Duyu kusurları; vücudun dışarıdan gelen uyarıları yanlış, eksik ve hiç algılamaması durumudur. İnsan vücudu dokunma, ağrı, ısı, pozisyon (derin duyu) gibi birçok duyuyu sinirler sayesinde algılar. Periferik sinir sitemi, beyin ve omurilikte hangi bölge hasar görürse ilgili kısımda duyularda bozulmalar ortaya çıkar.
Toplumda en sık karşılaştığımız duyu kusurları daha çok uzun dönem etkilenmeyle meydana gelen periferik sinir hasarlarıdır. Periferik sinir hasarlarının en sık nedenleri arasında diyabet, troid hastalıkları, alkol, kullanılan ilaçlar özellikle kemoteropatikler, vitamin eksiklikleri, enfeksiyöz nedenler, vaskülitler yer almaktadır.
Duyu kusurlarında yakınmalar daha çok el, kol, bacak, yüz gibi bölgelerde uyuşma, karıncalanma, yanma, his azalması veya aşırı hassasiyet gibi şikayetleri içerir.
En sık karşılaştığımız diyabet olmak üzere benzer birçok metabolik hastalığa sekonder, hastalarda uyuşma, yanma, karıncalanma hissi görülürken, Herpes virüs kaynaklı zonada sinirlerde aşırı hassasiyet (allodini) ve B12 eksikliğine bağlı derin duyu kaybı sonrası denge bozuklukları da karşımıza çıkabilir.
Birde sık karşılaştığımız basıya, travmaya, tekrarlayan hareketlere sekonder gelişen tuzak nöropatileri de periferik sinirlerin hasarlanmasını içerir. Bunlar, çok bilinen median sinir hasarı sonrası el bilek tuzaklanması, ulnar sinir sıkışmasına bağlı dirsekte kubital tünel ve ayakta peroneal sinir hasarı ile karşımıza çıkmaktadır.
Ne Zaman Doktora Gidilmeli?
Acil durumlar içinde aniden gelişen yüz, kol, bacak uyuşması ve beraberinde konuşma bozukluğu gibi yakınmalar mevcut durumun santral sinir sistemi kaynaklı olduğunu gösterir ve inme belirtisi olabilir.
Yine taraf bulgusu veren, gençlerde görülen uyuşma atakları multiple skleroz gibi beyin kaynaklı sinir hasarını gösterebilir.
Ayrıca hızla ilerleyen bacaklarda uyuşma, idrar -gayta kaçırma; boyun travması sonrası kollarda ve bacaklarda duyu kaybı gibi yakınmalarda omurilik hasarını gösteren acil durumlar içinde yer alırlar.
Son olarak aslında bir periferik sinir hasarı olup, acil durum gerektiren olgu ise bir üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası aniden gelişen, bacaklardan kollara doğru yayılan ve birkaç gün içinde hızla artan ani uyuşukluk, güç kaybı ve ciddi nöropatik ağrıyla gelen otoimmün bir hastalık olan Guillain Barre sendromudur.
Acil olmayan ancak araştırılması gereken durumlar ise, uzun süren el ve ayak uyuşmaları ve yanmaları, geceleri artan ellerde karıncalanma, ayak altında hissizlik, denge bozuklukları ve nöropatik ağrıları sıralayabiliriz.
Tanı Nasıl Konur?
Beyin ve omurilik lezyonlarından şüpheleniyorsa mutlaka beyin ve omuriliği gösteren kraniyal ve spinal MR görüntüleme yapmak gerekmektedir. Periferik sinir hasarı düşünülüyorsa önceklikle kan tetkikleri; B12, troidler, kan şekeri, böbrek fonksiyonları, sifiliz, hepatit gibi enfeksiyöz etkenler bakılmalıdır. Vaskülitik neden, amiloidoz gibi bir hastalık düşünlüyorsa biyopsi de gerekebilir.
Ama tabi ki en önemli tanı için kullandığımız tetkik yöntemi elektromyelografidir. Bu tetkik yöntemiyle elektriksel uyarılarla motor ve duysal sinir iletimi ve maksimal kas aktivitesine yanıt değerlendirilir. EMG ile hasarın boyutu değerlendirilebilirken, nöropati sebebinin de yani duyu kusurunun neye bağlı olabileceği konusunda fikir edinilebilmektedir.
Tedavi Nasıl Yapılır?
Sebep santral kaynaklı iskemik inme nedeniyle ise kan sulandırıcı tedavi, demyelinizan hastalıksa kortizon tedavisi, spinal hasarlarda fıtıklarda motor güçsüzlük söz konusuysa cerrahi gerekebilir.
Periferik sinir hasarında etyolojiye yönelik; metabolik hastalığın tedavisi, örneğin diyabet için kan şekeri regülasyonu, troid bozukluklarında hormon tedavileri, böbrek fonksiyonlarının düzeltilmesi, vitamin eksikliklerinin giderilmesi, enfeksiyöz nedenlerin tedavisi, tuzak nöropatiler için el bilek splintleri ve ayrıca otoimmün kaynaklı düşünülüyorsa intravenöz immünglobullin, plazmaferez uygulanabilir. Nöropatik ağrı yakınması içinse pregabalin, gabapentin ve duloksetin grubu ilaçlar tercih edilebilir.