Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

Ozon Tedavisi: Sağlığa Faydaları ve Uygulama Alanları

Günümüzde sağlıklı yaşam ve iyilik hali arayışıyla birlikte alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerine olan ilgi giderek artmaktadır. Bu yöntemler arasında son yıllarda popülerliği artanlardan biri de ozon tedavisidir. Tıbbi ozonun insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, pek çok farklı rahatsızlığın tedavisinde destekleyici rol oynaması ve genel sağlık durumunu iyileştirmesiyle önemli bir potansiyel sunmaktadır. Bu tedavi, modern tıbbın yanında, vücudun kendi kendini onarma kapasitesini teşvik eden bir yaklaşım olarak öne çıkar.

Vücudun doğal iyileşme mekanizmalarını destekleyerek ve bağışıklık sistemini güçlendirerek etki gösteren ozon terapi, bu yükselen ilginin merkezinde yer alır. Bu yazıda, ozon tedavisinin ne olduğunu, sağladığı faydaları, hangi alanlarda uygulama bulduğunu, farklı uygulama yöntemlerini, olası risklerini ve tedaviyle ilgili sıkça sorulan soruları detaylı bir şekilde ele alacağız.

Ozon Tedavisi Nedir? (Ozon Terapi Tanımı)

Ozon tedavisi, medikal ozon gazının (O3) belirli ve kontrollü dozlarda vücuda uygulanarak iyileşmeyi destekleme yöntemidir. Ozon gazı, üç oksijen atomundan oluşan, atmosferdeki oksijen gazına (O2) kıyasla daha reaktif ve kararsız bir moleküldür. Tıbbi amaçlarla kullanılan ozon, özel jeneratörler aracılığıyla saf medikal oksijenden üretilir ve daima oksijenle karıştırılarak kullanılır. Bu sayede ozonun vücut için faydalı etkileri ortaya çıkarılırken olası toksik etkileri en aza indirilir. Bu kontrollü üretim ve uygulama, tedavinin güvenliğinin temelini oluşturur.

Tedavinin tarihçesi 19. yüzyılın sonlarına dayanır. Ozon, ilk olarak Birinci Dünya Savaşı sırasında yaraların dezenfeksiyonu ve enfeksiyonların önlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Günümüzde ise modern tıp teknikleriyle birleştirilerek tamamlayıcı ve destekleyici bir tedavi yöntemi olarak pek çok alanda yer bulmuştur. Tedavi; vücudun oksijen kullanımını artırarak, bağışıklık sistemini düzenleyerek, antimikrobiyal etki göstererek ve dolaşımı iyileştirerek etki eder.

Ozon tedavisi ve diğer tedaviler karşılaştırıldığında, bu terapi doğrudan bir ilaç vermek yerine vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçirmesiyle ayrışır. Örneğin, vitamin takviyeleri vücuda eksik besinleri sağlarken, ozon tedavisi vücudun antioksidan sistemlerini aktive ederek veya oksijen metabolizmasını düzenleyerek dolaylı yoldan fayda sağlar. Bu benzersiz etki mekanizması, onun diğer tamamlayıcı yöntemlerden farklılaşmasını sağlar.

Ozon Tedavisinin Potansiyel Faydaları Nelerdir? (Ozon terapi faydaları)

Ozon tedavisi, birçok farklı sağlık sorununun yönetiminde destekleyici bir yöntem olarak ilgi görmektedir. Vücudun doğal mekanizmalarını harekete geçirme prensibiyle çalışan bu yaklaşımın potansiyel ozon tedavisi faydaları, geniş bir yelpazede değerlendirilmektedir. Tedavinin temel amacı, vücuttaki oksijen seviyesini artırmak, bağışıklık sistemini düzenlemek ve genel iyilik halini desteklemektir. Bilimsel çalışmalarda öne çıkan ozon terapi faydaları, tedavinin hücresel düzeyde oksidatif süreçleri modüle etme ve doku yenilenmesini teşvik etme kapasitesinden kaynaklanır.

Bağışıklık Sistemini Destekleyici Etkiler Ozon tedavisinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileriyle ilgili bazı laboratuvar ve hayvan çalışmaları mevcuttur, ancak insanlarda bu etkinin güvenli ve etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Ozon, bağışıklık hücrelerinin aktivitesini modüle edebilir ve sitokin adı verilen bağışıklık sistemi habercilerinin salgılanmasını etkileyebilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ozon tedavisinin güvenliği ve etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Bu nedenle bu gruplarda tedavi uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Ozonun antimikrobiyal özellikleri sayesinde bakteri, virüs ve mantarlarla savaşma kapasitesi de bazı durumlarda bağışıklık yanıtını güçlendirebilir. Antioksidan Kapasiteyi Artırma ve Detoksifikasyon Vücudumuzda serbest radikaller adı verilen zararlı moleküller, hücresel hasara yol açabilir. Ozon terapisi, vücudun kendi antioksidan enzim sistemlerini aktive ederek bu serbest radikallerle savaşma yeteneğini artırmaya katkı sağlayabilir. Bu durum, oksidatif stresin azaltılmasına ve hücrelerin korunmasına yardımcı olur. Öne çıkan ozon tedavisi faydaları arasında yer alan bu etki, aynı zamanda vücudun toksinleri atma sürecini yani detoksifikasyonu destekleyerek genel sağlığa katkıda bulunabilir. Kan Dolaşımını İyileştirme Ozon tedavisi faydaları arasında kan dolaşımının iyileştirilmesi de önemli bir yer tutar. Ozon, kanın oksijen taşıma kapasitesini artırabilir ve kırmızı kan hücrelerinin elastikiyetini iyileştirerek kılcal damarlardan daha rahat geçişine olanak tanıyabilir. Bu durum, doku ve organlara daha fazla oksijenin ulaşmasına yardımcı olarak hücresel fonksiyonları destekler. Özellikle periferik damar hastalığı gibi dolaşım bozuklukları olan bireylerde bu etki, yaşam kalitesini artırıcı bir rol oynayabilir. Ağrı Kesici ve İltihap Azaltıcı Özellikler Kronik ağrı ve iltihabi durumlar, birçok kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın sorunlardır. Ozon terapi faydaları, iltihaplanmayı azaltıcı ve ağrı kesici etkileriyle bu tür durumlarda bir rahatlama sağlamaya yardımcı olabilir. Ozonun, iltihaba neden olan maddelerin salınımını baskıladığı ve ağrı sinyallerinin iletimini etkileyebileceği düşünülmektedir. Bu özellikler, özellikle eklem ağrıları, romatizmal hastalıklar veya kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında destekleyici bir tedavi yöntemi olarak kullanılmasının önünü açar. Cilt Sağlığına Katkıları Ozonun bir diğer potansiyel faydası ise cilt sağlığı üzerindeki olumlu etkileridir. Ozon tedavisi, cildin kolajen ve elastin üretimini destekleyerek cilt yenilenmesine katkıda bulunabilir. Bu durum, cildin daha genç, elastik ve canlı görünmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, ozon tedavisi cilt üzerindeki antimikrobiyal etkisi sayesinde akne, egzama ve sedef gibi rahatsızlıkların semptomlarını hafifletmeye destek olabilir. Ciltteki kan dolaşımını artırması da cildin beslenmesine ve oksijenlenmesine katkı sağlayarak genel cilt kalitesini yükseltebilir.

Ozon Tedavisi Hangi Hastalıklarda Kullanılır? (Ozon Terapi Kullanım Alanları)

Ozon tedavisinin, geniş bir yelpazede sağlık sorunlarının yönetiminde destekleyici bir rol oynadığı gözlemlenmektedir. Vücudun doğal iyileşme kapasitesini artıran ve bağışıklık sistemini güçlendiren bu yöntem, pek çok farklı alanda kullanılmaktadır. Dolayısıyla ozon tedavisi uygulama alanları gün geçtikçe daha fazla ilgi çekmektedir.

Kronik Yorgunluk Sendromu ve Fibromiyalji Ozon tedavisinin kronik yorgunluk sendromu ve fibromiyaljide etkili olup olmadığına dair bilimsel kanıtlar sınırlıdır. Bu durumlarda tedavinin etkinliği ve güvenliği henüz yeterince araştırılmamıştır. Ozon, hücresel metabolizmayı hızlandırarak ve oksijen kullanımını optimize ederek yorgunluk hissinin azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca anti-inflamatuar etkileri, fibromiyalji ile ilişkili yaygın kas ağrılarının yönetimine katkıda bulunabilir. Kronik Enfeksiyonlar ve Bağışıklık Sistemi Zayıflığı Ozonun güçlü antimikrobiyal özellikleri, bakteriyel, viral ve fungal enfeksiyonlarla mücadelede etkili olmasını sağlar. Özellikle tekrarlayan veya kronik enfeksiyonlarda ozon terapisi, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini artırabilir. Bu durum, virüslere karşı vücudun savunma mekanizmasını desteklerken aynı zamanda iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olabilir. Romatizmal Hastalıklar ve Kas-İskelet Sistemi Rahatsızlıkları Ozon tedavisi, romatoid artrit ve osteoartrit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklarda iltihabı azaltıcı ve ağrıyı dindirici etkileriyle bilinir. Eklem içi uygulamalar iltihabı ve şişliği azaltırken genel ozon tedavisi vücuttaki sistemik iltihaplanmayı kontrol altına alabilir. Bu yaklaşım, hastaların hareket kabiliyetini ve yaşam kalitesini iyileştirmeye destek olur. Dolaşım Bozuklukları Kan dolaşımının yetersiz olduğu durumlarda ozon terapisi, kanın oksijen taşıma kapasitesini artırarak ve kırmızı kan hücrelerinin esnekliğini iyileştirerek doku ve organlara daha fazla oksijen ulaşmasını sağlar. Periferik arter hastalığı, diyabetik ayak ülserleri ve varisler gibi durumlarda, ozon tedavisi uygulama alanları içinde dolaşım bozukluklarının giderilmesine yönelik uygulamalar ön plandadır. İyileşen kan akışı, doku hasarının onarılmasına ve yeni damar oluşumuna destek olabilir. Cilt Problemleri ve Yara İyileşmesi Ozon tedavisi, akne, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt sorunlarında ve iyileşmeyen kronik yaralarda cilt yenilenmesini hızlandırarak enfeksiyon riskini azaltır. Ozonun antiseptik özelliği yara enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olurken cildin kolajen ve elastin üretimini destekleyerek daha sağlıklı bir cilt yapısının oluşmasına katkıda bulunur. Bu da yara iyileşmesini hızlandırabilir ve cilt kalitesini artırabilir. Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları Ozon terapisi, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalıklarında bağırsaklardaki iltihaplanmayı azaltarak sindirim sistemi fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olabilir. Ozonun antimikrobiyal etkisi aynı zamanda bağırsak florasının dengelenmesine de katkıda bulunabilir. Nörolojik Destek Bazı nörolojik rahatsızlıklarda ozon tedavisinin, beyne oksijen akışını artırarak ve nöroinflamasyonu azaltarak destekleyici etkiler gösterebileceği düşünülmektedir. Bu durum, özellikle yaşa bağlı bilişsel gerileme veya bazı dejeneratif nörolojik hastalıklarda tamamlayıcı bir yöntem olarak değerlendirilmektedir. Kanser Tedavisine Destek Ozon tedavisinin kanser tedavisine destek olarak güvenli ve etkili olup olmadığına dair bilimsel kanıtlar yetersizdir. Bu nedenle kanser hastalarında ozon tedavisi uygulanırken dikkatli olunmalı ve tedavi planı mutlaka onkoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Bu bağlamda ozon tedavisi, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastanın genel direncini artırabilir, tedaviye bağlı yorgunluk ve bulantı gibi yan etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilir ve hastanın yaşam kalitesini iyileştirmeye katkıda bulunabilir. Kanser hastalarında ozon tedavisi uygulama alanları, genellikle vücudun detoksifikasyon süreçlerini desteklemek ve antioksidan kapasiteyi artırmak üzerine odaklanır. Tüm bu uygulamalar, mutlaka bir uzman hekimin gözetiminde ve mevcut kanser tedavi planına entegre edilerek yapılmalıdır.

Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır? (Ozon Terapi Yöntemleri)

Ozon tedavisi, tıbbi ozon gazının (O3) vücuda farklı yollarla uygulanması prensibine dayanır. Tedavinin etkinliği ve güvenliği, doğru uygulama tekniğine ve uzman hekim kontrolüne bağlıdır. Çeşitli ozon terapi yöntemleri, hastanın genel durumu, rahatsızlığının türü ve hedeflenen etkiye göre seçilir. Her yöntemin kendine özgü bir uygulama şekli ve etki mekanizması vardır. Bu yöntemlerin doğru seçilmesi, tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir.

En yaygın uygulamalardan biri majör otohemoterapi yöntemidir. Bu işlemde hastadan belirli bir miktar (genellikle 50-150 ml) kan alınır. Alınan kan, steril bir şişede tıbbi ozon gazıyla karıştırılır ve ozonla zenginleştirilmiş bu kan aynı kişiye damar yoluyla yavaşça geri verilir. Kanın oksijen taşıma kapasitesini artırarak vücudun bağışıklık sistemini uyaran majör otohemoterapi, kronik yorgunluk, dolaşım bozuklukları ve anti-aging uygulamaları gibi geniş bir alanda tercih edilir.

Bir diğer yöntem ise minör otohemoterapi uygulamasıdır. Bu yöntemde hastadan çok daha az miktarda kan (genellikle 5-10 ml) alınır, ozon gazıyla karıştırılır ve ardından kas içine enjekte edilir. Özellikle alerjiler, tekrarlayan enfeksiyonlar ve bazı cilt rahatsızlıklarında bağışıklık sistemini lokal olarak uyarmayı hedefleyen minör otohemoterapi, adeta bir aşı gibi etki göstererek vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir.

Ozon gazı rektal yolla da uygulanabilir. Bu yöntemde ozon, özel bir kateter yardımıyla rektumdan verilir. Gaz, bağırsak mukozasından emilerek sistemik bir etki gösterir. Özellikle bağırsak hastalıklarında, karaciğer detoksifikasyonunu desteklemede veya damar yolu açılamayan hastalarda kullanılır.

Lokal ve topikal uygulamalar da mevcuttur. Torbalama yöntemi, diyabetik ayak, iyileşmeyen yaralar, enfekte cilt lezyonları ve mantar enfeksiyonları gibi durumlarda tercih edilir. Hastalıklı bölge ozon gazının sızmasını engelleyen özel bir torba ile kapatılır ve içine belirli bir süre ozon gazı verilir. Bu sayede ozon, doğrudan etkilenen dokulara nüfuz ederek dezenfeksiyon sağlar, iyileşmeyi hızlandırır ve doku yenilenmesini destekler.

Eklem içi uygulama, özellikle diz, omuz ve kalça gibi eklem ağrıları ile artrit gibi romatizmal durumlarda kullanılır. Ozon gazı, doğrudan ağrılı eklem boşluğuna enjekte edilir. Bu uygulama, eklemdeki iltihabı azaltmaya, ağrıyı dindirmeye ve kıkırdak dokusunun onarımını desteklemeye yardımcı olabilir. Tüm bu ozon terapi yöntemleri arasından hangisinin seçileceği, deneyimli bir hekim tarafından hastanın durumu titizlikle değerlendirilerek belirlenmelidir.

Ozon Tedavisinin Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir? (Ozon terapi zararları)

Ozon tedavisinin güvenli ve etkili faydaları olduğu bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Tedavinin potansiyel faydaları ve riskleri hakkında bilimsel araştırmalar devam etmektedir. Bu nedenle tedavinin, mutlaka alanında uzman bir hekim tarafından steril koşullarda, doğru dozlarda ve uygun yöntemlerle yapılması hayati önem taşır. Uzman kontrolü dışında veya yanlış yapılan uygulamalar, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Ozon tedavisi bazı kişiler için uygun değildir. Özellikle "favizm" olarak bilinen G6PD enzim eksikliği olan hastalar, ozonun kırmızı kan hücreleri üzerindeki etkisi nedeniyle bu tedaviden kaçınmalıdır. Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar, hipertiroidi, kontrol altına alınamamış kalp hastalıkları, kanama bozuklukları veya kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler için de ozon tedavisi riskleri artabilir. Yakın zamanda kalp krizi veya beyin kanaması geçirmiş bireyler ile organ nakli yapılmış hastalar da ozon tedavisi için uygun adaylar arasında yer almaz.

Uygun dozda ve doğru yöntemle uygulandığında ortaya çıkabilecek ozon tedavisi yan etkileri genellikle hafif ve geçicidir. En sık görülenler arasında uygulama yerinde hafif ağrı ve morarma, baş ağrısı, yorgunluk veya geçici baş dönmesi sayılabilir. Bu belirtiler genellikle kısa sürede kendiliğinden düzelir. Ancak ozon gazının solunması, akciğerlerde tahrişe ve solunum problemlerine neden olabileceği için ozonun doğrudan solunmasından kesinlikle kaçınılmalıdır. Ozonun yanlış konsantrasyonlarda veya hatalı tekniklerle uygulanması ise daha ciddi ozon terapi zararları ortaya çıkarabilir. Bu gibi durumlarda enfeksiyon, damar hasarı veya alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Tedavinin olası ozon tedavisi yan etkileri ve risklerini en aza indirmek için mutlaka deneyimli bir hekim gözetiminde, güvenli ve kontrollü bir ortamda gerçekleştirilmesi esastır.

Ozon Tedavisi Öncesinde ve Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir? (Ozon terapi öncesi sonrası)

Ozon tedavisinin etkinliğini artırmak ve güvenli bir şekilde tamamlanmasını sağlamak için hem öncesinde hem de sonrasında belirli kurallara uymak önemlidir. Hastaların bu süreçte doktorlarının yönergelerini titizlikle uygulaması, tedavinin başarısını doğrudan etkiler. Sorunsuz bir ozon terapi öncesi sonrası süreci için dikkat edilmesi gerekenler, tedaviye hazırlık ve iyileşme dönemlerini kapsar. Tedavi öncesinde, kullandığınız tüm ilaçları, vitaminleri ve takviyeleri hekiminize bildirmeniz kritik önem taşır. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar konusunda doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. Ayrıca, devam eden hastalıklarınız, alerjileriniz veya gebelik şüphesi gibi özel durumlarınızı da paylaşmalısınız. Tedaviye çok aç veya çok tok gelmemeye özen gösterilmeli, genellikle hafif bir öğün sonrası gelinmesi tavsiye edilir. Tedaviden önceki gün ve tedavi günü bol su içmek, vücudun yeterli sıvı almış olmasını sağlayarak ozonun etkinliğini artırır. Tedaviden en az 24 saat önce alkol ve aşırı kafein tüketiminden kaçınmak da önemlidir.

Tedavi sonrasında ise ilk birkaç saat veya gün ağır fiziksel aktivitelerden kaçınarak dinlenmek, vücudun tedaviye adapte olması için gereklidir. Tedaviden sonraki 24-48 saat boyunca bol su içmeye devam etmek, vücudun toksinleri atmasına ve metabolizmayı düzenlemesine yardımcı olur. Hafif ve sağlıklı gıdalar tercih edilmeli, işlenmiş gıdalardan ve ağır yemeklerden uzak durulmalıdır. Tedavi sonrası ilk 24 saat alkol ve aşırı kafein tüketiminden kaçınmaya devam edilmelidir. Vücudunuzda oluşan olağandışı bir durumu veya beklenmeyen bir yan etkiyi derhal hekiminize bildirmeniz gerekir. Ozon terapi öncesi sonrası süreçte hafif yorgunluk gibi geçici etkiler normal olsa da her durumda doktorunuza danışmanız en doğrusudur. Son olarak, hekiminizin belirlediği kontrol randevularına uymanız, tedavinin seyrini değerlendirmek için büyük önem taşır.

Sıkça Sorulan Sorular
Ozon tedavisi, uygulanan yönteme bağlı olarak genellikle ağrısız veya çok az ağrılı bir işlemdir. Örneğin majör otohemoterapi, damar yolu açılırken hissedilen anlık bir batma hissi dışında rahatsızlık vermez. Eklem içi gibi lokal enjeksiyonlarda ise kısa süreli ve hafif bir acı duyulabilir. Tedavi sırasında hissedilen herhangi bir rahatsızlığı hekime bildirmek önemlidir.
Seans süresi ve sayısı; uygulanan yönteme, tedavi edilen rahatsızlığa ve hastanın genel sağlık durumuna göre kişiye özel belirlenir. Damar yoluyla yapılan majör otohemoterapi uygulamaları genelde 30-60 dakika sürerken lokal uygulamalar yaklaşık 10-15 dakikada tamamlanır. Gerekli seans sayısı, bazı durumlarda 5-6 seans olabilirken kronik rahatsızlıklarda 10-15 seansa kadar çıkabilir. Hekiminiz, yapacağı değerlendirme sonrası size özel bir tedavi planı oluşturacaktır.
Ozon tedavisi, bazı istisnalar dışında geniş bir yaş aralığına uygulanabilir. G6PD enzim eksikliği (favizm), kontrolsüz hipertiroidi, ileri derecede kanama bozuklukları, kontrol altına alınmamış kalp hastalıkları olanlar ve hamileler için uygun değildir. Tedaviye uygunluk, doktor tarafından yapılacak detaylı bir muayene ile belirlenir. Çocuklar ve ileri yaştaki bireylerde ise hekim kontrolünde, dikkatli ve uygun dozlarda uygulanabilir.
Tedavinin etkileri, kişinin rahatsızlığına, vücudunun tedaviye yanıtına ve seans sayısına göre değişir. Bazı kişiler ilk birkaç seans sonrası iyileşme hissederken kronik durumlarda etkinin ortaya çıkması daha uzun sürebilir. Genellikle düzenli seanslar sonucunda enerji seviyesinde artış, ağrılarda azalma ve genel bir iyilik hali gözlemlenir. Doktorunuz tedavi sürecini takip ederek ilerleme hakkında sizi bilgilendirecektir.
Ozon tedavisi fiyatları, sabit bir ücrete sahip değildir ve birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Uygulanan yöntemin türü (majör otohemoterapi, lokal enjeksiyon vb.), ihtiyaç duyulan seans sayısı, kliniğin konumu, hizmet kalitesi ve hekimin tecrübesi, fiyatlandırmayı etkileyen başlıca unsurlardır. Bu nedenle net bir ozon tedavisi fiyatları aralığı vermek mümkün değildir. Tedaviye başlamadan önce bir uzmana danışarak muayene olmanız, size özel tedavi planı ve buna uygun maliyet bilgisi almanız en doğru yaklaşımdır.
PROF.DR. LEVENT ÖZGÖNENEL
PROF.DR. LEVENT ÖZGÖNENEL
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. ŞERIFE GÜLÇIN GÜLŞEN ÖZKURT
PROF.DR. ŞERIFE GÜLÇIN GÜLŞEN ÖZKURT
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Ataşehir
Florence Nightingale Hastanesi
Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. ESRA ÇETİN
UZM.DR. ESRA ÇETİN
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR. DİLEK HÜREL
UZM.DR. DİLEK HÜREL
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Kadıköy
Florence Nightingale Tıp Merkezi
Kadıköy Florence Nightingale Tıp Merkezi
UZM.DR. BÜLENT NEYMEN
UZM.DR. BÜLENT NEYMEN
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading