Göğüs duvarının doğumsal (konjenital) deformitelerinin büyük çoğunluğunu Pektus ekskavatum (kunduracı göğsü) oluştururken ikinci sırada Pektus karinatum (güvercin göğsü) görülür.
Göğüs Duvarı Deformiteleri Nelerdir?
Pektus Ekskavatum (Kunduracı Göğsü): Sternum ve kıkırdak kaburgaların arkaya doğru depresyonudur. Erkeklerde 2-4 kat daha fazla görülmektedir.
Pektus Karinatum (Güvercin Göğsü): Bu deformitede göğüs ön duvarında öne doğru çıkıntı oluşmaktadır.
Bunların yanında daha az oranda görülen göğüs kas ve kaburga yokluğu ile seyreden Poland sendromu da göğüs duvarının doğumsal deformiteleri arasında yer alır.
Göğüs Duvarı Deformitelerde Tanı Nasıl Konur?
Deformite çoğu çocuk daha 1 yaşına gelmeden ailesi tarafından fark edilir. Çocuklarda göğüs duvarında çökme veya çıkıntı vardır. Vakalara iki yönlü direk akciğer grafisi, göğüs bilgisayarlı Tomografisi (BT) istenerek tanı konur. Ayrıca EKG, EKO, Solunum Fonksiyon Testleri ile yapısal bozukluktan kalp ve akciğerlerin etkilenme oranına bakılır.
Göğüs Duvarı Deformitelerde Şikayetler Nelerdir?
Çocukluk çağında vakaların çoğunda kozmetik bozukluk haricinde şikayet yoktur. İleri yaşlarda;
- Eforla göğüs ön duvarında kaburgalarda ve sol meme bölgesinde ağrı
- Efor sonrası kalpte çarpıntı
- Kalp ritminde bozulma ve üfürüm görülür.
Göğüs Duvarı Deformitelerde Tedavi Nasıl Yapılır?
Her deformiteye uygun cerrahi tedavi tercih edilir. Cerrahi yaklaşımlar açık veya kapalı olarak sınıflandırılabilirler. Sıklıkla açık cerrahiler kullanılmakta birlikte, son yıllarda artan bir şekilde kapalı cerrahi yöntemler ön plana çıkmaya başlamışlardır.
Pektus ekskavatum NUSS, pektus karinatum ABRAMSON adı verilen ve bir metalik bar yerleştirilen kapalı operasyonlarla tedavi edilebilmektedir.
Poland sendromu ise, temelinde kas ve kıkırdak doku eksiklikleri olduğundan, biraz daha kapsamlı ve esteik/plastik cerrah desteğinde doku düzeltme operasyonları uygulanarak kozmetik açıdan düzeltilebilir.