Polikistik Over Sendromu (PKOS), kadınlarda en sık görülen hormonal bozukluklardan biridir. Genellikle ergenlik döneminde başlar ancak belirtileri ilerleyen yaşlarda da ortaya çıkabilir. PKOS, sadece üreme sağlığını değil, aynı zamanda metabolik, cilt ve psikolojik sağlığı da etkileyebilir. Kimi kadınlarda hafif seyrederken, kimilerinde yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren sonuçlara yol açabilir.
Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir?
Polikistik Over Sendromu (PKOS), yumurtalıklarda küçük kistlerin oluşması ve androjen (erkeklik hormonu) seviyelerinin artmasıyla karakterize edilen, hormonal bir hastalıktır. "Polikistik" ifadesi, yumurtalıklarda çok sayıda kist benzeri yapının bulunmasını ifade eder. Ancak her PKOS hastasında bu kistler bulunmayabilir.
PKOS’ta temel problem yumurtlama düzeninin bozulmasıdır. Normalde her ay bir yumurta olgunlaşır ve yumurtlama gerçekleşir. Ancak PKOS’lu kadınlarda bu süreç aksar; yumurta olgunlaşmaz ya da yumurtlama gerçekleşmez. Bu da adet düzensizliklerine ve doğurganlık sorunlarına yol açar.
Ayrıca PKOS, insülin direnciyle de yakından ilişkilidir. Bu nedenle kilo artışı, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol ve kalp hastalıkları gibi metabolik sorunlara da zemin hazırlayabilir.
PCOS Belirtileri Nelerdir?
PKOS’un belirtileri geniş bir yelpazeye yayılır ve kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı kadınlar yalnızca hafif adet düzensizliği yaşarken, bazıları aynı anda birçok semptomla karşı karşıya kalabilir. Yaygın belirtiler şunlardır:
- Adet düzensizlikleri : Seyrek regl, hiç regl olmama (amenore) veya çok yoğun ve düzensiz regl kanamaları
- Hirsutizm : Yüz, çene, göğüs, karın ve sırtta aşırı tüylenme
- Akne ve yağlı cilt : Özellikle yüz ve sırt bölgesinde yoğunlaşabilir
- Saç dökülmesi : Erkek tipi kellik (alın çizgisinin geriye çekilmesi)
- Kilo alımı : Özellikle bel çevresinde yağlanma
- Gebelikte zorluk : Yumurtlama düzensizliği nedeniyle gebe kalmak zorlaşabilir
- Ciltte koyulaşma (akantozis nigrikans) : Genellikle boyun, kasık ve koltuk altı gibi bölgelerde
- Duygu durum değişiklikleri : Depresyon, anksiyete, özgüven eksikliği gibi psikolojik sorunlar
PKOS, genellikle yavaş ilerlediğinden bazı kadınlar belirtileri fark etmeyebilir veya başka nedenlere bağlayabilir. Bu nedenle dikkatli bir takip önemlidir.
PCOS Tedavisi Nasıl Yapılır?
PKOS’un kesin bir tedavisi yoktur, ancak semptomların kontrol altına alınması ve uzun vadeli sağlık risklerinin azaltılması mümkündür. Tedavi, bireyin yaşına, gebelik isteğine, semptomlarının şiddetine ve yaşam tarzına göre planlanır.
1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
PKOS tedavisinin temel taşlarından biri sağlıklı yaşam alışkanlıklarıdır. Özellikle fazla kilosu olan bireylerde %5-10’luk bir kilo kaybı bile hormonal dengeyi iyileştirebilir.
- Düzenli egzersiz : Haftada en az 3 gün 30-45 dakika yürüyüş, pilates, yüzme gibi aktiviteler önerilir.
- Dengeli beslenme : Rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan uzak durarak, lifli gıdalar, sebzeler, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar içeren bir beslenme düzeni benimsenmelidir.
2. İlaç Tedavisi
- Doğum kontrol hapları : Adet döngüsünü düzenler, tüylenme ve akneyi azaltır.
- Metformin : İnsülin direncini azaltarak yumurtlamayı teşvik eder ve kilo kontrolüne yardımcı olabilir.
- Anti-androjen ilaçlar : Aşırı tüylenme ve saç dökülmesini azaltmak amacıyla kullanılır.
- Yumurtlama uyarıcıları : Gebelik isteyen hastalara, yumurtlamayı teşvik edici ilaçlar (klomifen, letrozol) verilebilir.
3. Estetik ve Psikolojik Destek
- Lazer epilasyon, cilt bakımı gibi estetik işlemler tüylenme ve akne sorunlarını kontrol altına alabilir.
- Psikolojik destek ve terapiler, duygusal dalgalanma yaşayan kadınlara yardımcı olabilir.
PCOS Neden Olur?
PKOS’un kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığı düşünülmektedir.
- Genetik etkenler : Ailede PKOS olan kadınların bu sendromu yaşama riski daha yüksektir.
- İnsülin direnci : Vücut hücrelerinin insüline yeterli yanıt verememesi, pankreasın daha fazla insülin üretmesine neden olur. Fazla insülin, yumurtalıklarda androjen üretimini artırarak PKOS’a zemin hazırlar.
-
Hormon dengesizlikleri : Luteinleştirici hormon (LH) ve FSH dengesizliği, yumurta gelişimini ve yumurtlamayı olumsuz etkileyebilir.
- Düşük dereceli iltihap : Bazı PKOS hastalarında vücutta kronik düşük dereceli inflamasyon tespit edilmiştir. Bu durum, androjen üretimini uyararak yumurtalık fonksiyonlarını bozabilir.
PCOS Tanısı Nasıl Koyulur?
PKOS tanısı, kapsamlı bir değerlendirme gerektirir. Tanı koymak için genellikle Rotterdam kriterleri kullanılır. Bu kriterlere göre tanı için aşağıdaki üç maddeden en az ikisinin varlığı gerekir:
- Adet düzensizlikleri veya yumurtlamama
- Klinik veya biyokimyasal hiperandrojenizm (tüylenme, akne, kan testlerinde yüksek androjen)
- Ultrasonografide polikistik over görüntüsü (yumurtalıklarda 12’den fazla küçük folikül veya hacim artışı)
Bunun yanı sıra aşağıdaki testler yapılabilir:
- Hormon testleri : FSH, LH, prolaktin, testosteron, DHEA-S seviyeleri
- Kan şekeri ve insülin testleri
- Tiroid fonksiyon testleri
- Pelvik ultrasonografi
Tanı sürecinde benzer semptomlara sahip olabilecek başka hastalıklar da (örneğin tiroit bozuklukları, Cushing sendromu) dışlanmalıdır.