Hipofiz bezi, burun kökünün hemen arkasında yer alan ve “Türk eyeri” olarak isimlendirilen koruyucu kemik yapısı içerisinde yer alır ve bir diğer beyin yapısı olan hipotalamus ile bağlantılı olarak işlevlerini sürdürür. Hipotalamus hipofiz bezinden üretilecek ve kan dolaşımına salınacak prolaktin (prl) ve diğer çeşitli hormonların düzeyini kontrol eder. Prolaktin hormonu (prl hormonu) hipofiz bezinin ön kısmında yer alan laktotrop hücreler tarafından üretilir. Köken aldığı hücreler nedeniyle bu hormon laktotropik hormon (LTH hormonu, süt hormonu) olarak da isimlendirilir.
Prolaktin Nedir?
Gebelik sırasında prolaktin hormonu sentezleyen hücrelerin düzeyinde bir artış meydana gelir ve bu artış sonrasında anne adayının meme dokusundaki süt bezleri gelişmeye ve salgısını üretmeye başlar. Meme dokusu üzerindeki fizyolojik etkileri dışındaki zamanlarda prolaktin hormon düzeylerinin yükselmesi bazı sağlık problemi ve şikayetlerin gelişimi ile sonuçlanabilir. Örnek olarak kadınlarda yüksek prolaktin seviyeleri amenore (menstruasyon olmaması) gibi şikayetler ile kendisini gösterirken erkeklerde ise baş ağrısı veya libido kaybı (cinsel isteksizlik) gibi belirtilere neden olabilir.
Prolaktin hormonu nedir sorusuna yanıt olarak “polipeptit yapı taşlarından meydana gelen, süt üretimi, meme dokusu gelişimi ve diğer birçok vücut fonksiyonu için oldukça önemli bir hormondur” yanıtı verilebilir. Prolaktin hormonu düzeyinin artışı (süt hormonu yüksekliği) meme dokusundaki hücreleri uyararak laktoz (süt şekeri), kazein (süt proteini) ve çeşitli yağ yapıdaki maddelerin sentezini uyarır. Gebelik sırasında yüksek progesteron hormonu seviyeleri bu hormonun etkilerini baskılayıcı özellik gösterir.
Doğumun gerçekleşmesi ile birlikte progesteron düzeyindeki düşüş prolaktinin daha belirgin hale geçmesini sağlar. Doğumdan sonra bile prolaktin seviyeleri sürekli olarak yüksek seyretmez. Meme başının uyarılması ile düzeyinde anlık olarak pikler meydana gelen bu hormon, bebek emmesini sürdürdüğü sürece yüksek seviyede kalır.
Emzirme döneminin dışındaki kadınlarda ve erkeklerde prolaktin düşüklüğü insan fizyolojisi açısından normal bir durumdur. Prolaktin referans aralığı cinsiyete göre değişkenlik gösteren bir parametredir. Prolaktin kaç olmalı sorusunun cevabı kadınlarda 25 ng/ml’den düşükken erkeklerde ise prolaktin normal değeri 17ng/ml’nin altı olarak ifade edilir. Prolaktin testi oldukça basit bir tetkik olup kan dolaşımındaki hormon miktarının ölçülmesini sağlar.
Bazı doğum kontrol ilaçları, hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar ve antidepresanlar, prolaktin testi sonucunu etkileyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Uyku problemleri, yüksek stres düzeyi veya tetkik öncesinde zorlayıcı egzersiz yapmış olmak test sonucunu etkileyebilecek diğer faktörler arasında yer alır.
Prolaktin Hormonu Neden Yükselir?
Düşük prolaktin değeri genellikle bir sağlık problemi olarak görülmezken hiperprolaktinemi olarak isimlendirilen yüksek prolaktin hormonu seviyeleri altta yatan bir sağlık problemine işaret ediyor olabilir.
Prolaktin seviyesinin 30 ng/ml ile 200 ng/ml arasında tespit edilmesi prolaktin yüksekliği olarak isimlendirilir. Bu şekilde yükselmiş hormon düzeylerinin altında birçok farklı neden olabilir. Anoreksiya nervoza olarak tanımlanan beslenme ile ilgili rahatsızlık, süt hormonu yüksekliği neden olur sorusunun yanıtlarından biridir. Bu durum dışında karaciğer hastalıkları, polikistik over sendromu, böbrek problemleri ve hipotiroidizm gibi durumlarda da prolaktin seviyesinde bir artış meydana gelebilir. Tiroid bezini işlevlerini yerine getirememesini ifade eden hipotiroidizm hipofiz bezinde büyümeye neden olabilen bir problemdir ancak tiroid hormon takviyeleri ile kolayca kontrol altına alınabilir.
Prolaktin hormonu üretimini etkileyen ve prolaktin değerleri yüksekliğine neden olan bir diğer durum olan hipofiz tümörlerinde ise ilaç tedavisine ek olarak cerrahi girişimlere de başvurulabilir. Prolaktinoma olarak isimlendirilen bu tümörler hipofiz bezinde prolaktin üreten hücrelerin kanseröz olmayan tümörleridir. Hekimler yüksek prolaktin seviyesinin nedeni olarak prolaktinomadan şüphelendiklerinde bilgisayarlı tomografi (CT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi radyolojik tetkiklere başvurabilir. Bu görüntüleme yöntemleri sonucunda hipofiz bezindeki tümör ve ne kadar büyük olduğu tespit edilebilir. Kadınlarda prolaktinoma genellikle küçük tümörler iken, erkeklerde prolaktin yüksekliği nedeni olan bu tümöral oluşumlar daha büyük olma eğilimindedir. Büyük tümörler çevredeki sinirler üzerinde baskı oluşturarak görme problemleri ya da baş ağrısı gibi şikayetlere neden olabilirler.
Kırmızı yonca, çemen otu ve rezene gibi bitkilerin tüketilmesi sonrasında da prolaktin seviyesinde yükselme meydana gelebilir. Bu nedenle bu bitkileri içeren ürünler “prolaktin yüksekliğinde yenmemesi gerekenler” içerisinde yer alır ve prolaktin yüksekliği diyetinde hekimler tarafından aksi belirtilmedikçe prolaktin hormonu yüksek olanlar tarafından tüketilmemeleri önerilir. Prolaktin hastaları nasıl beslenmeli sorusuna yanıt niteliğindeki prolaktini düşüren yiyecekler ise genel olarak B6 veya E vitamini ihtiva eden gıdalardır.
Prolaktin Yüksekliği Nelere Sebep Olur?
Prolaktin hormonu yüksekliği belirtileri erkek ve kadınlarda farklı şekilde kendisini gösterebilir. Genel olarak süt üretimi ve menstrual döngü üzerinde etki gösteren prolaktin seviyesinin yükselmesi erkeklerde erektil disfonksiyon olarak isimlendirilen cinsel işlev bozukluğu varlığında atlanmaması gereken bir problemdir.
Kadınlarda prolaktin yüksekliği ile birlikte birçok belirti ve bulgu meydana gelebilir:- İnfertilite (kısırlık)
- Adet düzensizliği
- Adet kanamasının yoğunluğunda değişiklik meydana gelmesi
- Adet gecikmesi
- Cinsel isteksizlik
- Galaktore olarak isimlendirilen memeden süt gelmesi
- Memelerde ağrı olması
- Vajinal kuruluk
- Jinekomasti olarak tanımlanan kadınsı meme büyümesi
- Memeden süt gelmesi
- İnfertilite (kısırlık)
- Erektil disfonksiyon
- Cinsel istek kaybı
- Baş ağrısı
- Görme problemleri
İnfertilite, süt hormonu yüksekliği nelere sebep olur sorusunun yanıtları arasında yer alan önemli bir sağlık problemidir. Özellikle gebelik istemi bulunan ancak bunu gerçekleştiremeyen çiftlerde prolaktin düzeyi ve prolaktinoma gibi hipofiz tümörlerinin varlığının araştırılması önem arz eder. Kadınlarda yüksek prolaktin düzeyi östrojen ve progesteron gibi hormonların sentezini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum sonucunda yumurtalıklardaki yumurta hücresi salınımı düzensiz hale gelebilir veya tamamen durabilir.
Prolaktin Nasıl Düşürülür?
Hiperprolaktinemi (prolaktin fazlalığı) tedavisi bu durumun altında yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bazı olgularda altta yatan neden tümör olarak tespit edilip cerrahi müdahale gerçekleştirilirken bazı vakalarda sadece medikal tedavi ile bu problemin kontrol altına alınması sağlanabilir.
Prolaktin yüksekliğinin kişinin diğer sağlık sorunları nedeniyle kullandığı ilaçlardan kaynaklandığı tespit edilmesi halinde alternatif tedavi planları oluşturarak bu hormon düzeyinin tekrar normal sınırlara gerilemesi sağlanabilir. Tiroid bezi problemlerinde bu bezin ürettiği hormonların verilmesi sonrasında kişide prolaktin seviyesi azalması sağlanabilir.
Başka belirtilere neden olmayan küçük boyuttaki prolaktinoma olgularında tedavi dopamin agonisti olarak sınıflandırılan ilaçlar ile gerçekleştirilebilir. Bu ilaçların kullanımı sonrasında kişilerin prolaktin hormonu düzeyinde azalmaya ek olarak tümör boyutunda küçülme ve cinsel fonksiyonlarda iyileşme sağlanabilir. Dopamin agonistleri ile yapılan tedavi yaklaşık olarak 2 sene düzenli olarak devam eder. Bu süre zarfı sonunda kişinin prolaktin seviyeleri normal sınırlarda ve manyetik rezonans görüntülemede herhangi bir tümör tespit edilemiyorsa tedavi sonlandırılabilir.
Her ne kadar çoğu prolaktinoma vakası medikal tedavi ile kontrol altına alınabiliyor olsa da bazı durumlarda radyasyon tedavisi veya cerrahi girişimlere de başvurulabilir. Bu tedavi yöntemleri özellikle medikal tedaviye dirençli hastalarda gündeme gelir. Cerrahi girişimler ile hipofiz tümörüne müdahale edilmesi genel olarak burun içerisinden endoskopik şekilde gerçekleştirilir. Çeşitli nedenler tümörün tamamının çıkarılamaması halinde operasyon sonrası radyoterapi (ışın tedavisi) uygulamasına başvurulabilir.
Prolaktin hormonu düşüklüğü genel olarak normal kabul edilen bir durumdur. Hipofiz bezinde üretilen bir hormon olan prolaktin seviyesinin normal sınırların üzerine çıkması ise hiperprolaktinemi olarak isimlendirilir. Prolaktin yüksekliğinin çeşitli tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilen bir sağlık problemi olduğu unutulmamalıdır. Prolaktin yüksekliği tedavisi bu durumun altta yatan neden ve kişinin prolaktin seviyesinin yüksekliğine göre değişkenlik gösterebilir. Vücudunuzda prolaktin yüksekliğine işaret eden laktasyon (süt gelmesi), erektil disfonksiyon, libido kaybı ya da benzeri şikayetler tespit etmeniz halinde sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek almanız önerilir.
Prolaktin hormonu ile ilgili merak ettiğiniz konuları Grup Florence Nightingale Hastaneleri’nin uzman ekibine sorabilir, sorunuzla ilgili öneriler isteyebilirsiniz. Bize ulaşmak için web sitemizde yer alan iletişim formunu kullanabilirsiniz.