Arama

Üzgünüz, Aradığınız Sonuç Bulunamadı

Aramanızla eşleşen herhangi bir sonuç bulunamadı, lütfen arama terimlerinizi değiştirerek tekrar deneyiniz.

AIDS (HIV) Nedir? AIDS Belirtileri Nelerdir?

image

AIDS, çoğu kişinin ismine aşina olduğu halde anlamını tam olarak bilmediği hastalıklardan biri. Sinsi bir şekilde vücuda bulaşıp ilerleyen HIV virüsü, önlemi zamanında alınmadığı takdirde hastaları ölüme kadar götürebiliyor. Hastaların %40’ının virüsün vücutlarında olduğundan haberlerinin olmaması, AIDS hastalığında erken teşhisin önemini bir kat daha artırıyor. 

AIDS Hastalığı Nedir?

Acquired Immune Deficiency Syndrome (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) yani AIDS, HIV virüsünün sebep olduğu bir hastalıktır. HIV virüsü ise insanlara hayvanlardan bulaşır. Açılımı Human Immmunodeficiency Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) olan HIV, bağışıklık sistemini hedef alan tehlikeli bir virüstür. 

AIDS Nedir? HIV ve AIDS Arasındaki İlişki Nedir?

HIV’in tedaviyle kontrol altına alınmadığı durumlarda, insanların bağışıklık sistemine yerleştiği için AIDS hastalığı ortaya çıkarak bağışıklık sistemini çökertir. Vücut tamamen çökmeye başlar, cildin çeşitli yerlerinde AIDS yaraları oluşmaya başlar.

AIDS (HIV) Neden Olur? 

AIDS'in temel nedeni, Human Immunodeficiency Virus (HIV) enfeksiyonudur. Bu virüs, insan bağışıklık sistemini gitgide zayıflatarak vücudun hastalıklarla mücadele kabiliyetini ciddi şekilde düşürür. Virüsün ortaya çıkmasında ve yayılmasında birden fazla faktör rol oynar:

  • Genetik Faktörler: Bazı genetik varyasyonlar HIV'e karşı duyarlılığı artırabilir. Örneğin, CCR5-delta32 mutasyonu bazı bireylerin virüse karşı direncini etkileyebilir.
  • Cinsel Davranışlar: Korunmasız cinsel ilişki, virüsün bulaşma olasılığını önemli ölçüde artırır. Çoklu cinsel partner, düşük korunma bilinci risk faktörlerini yükseltir.
  • Kan Yoluyla Bulaşma: Kontamine kan ürünleri, ortak kullanılan enjektörler virüsün bulaşmasında kritik rol oynar.
  • Tedavi edilmeyen HIV pozitif annelerde, virüs doğum öncesi, sırası veya sonrasında bebeğe geçebilir.

Bu durumlar dışında AIDS virüsü vücuda bulaşmaz. Toplum arasında hastalığa sahip bireylerle aynı havayı solumanın bile tehlikeli olduğu yönünde yanlış bir kanı var. Hastalığa sahip bireylerle tokalaşmak, yanak yanağa öpüşmek, aynı ortamda çalışmak ve aynı eşyaları kullanmak HIV virüsünün bulaşmasına neden olmaz. Ancak; HIV virüsünü taşıyan bireylerle cinsel ilişki ya da yaralanma anında kan bulaşması durumlarında önlem alınmalı, gerekirse bir doktora başvurulmalıdır. Başkalarına ait kanın vücudumuza bulaşabileceği jilet, tıraş bıçağı, manikür seti gibi kişisel eşyaları kullanmamak, AIDS hastalığından korunmanın başlıca yollarından biridir.

HIV Virüsünün Neden Olduğu Belirtiler Nelerdir? AIDS (HIV) Belirtileri Nelerdir?
  • Baş ağrısı
  • İshal
  • Kusma
  • Yorgunluk, halsizlik ya da kuvvetsizlik gibi grip belirtileri
  • Kas ve boğaz ağrısı
  • Vücutta kaşınmayan kırmızı döküntüler
  • Ateş
  • Ani zayıflama
  • Uzun süren öksürük nöbetleri 
  • Koltuk altı, kasık ve ensedeki lenf nodüllerinin şişmesi
  • Menstrual döngünün bozulması ya da tamaman durması
  • Deri hastalıkları ve enfeksiyonları (mantar hastalıkları, bakteriyel enfeksiyonlar vs).
  • İyileşmeyen, aylarca süren uçuklar
  • Egzama, döküntü, saç, tırnak ve derideki değişiklikler.

Ancak HIV'in ilk belirtisi yüzde, boyunda, gövde ve kollarda görülen 5 ile10 mm.'lik kabarıklıklardır. Genellikle 5-7 gün arası süren kabarıklıklara genital bölge ve ağızda yaralar eşlik eder. Virüs, bağışıklık sistemini çökertip hastalıklarla savaşmayı zorlaştırdığı için genel olarak basit hastalıkların bile kolay kolay iyileşemiyor olması AIDS belirtisi olabilir.

AIDS (HIV) Belirtileri Vücudun Neresinden Başlar? 

HIV enfeksiyonu genellikle ilk olarak immün (bağışıklık) sistemin zayıflamaya başladığı bölgelerde kendini gösterir:

  • Lenf Düğümleri: Boyun, koltukaltı ve kasık bölgelerindeki lenf düğümlerinin şişmesi, virüsün ilk belirtilerinden biridir.
  • Cilt Reaksiyonları: Yüz, boyun ve gövdede 5-10 mm.lik kabarıklıklar ve yaralar virüsün erken dönem işaretleridir.
  • İmmün Sistem Merkezi: Vücudun savunma mekanizmasının zayıfladığı bölgelerde enfeksiyon ve hastalıklara karşı direnç azalır.

Kadınlarda AIDS (HIV) Belirtileri Nelerdir?

Kadınlarda HIV enfeksiyonu, erkeklerden farklı bazı spesifik semptomlara sahiptir:

  • Menstrual Düzensizlikler: Adet döngüsünde ciddi değişimler veya tamamen durma görülebilir.
  • Üreme Sistemi Enfeksiyonları: Tekrarlayan vajinal mantar enfeksiyonları ve bakteriyel enfeksiyonlara yatkınlık artar.
  • Hormonal Değişimler: Östrojen seviyelerinde düzensizlikler ve hormonal dengesizlikler gözlenebilir.

Erkeklerde AIDS (HIV) Belirtileri Nelerdir?

Erkeklerde HIV enfeksiyonu kendini şu şekillerde gösterebilir:

  • Cinsel İşlev Bozuklukları: Testosteron seviyelerinde düşüş ve cinsel performansta azalma görülebilir.
  • Üreme Sistemi Enfeksiyonları: Prostat ve üretral enfeksiyonlara yatkınlık artar.
  • Cilt Problemleri: Egzama, deri lezyonları ve enfeksiyonlara karşı direncin azalması.
AIDS Nasıl Bulaşır?
  • Cinsel Yolla: HIV virüsünün en sık görülen bulaşma şekli cinsel ilişkidir. Prezervatif kullanımı HIV virüsünün önlemede etkin bir çözüm olsa da kesin bir korunma sağlamaz.
  • Kan Yoluyla: Enjektör ve kan nakliyle bulaşabilen HIV virüsünden korunmak için sağlık personelleri mutlaka steril malzeme ve eldiven kullanmalıdır. Özellikle enjektörle damar yoluyla alınan uyuşturucular, verdikleri zararın yanında HIV virüsünü de kolayca taşıyabilirler.
  • Anneden Bebeğe: HIV virüsü hastalığı taşıyan anneden bebeğe; doğum öncesinde, doğum esnasında veya doğum sonrasında bulaşabilir. Anne sütü bebeğe bu virüsü bulaştırabilir.

Bu durumlar dışında AIDS virüsü vücuda bulaşmaz. Toplum arasında hastalığa sahip bireylerle aynı havayı solumanın bile tehlikeli olduğu yönünde yanlış bir kanı var. Hastalığa sahip bireylerle tokalaşmak, yanak yanağa öpüşmek, aynı ortamda çalışmak ve aynı eşyaları kullanmak HIV virüsünün bulaşmasına neden olmaz. Ancak; HIV virüsünü taşıyan bireylerle cinsel ilişki ya da yaralanma anında kan bulaşması durumlarında önlem alınmalı, gerekirse bir doktora başvurulmalıdır. Başkalarına ait kanın vücudumuza bulaşabileceği jilet, tıraş bıçağı, manikür seti gibi kişisel eşyaları kullanmamak, AIDS hastalığından korunmanın başlıca yollarından biridir.

AIDS (HIV) Tanısı Nasıl Konur? 

HIV tanısı, günümüzde tıbbi teknolojinin sunduğu çeşitli testler aracılığıyla yapılmaktadır. Tanı süreci, virüsün vücuttaki varlığını ve miktarını tespit etmeye yönelik hassas laboratuvar yöntemlerini içerir:

  • Eliza (Enzyme-Linked Immunosorbent Assay) Testi: Kanda virüse karşı oluşan antikorları tespit eden ilk tarama testidir. Test sonucunun güvenilir olması için enfeksiyondan sonra en az 6-8 hafta geçmesi gereklidir.
  • P24 Antijen Testi: HIV virüsüne özgü bir protein olan P24'ün varlığını araştırır. Bu test, enfeksiyonun çok erken dönemlerinde bile virüsü saptayabilir.
  • Western Blot Testi: Eliza testinin pozitif çıkması durumunda uygulanan doğrulama testidir. Vücudun ürettiği antikorların spesifik bölgelerini detaylı olarak inceler.
  • PCR (Polymerase Chain Reaction) Testi: En hassas tanı yöntemi olup, virüsün DNA'sını doğrudan tespit edebilir. Erken dönem enfeksiyonları yakalama olasılığı çok yüksektir.

AIDS Hastalığı Tedavi Edilebilir Mi?

Ne yazık ki AIDS hastalığını tamamen tedavi edebilecek bir yöntem henüz yok. AIDS aşısı ise henüz geliştirilme aşamasında olan bir tedavi yöntemidir. Hastalık süresince kullanılan ilaçlar, HIV virüsünü kontrol altında tutarak hastanın yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlar. İlaçlarını düzenli kullanan hastaların yaşam süreleri uzar ve hastalığın etkilerinden daha az etkilenirler. 

HIV virüsünün tedavisinde virüsün çoğalmasını engellemek amacıyla antiretroviral tedaviden yararlanılır. Antiretroviral tedavi; ömür boyu süren, HIV’in yayılmasını önleyen ve virüslü hücrelerin sayısını azaltan bir tedavidir. Vücutta azalan virüsler neticesinde bağışıklık sistemi güçlenir. Ancak tedavinin başarılı olması için ilaçlar vücuda uyum sağlamalı, düzenli ve belirtilen zamanlarda kesinlikle verilen dozlarda kullanılmalıdır. 

AIDS Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Modern tıp, HIV tedavisinde antiretroviral terapi (ART) üzerine yoğunlaşmaktadır. Tedavi stratejileri şunları kapsar:

  • Kombinasyon Antiretroviral Tedavisi: Farklı ilaç gruplarını bir arada kullanarak virüsün çoğalmasını engeller. Tipik bir tedavi protokolü, nükleozit/nükleotit revers transkriptaz inhibitörleri, non-nükleozit revers transkriptaz inhibitörleri ve proteaz inhibitörlerini içerir.
  • İzlem ve Destek Tedavileri: Hastanın bağışıklık sistemini güçlendiren, yan enfeksiyonları önleyen destekleyici tedaviler uygulanır.
  • Genetik Tedavi Yaklaşımları: Araştırma aşamasında olan gen düzenleme teknikleri, gelecekte virüsün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik umut vadeden çalışmalardır.
  • Yan Etki Yönetimi: Düzenli sağlık kontrolleri ile ilaçların yan etkilerinin minimize edilmesi sağlanır.

AIDS Testi Nedir ve Nasıl Yaptırılır?

AIDS ya da HIV testi, vücutta virüsün olup olmadığını anlamakta kullanılan yaygın bir testtir. HIV testi yaptırmayı gerektirecek bir durum yaşandıktan sonra 6 hafta beklenilmesi gerekir. Bu süreçte mutlaka bir doktorla görüşülmelidir.

Eliza ismiyle bilinen test esnasında, kanda bulunan mikroba karşı vücudun kendini korumak için geliştirdiği antikorlara bakılır. Bu testin pozitif çıkması için süre gereklidir. Erken yaptırılan test yalancı negatif raporun çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle HIV şüphesinin olduğu durumlarda öncelikle p24 testi yaptırılmalıdır. 

P24, HIV virüsüne özgü bir proteindir. Tüm bu süreçler neticesinde virüsü doğrulamak için Western Blot testi uygulanır. Bu test ile vücudun antikorları hangi bölgede ürettiği tespit edilir. HIV virüsünü tespit etmede kullanılan en pratik ve sağlıklı çözüm PCR testidir. Pahalı bir yöntem olmasına karşın PCR ile antikorlar vücutta oluşmadan virüsü tespit etme şansı vardır.

AIDS Hemen Anlaşılır mı?

HIV enfeksiyonu hemen teşhis edilemez. Hastalığın seyri ve belirtilerinin ortaya çıkması karmaşık bir süreçtir:

  • Asemptomatik Dönem: Virüs bulaştıktan sonra ilk 2-10 yıl boyunca herhangi bir belirtiye rastlanmayabilir. Bu dönemde kişi virüsü başkalarına bulaştırabilir.
  • Erken Dönem Belirtileri: Grip benzeri semptomlar (ateş, yorgunluk, boğaz ağrısı) görülebilir ancak bu belirtiler başka hastalıklarla karıştırılabilir.
  • Kronik HIV Enfeksiyonu: Tedavi edilmezse, bağışıklık sistemi giderek zayıflar ve AIDS evresine geçiş başlar.
  • Tanı Zorluğu: Düzenli test yaptırmayan kişilerde hastalık uzun süre fark edilmeyebilir. Bu nedenle risk gruplarının düzenli olarak test yaptırması önerilir.

Dünyada ve Türkiye’de Ne Kadar AIDS Hastası var?

Dünya üzerinde AIDS hastalarının oranı her yıl azalmaktayken ülkemizde artma eğilimi gösteriyor. İlk kez 1985 yılında AIDS vakası görülen ülkemizde resmi rakamlara göre 16 bin 644 hasta bulunuyor. 13 bin 127’si erkek olan hastaların gelecek yıllarda artması bekleniyor. Hastalığın en sık bulaşma yöntemi ise hiç kuşkusuz: Korumasız cinsel ilişki. Dünya üzerinde her yıl yaklaşık 3 milyon insan AIDS yüzünden ölüyor. Kimi zaman vücuda sinsice yerleşip uzun süre fark edilmeyen HIV virüsünü erkenden tespit edebilmek için mutlaka kontrol yaptırılması gerekiyor. 

Düzenli Check-Up yaptırılarak kan değerlerindeki değişimler, vücut fonksiyonlarındaki aksamalar kolayca belirlenebilir. Erken teşhis ile başlayan tedavi sayesinde hastalık kontrol altına alınarak; hastanın mümkün olan en az zararı görmesi sağlanabiliyor. Düzenli doktor kontrolü ve ilaç kullanımı ile hastalar, uzun yıllar yaşam kalitelerini koruyarak yaşamlarını sürdürebilirler. 

AIDS'ten Nasıl Korunulur?

HIV / AIDS'ten korunmak, bilinçli davranış ve proaktif sağlık yaklaşımıyla mümkündür. Aşağıdaki kapsamlı stratejiler, enfeksiyon riskini önemli ölçüde azaltabilir:

1. Güvenli Cinsel İlişki Stratejileri

HIV bulaşma riskini en aza indirmek için:
  • Her cinsel ilişkide doğru ve düzenli prezervatif kullanımı.
  • Cinsel partner sayısını sınırlandırma.
  • Yeni partnerlerle cinsel ilişki öncesi HIV test sonuçlarını paylaşma.
  • Düzenli aralıklarla HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalık testlerini yaptırma.
2. Kan ve Tıbbi Prosedür Güvenliği

Kan yoluyla bulaşma risklerini önlemek için:
 
  • Yalnızca güvenilir sağlık merkezlerinden kan nakli.
  • Steril, tek kullanımlık tıbbi malzeme kullanımı.
  • Sağlık personeli tarafından sıkı hijyen protokollerinin uygulanması.
  • Kan değişimi gereken durumlarda mutlaka test prosedürlerinin izlenmesi.
3. Bilinçli Yaşam Alışkanlıkları

Kişisel hijyen ve sağlıklı yaşam için:
 
  • Kişisel bakım eşyalarını (tıraş bıçağı, diş fırçası) asla paylaşmama.
  • Olası kan temasından kaçınma.
  • Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile bağışıklık sistemini güçlendirme.
  • Sigara, alkol ve uyuşturucu gibi sağlığı olumsuz etkileyen maddelerden uzak durma.
4. Erken Tanı ve Profesyonel Takip

Risk yönetimi için:
 
  • Risk grubunda olanlar için yılda en az bir kez HIV testi.
  • Düzenli sağlık kontrolleri.
  • Cinsel sağlık danışmanlığı alma.
  • Şüpheli temas durumunda hemen tıbbi yardım alma.
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
Bu Makale Size Yardımcı Oldu mu?
İletişim Formu
Yukarı Kaydır
loading