Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

HPV Aşısı: Kimler Yaptırmalı, Ne Zaman Yapılmalı ve Sağladığı Koruma

image

İnsan Papilloma Virüsü (HPV), dünya genelinde cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyonlardan biridir ve ciddi sağlık riskleri barındırır. HPV hem kadınlarda hem de erkeklerde genital siğillerin yanı sıra, özellikle kadınlarda rahim ağzı kanseri başta olmak üzere, anüs, vajina, vulva, penis ve orofarenks kanserleri gibi çeşitli kanser türlerine yol açabilmektedir. Tüm bu kanserler, erken teşhis ve tedavi edilmezse yaşamı tehdit edici sonuçlara neden olabilir.

HPV ve buna bağlı hastalıklardan korunmanın en etkili yollarından biri, HPV aşısıdır. HPV aşısı, en çok kansere neden olan virüs tiplerine karşı güçlü bir bağışıklık geliştirerek, özellikle rahim ağzı kanseri riskini belirgin şekilde azaltır. Bu nedenle, HPV aşısı halk arasında sıkça rahim ağzı kanseri aşısı olarak da bilinir. Aşının sağladığı bu koruma, kişisel sağlığı korumanın yanı sıra toplumsal olarak da hastalığın yayılmasını önlemeye katkı sağlar.

Peki, HPV aşısı kimlere yapılır? Hangi yaşlarda ve ne zaman uygulanması uygundur? HPV aşısının koruma süresi nasıldır ve aşının olası yan etkileri var mıdır? Devamında, HPV aşısı ile ilgili bu temel sorulara açıklık getirerek, aşının sağladığı koruma ve toplum sağlığı üzerindeki etkilerine dair temel bilgileri paylaşacağız.

HPV Nedir?

HPV, İnsan Papilloma Virüsü'nün kısaltmasıdır ve Papillomaviridae ailesine ait bir DNA virüsüdür. Dünya genelinde cinsel yolla bulaşan en yaygın virüslerden biri olarak kabul edilir. İnsanlar arasında çok yaygın olan bu virüsün 200’den fazla farklı tipi tanımlanmıştır. HPV enfeksiyonu çoğu zaman belirti göstermeden vücutta sessizce kalabilir ve genellikle bağışıklık sistemi tarafından kendiliğinden temizlenir. Ancak bazı durumlarda, virüs vücutta kalıcı hale gelir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

HPV tipleri, neden oldukları hastalıklara göre genellikle iki ana gruba ayrılır: düşük riskli ve yüksek riskli tipler. Düşük riskli HPV tipleri sıklıkla genital siğillerin (iyi huylu cilt lezyonları) oluşmasına neden olur. Bu siğiller, cinsel organlar ve anüs çevresinde görülebilir. Genital siğil oluşumunu önlemede ise halk arasında "genital siğil aşısı" olarak da bilinen HPV aşısı önemli bir rol oynar. Yüksek riskli HPV tipleri ise kanser riski ile ilişkilidir. Özellikle Tip 16 ve Tip 18 gibi yüksek riskli tipler, rahim ağzı (serviks) kanseri başta olmak üzere anüs, vajina, vulva, penis ve boğaz (orofarenks) kanserlerinin gelişiminde başlıca etkenlerdendir.

HPV'nin başlıca bulaşma yolu cinsel temastır. Virüs, genital bölgelerin doğrudan deri temasıyla kolayca yayılabilir. Prezervatif kullanımı bulaşma riskini azaltabilse de HPV deri temasıyla geçtiği için tam bir koruma sağlamaz. Birden çok cinsel partner, erken yaşta cinsel yaşama başlamak ve zayıf bağışıklık sistemi gibi faktörler, HPV enfeksiyonu riskini artıran önemli etkenlerdir.

HPV enfeksiyonunun yaygınlığı ve olası ciddi sonuçları nedeniyle korunma yöntemleri çok önemlidir. HPV aşısı nedir sorusunun cevabı, modern tıpta hayati bir yere sahiptir: HPV aşısı hem yüksek riskli hem de bazı düşük riskli HPV tiplerine karşı koruma sağlayan, kanser ve genital siğil gibi hastalıkların önlenmesinde etkili bir aşıdır. Uygun yaşlarda ve önerilen dozlarda uygulandığında, HPV aşısı kişisel sağlığın yanı sıra toplum sağlığı için de güçlü bir koruma sunar.

HPV Aşısı Nedir ve Nasıl Korur?

HPV aşısı nedir sorusu, insan papilloma virüsünün (HPV) yol açtığı ciddi sağlık problemlerinden korunmanın en etkili yollarından biri olarak karşımıza çıkar. HPV aşısı, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere birçok HPV’ye bağlı kanser çeşidi ve genital siğillere karşı önleyici koruma sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. Pek çok kişinin aklına takılan bir diğer soru ise aşının canlı virüs içerip içermediğidir. HPV aşısı, canlı virüs taşımadığı için herhangi bir enfeksiyona yol açmaz; aşı sayesinde vücut, hastalık riski taşımadan bağışıklık geliştirir.

Aşının çalışma mantığı, "virüs benzeri parçacıklar" (VLP) adı verilen özel protein yapıları sayesinde bağışıklık sistemini eğitmektir. Bu VLP’ler, gerçek virüsün dış protein kılıfına çok benzerler ancak içeriklerinde HPV’nin genetik materyali bulunmaz. Yani, vücutta çoğalıp hastalığa yol açamazlar. Aşı uygulandığında, bağışıklık sistemi bu virüs benzeri parçacıkları gerçek HPV gibi algılayıp onlara karşı antikorlar üretir. Bu antikorlar, kişi ileride gerçek HPV virüsüyle karşılaştığında virüsü tanır ve hızla etkisiz hale getirir. Ayrıca bağışıklık sistemi, "bellek hücreleri" aracılığıyla virüsü uzun süre hatırlar; böylece gelecekte korunma devam eder. İşte bu mekanizma, HPV aşısı nedir ve nasıl korur sorusunun temel cevabını oluşturur.

Dünyada ve Türkiye’de kullanılan farklı HPV aşısı türleri bulunmaktadır. Cervarix, en sık kanser yapan HPV Tip 16 ve 18’e karşı koruma sağlar. Gardasil 4 ise Tip 16 ve 18’e ek olarak, genital siğillere neden olan Tip 6 ve 11’i de hedefler. En geniş çerçeveli korumayı ise Gardasil 9 sunar; bu aşı, Gardasil 4'ün kapsadığı tiplere ilave olarak yüksek riskli Tip 31, 33, 45, 52 ve 58’e karşı da etkilidir. Böylece Gardasil 9, rahim ağzı kanseri ve diğer HPV’ye bağlı hastalıklara karşı daha fazla tipte koruma sağlar. Özellikle gençlerde geniş kapsama alanı nedeniyle 9’lu aşının tercih edilmesi, gelecekte enfeksiyona ve kansere yakalanma riskini daha da azaltır.

HPV aşısı, canlı virüs içermeden bağışıklık sistemini uyararak bağışıklık geliştirmesi ve geniş spektrumlu koruma sağlamasıyla öne çıkar. Bu aşı hem bireysel sağlığı hem de toplum sağlığını korumak adına önemli bir koruyucu sağlık uygulamasıdır.

HPV Aşısı Kimler İçin Uygundur?

HPV aşısı, insan papilloma virüsüne bağlı ciddi sağlık sorunlarını önlemede etkili bir koruma sağlar ve oldukça geniş bir yaş grubuna uygulanabilir. Temel olarak, HPV ile hiç karşılaşmadan önce aşı olmak en yüksek korumayı sunar.

İlk olarak, HPV aşısı kimlere yapılır sorusunun en net yanıtı; kız ve erkek çocuklarında cinsel aktivite başlamadan, yani ideal olarak 9-14 yaş arasıdır. Bu yaş grubu, aşıdan en güçlü bağışıklık yanıtını alır. Cinsel aktivite öncesinde yapılan aşılama, vücudun HPV ile hiç karşılaşmamış olması sebebiyle gelecekteki kanser ve enfeksiyonlara karşı büyük bir koruma sağlar. Bilimsel çalışmalar, bu dönemde yapılan aşılamanın rahim ağzı kanseri ve diğer HPV ilişkili kanserlerin önlenmesinde çok başarılı olduğunu göstermiştir.

HPV aşısı kimlere yapılır sorusuna verilebilecek bir diğer önemli yanıt, 15-26 yaş aralığındaki kadın ve erkeklerdir. Bu yaş grubundaki bireyler cinsel olarak aktif olsalar bile, çoğu kişi henüz tüm HPV tipleriyle karşılaşmamıştır. Bu nedenle, aşıya karşı vücut bağışıklık geliştirebilir ve henüz bulaşmamış oldukları virüs tiplerine karşı koruma sağlar. 15-26 yaş aralığındaki bireylerin de aşılanması hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından büyük önem taşır. Aşı; genital siğil, rahim ağzı kanseri ve diğer HPV ile ilişkili hastalıkların görülme sıklığını anlamlı şekilde azaltır.

27-45 yaş arasındaki bireyler için de HPV aşısı uygulanabilir. Bu yaş grubunda, kişinin virüsle karşılaşma olasılığı daha yüksek olduğu için aşının etkinliği daha genç yaşlardaki kadar yüksek olmayabilir. Ancak bu aşı, daha önce maruz kalınmamış HPV tiplerine karşı koruma sağlamaya devam edebilir. 27-45 yaş aralığındaki bireylerde aşı uygulanması, doktor önerisi ve bireysel risk faktörleri dikkate alınarak değerlendirilir. Örneğin, yeni bir ilişkiye başlayacak olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar veya daha önce belirli tiplerle karşılaşmamış kişiler için aşılama faydalı olabilir.

Önemli bir nokta da HPV ile daha önce karşılaşmış, yani enfekte olmuş bireylerin de aşı yaptırabilmesidir. HPV aşısı mevcut enfeksiyonu tedavi etmez, ancak bireyin henüz maruz kalmadığı diğer HPV tiplerine karşı bağışıklık kazandırır. Böylece yeniden enfeksiyon veya farklı virüs tiplerinin yol açabileceği sağlık sorunları engellenebilir.

HPV aşısının kimlere yapılabileceği sorusunun yanıtı oldukça geniştir: 9 yaşından itibaren çocuklar, gençler ve hatta belirli durumlarda 45 yaşına kadar olan yetişkinler bu aşının koruyucu etkisinden yararlanabilir. HPV aşısı yaptırmak hem bireysel sağlık hem de toplum sağlığı açısından önemli bir yatırımdır; cinsel aktivite öncesi aşılama en etkin korumayı sağlasa da ilerleyen yaşlarda ve geçmiş HPV enfeksiyonlarında da koruma potansiyeli sunar.

HPV Aşısı Ne Zaman Yapılmalı?

HPV enfeksiyonlarından korunmak ve bu virüse bağlı hastalık risklerini azaltmak için HPV aşısı yaptırmak oldukça önemlidir. Ancak HPV aşısı ne zaman yapılır, hangi yaşlar için uygundur ve doz takvimi nasıl olmalıdır soruları aşılama sürecinde dikkatle ele alınmalıdır. Aşının etkisinden en iyi şekilde faydalanabilmek için önerilen yaş aralıkları ve doz uygulamaları net bir şekilde ayrılır.

HPV aşısı ne zaman yapılır sorusunun en net cevabı, cinsel aktivite başlamadan önce ve tercihen 9-14 yaş arasıdır. Bu yaş grubundaki kız ve erkek çocuklar için iki dozluk bir aşılama takvimi uygulanır: ilk dozdan sonra ikinci doz genellikle 6 ay sonra yapılır. Bu iki doz, bağışıklık sisteminde güçlü ve kalıcı koruma sağlar. Ergenlik öncesi yapılan aşılama, virüsle henüz karşılaşılmadığı için en yüksek etkinlik düzeyine sahiptir.

15 yaş ve üzerindeki bireyler için HPV aşısı ne zaman yapılır sorusunda ise üç dozluk bir takvim geçerlidir. İlk dozdan sonra ikinci doz, 1 veya 2 ay sonra; üçüncü doz ise ilk dozdan 6 ay sonra uygulanır. Yaş ilerledikçe ve cinsel yaşam başladıktan sonra da HPV aşısı fayda sağlar. Mevcut enfeksiyonu tedavi etmez fakat henüz maruz kalınmamış HPV tiplerine karşı koruma gelişir.

Aşı takvimi sırasında dozların herhangi birinin kaçırılması sıkça sorulan konulardan biridir. Dozlardan biri veya birkaçı kaçırılmışsa sürece yeniden başlamak gerekmez; eksik dozlar uygun aralıklarla tamamlanabilir. En iyi telafi takvimi için mutlaka bir sağlık uzmanına danışmak gerekir. Bu şekilde bağışıklık sisteminin koruyucu yanıtı en iyi şekilde devam ettirilebilir.

Gebelikte HPV aşısı uygulanması tavsiye edilmez. Eğer aşılama sürecinde gebelik fark edilirse, kalan dozlar doğumdan sonraya ertelenmelidir. Emzirme döneminde ise HPV aşısı güvenle yapılabilir ve bebeğe olumsuz bir etki gözlenmemiştir. Bu, annelerin emzirme sırasında da korunma avantajı elde edebilmelerini sağlar.

HPV aşısının ne zaman yapılacağı sorusunun yanıtı yaş ve bireyin sağlık durumuna göre değişir. En yüksek etkinlik 9-14 yaş arasında, iki doz ile sağlanırken; 15 yaş üzeri bireyler için üç dozluk bir takvim önerilir. Dozların kaçırılması halinde telafi mümkündür, gebelikte aşı ertelenmeli; emzirme döneminde ise uygulama devam edebilir. Sağlık uzmanı ile görüşerek doğru aşılama takviminin belirlenmesi, HPV’ye karşı en etkili korumayı sunar.

HPV Aşısının Faydaları Nelerdir?

HPV aşısı, günümüz tıbbında bireysel ve toplumsal sağlığı koruma açısından son derece önemli bir koruyucu uygulamadır. Hem kadınlarda hem erkeklerde birçok ciddi hastalığın önlenmesine yardımcı olan bu aşı, aşağıdaki gibi net ve maddeler halinde sıralanabilecek faydalar sunar:

  • Rahim Ağzı Kanseri ve Diğer Genital Kanserlerden Koruma: HPV aşısının en önemli faydası, rahim ağzı kanserini önlemedeki yüksek başarı oranıdır. Dünya genelinde rahim ağzı kanseri vakalarının büyük kısmı HPV enfeksiyonu nedeniyle oluşur. Bu nedenle, HPV aşısı halk arasında “rahim ağzı kanseri aşısı” olarak da adlandırılır ve düzenli şekilde uygulandığında rahim ağzı kanseri riskini büyük ölçüde azaltır. Ayrıca vajina, vulva, penis, anüs gibi diğer genital kanser türlerinin yanı sıra baş ve boyun (özellikle orofarenks) kanserlerine karşı da koruyucudur. Böylece yalnızca kadınları değil, erkekleri de kapsayan geniş bir koruma sağlar.
  • Genital Siğillerin Önlenmesi: İnsan papilloma virüsünün düşük riskli tipleri genital siğillere neden olur. “Genital siğil aşısı” olarak da bilinen HPV aşısı, genital siğillere yol açan virüs tiplerine karşı etkili bir koruma sunar. Bu sayede genital bölgede rahatsızlık veren siğillerin oluşumu önlenir ve yaşam kalitesi artar.
  • Toplumsal Bağışıklığa Katkı: HPV aşısı, yalnızca bireysel koruma sağlamaz; aynı zamanda toplum genelinde virüsün yayılımını önemli ölçüde azaltır. Yaygın aşılama ile toplumsal bağışıklık (sürü bağışıklığı) oluşur. Bu durum, henüz aşılanmamış veya aşıdan tam fayda sağlayamayan kişilerin de dolaylı olarak korunmasına yardımcı olur.
  • Tedavi Maliyetlerinde ve Uzun Süreli Sağlık Sorunlarında Azalma: HPV enfeksiyonlarının yol açtığı kanser ve siğil vakalarının tedavisi hem maddi hem de sağlık açısından zorlayıcı olabilmektedir. HPV aşısı sayesinde, rahim ağzı kanseri aşısı ya da genital siğil aşısı ile bu hastalıkların gelişimi önlenerek, cerrahi müdahale, kemoterapi veya diğer tedavi süreçlerine olan ihtiyaç azalır. Böylece hem bireylerin karşılaşabileceği ciddi sağlık sorunları, hem de sağlık sisteminin yükü azalır.
Tüm bu faydalar, HPV aşısının özellikle genç yaşlarda yapıldığında ilerleyen yıllarda ciddi sağlık problemlerinden korunmada güçlü bir kalkan oluşturduğunu göstermektedir. Düzenli aşılama sayesinde rahim ağzı kanseri aşısı ve genital siğil aşısı ile bireyler hem kendi sağlıklarını hem de toplumun genel sağlığını koruma altına alırlar.

HPV Aşısının Yan Etkileri ve Riskleri

Her tıbbi müdahalede olduğu gibi, HPV aşısının da bazı yan etkileri görülebilir; ancak bu etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Dünya genelinde milyonlarca doz uygulanan HPV aşısının güvenliği, bilimsel araştırmalar ve uzun dönemli takiplerle kanıtlanmıştır. Ortaya çıkan HPV aşısı yan etkileri çoğunlukla beklenen ve kolaylıkla yönetilebilen düzeydedir.

En sık rastlanan HPV aşısı yan etkileri arasında, aşı uygulanan yerde hafif ağrı, kızarıklık ve şişlik bulunur. Bu lokal reaksiyonlar genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer ve özel bir tedavi gerektirmez. Ayrıca bazı kişilerde baş ağrısı, hafif ateş, kas ağrısı veya mide bulantısı gibi genel belirtiler de görülebilir. Bu tür etkiler, vücudun bağışıklık sisteminin aşıya tepki göstermesinin doğal bir sonucudur ve çoğu zaman kısa süre içinde kaybolur.

Nadir olarak ciddi HPV aşısı yan etkileri gözlenebilse de, bunlar çok düşük oranda görülür. Seyrek bir şekilde alerjik reaksiyonlar (anafilaksi gibi) ortaya çıkabilir; fakat bu tür tepkiler sağlık kuruluşunda, uzman gözetiminde hızla yönetilebilir. Kapsamlı epidemiyolojik çalışmalar, HPV aşısının uzun vadeli ciddi sağlık sorunlarına yol açmadığını göstermektedir. Aşının faydaları, potansiyel risklerinden belirgin şekilde fazladır ve rahim ağzı kanseri gibi önemli hastalıkların önlenmesinde etkinliği bilimsel olarak desteklenmiştir.

HPV aşısının yan etkileri çoğunlukla hafif, geçici ve yönetilebilir olup, aşı milyonlarca bireyde güvenle uygulanmaktadır. Ciddi yan etkiler ise son derece nadir görülmektedir. Aşı, koruma sağladığı hastalıklar ve toplum sağlığı üzerindeki etkisiyle, tıp dünyasında güvenli ve etkili bir koruyucu uygulama olarak kabul edilmektedir.

HPV Aşısı Nerede Yapılır?

HPV aşısı, bireylerin sağlığını korumada önemli bir rol oynar ve aşının nerede yapılabileceği sıkça sorulan bir konudur. Türkiye’de HPV aşısı, hem aile sağlığı merkezlerinde hem de özel sağlık kuruluşlarında uygulanabilmektedir.

T.C. Sağlık Bakanlığı, 2023 yılından itibaren 9. sınıf kız öğrencileri için HPV aşısını ulusal aşı takvimine dahil ederek ücretsiz olarak uygulamaya başlamıştır. Bu program kapsamındaki kişiler aşılarını aile sağlığı merkezlerinde yaptırabilirler. Diğer gruplar için ise aşı halen ücretlidir ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmamaktadır. Bu kişiler aşıyı özel hastanelerde, tıp merkezlerinde ve polikliniklerde yaptırabilirler. Bu nedenle, HPV aşısı fiyatı aşı yaptırmayı düşünen kişiler için önemli bir unsur olur. HPV aşısı fiyatı, uygulanacak sağlık kuruluşuna, aşı türüne (örneğin, dörtlü veya dokuzlu aşı) ve bulunduğunuz şehre göre değişiklik gösterebilir. En güncel ve doğru bilgiye ulaşmak adına aşıyı yaptırmayı düşündüğünüz özel sağlık kuruluşuyla doğrudan iletişime geçmeniz önerilir.

Aşının, tıbbi açıdan donanımlı bir sağlık kuruluşunda ve uzman bir sağlık personeli gözetiminde yapılması gerekir. Olası yan etki veya alerjik reaksiyonlara karşı, aşının uygulandığı ortamda hızlı tıbbi müdahale imkânı olması önemlidir. Aşı öncesi ve sonrasında merak ettiğiniz her konuda sağlık kuruluşlarından profesyonel destek alabilir, fiyat ve randevu detayları hakkında net bilgi edinebilirsiniz.

HPV Testi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

HPV testi, İnsan Papilloma Virüsü'nün (HPV) özellikle yüksek riskli tiplerini rahim ağzında tespit etmek amacıyla yapılan önemli bir tarama yöntemidir. Temel amacı, rahim ağzında kansere yol açabilecek HPV tiplerinin varlığını erken dönemde belirlemektir. Böylece, kansere dönüşebilecek hücresel değişiklikler gelişmeden önce riskli durumlar tespit edilip gerekli önlemler alınabilir. HPV testi, genellikle jinekolojik muayene sırasında rahim ağzından özel bir fırça yardımıyla alınan hücre örnekleri kullanılarak yapılır. Bu işlem çoğu kadın için ağrısız ve kısa sürer.

HPV testinin pozitif çıkması, yalnızca vücudunuzda yüksek riskli HPV tiplerinden birinin bulunduğunu gösterir. Pozitif sonuç almak, doğrudan kanser olduğunuz anlamına gelmez. Birçok kişi, HPV ile karşılaşsa bile bağışıklık sistemi bu virüsü zamanla kendiliğinden temizleyebilir. Ancak HPV tespit edildiğinde, doktorunuz sizi daha yakından izlemeye veya kolposkopi gibi ek incelemeler yapmaya karar verebilir. Bu takip süreci sayesinde, oluşabilecek hücresel değişiklikler veya prekanseröz lezyonlar erken aşamada yakalanabilir ve tedavi edilebilir.

HPV testi ile Pap smear testi arasında önemli bir fark vardır. Pap smear testi, rahim ağzı hücrelerinde anormal veya kanserleşme riski taşıyan değişiklikler olup olmadığını inceler. HPV testi ise doğrudan rahim ağzında kansere yol açabilecek HPV virüsünün DNA’sını arar. Yani, HPV testi virüsün varlığını, Pap smear ise hücredeki anormallikleri araştırır. Bu iki test birlikte uygulandığında, rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde doğruluk oranı artar ve daha etkili bir tarama sağlanır.

HPV aşısı yaptırmış olmak, rutin taramaları gereksiz hale getirmez. Çünkü HPV aşısı kansere en sık yol açan tiplerden büyük oranda koruma sağlasa da tüm HPV tiplerine karşı tam bir bağışıklık sunmaz. Bu nedenle, aşı olanların da düzenli olarak rahim ağzı kanseri taramalarına devam etmesi gerekir.

HPV testi genellikle 30 yaş ve üzeri kadınlara önerilmektedir. Çünkü bu yaşlarda HPV enfeksiyonlarının kalıcı olma ve kansere dönüşme olasılığı artar. 30 yaşın altındaki kadınlarda ise HPV enfeksiyonları çok yaygın olup çoğu zaman bağışıklık sistemi tarafından temizlenir; bu yüzden bu yaş grubunda genellikle Pap smear testi yeterli görülür. HPV testi sıklığı ise genellikle 5 yılda bir olarak önerilir, fakat bu süre kişisel risk faktörleri ve doktorun tavsiyesine göre değişiklik gösterebilir.

Düzenli tarama, rahim ağzı kanserini gelişimin en erken evresinde fark etmenin ve etkili şekilde tedavi edebilmenin anahtarıdır. Kendi riskinizi, önerilen test aralıklarını ve test sonuçlarınızı mutlaka doktorunuzla düzenli olarak değerlendirmeniz sağlığınız açısından büyük önem taşır.

HPV Aşısı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
HPV aşısı, geliştirilen türüne göre farklı HPV tiplerine karşı koruma sağlar. İkili aşı, en sık kanser yapan Tip 16 ve 18’e karşı; dörtlü aşı ise Tip 16, 18, 6 ve 11’e karşı koruma sunar. Dokuzlu aşı, bunlara ilave olarak Tip 31, 33, 45, 52 ve 58’e karşı da etkilidir. Bu sayede rahim ağzı kanseri aşısı olarak bilinen HPV aşısı, geniş bir yelpazede kanser ve genital siğil riskini azaltır ve hem kadınlar hem erkekler için önemli koruyuculuk sağlar.
HPV aşısı, mevcut bir HPV enfeksiyonunu veya enfeksiyonun neden olduğu siğiller ve lezyonları tedavi etmez. Aşının amacı, virüsle karşılaşmadan önce bağışıklık sistemini koruyucu şekilde hazırlamaktır. Eğer kişi daha önce HPV ile enfekte olmuşsa, aşı henüz maruz kalmadığı diğer tipler için koruma sağlayabilir; ancak mevcut enfeksiyonu ortadan kaldırmaz.
Gebelik döneminde HPV aşısı genellikle yapılmaz. Eğer aşılama süreci sırasında gebelik fark edilirse, kalan dozlar doğumdan sonraya ertelenir. Emziren anneler ise HPV aşısı yaptırabilir; yapılan araştırmalar, emzirme döneminde aşının anne veya bebek üzerinde olumsuz etkisinin olmadığını göstermiştir.
Araştırmalar, HPV aşısının en az 10 yıl boyunca koruma sağladığını göstermiştir. Bazı çalışmalarda ise koruyuculuğun 10 yılın da ötesinde devam ettiği ve hatta ömür boyu sürebileceği belirtilmektedir. Şu anda ek doz uygulamalarına yönelik rutin bir gereklilik bulunmamaktadır.
HPV aşısı öncesinde, HPV testi veya smear testi yaptırılması şart değildir. HPV bulaşı olan kişiler de aşıdan fayda görebilir; çünkü aşı, halen karşılaşılmamış HPV tiplerine karşı koruma sunar. Kişisel riskler ve sağlık durumu doğrultusunda, doktorunuz farklı testler önerirse bu değerlendirmelere uyulmasında fayda vardır.
HPV aşısı yaptıran kişilerin, rahim ağzı kanseri taramalarını düzenli olarak sürdürmeleri gerekir. Aşı, kanserin en yaygın HPV tiplerine karşı koruma sağlasa da nadir HPV tipleri veya aşı kapsamı dışındaki faktörler de kanser riskine yol açabilir. Bu nedenle, yaş ve risk faktörlerine uygun aralıklarla smear testi ve HPV taraması yaptırmak hem bireysel hem toplumsal sağlık için önemlidir. Rahim ağzı kanseri aşısı tek başına tam koruma sağlamadığından, taramaların düzenli yapılması kapsamlı bir koruma stratejisinin parçasıdır.
HPV aşısı, dünya genelinde milyonlarca doz uygulanmış ve güvenliği kapsamlı bilimsel araştırmalarla defalarca doğrulanmış bir aşıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası sağlık kuruluşu, HPV aşısını kansere karşı etkili ve güvenli bir koruyucu yöntem olarak önermektedir. Aşı, canlı virüs içermez ve uygulama sonrası enfeksiyon riski yoktur. Yan etkileri genellikle hafif ve geçicidir. Bilimsel veriler, HPV aşısının uzun vadeli ciddi sağlık sorunlarına neden olmadığına işaret etmektedir ve güvenlik profili yüksek bir aşı olarak kabul edilir.
Hayır, 9'lu HPV aşısının (Gardasil 9) doz şeması, önceki aşılarla benzer prensiplere sahiptir. Doz şeması yaşa göre belirlenir: 9-14 yaş arası için genellikle iki doz (ilk dozdan 6-12 ay sonra ikinci doz); 15 yaş ve üzeri için ise üç doz (ilk dozdan 1-2 ay sonra ikinci, 6 ay sonra üçüncü doz) uygulanır. 9'lu aşının temel avantajı, doz şemasının farklı olması değil, daha fazla HPV tipine karşı koruma sağlamasıdır.
Evet, daha önce HPV enfeksiyonu geçirmiş kişilere de HPV aşısı yapılabilir ve yapılması önerilir. HPV aşısı, mevcut enfeksiyonu tedavi etmez ancak kişinin henüz karşılaşmadığı diğer yüksek riskli veya genital siğil yapan HPV tiplerine karşı bağışıklık geliştirerek koruma sağlar. Bu sayede ileride oluşabilecek yeni enfeksiyon riskleri önemli ölçüde azalır.
Evet, HPV enfeksiyonu geçirmiş bir kişi, aynı HPV tipine veya farklı bir HPV tipine tekrar yakalanabilir. Vücudun doğal enfeksiyon sonrası geliştirdiği bağışıklık her zaman kalıcı olmayabilir. Bu nedenle, bir HPV tipini atlatan kişi, aynı tipe veya diğer 200'den fazla HPV tipinden birine yeniden maruz kaldığında tekrar enfekte olabilir. HPV aşısı, bu yeniden enfeksiyon risklerine karşı daha güçlü ve kalıcı bir koruma sağlar.
HPV aşısı, rahim ağzı kanseri riskini çok büyük oranda azaltsa da yüzde yüz kesin bir koruma sağlamaz. Aşılar, kansere en sık yol açan HPV tiplerini hedefler ancak tüm kanserojen HPV tiplerini kapsamaz. Bu nedenle, aşılanmış olsanız bile, doktorunuzun önerdiği düzenli rahim ağzı kanseri taramalarına (Pap smear ve/veya HPV testi) devam etmeniz, kapsamlı bir koruma için kritik öneme sahiptir.
UZM.DR. YASEMİN BALBAY
UZM.DR. YASEMİN BALBAY
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
PROF.DR. FATMA NUR İRİS
PROF.DR. FATMA NUR İRİS
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Gayrettepe
Florence Nightingale Hastanesi
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi
UZM.DR.FERİDE GÖKÇE DEMİR
UZM.DR. FERİDE GÖKÇE DEMİR
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
İstanbul
Florence Nightingale Hastanesi
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading