarak çok daha yüksek seviyelere (200-400 ng/mL’ye kadar) çıkabilir. Bu durum fizyolojik olduğu için genellikle sorun teşkil etmez.
Prolaktin Yüksekliği Nedir?
Prolaktin yüksekliği (Hiperprolaktinemi), kandaki Prolaktin seviyesinin normal üst sınırın üzerine çıkması durumudur. Bu durum, kadın ve erkeklerde çeşitli üreme sağlığı ve diğer sistemik problemlere neden olabilir.
Prolaktin Yüksekliği Neden Olur?
Düşük prolaktin değeri genellikle bir sağlık problemi olarak görülmezken hiperprolaktinemi olarak isimlendirilen yüksek prolaktin hormonu seviyeleri altta yatan bir sağlık problemine işaret ediyor olabilir.
Prolaktin seviyesinin 30 ng/ml ile 200 ng/ml arasında tespit edilmesi prolaktin yüksekliği olarak isimlendirilir. Bu şekilde yükselmiş hormon düzeylerinin altında birçok farklı neden olabilir. Anoreksiya nervoza olarak tanımlanan beslenme ile ilgili rahatsızlık, süt hormonu yüksekliği neden olur sorusunun yanıtlarından biridir. Bu durum dışında karaciğer hastalıkları, polikistik over sendromu, böbrek problemleri ve hipotiroidizm gibi durumlarda da prolaktin seviyesinde bir artış meydana gelebilir. Tiroid bezini işlevlerini yerine getirememesini ifade eden hipotiroidizm hipofiz bezinde büyümeye neden olabilen bir problemdir ancak tiroid hormon takviyeleri ile kolayca kontrol altına alınabilir.
Prolaktin hormonu üretimini etkileyen ve prolaktin değerleri yüksekliğine neden olan bir diğer durum olan hipofiz tümörlerinde ise ilaç tedavisine ek olarak cerrahi girişimlere de başvurulabilir. Prolaktinoma olarak isimlendirilen bu tümörler hipofiz bezinde prolaktin üreten hücrelerin kanseröz olmayan tümörleridir. Hekimler yüksek prolaktin seviyesinin nedeni olarak prolaktinomadan şüphelendiklerinde bilgisayarlı tomografi (CT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi radyolojik tetkiklere başvurabilir. Bu görüntüleme yöntemleri sonucunda hipofiz bezindeki tümör ve ne kadar büyük olduğu tespit edilebilir. Kadınlarda prolaktinoma genellikle küçük tümörler iken, erkeklerde prolaktin yüksekliği nedeni olan bu tümöral oluşumlar daha büyük olma eğilimindedir. Büyük tümörler çevredeki sinirler üzerinde baskı oluşturarak görme problemleri ya da baş ağrısı gibi şikayetlere neden olabilirler.
Kırmızı yonca, çemen otu ve rezene gibi bitkilerin tüketilmesi sonrasında da prolaktin seviyesinde yükselme meydana gelebilir. Bu nedenle bu bitkileri içeren ürünler “prolaktin yüksekliğinde yenmemesi gerekenler” içerisinde yer alır ve prolaktin yüksekliği diyetinde hekimler tarafından aksi belirtilmedikçe prolaktin hormonu yüksek olanlar tarafından tüketilmemeleri önerilir. Prolaktin hastaları nasıl beslenmeli sorusuna yanıt niteliğindeki prolaktini düşüren yiyecekler ise genel olarak B6 veya E vitamini ihtiva eden gıdalardır.
- Kadınlarda: Adet düzensizlikleri, adet kesilmesi (amenore), meme başından süt gelmesi (galaktore), cinsel isteksizlik
- Erkeklerde: Cinsel istekte azalma, sertleşme sorunları, göğüslerde büyüme (jinekomasti), nadiren memeden akıntı
Prolaktin Yüksekliği Nelere Sebep Olur?
Prolaktin hormonu yüksekliği belirtileri erkek ve kadınlarda farklı şekilde kendisini gösterebilir. Genel olarak süt üretimi ve menstrual döngü üzerinde etki gösteren prolaktin seviyesinin yükselmesi erkeklerde erektil disfonksiyon olarak isimlendirilen cinsel işlev bozukluğu varlığında atlanmaması gereken bir problemdir.
Kadınlarda prolaktin yüksekliği ile birlikte birçok belirti ve bulgu meydana gelebilir:
- İnfertilite (kısırlık)
- Adet düzensizliği
- Adet kanamasının yoğunluğunda değişiklik meydana gelmesi
- Adet gecikmesi
- Cinsel isteksizlik
- Galaktore olarak isimlendirilen memeden süt gelmesi
- Memelerde ağrı olması
- Vajinal kuruluk
Erkeklerde süt hormonu yüksekliği beliritleri ise şu şekildedir:
- Jinekomasti olarak tanımlanan kadınsı meme büyümesi
- Memeden süt gelmesi
- İnfertilite (kısırlık)
- Erektil disfonksiyon
- Cinsel istek kaybı
- Baş ağrısı
- Görme problemleri
İnfertilite, süt hormonu yüksekliği nelere sebep olur sorusunun yanıtları arasında yer alan önemli bir sağlık problemidir. Özellikle gebelik istemi bulunan ancak bunu gerçekleştiremeyen çiftlerde prolaktin düzeyi ve prolaktinoma gibi hipofiz tümörlerinin varlığının araştırılması önem arz eder. Kadınlarda yüksek prolaktin düzeyi östrojen ve progesteron gibi hormonların sentezini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum sonucunda yumurtalıklardaki yumurta hücresi salınımı düzensiz hale gelebilir veya tamamen durabilir.
Prolaktin Yüksekliği Gebeliğe Engel Midir?
Prolaktin yüksekliği, yumurtlama düzenini bozarak gebeliği zorlaştırabilir. Kadınlarda adet düzensizlikleri, ovulasyonun durması gibi sorunlara yol açar. Erkeklerde ise testosteronun baskılanmasıyla sperm kalitesi ve sayısında düşüş görülebilir. Tedaviyle Prolaktin seviyesi normale dönünce gebelik şansı artar.
Prolaktin Yüksekliği Kilo Aldırır Mı?
Prolaktin yüksekliğinin doğrudan kilo aldırdığına dair net bir bilimsel veri olmamakla birlikte, hormon dengesizliği metabolizmayı dolaylı olarak etkileyebilir. Ayrıca yüksek Prolaktin seviyesi, tiroid hormonları ve cinsel hormonlarla etkileşime girebileceğinden kişiye yorgunluk ve hareketsizlik hissi verip kilo artışına sebep olabilir.
Prolaktin Yüksekliği Tedavisi Nasıl Uygulanır?
- İlaç Tedavisi: Hipofiz tümörü veya fonksiyon bozukluğunda “dopamin agonisti” (örneğin bromokriptin, kabergolin) gibi ilaçlar kullanılır.
- Cerrahi Müdahale: Eğer Prolaktinoma ilaca yanıt vermezse veya çok büyükse, hipofiz cerrahisi gündeme gelebilir.
- Altta Yatan Sebebin Düzeltilmesi: Hipotiroidi varsa tiroid hormon takviyesi, ilaç kaynaklıysa ilaç değişikliği gibi destekler planlanır.
- Aşırı Kafein ve Alkol: Hormon dengesini olumsuz etkileyebilir.
- İşlenmiş Gıdalar: Yüksek şeker ve yağ içeriğiyle obeziteye zemin hazırlayabilir, dolaylı yoldan hormon dengesini bozabilir.
- Baharatlı ve Aşırı Uyarıcı Yiyecekler: Stresi ve vücudun yanıtını artırarak hormon salınımını etkileyebilir.
Tam bir “yasaklı” gıdalardan söz etmek mümkün olmasa da genel sağlıklı beslenme önerilerine uymak, Prolaktin dengesini korumaya destek olur.
Prolaktin Düşüklüğü Nedir?
Prolaktin düşüklüğü (Hipoprolaktinemi), kandaki Prolaktin seviyesinin normal alt sınırın altında kalması durumudur. Kadınlarda ve erkeklerde daha nadir görülen bu tablo, bazı üreme fonksiyonu bozukluklarına işaret edebilir.
Prolaktin Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?
Prolaktin düşüklüğü, özellikle emziren annelerde süt üretiminin azalmasına veya durmasına neden olabilir. Emzirme dönemi dışında ise genelde çok belirgin semptom göstermez. Ancak üreme fonksiyonları açısından olumsuz etkiler yaratabilir.
Prolaktin Düşüklüğü Neden Olur?- Hipofiz Bezi Hasarı: Travma, tümör, radyasyon tedavisi gibi nedenlerle hipofiz bezinin işlev kaybı
- Dopamin Aşırı Salgısı: Vücutta dopamin hormonunun aşırı yüksek olması Prolaktin salınımını baskılar
- Bazı İlaçlar: Yüksek dopamin aktivitesine neden olan ilaçlar Prolaktini düşürebilir
- Hormonal Bozukluklar: Diğer hipofiz hormonlarının eksikliğiyle birlikte görülebilir
Prolaktin Düşüklüğü Nasıl Tedavi Edilir?
Altta Yatan Sebebin Tedavisi: Hipofiz yetmezliği veya tümör varsa buna yönelik tedavi planlanır.
- Hormon Replasmanı: Eksik hormonları yerine koymak için doktor kontrolünde ilaçlar kullanılabilir.
- Düzenli Takip: Prolaktin seviyeleri ve diğer hipofiz hormonları periyodik olarak ölçülerek değerlendirilmeli, semptomlar izlenmelidir.
Prolaktin Seviyelerini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Stres ve Duygusal Durum: Stresli dönemlerde vücut Prolaktin dâhil birçok hormonu etkileyebilecek kortizol gibi hormonları devreye sokar.
- Uyku Düzeni: Gece uykusu sırasında Prolaktin salınımı artar. Düzensiz uyku Prolaktin seviyesini dalgalandırabilir.
- Fiziksel Aktivite: Aşırı yoğun egzersiz veya hareketsizlik hormon dengesini bozabilir.
- Beslenme Alışkanlıkları: Aşırı kafein, alkol, fast food vb. alışkanlıklar, dolaylı olarak hormonların dengesini etkiler.
- İlaç Kullanımı: Antipsikotikler, bazı tansiyon ilaçları, antidepresanlar, doğum kontrol ilaçları Prolaktin seviyelerini yükseltebilir veya düşürebilir.
Prolaktin Hormonunu Düşüren Yiyecekler Nelerdir?
Prolaktini doğrudan düşüren spesifik bir “mucizevi” gıda olmamakla birlikte, dengeli ve sağlıklı beslenme genel olarak hormonların doğru şekilde çalışmasını destekler. Şu noktalar önemlidir:
- Düşük Glisemik İndeksli Besinler: Kan şekerini dengeleyerek hormonal dalgalanmaları azaltabilir (tam tahıllar, sebzeler, baklagiller vb.).
- Omega-3 Kaynakları: Balık (somon, uskumru), ceviz, keten tohumu, hormon dengesini dolaylı yoldan destekleyebilir.
- Bitkisel Proteinler ve Lifli Gıdalar: Sindirimi kolaylaştırır, barsak sağlığını korur ve dolayısıyla genel metabolik dengeye katkı sağlar.
Prolaktin Hormonunu Yükselten Besinler Nelerdir?
Prolaktini doğrudan “yükselttiği” bilinen besinler de kesin olarak tanımlanmış değildir. Ancak bazı yiyeceklerin vücudun östrojen ve diğer hormonlarla etkileşimi üzerinden Prolaktin dengesini etkilediği öne sürülmektedir. Örneğin,
- Baklagiller (Nohut, Mercimek vb.): Protein içeriği ve fitoöstrojen benzeri bileşenler dolaylı etki yapabilir.
- Rezene, Anason gibi Bitkiler: Geleneksel olarak süt arttırıcı özelliği olduğu bilinir. Östrojen benzeri etkiyle Prolaktin salınımını destekleyebileceği düşünülür.
- Yeşil Yapraklı Sebzeler: Genel hormon dengesini korumada faydalıdır.
Özellikle emziren anneler için sıvı alımının artırılması, sağlıklı beslenme, stresten uzak kalma gibi öneriler Prolaktin düzeylerini destekleyici rol oynar.