Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Melatonin Nedir? Faydaları, Eksikliği ve Kullanımı Hakkında Bilgile

image

Melatonin, halk arasında "uyku hormonu" olarak bilinen ve vücudun doğal biyolojik saatini düzenleyen önemli bir hormondur. Peki, bu kritik hormon tam olarak melatonin nedir ve vücudumuzdaki görevi nedir? Beyindeki epifiz bezi tarafından üretilen melatonin, özellikle akşam saatlerinde karanlığın artmasıyla birlikte salgılanmaya başlar ve vücuda uyku zamanının geldiğini işaret eder. Bu işlevi sayesinde vücudun sirkadiyen ritmini, yani uyku-uyanıklık döngüsünü yöneterek sağlıklı bir uyku düzeni için zemin hazırlar.

Bu hormonun yeterli seviyelerde olması hem dinlendirici bir gece uykusu çekmek hem de genel sağlığı korumak için büyük önem taşır. Melatonin seviyelerindeki düşüşler uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu kapsamlı rehberde, melatoninin faydalarından eksiklik belirtilerine, doğru kullanım şekillerinden doğal artırma yöntemlerine kadar uyku hormonu hakkında merak ettiğiniz her şeyi bulacaksınız. Böylece melatoninin hayatınızdaki rolünü daha iyi anlayarak kaliteli bir uyku için neler yapabileceğinizi keşfedebilirsiniz.

Melatonin Nedir?

Melatonin, beyindeki epifiz bezi tarafından salgılanır ve vücudun biyolojik saatini yönetir. Halk arasında uyku hormonu olarak da bilinen melatonin, vücudun uykuya hazırlanması için sinyal veren biyokimyasal bir elçidir. Salgılanma süreci doğrudan ışıkla bağlantılıdır. Ortam karardığında üretimi artarken aydınlıkla birlikte, özellikle sabah saatlerinde, üretimi azalır.

Bu hormonun üretimi, triptofan adı verilen bir amino asitle başlar. Vücut, triptofanı önce "mutluluk hormonu" olarak bilinen serotonine, ardından da melatonine dönüştürür. Bu dönüşüm süreci, gözdeki retina tarafından algılanan ışık sinyalleriyle doğrudan kontrol edilir. Göz, karanlığı algıladığında beyne sinyal gönderir ve epifiz bezini melatonin üretimi için tetikler.

Bu döngüsel üretim, "iç saat" olarak da tanımlanan sirkadiyen ritim üzerinde belirleyici bir rol oynar. Melatonin, sirkadiyen ritim aracılığıyla vücut fonksiyonlarının 24 saatlik döngülerde düzenli çalışmasını sağlar. Akşamları artan melatonin seviyeleri, vücuda dinlenme zamanının geldiğini bildirerek uykuya dalmayı kolaylaştırır ve uyku kalitesini artırır. Bu doğal mekanizma, canlıların yaşam döngülerini gün ışığına göre senkronize etmelerine olanak tanır. Işık algısıyla çalışan bu sistem, modern yaşamın getirdiği yapay aydınlatma veya düzensiz çalışma saatleri gibi faktörlerden olumsuz etkilenebilir. Bu tür durumlar melatoninin doğal salgılanma düzenini bozarak uyku problemlerine zemin hazırlayabilir. Epifiz bezinin titizlikle yönettiği bu süreç, kaliteli bir uyku ve genel sağlık için hayati önem taşır.

Melatoninin Vücuttaki Rolü ve Faydaları

Melatonin, vücudun iç saatini ayarlayan ve doğal yaşam ritmimizi düzenleyen kilit bir hormondur. Temel görevi, beynin epifiz bezi tarafından salgılanarak sirkadiyen ritim üzerinde etkili olmak, yani 24 saatlik uyku-uyanıklık döngüsünü senkronize etmektir. Karanlık çöktüğünde üretimi artan melatonin, vücuda uyku zamanının geldiğini işaretleyerek doğal bir uykuya geçiş süreci başlatır. Bu sayede biyolojik saatimiz, yalnızca uykuyu değil aynı zamanda sindirim, hormon salınımı ve vücut ısısı gibi pek çok fizyolojik süreci de gün ışığı döngüsüne göre düzenler. Dolayısıyla melatonin, sağlıklı bir uyku düzeni oluşturmanın yanı sıra vücudun gece boyunca dinlenip yenilenmesini sağlayan temel bir unsurdur.

Bu hormonun en bilinen faydası, uykuya dalma süresini kısaltması ve uyku kalitesi üzerinde olumlu bir etki yaratmasıdır. Melatonin, sinir sistemini yatıştırarak zihni sakinleştirir ve uykuya geçişi kolaylaştırır. Derin ve kesintisiz bir uyku sağlaması, gece boyunca vücudun daha verimli bir şekilde dinlenmesine olanak tanır. Yeterli ve kaliteli bir uyku, ertesi gün için zihinsel berraklık ve yüksek enerji seviyeleri için kritik öneme sahiptir. Özellikle modern yaşamın getirdiği stres, düzensiz çalışma saatleri ve yapay ışığa maruz kalma gibi faktörler doğal melatonin üretimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hormonun dengeli seviyeleri sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezdir.

Uyku düzenleyici etkisinin yanı sıra melatoninin vücuttaki melatonin faydaları arasında güçlü bir antioksidan olması da yer alır. Vücuttaki serbest radikallerle savaşarak hücreleri oksidatif stresten korur ve hasarı azaltır. Bu antioksidan özelliği, yaşlanma süreçlerini yavaşlatmaya destek olabilir ve çeşitli kronik hastalıkların riskini düşürmeye yardımcı olabilir. Hücresel düzeyde sağladığı bu koruma, vücudun kendini yenileme kapasitesini artırarak hastalıklara karşı daha dirençli olmasına katkıda bulunur.

Melatoninin bağışıklık sistemi üzerindeki düzenleyici rolü de dikkat çekicidir. Bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını düzenleyerek vücudun hastalıklara karşı direncini artırabilir. Araştırmalar, bu hormonun iltihaplanmayı azaltmada ve bağışıklık tepkilerini yönlendirmede rol oynadığını göstermektedir. Dolayısıyla yeterli melatonin seviyeleri, enfeksiyonlara karşı daha güçlü bir savunma mekanizması oluşturulmasına yardımcı olur. İyi bir uyku düzeni ile birleştiğinde melatonin, bağışıklık sisteminin optimum düzeyde çalışmasını destekleyerek genel sağlığı korur.

Bu temel rollerin ötesinde, araştırmalar melatoninin farklı sağlık alanlarında da potansiyel melatonin faydaları sunabileceğini göstermektedir. Yapılan bazı çalışmalar, melatoninin ruh halini düzenlemeye yardımcı olarak depresyon semptomlarını hafifletmede destekleyici olabileceğini ortaya koymaktadır. Mide asidi salgılanmasını düzenleyerek ve yemek borusunun koruyucu bariyerini güçlendirerek reflü semptomlarını azaltmada etkili olabileceği de düşünülmektedir. Göz sağlığı açısından ise retinayı oksidatif strese karşı koruma potansiyeli olduğu, böylece yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi durumların önlenmesine katkı sağlayabileceği belirtilmektedir. Sirkadiyen ritim bozukluklarına bağlı ortaya çıkan jet lag veya vardiyalı çalışma düzensizliklerinin giderilmesinde de melatonin etkili bir destek sunar.

Melatonin Eksikliği: Nedenleri ve Belirtileri

Vücudun doğal uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen melatonin hormonunun yetersiz seviyelerde bulunması, melatonin eksikliği olarak tanımlanır. Bu durum yalnızca gece uykusunu değil, genel sağlık ve yaşam kalitesini de olumsuz etkiler. Melatonin, karanlıkla birlikte salgılanarak vücuda uyku zamanının geldiğini bildiren kritik bir hormondur. Eksikliğinde doğal biyolojik saatimiz sekteye uğrar ve çeşitli sorunlar ortaya çıkar.

Melatonin eksikliğine yol açabilecek başlıca nedenler şunlardır:

  • İlerleyen Yaş: Yaşlandıkça epifiz bezinin melatonin üretme kapasitesi doğal olarak azalır. Bu nedenle yaşlı bireylerde uyku sorunları daha sık görülür.
  • Gece Yapay Işığa Maruz Kalma: Özellikle uyku öncesi akıllı telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon gibi cihazların ekranlarından yayılan mavi ışık, melatonin salgılanmasını baskılar. Bu durum, vücudun uykuya hazırlık sürecini başlatmasını engeller.
  • Vardiyalı Çalışma: Düzensiz çalışma saatleri, özellikle gece vardiyası, doğal sirkadiyen ritmi bozar ve melatonin üretimini olumsuz etkiler. Bu durum, kronik uykusuzluk sorunlarına yol açabilir.
  • Stres ve Yaşam Tarzı Faktörleri: Yoğun stres, düzensiz beslenme alışkanlıkları, aşırı kafein veya alkol tüketimi de melatonin seviyelerini düşürerek uyku kalitesini bozabilir.
  • Bazı Tıbbi Durumlar ve İlaçlar: Depresyon, anksiyete bozuklukları veya beta blokerler gibi bazı kalp ilaçları melatoninin üretimini veya etkisini azaltabilir.
Melatonin eksikliğinin en yaygın belirtileri ise şunlardır:
  • Uykuya Dalmada Zorluk: Geceleri yatağa yatıldığında uykuya geçiş süresinin uzaması en belirgin belirtilerden biridir.
  • Gece Sık Uyanma: Uykunun bölünmesi ve gece boyunca defalarca uyanmak kalitesiz bir uykuya işaret eder.
  • Sabah Yorgunluğu ve Enerji Düşüklüğü: Yeterli süre uyunsa bile sabahları dinlenmiş hissedememe ve gün boyu devam eden yorgunluk hali.
  • Konsantrasyon ve Hafıza Sorunları: Odaklanmada güçlük çekme, unutkanlık ve bilişsel performansta düşüş.
  • Duygusal Durum Değişiklikleri: Sinirlilik, huzursuzluk, kaygı ve hatta depresif belirtilerde artış.
Uzun süreli melatonin eksikliği, bağışıklık sistemini zayıflatabilir, metabolik dengeyi bozabilir ve çeşitli kronik hastalıklara yakalanma riskini artırabilir. Bu nedenle yukarıdaki belirtilerden bir veya birkaçını deneyimleyen kişilerin, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgi almak için bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir.

Melatonin Takviyeleri: Kullanımı, Faydaları ve Riskleri

Vücudun doğal uyku düzenini sağlayan melatonin hormonunun üretimi, modern yaşam koşulları veya bazı sağlık sorunları nedeniyle bozulabilir. Bu gibi durumlarda, dışarıdan alınan sentetik melatonin takviyesi bir çözüm olarak düşünülebilir. Bu takviyeler, vücudun doğal melatonin salınımını taklit ederek uykuya geçişi kolaylaştırmayı hedefler. Ancak, her bireyin ihtiyacı ve sağlık durumu farklı olduğundan, takviye kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışmak hayati önem taşır.

Melatonin Takviyesi Kimler İçin Uygun Olabilir?

Bir melatonin takviyesi, özellikle aşağıdaki durumları yaşayan bireyler için doktor kontrolünde değerlendirilebilir:

  • Uykusuzluk (İnsomnia) Çekenler: Uykuya dalmakta zorlanan veya uyku kalitesi düşük olan kişiler için melatonin, vücudun uyku sinyalini güçlendirerek yardımcı olabilir. Ancak kronik uykusuzluk sorunlarında altta yatan asıl nedenlerin bir uzman tarafından araştırılması esastır.
  • Jet Lag Yaşayanlar: Farklı zaman dilimleri arasında seyahat edildiğinde ortaya çıkan jet lag belirtilerini hafifletmek amacıyla kullanılabilir. Vücudun yeni zaman dilimine daha hızlı adapte olmasına ve uyku-uyanıklık döngüsünün yeniden senkronize edilmesine katkıda bulunur.
  • Vardiyalı Çalışanlar: Gece vardiyası gibi düzensiz çalışma saatleri nedeniyle sirkadiyen ritmi bozulan ve gündüz uyumakta zorlanan kişiler, bu takviyeden fayda görebilir.
  • Geçici Uyku Problemleri: Stres, kaygı veya dönemsel rahatsızlıklar nedeniyle yaşanan kısa süreli uykusuzluk durumlarında da uykuya geçişi kolaylaştırabilir.

Melatonin Dozajı ve Kullanım Şekli

Melatonin dozu bireyin yaşına, sağlık durumuna ve sorununun ciddiyetine göre değişiklik gösterir. Genellikle önerilen başlangıç dozajları 0,5 mg ile 5 mg arasında değişir. Düşük dozların bile etkili olabileceği ve gereksiz yere yüksek doz alınmaması gerektiği unutulmamalıdır. Takviyeler, emilim süreci ve etki başlangıcı için zaman tanımak amacıyla genellikle yatmadan 30 dakika ila 1 saat önce alınır.

Önemli Not: Piyasada tablet, kapsül veya sıvı gibi farklı formlarda bulunan melatonin takviyeleri için genel dozaj bilgileri mevcut olsa da kendi başınıza bir doz belirlemekten kaçının. Güvenli bir melatonin kullanımı için size en uygun dozu ve süreyi belirlemesi adına mutlaka doktorunuza danışın. Özellikle çocuklarda bu takviyelerin kullanımı, büyüme ve gelişim üzerindeki uzun vadeli etkileri tam olarak bilinmediğinden, yalnızca bir çocuk doktorunun onayı ve gözetimi altında yapılmalıdır.

Olası Melatonin Yan Etkileri

Melatonin, kısa süreli ve uygun dozlarda kullanıldığında genellikle güvenli kabul edilse de bazı kişilerde melatonin yan etkileri görülebilir. Bu etkiler çoğunlukla hafiftir ancak dikkatli olmayı gerektirir. En sık bildirilen yan etkiler şunlardır:

  • Baş Ağrısı: Melatonin alımını takiben hafif veya orta şiddette baş ağrısı oluşabilir.
  • Baş Dönmesi: Özellikle ilk kullanımda veya yüksek doz alımında baş dönmesi hissi yaşanabilir.
  • Mide Bulantısı veya Sindirim Sorunları: Karın ağrısı, ishal veya kabızlık gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları görülebilir.
  • Gündüz Uykululuğu: Aşırı doz veya kişinin metabolizmasına uygun olmayan kullanım, ertesi gün yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğüne yol açabilir.
  • Canlı Rüyalar veya Kabuslar: Bazı kullanıcılar daha canlı rüyalar gördüklerini bildirebilir.
  • Ruh Hali Değişiklikleri: Nadiren de olsa sinirlilik, huzursuzluk veya hafif depresif duygular tetiklenebilir.
Melatonin uyku haline neden olabileceğinden, takviye alındıktan sonraki birkaç saat içinde araç veya dikkat gerektiren makineler kullanılmamalıdır.

Kimler Melatonin Takviyesi Kullanmamalıdır?

Melatonin doğal bir hormon olsa da bazı kişilerin bu takviyeyi kullanması ciddi riskler taşıyabilir. Aşağıdaki gruplarda yer alan bireylerin doktor onayı olmadan melatonin kullanması kesinlikle önerilmez:

  • Hamile ve Emziren Kadınlar: Melatoninin gebelik ve emzirme dönemindeki güvenliğine dair yeterli bilimsel kanıt yoktur.
  • Otoimmün Hastalığı Olanlar: Lupus veya romatoid artrit gibi rahatsızlıklarda bağışıklık sistemini uyararak semptomları kötüleştirebilir.
  • Belirli İlaçları Kullananlar: Kan sulandırıcılar, kan basıncı ilaçları, diyabet ilaçları, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (immünosüpresanlar) ve doğum kontrol hapları ile etkileşime girerek istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
  • Depresyon veya Epilepsi Hastaları: Depresyon ilaçlarıyla etkileşime girme ve epilepsi nöbetlerinin sıklığını artırma potansiyeli bulunur.
  • Karaciğer veya Böbrek Rahatsızlığı Olanlar: Bu organlardaki işlev bozuklukları, melatoninin vücuttan atılımını etkileyebilir.

Uzun Süreli Melatonin Kullanımı

Melatoninin kısa süreli melatonin kullanımı genellikle güvenli kabul edilse de altı aydan uzun süreli kullanımın etkileri hakkında bilimsel veriler sınırlıdır. Bu nedenle melatonin takviyesi uzun süre kullanılacaksa olası riskleri ve faydaları değerlendirmek için mutlaka doktora danışılmalı ve süreç tıbbi gözetim altında ilerlemelidir. Uzun vadede vücudun doğal melatonin üretiminin baskılanabileceği veya farklı melatonin yan etkileri ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Güvenli ve etkili bir tedavi için doktor rehberliği esastır.

Melatonin İçeren Besinler ve Doğal Yollarla Artırma Yöntemleri

Vücudun uyku düzenini sağlayan melatonin hormonunun seviyelerini doğal yollarla artırmak mümkündür. Bazı melatonin içeren besinler ve doğru yaşam tarzı alışkanlıkları, bu hormonun doğal üretimini destekleyerek daha kaliteli bir uykuya zemin hazırlayabilir. Dışarıdan takviye almak yerine öncelikle beslenme düzenimize ve günlük rutinimize odaklanmak, sağlıklı bir uyku döngüsü için atılabilecek önemli adımlardır. Ancak unutulmamalıdır ki beslenme tek başına yeterli olmayabilir; genel uyku hijyeni kurallarına uymak, melatonin üretimini destekleyen en güçlü faktörlerden biridir.

Vücudun melatonin seviyesini artırmaya yardımcı olan çeşitli melatonin içeren besinler bulunur. Bunların başında yüksek melatonin içeriğiyle bilinen vişne ve kiraz gibi meyveler gelir. Antep fıstığı, ceviz ve badem gibi kuruyemişler de hem melatonin hem de uykuya yardımcı magnezyum gibi mineraller açısından zengindir. Hayvansal ürünlerden süt ve yumurtanın yanı sıra somon gibi yağlı balıklar da uyku düzenine katkı sağlar. Yulaf, muz, domates gibi bitkisel gıdalar da listenin önemli parçalarıdır. Bu besinler, dengeli bir diyetin parçası olarak düzenli tüketildiğinde vücudun melatonin seviyelerine olumlu katkı sunabilir.

Beslenmenin yanı sıra vücudun doğal melatonin üretimini maksimize etmek için "uyku hijyeni" adı verilen yaşam tarzı düzenlemeleri büyük önem taşır. Bu uygulamalar, biyolojik saatinizin doğru çalışmasını sağlayarak melatonin salınımını optimize eder. İşte bu yöntemlerden bazıları:

  • Düzenli Uyku Saatleri: Her gün, hafta sonları da dahil olmak üzere, aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmak, vücudun sirkadiyen ritmini düzenleyerek melatonin üretimini stabilize eder. Bu tutarlılık, vücudunuzun ne zaman uykuya dalması ve uyanması gerektiğini öğrenmesine yardımcı olur.
  • Mavi Işıktan Kaçınma: Yatmadan en az 1-2 saat önce akıllı telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon gibi mavi ışık yayan elektronik cihazlardan uzak durmak gerekir. Mavi ışık, melatonin salgılanmasını baskılayarak uykuya dalmayı zorlaştırır. Bunun yerine kitap okumak veya sakinleştirici müzikler dinlemek gibi aktivitelere yönelebilirsiniz.
  • Optimum Uyku Ortamı: Yatak odasının serin (18-20°C), karanlık ve sessiz olması, melatonin üretimi ve kaliteli bir uyku için ideal koşulları sağlar. Tamamen karanlık bir ortam, vücudun doğal olarak daha fazla melatonin salgılamasına yardımcı olur. Gerekirse karartma perdeleri veya uyku maskesi kullanabilirsiniz.
  • Kafein ve Alkol Tüketimini Sınırlama: Özellikle akşam saatlerinde kafeinli içecekler ve alkol tüketimi uyku düzenini bozar. Kafein uyarıcı etki gösterirken alkol ilk başta uykuya yardımcı gibi görünse de uyku kalitesini düşürür ve gece uyanmalarına neden olur.
  • Düzenli Fiziksel Aktivite: Gün içinde düzenli egzersiz yapmak gece uykusunun kalitesini artırabilir. Ancak yatmadan hemen önce yoğun egzersiz yapmaktan kaçınmak önemlidir, çünkü bu durum vücudu uyararak uykuya dalmayı zorlaştırabilir.
  • Stres Yönetimi: Kronik stres, melatonin üretimini olumsuz etkileyebilir. Meditasyon, derin nefes egzersizleri ve yoga gibi stres azaltıcı teknikler, zihni sakinleştirerek uykuya geçişi kolaylaştırır.

Melatonin Hakkında Sıkça Sorulan Sorular 
Melatonin, beyindeki epifiz bezi tarafından salgılanan ve vücudun biyolojik saatini, yani sirkadiyen ritmini düzenleyen doğal bir hormondur. Salgılanması karanlıkta artarak vücuda uyku zamanının geldiğini bildirir, aydınlıkta ise seviyesi düşer. Bu işleviyle uykuya dalmayı kolaylaştırır ve uyku kalitesini artırır.
Melatonin takviyeleri, bir sağlık uzmanının kontrolünde ve uygun dozda kullanıldığında genellikle güvenli kabul edilir. Ancak her bireyin sağlık durumu farklıdır. Özellikle kronik hastalığınız varsa veya düzenli ilaç kullanıyorsanız, olası yan etkilerden ve istenmeyen ilaç etkileşimlerinden kaçınmak için takviyeye başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Melatonin, geleneksel uyku ilaçlarının aksine fiziksel bağımlılık yapmaz ve kullanımı bırakıldığında yoksunluk belirtileri görülmez. Ancak bazı kişiler uzun süreli kullanımda takviye olmadan uyumakta zorlanabilir. Bu durum, fiziksel bir bağımlılıktan ziyade psikolojik bir alışkanlık olarak değerlendirilir. Bu riski önlemek için takviyenin doktor gözetiminde, gerektiği süre boyunca kullanılması önemlidir.
Çocuklarda melatonin kullanımı hassas bir konudur. Melatoninin ergenlik dönemindeki hormonal gelişim üzerindeki uzun vadeli etkileri henüz tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle, sadece tıbbi bir gereklilik durumunda ve mutlaka bir çocuk doktorunun onayı ve gözetimi altında kullanılmalıdır. İhtiyaç dışı ve kontrolsüz kullanımdan kesinlikle kaçınılmalıdır.
Melatoninin kısa süreli kullanımı genellikle güvenlidir. Ancak altı aydan daha uzun süreli kullanımının etkilerine dair bilimsel kanıtlar henüz sınırlıdır. Vücudun doğal melatonin üretimini baskılama gibi potansiyel riskler nedeniyle uzun süreli kullanım planlanıyorsa, süreci mutlaka bir doktor gözetiminde ilerletmek ve düzenli kontroller yaptırmak gerekir.
Vişne ve Antep fıstığı, doğal melatonin açısından en zengin besinler arasında öne çıkar. Bu gıdalar uyku kalitesini artırmaya destek olabilir. Ayrıca süt, yumurta, ceviz, badem, yulaf, somon gibi yağlı balıklar, muz ve domates de melatonin içeren diğer önemli kaynaklardır. Bu besinleri dengeli bir diyetle tüketmek, vücudun doğal melatonin seviyelerine katkıda bulunur.
Melatonin, vücudun uyku-uyanıklık döngüsünü yöneten ve halk arasında "uyku hormonu" olarak da bilinen doğal bir maddedir.
Melatonin, beynin epifiz bezinden salgılanan ve vücudun sirkadiyen ritmini düzenleyen bir hormondur. Temel işlevi, uyku-uyanıklık döngüsünü kontrol ederek uykuya dalmayı kolaylaştırmak ve uyku kalitesini artırmaktır. Ayrıca güçlü bir antioksidan olarak hücreleri serbest radikallerden korur ve bağışıklık sistemini destekler. Uykusuzluk, jet lag veya vardiyalı çalışma kaynaklı uyku düzeni sorunlarının giderilmesine yardımcı olur.
Melatonin kullanımı; kişinin yaşına, sağlık durumuna ve uyku sorununun ciddiyetine göre ayarlanmalıdır. Genellikle tablet veya sıvı formda, yatmadan 30 dakika ila 1 saat önce alınması tavsiye edilir. Dozaj kişiden kişiye değişse de genellikle 0,5 mg gibi düşük dozlarla başlanıp ihtiyaca göre doktor kontrolünde artırılması en güvenli yaklaşımdır. Takviye alındıktan sonraki birkaç saat içinde araç kullanmak gibi dikkat gerektiren aktivitelerden kaçınılmalıdır.
Melatonin hapı, melatonin eksikliği veya sirkadiyen ritim bozukluğundan kaynaklanan uyku problemlerini gidermeye yardımcı olur. Bu takviyeler, vücudun doğal melatonin seviyesini taklit ederek uykuya geçişi hızlandırır ve uyku kalitesini artırır. Özellikle uykusuzluk (insomnia), jet lag ve vardiyalı çalışma düzeni gibi durumlarda uyku düzenini yeniden senkronize etmeye destek olur.
Melatonin, kısa süreli ve doğru dozda kullanıldığında zararlı değildir. Ancak yüksek dozlar; baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve ertesi gün yorgunluk gibi yan etkilere yol açabilir. Hamileler, emziren kadınlar, otoimmün hastalığı olanlar veya kan sulandırıcı gibi belirli ilaçları kullananlar için riskli olabilir. Bu gruplardaki kişilerin melatonin takviyesini doktor onayı olmadan kullanması kesinlikle önerilmez.
PROF.DR. EBRU ALTINDAĞ
PROF.DR. EBRU ALTINDAĞ
Nöroloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. YASEF ÖZSARFATİ
PROF.DR. YASEF ÖZSARFATİ
Nöroloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. BARIŞ TOPÇULAR
PROF.DR. BARIŞ TOPÇULAR
Nöroloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
DOÇ.DR. ÇİĞDEM DENİZ
DOÇ.DR. ÇİĞDEM DENİZ
Nöroloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. FİGEN HANAĞASI
UZM.DR. FİGEN HANAĞASI
Nöroloji
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. SEMA ÖZTÜRK
UZM.DR. SEMA ÖZTÜRK
Nöroloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. BAHAR ERBAŞ
UZM.DR. BAHAR ERBAŞ
Nöroloji
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. EBRU ÖZAY
UZM.DR. EBRU ÖZAY
Nöroloji
Kadıköy
Florence Nightingale Hastanesi
Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading