Adenokanser (Adenokarsinom) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Adenokarsinom ne demek sorusu, vücudun mukus salgılayan dokularından herhangi birinde görülebilen kanser türü şeklinde cevaplanabilir. Birçok organda mukus salgılanabildiğinden vücudun pek çok noktasında da adenokarsinom görülebilir. Adenokanser etki ettiği organa göre insan sağlığı için daha riskli veya daha az riskli olabilir. Ancak bu riskin seviyesini belirleyen en önemli etken, erken teşhis ve tedavidir.

Adenokanser (Adenokarsinom) Nedir?

Mukus salgısı vücut için oldukça önemlidir. Bezlerden salgılanan mukus organların düzgün çalışmasını ve organların nemli tutulmasını sağlar. Vücudun savunma mekanizması olan immün sistemin dış etkilere karşı ilk savunma mekanizmasını mukus oluşturur. Bu nedenle mukus insan vücudu için oldukça önemli bir yere sahiptir. Adenokarsinom, organların içini kaplayan bezlerden başlayarak vücudun hemen her yerinde ortaya çıkabilir. Kolon, yemek borusu, meme, akciğer, pankreas veya prostat gibi yerler adenokarsinomun yaygın olarak karşılaşıldığı organlardır. Herhangi bir bez dokusu olmasa dahi mukus salgılayabilen bütün hücrelerde adenokanser görülebilir. Yine bezlerde veya epitel dokularda görülebilecek iyi huylu tümörler adenom olarak adlandırılır. Ancak adenomların tedavileri vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Çünkü adenomlar her ne kadar iyi huylu tümörler olsa da malign ya da habis olarak adlandırılan kötü huylu tümörlere evrilebilirler. Evrilme sonucunda da adenokanser meydana gelir. Kalın bağırsak olarak da adlandırılan kolon, sindirim sisteminin önemli parçalarından biridir. Tüketilen gıdaların vücuttan uygun şekilde atılabilmesi için oldukça önemli bir görevi vardır. Adenokarsinom en sık görülen kolon kanseri türüdür.

Hastalık, dışkının vücuttan atılmasını sağlayan kalın bağırsağın bir parçası olan rektumda da başlayabilir. Meme kanserlerinin birçoğu adenokarsinomdur. Süt üretiminin gerçekleştiği bezler kanserin başlangıç noktalarıdır. Yemek borusunda ise adenokanser, mukusun üretildiği yemek borusunun alt kısmında görülür. Akciğer kanserlerinin yaklaşık olarak yüzde 50’lik bir dilimi adenokanserdir. Yine pankreas kanserlerinin yüzde 85’i adenokarsinomdan kaynaklanır. Ayrıca erkeklerde mesanenin hemen altında yer alan prostatta ortaya çıkan kanser vakalarının çoğu da adenokarsinom kaynaklıdır.
 

Adenokarsinom Belirtileri

Adenokarsinomun belirtileri kanserin ortaya çıktığı organa göre farklılıklar gösterir. Bu nedenle belirtilerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Adenokanserin akciğerde ortaya çıkması halinde akciğer kanserleri meydana gelir. Nadir olmakla birlikte en tehlikeli kanser türleri arasında yer alır. Adenokarsinom akciğer kanseri yaşam süresi, geçmişe oranla oldukça yüksektir. Çünkü uygun tedaviler ile hasta sağlığına kavuşabilir ve yaşamına devam edebilir. 

• Sürekli ve şiddetli öksürük,
• Öksürük sırasında balgam çıkarma,
• Öksürüğe eşlik eden kanlı balgam,
• Ses kısılması ve hırıltılı nefes alma,
• Halsizlik, iştah ve kilo kaybı,
• Göğüste ağrı.

Tüm bu belirtilerin yanı sıra anormal başka belirtilerin de görülmesi olasılık dahilindedir. Adenokanserin etkilediği bir diğer organ da karaciğerdir. Karaciğer kanseri erken evrede belirti göstermeyen kanser türleri arasında yer alır.

• Mide bulantısı ve kusma,
• Halsizlik ve vücut ağrıları,
• İştahsızlık ve buna eşlik eden kilo kaybı,
• Karın ağrıları,
• Karnın şişmesi,
• Deride ve göz akında sararmalar,
• Dışkının kireç renginde olması.

Yapılan araştırmalar mide kanserlerinin %90’lık kısmının adenokanser olduğunu kanıtlamıştır. Gastrit, yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde ülsere ve mide kanserlerine neden olabilir. 

• Mide bulantısı ve buna bağlı kusmalar,
• İştahsızlık ve kilo kaybı,
• Mide ağrıları ve karında şişkinlik,
• Dışkıda kan görülmesi,
• Kanın pıhtılaşması,
• Göğüs ağrısı,
• Nefes darlığı.

Pankreas adenokarsinomu oldukça sinsi ilerleyen bir kanser türüdür. Bu nedenle erken evrelerde herhangi bir belirti ortaya çıkmaz.

• İştahsızlık ve buna bağlı olarak kilo kaybı,
• Mide bulantısı ve kusma,
• Vücut ağrıları, halsizlik ve bitkinlik,
• Karaciğer ile safra kesesinin büyümesi,
• Bacaklarda varis oluşması,
• Vücudun çeşitli noktalarının kaşınması,
• İdrar renginin koyu olması.

• Tuvalete çıkma düzeninin bozulması,
• Dışkıda sık sık kan görülmesi,
• Dışkının koyu renkli olması,
• Hem ishal hem de kabızlığın normalden daha uzun sürmesi,
• İştah ve buna eşlik eden kilo kayıpları,
• Gaz sancısı ve kramp girmesi, karında ağrı.
• Vücut ağrıları, yorgunluk ve buna eşlik eden halsizlik.

• İdrar yaparken güçlük,
• İdrar yaparken ağrı ve eşlik eden kanlı idrar,
• İdrarı yapamama hissiyatı,
• Kasık bölgesinde sık sık ağrılar olması,
• Mesanenin kontrolünün zorlaşması ve idrar kaçırma,
• Gece uykuda sık sık idrara çıkmak.

Adenokanser dolayısıyla ortaya çıkan en yaygın belirtiler bu şekilde sıralanır. Ancak tüm bu semptomların yanında ortak olarak baş ağrısı, nörolojik sorunlar, görüş bozuklukları, eklemlerde, kollarda veya bacaklarda his kaybı oluşması görülebilir.

Adenokanser Tedavisi

Adenokarsinom tedavisi için insanların vücudunu iyi tanıması ve normal olmayan durumlar karşısında vakit kaybetmeksizin muayene olması gerekir. Çünkü kanser tedavilerinin başarılı olabilmesi için erken teşhis ve erken dönemde tedavi almak oldukça önemlidir. Aksi takdirde tedavilerin başarı oranı düşer. Adenokanser yaşam süresi, uygun tedavi ile uzar ve insanlar normal hayatlarına devam edebilir. Tedavinin türü, adenokanserin nerede ve ne boyutta olduğuna göre değişiklik gösterir. İlk aşamada olan ve henüz yayılmamış adenokanserin tedavisi için cerrahi müdahale uygulanabilir. Kanserli hücrelerin en iyi şekilde temizlenmesi ile hasta yeniden sağlığına kavuşabilir. Bunun yanında yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemlerinden bir diğeri ise kemoterapidir. Tüm vücutta ya da vücudun belirli bir bölgesinde uygulanabilen kemoterapi, kanser hücrelerinin yok edilebilmesi için birtakım ilaçların kullanılmasıdır. Cerrahi ile kemoterapi yanında radyasyon tedavisi de uygulanan gelişmiş tedavi yöntemlerinden biridir. Vücudun sağlıklı hücrelerinin zarar görmemesi açısından tedavi sırasında görüntüleme tekniklerinden faydalanılır. Doğrudan kanser hücrelerini hedef almak yerine vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik immünoterapi tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi yöntemi, vücudun anormal kanser hücrelerine karşı uyarılmasını sağlar. Böylece bağışıklık sistemi kanser hücrelerine saldırır ve bu hücreleri yok etmeye çalışır.

Kanser hastalıklarında erken teşhis ve tedavi oldukça önemli olduğundan, anormal semptomlar karşısında vakit kaybetmeden muayene olunması sağlık açısından oldukça önemlidir. --