Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Taşikardi Nedir? Belirtileri, Nedenleri, Türleri ve Tanı Yöntemleri

image

Vücudumuzun en hayati organlarından biri olan kalbimiz, yaşamımızın devamı için düzenli bir ritimle çalışır. Ancak bazen bu düzen bozulabilir ve kalp atış hızı normalin üzerine çıkabilir. Genel olarak, erişkinlerde dakikadaki kalp atış sayısının 100'ün üzerine çıkması taşikardi olarak tanımlanır. Bu durum, bir tür kalp ritmi bozukluğu olup kişide rahatsız edici bir kalp çarpıntısı hissi yaratabilir.

Taşikardi, altında yatan birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir ve kişiden kişiye değişen belirtiler gösterebilir. Bu yazıda, taşikardinin nedenlerini, yaygın belirtilerini, farklı türlerini ve bu durumun nasıl teşhis edildiğini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Kalp sağlığınızı anlamak ve olası risk faktörleri hakkında bilgi sahibi olmak, bu önemli konuda bilinçlenmek büyük önem taşımaktadır.

Taşikardi Ne Demek?

Taşikardi, kalbin dinlenme halinde dakikada 100'ün üzerinde atması olarak tanımlanır. Sağlıklı bir yetişkinin kalp atış hızı genellikle dakikada 60 ila 100 arasında değişirken bu sınırın aşılması, kalbin normal ritminin dışına çıktığına işaret eder. Bu durum bir tür kalp ritmi bozukluğu olup kalbin elektriksel sistemindeki bir düzensizliği yansıtabilir. Kalbin aşırı hızlı atması, vücudun doku ve organlarına yeterli oksijenli kanın pompalanmasını zorlaştırabilir.

Taşikardi her zaman ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olmak zorunda değildir. Fiziksel aktivite, yoğun stres, heyecan, ateş veya anemi gibi geçici durumlar kalbin hızlanmasına neden olabilir ve bu durum fizyolojik taşikardi olarak adlandırılır. Ancak altta yatan bir kalp hastalığı ya da tiroid problemi gibi farklı sağlık sorunları nedeniyle de ortaya çıkabilir. Bu nedenle "Taşikardi ne demek?" sorusu hem geçici bir fizyolojik tepkiyi hem de daha ciddi bir klinik durumu ifade eder. Dinlenme anında devam eden veya farklı belirtilerin eşlik ettiği taşikardi durumlarında, altta yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviyi planlamak için bir uzmana danışmak kritik önem taşır.

Taşikardi Neden Olur?

Kalbin normalden daha hızlı atmasına yol açan birçok faktör bulunur. Bu durumun altında yatan taşikardi nedenleri, fizyolojik tepkilerden ciddi sağlık sorunlarına kadar geniş bir yelpazede incelenebilir. Kalbin elektriksel sistemindeki anormallikler, hormonal değişiklikler, yaşam tarzı ve altta yatan hastalıklar gibi çeşitli etkenler kalbin ritmini bozarak taşikardiye sebep olabilir. İşte taşikardiye yol açabilecek başlıca faktörler:

Stres ve Anksiyete: Yoğun stres, panik atak veya anksiyete anında vücut "savaş ya da kaç" tepkisi verir. Bu tepkiyle salgılanan adrenalin gibi hormonlar kalp atış hızını yükseltir. Bu tür taşikardi genellikle geçicidir ancak tekrarlaması halinde yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Fiziksel Aktivite veya Egzersiz: Egzersiz sırasında vücudun oksijen ihtiyacı artar. Kalp, bu artan talebi karşılamak için daha hızlı ve güçlü kan pompalar. Bu durum tamamen fizyolojiktir ve dinlenme ile birlikte kalp ritmi normale döner.

Ateş ve Enfeksiyonlar: Vücut ısısının yükselmesi metabolizmayı hızlandırır. Bu durum, kalbin daha fazla çalışmasına ve atım hızının artmasına neden olarak taşikardiye yol açabilir. Her bir derecelik ateş artışı, kalp atış hızını dakikada yaklaşık 10-15 atım hızlandırır.

Anemi (Kansızlık): Kanda yeterli sağlıklı kırmızı kan hücresi olmadığında dokulara taşınan oksijen miktarı azalır. Bu oksijen açığını kapatmak için kalp daha hızlı kan pompalamaya başlar ve sonuçta taşikardi gelişir.

Hipertiroidi (Tiroid Bezinin Aşırı Çalışması): Tiroid bezi, metabolizmayı düzenleyen hormonlar üretir. Bu hormonların aşırı salgılanması, vücut sistemlerinin hızlanmasına neden olur. Kalp hızı da bu durumdan etkilenerek yükselir ve kalp çarpıntısı hissi ortaya çıkabilir.

Kalp Hastalıkları: Koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalıkları, miyokardit (kalp kası iltihabı) veya geçirilmiş kalp krizi gibi durumlar, kalbin elektriksel sistemini bozarak taşikardiye zemin hazırlayabilir. Bu tür taşikardi nedenleri genellikle daha ciddi takip gerektirir.

Elektrolit Dengesizlikleri: Potasyum, sodyum, magnezyum ve kalsiyum gibi elektrolitler, kalbin elektriksel sinyallerinin düzenli iletimi için kritik öneme sahiptir. Bu minerallerin vücuttaki dengesizliği kalp ritim bozukluklarına ve dolayısıyla taşikardiye yol açabilir.

Kafein ve Uyarıcı Maddeler: Aşırı miktarda kahve, enerji içeceği, çay veya bazı uyarıcı maddelerin tüketimi, merkezi sinir sistemini uyararak kalp hızının artmasına neden olabilir. Özellikle kafeine hassas kişilerde bu durum daha belirgindir.

Sigara ve Alkol Tüketimi: Nikotin, kalbin daha hızlı atmasına neden olan bir uyarıcıdır. Alkol ise özellikle aşırı tüketildiğinde kalbin elektriksel aktivitesini bozarak ritim bozukluklarına ve taşikardiye katkıda bulunabilir.

Bazı İlaçlar: Astım tedavisinde kullanılan bronkodilatörler, dekonjestanlar, bazı antidepresanlar ve soğuk algınlığı ilaçları gibi çeşitli ilaçlar, yan etki olarak kalp hızını artırabilir.

Ağır Kan Kaybı veya Dehidrasyon: Vücudun önemli miktarda kan kaybetmesi veya şiddetli sıvı kaybı yaşaması durumunda kan basıncı düşer. Vücut, bu duruma tepki olarak kan basıncını yükseltmek ve organlara yeterli kan akışını sağlamak için kalbin daha hızlı atmasını tetikler.

Doğuştan Kalp Anomalileri: Bazı kişilerde doğuştan gelen kalp yapısı bozuklukları veya kalbin elektriksel iletim yollarındaki anormallikler, taşikardi ataklarına yatkınlık yaratabilir. Bu durumlar genellikle erken yaşlarda fark edilir.

Bu taşikardi nedenleri göz önünde bulundurulduğunda, özellikle dinlenme anında sık sık hissedilen hızlı kalp atışlarına farklı belirtiler de eşlik ediyorsa bir uzmana başvurulmalıdır. Altta yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviyi planlamak büyük önem taşır.

Taşikardi Belirtileri Nelerdir?

Taşikardi, kalbin normalden hızlı çalışmasıyla vücutta çeşitli sinyallerle kendini gösterir. Bu taşikardi belirtileri, kişiden kişiye değişebilir ve genellikle ani bir kalp çarpıntısı hissiyle başlar. Ancak kalbin yeterli kan pompalayamamasından kaynaklanan bu sinyaller, ataklar hâlinde ortaya çıkar ve yaygın semptomları bilmek erken teşhis için önemlidir.

Kalp Çarpıntısı: En sık rastlanan belirtidir. Kişi, kalbinin göğsünde hızla çarptığını, teklediğini veya düzensiz attığını hissedebilir. Aniden başlayan bu durum, yoğun bir kalp çarpıntısı hissine neden olur.

Nefes Darlığı: Kalp çok hızlı attığında vücuda yeterli miktarda oksijenli kan pompalayamayabilir. Bu durum, özellikle fiziksel aktivite sırasında veya dinlenme anında bile nefes darlığı hissine yol açabilir.

Baş Dönmesi veya Bayılma Hissi: Hızlı kalp atışları beyne giden kan akışını azaltabileceğinden kişinin kendini sersemlemiş hissetmesine, baş dönmesi yaşamasına, hatta bayılmasına neden olabilir. Bu belirti, özellikle uzun süren ataklarda daha belirgindir.

Göğüs Ağrısı veya Rahatsızlık: Kalbin normalden fazla çalışması, kalp kasının oksijen ihtiyacını artırır. Bu ihtiyaç karşılanamadığında göğüste sıkışma, baskı veya anjina benzeri bir ağrı hissedilebilir.

Yorgunluk veya Halsizlik: Kalbin sürekli yüksek hızda çalışması, vücudun enerji rezervlerini tüketerek genel bir yorgunluk ve halsizlik hissine neden olabilir.

Huzursuzluk veya Anksiyete: Fiziksel semptomlara ek olarak, kalpteki bu beklenmedik ritim değişikliği kişide huzursuzluk, endişe ve genel bir panik hâline yol açabilir.

Bilinç Bulanıklığı veya Sersemlik Hissi: Beyne yeterli kan ve oksijenin gitmemesi durumunda zihinsel netlik azalabilir. Bu durum odaklanma güçlüğü ve sersemlik hissi yaratabilir.

Bu belirtilerin şiddeti ve sıklığı, taşikardinin türüne ve altta yatan nedene göre değişiklik gösterir. Bazı kişilerde tek bir belirti görülürken bazılarında birkaç semptom bir arada olabilir. Bu semptomlar sık yaşanıyorsa ve özellikle göğüs ağrısı, şiddetli nefes darlığı veya bayılma gibi ciddi durumlar eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir. Bu sayede olası ciddi kalp rahatsızlıklarının önüne geçilebilir ve doğru tedavi planı oluşturulabilir.

Taşikardi Türleri Nelerdir?

Taşikardi, kalbin elektriksel sistemindeki anormal başlangıç noktalarına veya iletim yollarına göre sınıflandırılan farklı formlarda ortaya çıkar. Bu taşikardi türleri, kalbin üst (atriyum) veya alt (ventrikül) odacıklarından kaynaklanabilir. Her türün kendine özgü belirtileri, risk seviyesi ve tedavi yaklaşımı bulunur. Bu nedenle doğru tanı için taşikardinin spesifik türünü belirlemek kritik önem taşır. Farklı taşikardi türleri, ritmin düzenli veya düzensiz olmasına, kaynaklandığı bölgeye ve taşıdığı risklere göre ayrılır.

İşte başlıca taşikardi türleri ve özellikleri:
 

Taşikardi Türü

Başlangıç Noktası

Ritim Özelliği

Kalp Hızı (atım/dk)

Tehlike Seviyesi

Sinüs Taşikardisi

Sinüs düğümü (doğal ritim merkezi)

Düzenli

100–160

Genellikle fizyolojik, zararsız

Supraventriküler Taşikardi (SVT)

Atriyum (kalbin üst odacıkları)

Ani başlangıç ve bitiş, düzenli

150–250

Çoğunlukla ciddi değil, rahatsız edici

Atriyal Fibrilasyon (AF)

Atriyum (kalbin üst odacıkları)

Düzensiz ve hızlı

Değişken (çok yüksek olabilir)

Pıhtı ve felç riski yüksek

Atriyal Flutter

Atriyum (kalbin üst odacıkları)

Düzenli ama çok hızlı (testere dişi)

250–350

Pıhtı ve felç riski, kalp yetmezliği

Ventriküler Taşikardi (VT)

Ventrikül (kalbin alt odacıkları)

Düzenli, tehlikeli

120–250+

Hayati risk taşıyan acil durum

Ventriküler Fibrilasyon (VF)

Ventrikül (kalbin alt odacıkları)

Düzensiz, etkisiz titreme

Ölçülemez (kan pompalamaz)

Ölümcül, acil müdahale gerekir

Sinüs Taşikardisi Sinüs taşikardisi, kalbin doğal hız belirleyicisi olan sinüs düğümünün normalden daha hızlı elektrik sinyalleri üretmesiyle ortaya çıkar. Bu durum genellikle fizyolojik bir tepkidir ve egzersiz, stres, heyecan, ateş, anemi veya hipertiroidi gibi nedenlerle kalp hızı artabilir. Kalp atış hızı genellikle dakikada 100 ila 160 arasında seyreder ve ritim düzenlidir. Çoğu durumda zararsızdır ve altta yatan neden ortadan kalktığında kalp ritmi normale döner. Ancak dinlenme anında devam eden veya farklı belirtilerin eşlik ettiği sinüs taşikardisi durumunda kardiyolojik değerlendirme yapılması önerilir. Belirtiler arasında hafif çarpıntı hissi veya kısa süreli nefes darlığı bulunabilir. Supraventriküler Taşikardi (SVT) Supraventriküler taşikardi (SVT), kalbin üst odacıklarından (atriyumlar) veya atriyum ile ventriküller arasındaki bağlantı noktasından kaynaklanan ani ve hızlı kalp atışlarıdır. Bu tür taşikardi, kalpte anormal bir ek elektrik yolunun bulunması veya normal yolun kendi içinde bir döngü oluşturmasıyla meydana gelir. Genellikle genç bireylerde görülen bu durum, aniden başlayıp aniden sona ermesiyle karakterizedir. Kalp hızı ataklar sırasında dakikada 150 ila 250 atıma kadar çıkabilir ve ritim genellikle düzenlidir. Supraventriküler taşikardi çoğunlukla hayati risk taşımasa da şiddetli çarpıntı, baş dönmesi, nefes darlığı, göğüste rahatsızlık veya bayılma hissi gibi rahatsız edici semptomlara yol açabilir. Atriyal Fibrilasyon Atriyal fibrilasyon (AF), kalbin üst odacıklarındaki (atriyumlar) elektriksel sinyallerin düzensiz ve kaotik hâle gelmesiyle karakterize edilen en yaygın ciddi ritim bozukluğudur. Bu durumda atriyumlar etkili bir şekilde kasılmaz, sadece titrer. Bu durum ventriküllere iletilen elektriksel uyarıları da düzensizleştirir ve kalp hızı hem düzensiz hem de çoğu zaman çok hızlı olur. Atriyal fibrilasyon, kanın atriyumlarda birikerek pıhtı oluşturmasına neden olabileceği için inme (felç) riskini önemli ölçüde artırır. Belirtileri arasında şiddetli çarpıntı, yorgunluk, nefes darlığı ve baş dönmesi bulunabilir. İleri yaş, yüksek tansiyon ve kalp yetmezliği AF için önemli risk faktörleridir. Atriyal Flutter Atriyal flutter, atriyal fibrilasyon gibi kalbin üst odacıklarından kaynaklansa da elektriksel aktivitesi daha düzenlidir. EKG’de tipik "testere dişi" görünümüyle tanınan bu durumda atriyumlar dakikada 250 ila 350 kez düzenli olarak atar. Ventriküllere iletilen atım sayısı genellikle daha düşüktür ancak kalp hızı yine de belirgin şekilde artabilir. Atriyal flutter da atriyal fibrilasyon gibi pıhtı oluşumu ve inme riski taşır. Semptomları çarpıntı, nefes darlığı ve yorgunluktur. Tedavi yaklaşımları genellikle ilaçlar, kardiyoversiyon veya kateter ablasyonunu içerir. Ventriküler Taşikardi Ventriküler taşikardi (VT), kalbin alt odacıklarından (ventriküller) kaynaklanan hızlı ve düzenli bir ritim bozukluğudur. Genellikle kalp krizi sonrası, kalp yetmezliği veya kalp kası hastalıkları gibi durumlarda ortaya çıkan ventriküler taşikardi, kalbin kanı vücuda etkili bir şekilde pompalamasını engelleyebilir. Bu durum organlara yetersiz kan akışı anlamına geldiği için hayati risk taşıyan ciddi bir durumdur ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Semptomları arasında şiddetli çarpıntı, göğüs ağrısı, baş dönmesi, bayılma ve ani kalp durması riski bulunur. Tedavide antiaritmik ilaçlar, elektriksel kardiyoversiyon veya implante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (ICD) gibi cihazlar kullanılabilir. Ventriküler Fibrilasyon Ventriküler fibrilasyon (VF), kalbin alt odacıklarının kontrolsüz ve düzensiz bir şekilde titremesi durumudur. Bu esnada ventriküller kasılamaz, sadece titrer ve kanı vücuda pompalayamaz. Bu durum dolaşımın durduğu anlamına gelir. Ventriküler fibrilasyon, ani kalp durmasının en yaygın nedenidir ve dakikalar içinde ölümcül olabilir. Hastada bilinç kaybı, nabız alınamaması ve solunum durması gibi belirtiler görülür. Acil kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) ve defibrilasyon (elektrik şoku) hayat kurtarıcıdır. Erken müdahale ile hastanın hayatta kalma şansı artırılabilir.

Taşikardi Teşhisi Nasıl Konulur?

Taşikardi tanısı, altta yatan nedeni bulmak ve doğru tedaviyi planlamak için kritik bir süreçtir. Doktorlar, kalp atış hızının neden yükseldiğini anlamak için hastanın öyküsünü dinlemekten ileri teknoloji testlere kadar bir dizi yöntem kullanır. Bu değerlendirme, kalbin hem yapısal durumunu hem de elektriksel aktivitesini inceler.

Fizik Muayene ve Hasta Öyküsü: Tanı süreci, doktorun hastanın şikayetlerini dinlemesi ve tıbbi öyküsünü almasıyla başlar. Belirtilerin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı, tetikleyiciler, kullanılan ilaçlar ve ailedeki kalp hastalığı öyküsü gibi bilgiler değerlendirilir. Fizik muayene sırasında ise nabız, tansiyon ve kalp sesleri kontrol edilir.

Elektrokardiyografi (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden bu basit ve ağrısız test, taşikardi teşhisinin temelini oluşturur. Vücuda yapıştırılan elektrotlar aracılığıyla kalbin sinyalleri bir kağıda aktarılır. EKG, kalp atış hızını, ritmin düzenini ve elektriksel sinyallerdeki anormallikleri gösterir. Özellikle atak sırasında çekilen bir EKG, taşikardi türünü ve kaynağını belirlemek için değerli veriler sağlar.

Holter Monitörü: Taşikardi atakları her zaman doktor muayenesi sırasında yaşanmayabilir. Bu gibi durumlarda, hastanın kalp ritmini sürekli kaydeden taşınabilir Holter monitörü devreye girer. Genellikle 24-48 saat boyunca takılan bu cihaz, hastanın günlük aktiviteleri sırasında kalp ritmini kaydeder. Hasta, belirti yaşadığı zamanları not alır. Böylece doktor, kaydedilen ritim bozuklukları ile hastanın şikayetleri arasındaki bağlantıyı kurabilir.

Efor Testi (Stres Testi): Bu test, kalbin fiziksel efor altındaki performansını ölçer. Hasta, koşu bandı veya sabit bisiklet üzerinde egzersiz yaparken EKG kaydı ve kan basıncı sürekli izlenir. Efor testi, özellikle egzersizle tetiklenen taşikardi türlerini ve kalbin yeterli kan alıp almadığını (iskemi) saptamaya yardımcı olur.

Elektrofizyolojik Çalışma (EPS): Daha karmaşık taşikardi türlerinde, kalbin elektriksel sisteminin detaylı haritasını çıkarmak için bu yöntem kullanılır. Bu ileri düzey testte, kasıktaki damarlardan kalbe ince kablolar (kateterler) yönlendirilir. Bu kablolar aracılığıyla ritim bozukluğunun tam olarak nereden kaynaklandığı saptanır. EPS, özellikle ablasyon (yakma tedavisi) planlanan hastalar için önemli bir adımdır.

Ekokardiyografi (EKO): Bu test, ses dalgaları (ultrason) kullanarak kalbin detaylı bir görüntüsünü oluşturur. EKO ile kalp kasının gücü, kapakçıkların durumu ve odacıkların boyutu gibi yapısal özellikler incelenir. Bu sayede taşikardiye neden olabilecek yapısal bir sorun olup olmadığı anlaşılır.

Kan Testleri: Taşikardiye neden olabilecek sistemik sorunları araştırmak için kan testleri istenir. Bu testler ile tiroid hormonları (hipertiroidi), kan sayımı (anemi) ve elektrolit seviyeleri (potasyum, sodyum, magnezyum gibi) kontrol edilir. Böylece taşikardiyi tetikleyen veya kötüleştiren vücut kimyasındaki dengesizlikler saptanabilir.

Taşikardi Ataklarına Ne İyi Gelir?

Taşikardi atakları endişe verici ve rahatsız edici olabilir. Kalbin aniden hızlanmasıyla gelişen bu durum karşısında bazı basit yöntemler, kalp atış hızını yavaşlatarak geçici bir rahatlama sağlayabilir. Ancak bu yöntemlerin tıbbi bir tedavinin yerini tutmadığı ve belirtiler şiddetliyse veya sık tekrarlanıyorsa mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.

Bir atak sırasında uygulanabilecek ilk adımlardan biri, vagal manevralar olarak bilinen tekniklerdir. Bu manevralar, kalp hızını düzenleyen vagus sinirini uyararak ritmin yavaşlamasını hedefler. En bilinen vagal manevralar şunlardır:

  • Öksürme: Güçlü ve art arda öksürmek, göğüs içi basıncı artırarak kalp ritminin normale dönmesine yardımcı olabilir.
  • Ikınma (Valsalva Manevrası): Nefesinizi tutup karın kaslarınızı kasarak ıkınma hareketi yapmak, vagus sinirini uyarmanın etkili bir yoludur. Bu hareket yaklaşık 10-15 saniye sürdürülmelidir.
  • Yüze Soğuk Su Çarpma: Yüzü aniden çok soğuk suya daldırmak veya soğuk bir havluyu yüze bastırmak, vücudun "dalış refleksi" adı verilen doğal tepkisini tetikleyerek kalp hızını yavaşlatabilir.
Bu manevraların yanı sıra derin nefes egzersizleri de sinir sistemini sakinleştirerek kalp ritmini dengelemeye yardımcı olabilir. Yavaşça burundan derin bir nefes alıp birkaç saniye tuttuktan sonra ağızdan yavaşça vermek, kalp hızını kontrol altına almada etkili bir yöntemdir.

Atakları önlemek için tetikleyici faktörlerden kaçınmak uzun vadede büyük önem taşır. Aşırı kafein, alkol ve nikotin tüketiminden uzak durmak, kalp hızının gereksiz yere artmasını engeller. Yeterli uyumak, stresi yönetmek için yoga veya meditasyon gibi rahatlama tekniklerini denemek ve bol su içmek genel kalp sağlığını destekler.

Bu yöntemler, özellikle altında yatan yapısal bir kalp sorunu olmayan kişilerde geçici bir rahatlama sağlayabilir. Eğer taşikardi atağına göğüs ağrısı, şiddetli nefes darlığı, baş dönmesi veya bayılma gibi ciddi belirtiler eşlik ediyorsa derhal tıbbi yardım almak hayati önem taşır. Unutmayın ki bu öneriler, bir doktor tavsiyesinin veya tedavisinin yerini tutmaz.

Taşikardi Tedavi Yöntemleri

Taşikardi tedavisi, altta yatan nedene, ritim bozukluğunun türüne, belirtilerin şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre kişiye özel olarak planlanır. Temel amaç, kalp atış hızını normale döndürmek, ritmi düzenlemek ve atakları önlemektir. Bazı taşikardi türleri kendiliğinden düzelebilirken bazıları ciddi tıbbi müdahaleler gerektirebilir. Uygun taşikardi tedavisi planı, yaşam tarzı değişikliklerinden ilaçlara ve girişimsel yöntemlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.

İlaç Tedavisi: Kalp atış hızını yavaşlatmak, ritim bozukluklarını kontrol altına almak ve olası pıhtı riskini azaltmak amacıyla çeşitli ilaçlar kullanılır. Beta-blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri gibi ilaçlar kalbin hızını ve kasılma gücünü düzenler. Daha karmaşık ritim bozukluklarında ise doğrudan kalp hücrelerinin elektriksel aktivitesini etkileyen antiaritmik ilaçlar reçete edilebilir. İlaç tedavisi, özellikle atriyal fibrilasyon gibi kronik taşikardi türlerinde uzun süreli kontrol sağlamak için önemlidir. İlaçların dozu ve türü, kardiyoloji uzmanı tarafından hastanın durumuna göre titizlikle ayarlanır.

Elektriksel Kardiyoversiyon: İlaç tedavisine yanıt vermeyen veya hayati risk taşıyan taşikardi ataklarında, kalbe kontrollü bir elektrik şoku verilerek normal ritmin geri kazandırılması hedeflenir. Bu işlem, hastane ortamında ve kısa süreli anestezi altında uygulanır. Kardiyoversiyon, özellikle atriyal fibrilasyon veya ventriküler taşikardi gibi hızlı ve düzensiz ritimlerin acil tedavisinde hayat kurtarıcı bir yöntemdir.

Kateter Ablasyonu: İlaç tedavisine yanıt vermeyen veya tekrarlayan taşikardi türlerinde, kalpteki anormal elektriksel yolları ortadan kaldırmak için kateter ablasyonu adı verilen minimal invaziv bir yöntem kullanılır. Bu işlemde, kasık veya kol damarlarından kalbe ilerletilen ince kateterler aracılığıyla ritim bozukluğuna neden olan odak tespit edilir. Ardından radyofrekans enerjisi (ısı) veya kriyoterapi (soğuk) ile bu bölge etkisiz hâle getirilir. Kateter ablasyonu, birçok taşikardi türünde kalıcı bir çözüm sunarak hastaların ilaç kullanma ihtiyacını ortadan kaldırabilir.

İmplante Edilebilir Cihazlar (ICD ve Kalp Pili): Ani kalp durması riski bulunan veya hayatı tehdit eden ritim bozuklukları yaşayan hastalarda, implante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (ICD) kullanılır. Cilt altına yerleştirilen bu cihaz, kalp ritmini sürekli izler ve ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon gibi tehlikeli ritimleri saptadığında otomatik olarak elektrik şoku uygulayarak kalbi normale döndürür. Kalp pilleri genellikle yavaş kalp atışları için kullanılsa da bazı gelişmiş modeller hem yavaş hem de hızlı ritimleri yönetebilir. Bu cihazlar, yüksek riskli bireylerde uzun vadeli koruma sağlar.

Hangi tedavi yönteminin uygun olacağına, kardiyoloji uzmanı tarafından yapılacak kapsamlı bir değerlendirme sonucunda karar verilir. Tedavinin başarısı için hastanın doktor tavsiyelerine uyması ve düzenli kontrollerini aksatmaması kritik önem taşır.

Kalp Çarpıntısı ve Taşikardi Arasındaki Fark Nedir?

Kalp çarpıntısı ve taşikardi, sıkça birbiriyle karıştırılan ancak temelde farklı anlamlar taşıyan iki kavramdır. Kalp çarpıntısı, kişinin kendi kalp atışlarını güçlü, hızlı veya düzensiz olarak fark ettiği subjektif bir histir. Bu his, stres, kafein veya anksiyete gibi zararsız nedenlerden kaynaklanabileceği gibi altta yatan bir kalp rahatsızlığının belirtisi de olabilir. Dolayısıyla çarpıntı bir hastalıktan ziyade bir semptomdur.

Taşikardi ise kalbin dinlenme anında dakikada 100 atımın üzerine çıkmasıyla tanımlanan, objektif ve ölçülebilir tıbbi bir durumdur. Bu durum bir ritim bozukluğudur ve elektrokardiyogram (EKG) gibi testlerle net olarak tespit edilir. Bu noktada taşikardi ve çarpıntı farkı belirginleşir: Çarpıntı bir ‘his’, taşikardi ise kalbin gerçek atım hızını gösteren tıbbi bir ‘durumdur’.

Özetle, her çarpıntı taşikardi anlamına gelmez, ancak taşikardi genellikle kişide çarpıntı hissine yol açar. Bir kişi, kalbi normal hızda atarken de çarpıntı hissedebilir. Bu temel taşikardi ve çarpıntı farkı, belirtilerin ciddiyetini anlamada kritik rol oynar. Sürekli veya rahatsız edici çarpıntılarınız varsa altta yatan nedeni belirlemek için bir kardiyoloji uzmanına danışmanız önemlidir.

Taşikardi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Taşikardi, kalbin dinlenme anında dakikada 100’den fazla atmasıdır. Bu, kalbin normal ritminin dışına çıkarak hızlı çalıştığını gösteren tıbbi bir durumdur.
Tehlike seviyesi, taşikardinin türüne ve altta yatan nedene göre değişir. Egzersiz veya stres kaynaklı sinüs taşikardisi genellikle zararsızken, ventriküler taşikardi gibi bazı türler hayati risk taşır ve acil müdahale gerektirir.
Taşikardinin tehlikeli olup olmadığı, kalp atım hızının seviyesinden çok, taşikardinin türüne, altta yatan nedenine, hastanın genel sağlık durumuna ve eşlik eden semptomlara bağlıdır. Genel olarak, dinlenme halinde 100 atım/dakika üzeri kalp hızı taşikardi olarak kabul edilir. Ancak özellikle 150 atım/dakika üzeri veya ventriküler taşikardi gibi belirli türlerde, göğüs ağrısı, şiddetli nefes darlığı, bayılma gibi belirtiler eşlik ediyorsa veya altta yatan bir kalp hastalığı varsa durum acil ve tehlikeli olabilir. Herhangi bir endişede mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır.
Çarpıntı, kişinin kendi kalp atışlarını hissetmesi (güçlü, hızlı veya düzensiz) subjektif bir duyumdur. Taşikardi ise kalbin dinlenme halinde objektif olarak dakikada 100 atımın üzerinde atmasıdır, yani tıbbi bir durumdur. Her çarpıntı taşikardi anlamına gelmez, ancak taşikardi genellikle çarpıntı hissine yol açar.
Ventriküler taşikardi, kalbin alt odacıklarından (ventriküller) kaynaklanan hızlı ve düzenli bir ritim bozukluğudur. Bu tür, kalbin kanı etkili bir şekilde pompalayamamasına neden olabileceği için hayati risk taşır ve acil tıbbi müdahale gereklidir.
Stres, anksiyete, ateş, anemi, hipertiroidi, kalp hastalıkları, elektrolit dengesizlikleri, kafein ve alkol tüketimi ile bazı ilaçlar taşikardiyi tetikleyebilir. Altta yatan nedenin belirlenmesi, doğru tedavi için kritik önem taşır.
Taşikardi tedavisi, türüne, şiddetine ve nedenine göre değişir. Yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi (beta-blokerler, antiaritmikler), vagal manevralar, elektriksel kardiyoversiyon, kateter ablasyonu veya implante edilebilir cihazlar (ICD, kalp pili) gibi yöntemler kullanılabilir.
Geçici ataklar için öksürme, ıkınma gibi vagal manevralar veya dinlenme yardımcı olabilir. Ancak kalıcı çözüm, altta yatan nedenin tedavi edilmesine bağlıdır. Tedavi; ilaçlar, kateter ablasyonu veya yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir.
Kalbin üst odacıklarından (atriyum) kaynaklanan, ani başlayıp ani biten hızlı kalp atışlarına supraventriküler taşikardi denir. Genellikle gençlerde görülür ve çoğu zaman hayati risk taşımaz.
Kalbin doğal ritim merkezi olan sinüs düğümünün normalden hızlı çalışmasıyla oluşan durumdur. Egzersiz, stres veya ateş gibi fizyolojik nedenlerle ortaya çıkar ve genellikle zararsızdır.
Kalbin üst odacıklarından (atriyum) kaynaklanan, düzenli ancak hızlı bir kalp ritmidir. Uzun sürerse kalbin işlevlerini olumsuz etkileyebilir.
Postural Ortostatik Taşikardi Sendromu (POTS), ayağa kalkıldığında kalp hızında aşırı ve orantısız bir artışla karakterize edilen bir durumdur. Genellikle genç kadınlarda görülür ve baş dönmesi, yorgunluk gibi belirtilerle seyreder.
Ani başlayan ve aniden sona eren taşikardi atakları paroksismal taşikardi olarak adlandırılır. Ataklar genellikle birkaç saniye ile birkaç saat arasında sürebilir ve kendiliğinden veya tıbbi müdahaleyle sonlanabilir.
Erişkinlerde dinlenme halinde dakikada 100 atım üzeri taşikardi olarak kabul edilir. Ancak çocuklarda yaş küçüldükçe kalp hızı daha yüksek olduğu için taşikardi eşiği de artar. Örneğin, yeni doğan bir bebek için dakikada 160 atım normal kabul edilebilirken, 10 yaşındaki bir çocuk için 120 atım taşikardi anlamına gelebilir.
PROF.DR. YİĞİT ÇANGA
PROF.DR. YİĞİT ÇANGA
Kardiyoloji
Kadıköy
Florence Nightingale Hastanesi
Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. SABRİ KÜRŞAD ERİNÇ
PROF.DR. SABRİ KÜRŞAD ERİNÇ
Kardiyoloji
Kadıköy
Florence Nightingale Hastanesi
Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. SELEN YURDAKUL
PROF.DR. SELEN YURDAKUL
Kardiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. FATİH MEHMET UÇAR
PROF.DR. FATİH MEHMET UÇAR
Kardiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. HÜSNİYE YÜKSEL
PROF.DR. HÜSNİYE YÜKSEL
Kardiyoloji
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. NURAN YAZICIOĞLU
PROF.DR. NURAN YAZICIOĞLU
Kardiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. ÖZGE ÇETİNARSLAN
UZM.DR. ÖZGE ÇETİNARSLAN
Kardiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. BURCU ÇAKIR
UZM.DR. BURCU ÇAKIR
Kardiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading