
Akut ve kronik ağrıların yanı sıra cilt lekeleri, selülit, çatlak gibi deri hastalıklarının tedavisi için de kullanılan mezoterapi, iğne ile yapılan akupunktur uygulamasına benzer bir tekniktir.
Mezoterapi Nedir? Cerrahi olmayan bir tedavi tekniği olan mezoterapi, dünya çapında başta cilt yenileme olmak üzere bölgesel zayıflama ve yaşlanma karşıtı bir tedavi yöntemi olarak kullanılır. Akut ve kronik ağrıların yanı sıra cilt lekeleri, selülit, çatlak gibi deri hastalıklarının tedavisi için de kullanılan mezoterapi, iğne ile yapılan akupunktur uygulamasına benzer bir tekniktir.Bölgesel tedavi yöntemi olan mezoterapi, düşük dozda ilaçların mezoterapi iğnesi olarak bilinen 4 ila 13 mm. çapında olan iğneler ile cildin alt kısmına enjekte edilmesi işlemidir.
- Cilt yenileme, leke, yara izi, çatlak, selülit gibi cilt rahatsızlıklarının giderilmesi
- Saç tedavisi
- Bölgesel zayıflama
- Yaşlanma karşıtı cilt bakımı gibi işlemler
- Akut ve kronik ağrı sendromları
- Burkulma
- Kas, tendon yaralanmaları
- Kas iltihaplanmaları
- âdet ağrıları
- Fibromiyalji tedavisi amacıyla da uygulanabilir.
Bu yönüyle geniş bir yelpazede kullanılan mezoterapi, kişinin şikayetlerine ve isteklerine göre şekillendirilebilir. Mezoterapi uygulamaları sırasında, enzimler, aminoasitler, vitamin ve mineraller, derinin orta tabakasına tek başına verilebileceği gibi mezoterapi cihazı tarafından hazırlanan karışım şeklinde de uygulanabilir.
Mikroenjeksiyon tekniğiyle cildin orta tabakasına enjekte edilen mezoterapi serumları, pek çok farklı türde hazırlanabilir. Bu noktada kişinin şikayetlerinin belirlenmesi son derece önemlidir.
Mezoterapi Etkisini Nasıl Gösterir?
Tedavi gerektiren cilt bölgesinin orta kısmına özel bir solüsyon enjekte edilerek uygulanan mezoterapi, cildin alt kısmında bulunan kolajen ve elastin yapıları uyararak harekete geçirir.
Saç mezoterapisi ve yüz mezoterapisi gibi pek çok farklı mezoterapi türü bulunur. Temelde cildin ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerin sağlanmasıyla kan dolaşımının düzenlenmesi hedeflenir. Böylece fiziksel ve çevresel faktörlerin cilt üzerinde yarattığı olumsuz etkiler azaltılarak yapısı bozulan destek dokuların yenilenmesi sağlanır.
Hemen her işlem için farklı bir mezoterapi yöntemi bulunur. Bu yöntemlerden hangisinin tercih edileceği kişinin yakınmaları, şikayetin şiddeti ve yaşı gibi etkenlere bağlı olarak farklılaşır. Diğer bir deyişle mezoterapi herkese aynı şekilde uygulanmaz, tamamen kişiye özel olarak yapılır.
Mezoterapi Türleri Nelerdir?
Mezoterapinin, kaş mezoterapisi, leke mezoterapisi, saç mezoterapisi gibi pek çok farklı türü bulunur.
Bu noktada temel prensip, kişiye özel olarak hazırlanan mezoterapi solüsyonlarının mikroenjeksiyon yöntemiyle direkt olarak problemli bölgeye enjekte edilmesidir.
Sistemik etki yaratmaksızın mevcut rahatsızlığın tedavi edilmesi hedeflenir.
Mezoterapi, kozmetik dermatoloji olarak tanımlanan cilt problemlerinin tedavisinde etkilidir.
Özellikle yüz gençleştirme, selülit tedavisi, saç dökülmesinin önlenmesi, lokal yağ miktarının azaltılması gibi işlemler, uzun yıllardır başarı ile uygulanmaktadır.
Mezoterapi yaptıranlar bu işlemi yalnızca tedavi için değil, koruyucu olarak da uygulatabilir. Böylece var olan problemin tekrarlanması engellenir.
Mezoterapi tedavisinin sıklıkla kullanıldığı alanlar şu şekilde sıralanabilir:- Cilt lekeleri
- Deri yüzeyinde oluşan çatlaklar
- Yara ve akne izleri
- Selülit
- Pigment yetersizliğine bağlı olarak görülen renk farklılıkları
- Cilt parlaklığının sağlanması
- Kırışıklıkların giderilmesi
- Gözaltı torbaları ve morlukları
- Saç dökülmesi
- Kepeğin önlenmesi
- Sporcu yaralanmaları
- Kronik ve akut gelişen ağrılar
- Fibromiyalji
Kimler Mezoterapi Yaptırabilir?
Mezoterapi, cilt altındaki elastin ve kolajen yapılarını uyaran bir tedavi yöntemi olduğundan 18 yaşından büyük hemen herkese uygulanabilir.
Ancak gebe, emziren, inme geçiren, kan pıhtılaşması ile ilgili sorunu olan kişilere uygulanması sakıncalıdır.
Ayrıca kalp, kanser ve diyabet hastalarına da mezoterapi uygulanmaz.
Mezoterapi solüsyonları içeriğinde bulunan ilaçlardan bir ya da daha fazlasına alerji geliştirme olasılığı bulunan kişilerin de mezoterapi yaptırması önerilmez.
Mezoterapi yaptıran kişilerde de zaman zaman geçici kızarıklıklar ve morluklar oluşabilir. Bu durum enjekte edilen ilaca ve iğnelere bağlı olarak görülebilen normal bir durumdur. Bu etkiler, ek tedavi gerektirmeksizin 1-2 gün içinde kendiliğinden kaybolur.
Mezoterapi seanslar hâlinde yapılan bir tedavi yöntemidir. Tedavinin yanıtı genellikle 2. ya da 3. seanstan sonra alınır. Seans öncesinde ve sonrasında kan sulandırıcı niteliğe sahip ilaçların kullanılmaması gerekir.
Seans sonrasında 10 ila 15 saat boyunca uygulama alanı su ile temas ettirilmemelidir. Vücudu saran dar kıyafetler giyilmemeli, bölgeye kozmetik ürünler uygulanmamalıdır.
İğnesiz Mezoterapi Nedir?
İğne uygulamasını tercih etmeyenler için son dönemde geliştirilen iğnesiz mezoterapi yönteminde ağrı ve acı gibi istenmeyen hislerin oluşması engellenir.
Özellikle dekolte bölgesi, boyun ve yüz hattında oluşan sarkma, yara izi, leke ve çatlak oluşumlarının tedavisinde etkili olan iğnesiz mezoterapi uygulamasında, mezoterapi iğnesi yerine yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılır.
İğnesiz mezoterapi yönteminde hazırlanan solüsyon, ultrasonik cihaz yardımıyla deriye iletilir.
- Saç tedavisi
- Sıkılaştırma
- Kırışık azaltma
- Yüz gençleştirme
- Cildin nem dengesinin sağlanması için de kullanılan iğnesiz mezoterapi uygulaması, mezopeeling ile de kombine edilebilir.
Böylece kolajen üretimi hızlandırır ve güçlü lifting etkisi sağlar. Sıklıkla merak edilen 'İğnesiz mezoterapi nedir?' sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.
Selülit Mezoterapisi Nedir?
Erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görülen selülit hemen her yaşta ortaya çıkabilir. Cilt yüzeyinde çukurlu ve tümsekli görünüme neden olan selülit, genellikle karın, kalça ve uyluk bölgesinde yaygındır.
Yağ hücrelerinin genişlemesine bağlı olarak oluşan tümsekli yapıların yağ dokusunu büzmesi çukursu görünüme yol açar. Tıp dilinde fibrosklerotik panniküliti olarak adlandırılan bu durum, mezoterapi seansları ile giderilebilir.
Selülit mezoterapi uygulamaları sayesinde cildin alt kısmına enjekte edilen solüsyon, yağ depozitlerinin çözülmesini ve sertleşmiş dokunun düzenlenmesini sağlar. Selülit mezoterapi tedavisi, kan akımının düzenlenmesiyle birlikte yaklaşık 4 ila 10 seansta giderilebilir. Sonuçların kalıcı olması için egzersiz uygulamaları önerilir.
Saç Mezoterapisi Nedir?
Saçın canlılığını kaybetmesi ve zaman içinde dökülmeye başlaması, büyük oranda genetik yatkınlığa bağlı olarak gerçekleşse de hormonal düzenin farklılaşması, çevresel faktörler, uyku düzeninin olmaması, dengesiz ve sağlıklı beslenme gibi pek çok etken de buna sebep olabilir.
Saç dökülmesinin önlenmesi, kellik tedavisi ve saç uzamasının hızlanması için uygulanan saç mezoterapisi, saç problemi olan kişilerde oluşan hücre metabolizmasının harekete geçmesini sağlar.
Kan dolaşım hızını artıran mezoterapi, saç foliküllerinin canlanmasına yardımcıdır. Kişinin mevcut şikayetlerine özel olarak hazırlanan solüsyon ile saç derisinin ve köklerinin ihtiyacı olan vitamin ve mineraller sağlanır.
Solüsyonun saç derisinin 2 ila 3 mm. altına enjekte edilmesiyle yapılan işlem, saç ekimi yaptıran kişilere de uygulanabilir.
Böylece yeni çıkan saç tellerinin güçlenmesi sağlanır ve olası dökülmeler önlenir. Saç mezoterapisi şu gibi şikayetleri olan kişilere uygulanabilir:
- Saç kırılması
- Saç dökülmesi
- Saçların yavaş uzaması
- Kepek varlığı
- Yeni saç oluşumunun çok yavaş olması
- Saç derisinde hasarlı doku varlığı
Mezoterapi Uygulamalarının Yan Etkileri Nelerdir?
Mezoterapi uygulaması sonrasında 1-2 gün boyunca cilt yüzeyinde kızarıklık ve morluklar görülebilir. Bu sürenin ardından var olan belirtiler, kendiliğinden iyileşir. Yanma hissi, kaşıntı, şişlik, cilt hassasiyeti ve hafif şiddette ağrı, mezoterapi uygulamalarının bilinen yan etkileridir.
Ancak şu gibi durumlarda hekime başvurulması önerilir:- Mide bulantısı,
- Kusma,
- İsilik,
- Enfeksiyon,
- Aşırı cilt reaksiyonları,
- Ödem.
Tüm mezoterapi uygulamalarından önce protein içerikli gıdalardan, kafein, sigara ve alkol tüketiminden uzak durulmalıdır. Bu dönemde kan sulandırıcı özellikte olan ilaçların kullanımı mutlaka hekim kontrolünde bırakılmalıdır.
Mezoterapi, masaj terapisi, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve düzenli uyku ile birlikte uygulandığında son derece başarılı ve kalıcı çözümler sunabilir.