Hayat boyu, yaşadığımız çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle sağlık kuruluşuna tanı ve tedavi hizmetleri için başvurmamız gerekebilir. Bu hizmetler esnasında hekimler gerekli gördükleri takdirde bazı görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerinden yararlanabilirler. Sağlık kuruluşlarında bu kapsamda yürütülen tetkiklerden biri CK olarak da bilinen kreatin kinaz testi veya kreatinin kinaz testidir.
Kreatin Kinaz (CK) Nedir?
Kreatin; özellikle iskelet kaslarında ve kalp kaslarında olmak üzere, kas hücrelerinin yapısında yer alan önemli bir proteindir. Kas hücreleri kasılma görevlerini yerine getirebilmek için yüksek miktarda enerjiye ihtiyaç duyar. Bu enerji temelde beslenme yoluyla vücuda kazandırılan gıda maddelerinin kullanılmasıyla elde edilse de; kasılma esnasında gerekli olabilecek enerjinin kas hücrelerinde çeşitli formlarda depolanması gerekebilir. Kas hücrelerinde depolanan bu enerji formlarından biri kreatin fosfattır.
Kreatin proteini kendine özel yapısı sayesinde; kas hücrelerinde meydana gelen çeşitli biyokimyasal reaksiyon sonucu fosfat molekülüyle birleştirildiğinde enerji deposu haline gelir. Bu sayede ani kasılmalar esnasında kas hücrelerinin ihtiyaç duyduğu enerjinin bir kısmı kreatin fosfattan sağlanır. İşte kreatin fosfat molekülünün üretiminden sorumlu temel enzim kreatin kinaz (CK) veya kreatin fosfokinaz (CPK) enzimidir.
Kas hücrelerinin fizyolojisi için vazgeçilmez olan kreatin kinaz; çeşitli rahatsızlıklar ve durumlar nedeniyle, kas hücrelerinin bütünlüğünün bozulması sonucu kana karışabilir. Bunun sonucunda kandaki kreatin kinaz miktarı büyük oranda artar. Klinik uygulamalarda kandaki kreatin kinaz düzeyi ölçülerek çeşitli hastalıkların tanısında önemli veriler elde edilebilir.
Kreatin Kinaz Çeşitleri Nelerdir?
Vücudumuzda yer alan pek çok enzimin farklı alt formları bulunur. İzoenzim adı verilen bu alt formlar; farklı dokular için özelleşerek biyokimyasal açıdan çeşitli fonksiyonların yerine getirilmesini sağlar. Klinikte ise izoenzimler sayesinde, miktarında değişme yaşanan izoenzim formuna göre etkilenen dokunun tespit edilmesi mümkün olur.
Bu anlamda kreatin kinazın şu ana kadar tanımlanmış temel üç adet izoenzimi bulunur. Aşağıdakiler kreatin kinaz izoenzimleri olarak tanımlanmıştır.
- Kreatin fosfokinaz-1 (CPK-1) veya CK-BB: Vücutta aslen beyin ve akciğer dokularında daha yaygın bulunan izoenzim formudur. Bu nedenle; bu dokuları etkileyen rahatsızlıklarda daha çok artış gösterir.
- Kreatin fosfokinaz-2 (CPK-2) veya CK-MB: Özellikle kalp kası hücrelerinde yer alan bu izoenzim, başlıca kalp hastalıklarında kanda artar.
-
Kreatin fosfokinaz-3 (CPK-3) veya CK-MM: İskelet kaslarında yer alan temel izoenzimdir. Bu doğrultuda, kas hastalıklarında kan düzeyi yükselen başlıca izoenzim formudur.
Kreatin Kinaz Tehlike Sınırı Kaçtır?
Kreatin kinazın kan düzeyinde yaşanan değişimin klinik açıdan anlamlı olarak değerlendirilebilmesi için kandaki referans değerlerinin dışında bir ölçümün tespit edilmesi gerekir. Cinsiyetler arasında kas kütlesi bakımından farklılık olduğundan erkeklerde ölçülen toplam kreatin kinaz referans aralığı 39 – 308 U/L arasında iken; kadınlarda ise 26 – 192 U/L değerleri arasında kabul edilir.
Bununla birlikte toplam kreatin kinaz değeri ile birlikte; ilgili izoenzimlere ait referans değerler de tanıda önemli bir yer tutar. Bu bakımdan klinikte tanı için anlamlı veriler sunan ve özellikle ölçümüne başvurulan CK-MB izoenzimi için referans aralığı; ölçülen total CK değeri 500 U/L’nin altında olduğunda 0 – 4,9 ng/mL aralığında; 500 U/L’nin üzerinde olduğunda ise CK değerinin 0.0 – 1.0%’si olarak belirlenmiştir.
Bu doğrultuda yukarıda ifade edilen referans değerlerinin üzerinde veya altında hesaplanan kreatin kinaz değerlerinin sağlık için tehlikeli olduğu kabul edilmelidir. Kreatin kinaz değeri ile birlikte artan izoenzim formuna göre, vücutta çeşitli rahatsızlıkların varlığından bahsedilebilir. Bu nedenle, laboratuvar sonuçlarına göre yüksek tespit edilen CK değerlerinde uzman bir hekim tarafından değerlendirme yapılması yerinde olacaktır.
Kreatin Kinaz Yüksekliği Nedir?
Kreatin kinaz enzimi vücutta yer alan iskelet ve kalp kasları için temel hücresel elemanlardan biri olduğundan, bu hücrelerde tahribata yol açan çeşitli etkenlerin veya sağlık sorunlarının varlığından, kandaki kreatin kinaz düzeyi artar. Etkilenen doku ile ilgili spesifik kreatin kinaz izoenzim formu yükselir. Bir diğer deyişle; kanda kreatin kinaz yüksekliğinin tespit edilmesi, genellikle vücuttaki kas yıkımını gösterir.
Bununla birlikte; özellikle kas hastalıklarında kreatin kinaz tek başına klinik açıdan tanı konulması için yeterli bir ölçüm değildir. Yapılan bilimsel araştırmalar neticesinde, klinik tanıya yardımcı olması için farklı tetkikler tanımlanmış ve kılavuzlar vasıtasıyla çeşitli tanı kriterleri tanımlanmıştır. Bu bakımdan troponin, kreatinin veya potasyum gibi elektrolitlerin yer aldığı çeşitli biyokimyasal ürünler, kreatin kinazla birlikte incelenerek doğru tanının konulması ve kesinleştirilmesi sağlanır.
Kreatinin Kinaz Yüksekliği Nedenleri Nelerdir?
Kreatin kinaz incelemesi klinikte toplam CK düzeyi ile izoenzimlerin ölçülmesi esasına dayandığından; kandaki kreatin kinaz yükseklikleri çok farklı rahatsızlıklara işaret edebilir. Bu doğrultuda kanda artış gösteren kreatin kinaz izoenzim formuna göre aşağıdaki hastalıkların varlığından şüphelenilmelidir:
CK-BB formu yükseldiğinde genellikle sinir sistemi ve akciğer ile ilgili sorunlar söz konusu olmaktadır. Bu anlamda aşağıdaki nedenler etkili olabilir:- İnme gibi beyin-damar hastalıkları
- Epilepsi türünde nöbetler
- Beyin tümörleri
- Zatürre gibi akciğer ve alt solunum yolu enfeksiyonları
CK-MB formu yükseldiğinde kalp sorunlarının araştırılması gerekir. Klinikte en sık ölçülen CK izoenzimi CK-MB yüksekliklerinde aşağıdaki problemlerden şüphelenilir.
- Kalp damar hastalıklarına bağlı gelişen kalp krizi
- Myokardit gibi kalp kasında iltihaplanmaya yol açan enfeksiyon hastalıkları
-
Kalp kasında hasara yol açan fiziksel travmalar
- Kas dokusunda ezilme veya tahribata yol açan ağır fiziksel travmalar
- Uzun süre hareketsizliğe bağlı kas dokusunda yıkım
- Ağız egzersiz sonrası kas dokusunda başlayan yıkım
- Kas dokusunu etkileyen enfeksiyonlar veya bazı kronik hastalıklar
- Duchenne Musküler distrofisi gibi genetik kas hastalıkları
- Polimyozit veya dermatomyozit gibi bazı romatolojik hastalıklar
- Malign hipertermi
- Statin gibi kas dokusunda yıkım başlatan çeşitli ilaçların yan etkileri
-
Kas gruplarında yoğun kasılmaya neden olan epileptik nöbetler
Kreatin Kinaz Düşüklüğü Nedir?
Kreatin kinaz enzimi temelde kas kütlesi ile ilişkili olduğundan; çeşitli nedenlerle kas kütlesinin zayıfladığı ve azaldığı kişilerde ölçülen kreatin kinaz düzeyi referans değerin altında hesaplanabilir. Bu bakımdan aşağıdaki durumlarda kan kreatin kinaz miktarı normalden düşük ölçülür:
- İleri yaş
- Hareketsiz yaşam tarzında sahip kişiler
- Kilo kaybı
- Kas kütlesinin az olduğu zayıf kişiler
-
Myastenia gravis, müsküler distrofi gibi kas kütlesinin azaldığı hastalıkların ileri dönemleri
Kreatin Kinaz Yüksekliği Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kreatin kinaz yüksekliği çok farklı sağlık sorunlarına işaret edebildiğinden, doğru tedavinin uygulanabilmesi için, öncelikle doğru tanının konulması gerekir. Bu bakımdan hastaların uzman bir hekim tarafından alınan ayrıntılı hastalık öyküsü ve yapılan detaylı fizik muayene ile değerlendirilmesi gerekir. Hekim gerekli gördüğü durumlarda ek görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerine başvurarak, elde ettiği veriler ışığında altta yatan nedeni kesin olarak tespit eder.
Kreatin kinaz ile ilgili merak ettiğiniz konuları Grup Florence Nightingale Hastaneleri’nin uzman ekibine sorabilir, sorunuzla ilgili öneriler isteyebilirsiniz. Bize ulaşmak için web sitemizde yer alan iletişim formunu kullanabilirsiniz.