Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Yumurtalık Kisti Nedir? Nedenleri ve Tedavisi

image


Kadınlardaki temel üreme organlarından olan ve yaklaşık 3 cm çapındaki yumurtalıktan gelişen, yer yer içi sıvı dolu kesecikler (kistik), yer yerde sert doku parçacıkları (solid) yapılarına yumurtalık kisti adı verilir

Yumurtalık Kisti Nedir?

Kadınlardaki temel üreme organlarından olan ve yaklaşık 3 cm çapındaki yumurtalıktan gelişen, yer yer içi sıvı dolu kesecikler (kistik), yer yerde sert doku parçacıkları (solid) yapılarına yumurtalık kisti adı verilir.

En sık 20-44 yaşında görülmesine rağmen hemen hemen her yaşta, farklı türleri ile karşılaşılabilir. Farklı özellikler taşıyan türlerinden dolayı da belki de her kadın bu sorunla yaşamında en az bir kere karşılaşabilir.

Yumurtalık Kistinin Belirtisi Nelerdir?

Genellikle; kasıklarda ağrı, karında gerginlik, düzensiz adet görme, sık idrara çıkma ve kabızlık gibi şikayetlerle hekime başvurulur. Fakat sıkça hiçbir şikayeti olmayan kadınlarda rutin jinekolojik muayenede karşılaşılır. Bu da yumurtalık kistlerinde 6-12 ayda bir yapılması gereken rutin jinekolojk muayenenin önemini oldukça arttırır.

Yumurtalık Kütlelerinin Tanısında Neler Önemlidir?

Aslında bu konunun en can alıcı noktasıdır. Bir yumurtalık kisti ile ister rutin jinekolojik kontrollerde karşılaşılsın ister şikayetleri üzerine araştırılırken tespit edilsin, öncelikli hedef bu kistlerin kötü huylu bir kanser mi yoksa iyi huylu selim kistler mi olduğunun tespitidir. Bizler ilk önce bu ayırımı yapmak için detaylı bir ultrasonografik inceleme ve kanda tümör belirteçlerini araştırıyoruz ve gerekirse PET-CT, MRI, bilgisayarlı tomografi gibi ileri tanı yöntemlerini uyguluyoruz.

Eğer kanser şüphesi varsa öncelikle cerrahi operasyon planlıyoruz ve patolojik inceleme sonrası kesin tanıyı zaman kaybetmeden koymaya çalışıyoruz. Ancak sevindirici haber; oluşan kistlerin sadece menopoz öncesi %7 sinde menopoz sonrası ise %30 unda kötü huylu potansiyel taşıyor olmasıdır. Bu ayrımından sonra kistlerin çok büyük kısmı olan iyi huylularda; fonksiyonel bir kistik yapımı (ki bunlar genellikle menstürüelsiklusda her ay oluşan yumurtlama sonucu olan kistlerdir) yoksa iyi huylu bir tümör mü ayrımını yapmak gerekir. Bu ayrımı yapmak için sabırlı olmak ve deneyimli olmak gerekir.

İlk olarak detaylı bir teknik değerlendirme sonrasında ilaç tedavisi ya da hastaları 1-3 ay gözlemek esastır. Kanser olmayan iyi huylu kistlerin çok büyük kısmı fonksiyonel kistlerdir. 1. ayda doğum kontrol hapları kullanarak geriler ve hastaları gereksiz cerrahi operasyondan kurtarır. Ancak bu 3 aylık tedavi ve gözlem sonrasında kistler gerilemez ve/veya büyümeye devam ederse bu durumda da cerrahi bir operasyon planlamak gerekir.

En Sık Sorulan Sorular
İyi huylu tümörlerde 2 önemli sorun vardır. Birincisi; bunların türüne göre %1-25 i zaman içinde kanserleşme potansiyeli taşıyabilir ve bu riski ortadan kaldırmaları gerekir. İkinci bir önemli konuda; bu kistler çoğunlukla menopoz öncesi görüldüğünden kistler büyüdükçe yumurtalıktan çalmaya ve yumurtalık kapasitesini azaltıp yok etmeye başlarlar ve bir süre sonrada üreme sorunlarına sebep olabilirler.
Evet, aslında tüm yumurtalık kistleri hatta fonksiyonel olanlar bile kısırlıkla yakın ilişkilidir. Tümoral kistler yumurtalığı yok ederek hacmini azaltırlar ve geç kalındıkça yumurtalık rezervleri azalır. Özellikle halk arasında çikolata kisti denilen endometriomalar hem yumurtalık hacmini azaltarak, ilaveten tüplerde yapışıklık yaparak kısırlık riskini arttırırlar. Sık sık fonksiyonel kistleri olan kadınlarda da yumurtalık rezervleri araştırılmalı ve erken menopoz riski açısından dikkat edilmelidir. Çünkü yumurtalık kalitesinin azaldığı menopoz öncesi dönemde fonksiyonel kistleri daha sık görürüz.
Elbette yakın izlenmelidir. Fonksiyonel kistler yırtılarak iç kanama yapma, kendi etrafında dönerek yumurtalık torsiyonu dediğimiz geç kalınırsa o yumurtalığı tamamen yok edecek ciddi tablolara zemin hazırlayabilir. Ayrıca tüm fonksiyonel kistlerin yok olduğundan emin olmak gerekir. Ancak o zaman bu kistin bir tümöral kist olmadığından emin olunabilir.
Çikolata kistleri endometriozis dediğimiz rahimdeki menstürüel döngüyü oluşturan tabakanın yumurtalıklarda kistik yapı oluşturmasıdır. Kısırlık, şiddetli ağrı, yapışıklık ve cinsel sorunlara yol açabilir. Tedavisi ve takibinin kusursuz yapılası ve kişinin hem cinsel hem de üreme sağlığını korumak, yaşam kalitesini arttırmak için hayatidir. En önemli tedavi yanlışlıklarından biri; erken ameliyat kadar geç ameliyat yapmaktır. Bir o kadar önemli konu da, ameliyat sonrası çok büyük oranda kistin tekrarlama ihtimalinin olması sebebi ile başarılı cerrahi bir tedavi uygulanmış olsa da, sonrasında medikal tedaviyi menopoza kadar sürdürecek titizlikte olunmalıdır. Unutmamalıdır ki; tekrarlayan her çikolata kisti daha karmaşık sorunlara sebep olur.
Kesinlikle önemlidir. Bazı tür yumurtalık kanserleri o yaşlarda gözlemlenir. Oluşan iyi huylu kistler bu yaşlarda hiç akla gelmeyeceğinden önemli bir yumurtalık doku kaybına sebep olabilir. Bu yaş grubunda hekime gitme alışkanlığı pek olmadığından da çoğunlukla gecikmiş halde gelir hastalar. Bu yaş gruplarında anlamsız kasık ağrısı, adet düzensizliği ve karında şişlik şikayeti olan genç kızlar mutlaka ultrason ile değerlendirmek gerekir.
Kistler genellikle menopoz öncesi yaşlarda olduğundan; çoğunluk çalışan ya da eğitimine devam eden kadınlar olduklarından, cerrahi tedavilerinin en az kozmetik hasar yapacak bir yöntem ve mümkün olduğunca kısa hastanede kalış süresi ile hastanın sosyal ortamına hızla dönmesi hedefleniyor. Son yıllarda ileri kanser hastaları dışında hemen hemen tüm hastalarımızda laparaskopik cerahi (klasik yada robotik) tercih ediyoruz. Böylece hedeflediğimiz tüm cerrahi amaçları kusursuzca gerçekleştirmenin yanı sıra hastayı aynı gün ya da ertesi gün taburcu ederek, 1 hafta içerisinde sosyal yaşamlarına dönmelerini sağlıyoruz.
Üreme çağındaki kadınlar rutin jinekolojik kontrollerini aksatmamalıdır. 20 yaş altı genç kızlar ise adet düzensizliği, karında şişlik yada anlamsız karın ağrısı şikayetleri olduğunda doktora yönlendirilmelidir. Menopoz sonrası ise en az 70 yaşına kadar kontrolleri aksatmamalıdır. Unutmamalı ki; menopoz öncesi overyal kistlerin sadece %7 si kanser potansiyeli taşırken, bu oran menopoz sonrasında %30 a çıkar ve daha ciddi bir durumla karşılaşma ihtimalleri yüksektir.
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Yukarı Kaydır
loading